Eski bir Boeing çalışanı, aracında ölü bulundu. Zamanlaması oldukça manidar olan bu trajik ölümün, intihar süsü verilmiş bir cinayet olduğundan endişe ediliyor.
62 yaşındaki John Barnett, 2017’de sağlık problemleri nedeniyle emekli olmadan önce, tam 32 yıl boyunca Boeing’de çalıştı. ABD’li şirketin uçak üretim standartlarına ilişkin endişeleri artıran açıklamaları nedeniyle de son yıllarda ‘muhbir‘ olarak tanımlanıyor.
Barnett, emekli olduktan sonra; ifşa ettiği bilgilerin ardından Boeing’in karakterini karalayıcı davranışlar sergilemesi ve kariyerine zarar vermesi gibi suçlamalarla, ABD’li üreticiye karşı yasal işlem başlattı.
Barnett geçtiğimiz hafta, bu davayla ilgili hukuki görüşmeler yapmak üzere Charleston’daydı. Çapraz sorguya alınmadan önce, Boeing avukatları tarafından sorgulandı ve resmi ifadesini verdi. Bu sırada, şirkete karşı açtığı davada Boeing’in kalite kusurlarıyla ilgili deliller de paylaştı.
Barnett’in 9 Mart 2024’te daha fazla geniş bir sorguya alınması gerekiyordu. Ancak mahkemeye çıkmadı. Nerede olduğuna dair sorular soruldu ve kaldığı otelle temasa geçildi. Daha sonra otelin otoparkında, kendisine ait aracın içinde ölü bulundu.
Charleston County adli tabibi bu ölüm vakasını doğruladı ve ölüm nedeninin “intihar” olduğunu belirtti. Barnett’in aavukatı, onun ölümünü “trajik” olarak nitelendirdi.
Boeing tarafından yapılan resmi açıklamada: “Bay Barnett’in vefatından dolayı üzgünüz. Ailesi ve arkadaşlarının acısını paylaşıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
John Barnett Boeing’in Hangi Kusurlarını Gündeme Taşıdı?
Barnett, 2010 yılında Boeing’in Charleston’daki 787 Dreamliner fabrikasında kalite müdürü oldu ve emekli olduğu 2017 yılına kadar burada görev yaptı. Bu süre zarfında, emniyetten ödün vermek anlamına gelse bile, Boeing’in önceliğinin mümkün olduğu kadar çabuk yeni uçaklar üretmek olduğundan endişe duymaya başladı. Bu endişeler, onun görevi nedeniyle denetlemesi gereken durumlarla doğrudan çelişen bir felsefeydi.
Geçtiğimiz yıllarda bu konuyla ilgili paylaştığı detaylar, Boeing’e karşı açılan farklı davalarda rol oynamıştı. Barnett’in iddiaları arasında şunlar vardı:
- İşçiler, üretim hattındaki uçaklara, kasıtlı olarak standartların altında kaliteye sahip parçalar takıyordu
- Uçağın Oksijen sistemlerinde sorunlar vardı. Bu da uçaktaki her dört Oksijen maskesinden birinin, herhangi bir acil durumda çalışmayacağı anlamına geliyordu.
- İşçiler, fabrikalardaki parça ve bileşenleri takip etmeyi amaçlayan prosedürleri uygulamadı. Bu da arızalı parça ve bileşenlerin kaybolmasına veya uçaklara takılmasına neden oldu
- Üretim hattındaki gecikmeleri önlemek için, standart dışı parçalar hurda kutularından çıkarılarak, üretimi devam eden uçaklara takıldı.
Barnett, gözlemlediği bu yanlışlar konusunda yöneticileri uyardığında, düzeltici herhangi bir işlem yapılmadı. Boeing, elbette bu iddiaları reddetti.
ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından 2017 yılında yapılan bir inceleme, Barnett’in bazı endişelerinin haklı olduğunu ortaya çıkardı. Fabrikada en az 53 “uygun olmayan” parçanın yerinin bilinmediği ve bunların kayıp sayıldığı tespit edildi. Boeing’e bu konuyla ilgili düzeltici önlem alması emredildi. Oksijen tüpleri sorunuyla ilgili olarak, “tedarikçiden alınan bazı oksijen tüplerinin kusurlu olduğunun tespit edildiği” söylendi. Ancak bunlardan herhangi birinin uçağa takıldığı iddiası kesin bir dille reddedildi.
Yaşanan bu süreçte tüm dünya, Boeing’in önceliğinin emniyetten ziyade ticari kârlılık olduğunu gördü.
Boeing Şimşekleri Üzerine Çekti!
Barnett’in ölümü, hem Boeing‘in hem de ana tedarikçisi Spirit Aerosystems‘in, üretim standartlarının yoğun bir inceleme altında olduğu dönemde gerçekleşmiş olması nedeniyle oldukça manidar.
5 Ocak 2024’te fabrikadan yeni çıkmış bir Boeing 737 MAX-9 uçağının Portland Havalimanı’ndan kalktıktan kısa bir süre sonra, acil çıkış kapısının patladığı bir olay yaşandı. Boeing, bu olay üzerine NTSB, FAA, ABD Adalet Bakanlığı gibi çok sayıda kurum tarafından derin bir inceleme sürecine girdi.
Boeing tesislerinde yapılan incelemelerin ardından emniyet konusunda yönetim ve çalışanlar arasında ‘kopukluk‘ olduğu tespit edildi. ABD Ulusal Ulaşım Emniyeti Kurulu – NTSB’nin hazırladığı ön rapor, kapıyı gövdeye tutması için tasarlanan dört anahtar cıvatanın, yerinde olmadığı sonucunu ortaya çıkardı.
FAA, Boeing tesislerinde gerçekleştirdiği altı haftalık bir denetim sonucunda “şirketin üretim kalite kontrol gerekliliklerine uymadığı iddia edilen birden fazla örnek” tespit edildiğini duyurdu.
ABD Adalet Bakanlığı da 2018 ve 2019’da Endonezya ve Etiyopya‘da meydana gelen ve 346 kişinin yaşamını yitirdiği 737 MAX kazaları da dahil olmak üzere, bu uçaklarda yaşanan tüm kusurlarla ilgili olarak Boeing üzerinde baskıyı artıracak soruşturmalar yürütüyor.