Hava Öfkesi (Air Rage) Nedir?

Hava öfkesi ya da orijinal ismiyle Air Rage kavramı, uçuş sırasında, yolcuların ve mürettebat üyelerinin, hava yolculuğuyla ilişkili yaşadıkları fizyolojik veya psikolojik stres nedeniyle, asi, öfkeli, saldırgan veya şiddet içeren davranışlar göstermesi olarak tanımlanabilir.

1947’de Havana’dan Miami’ye seyahat eden sarhoş bir yolcunun, uçaktaki başka bir yolcuya ve bir kabin görevlisine saldırdığı olay, havacılık tarihinde hava öfkesi olarak kaydedilen ilk vaka oldu.

Hava öfkesi yaşayan yolcuların nasıl cezalandırılacağı ile ilgili belirsizlikler, 1963 Tokyo Sözleşmesi ile giderildi. Öfkeli yolcuların, uçağın kayıtlı olduğu ülkenin yasalarına göre yargılanması gerektiği kararı alındı.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği-IATA’nın 2007’de yolcuların rahatsız edici davranışları hakkında veri toplamaya başlamasından bu yana, hava öfkesi kaynaklı olayların sayısında artış yaşandı. Pandemi sürecinde, kural tanımaz yolcu vakalarının sayısının çok daha artış gösterdiği tespit edildi. Bu süreçte yaşanan olayların çoğu, uçak yolcuları için zorunlu kılınan yüz maskeleri, hijyen kuralları ve COVID-19’a bağlı kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşti. Bu kurallar, çoğunlukla asi yolcuların uçaktaki diğer yolculara veya havayolu personeline saldırılarıyla sonuçlandı.

Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı – EASA, 2017 ile 2018 arasında Avrupa uçuşlarında hava öfkesi olaylarında yaklaşık %33’lük bir artış bildirdi. EASA, her üç saatte bir yolcunun, AB hava sahası içinde uçuş emniyetini tehlikeye atan uygunsuz davranışlar sergilediğini ve bu olayların en az %70’inin saldırganlık içerdiğini belirtti. Araştırma ayrıca uçakların acil iniş yapmasını gerektiren hava öfkesi olaylarının ortalama olarak ayda bir kez yaşandığını ortaya çıkardı.

Uzmanlar, bu tip olayların artışı ile ilgili olası nedenleri, uçaklardaki koltuk sayısının, kişi başına uçuş sayısı ve uçuş sürelerinin artması olarak gösteriyor.

Havada Öfkelenmeyi Azaltmak İçin Öneriler!

  • Hava öfkesi durumunun bilinen en büyük etkeni, alkol. Yolcuların, uçuş öncesinde ve sırasında alkol alımını dengede tutarak ya da hiç alkol tüketmeyerek, bu önemli tetikleyiciyi devre dışı bırakmaları tavsiye ediliyor.
  • Yolcuların, uçuş öncesinde kendilerini strese sokabilecek durumlardan uzak durması; zihin rahatlatıcı eylemler ve meditasyon yapmak gibi yöntemlerin denenmesi tavsiye ediliyor.
  • Öfke hissetmeye başlayan kişilerin, derin nefes alıp vererek, kan basıncını kontrol altına alabileceği belirtiliyor. Kendi kendisini sakinleştirmenin, bireylerin öfke duygusunu yenmesini kolaylaştırılacağı belirtiliyor.
  • Uzman kontrolünde ve doktor onaylı olmak şartıyla, uçuş öncesi sakinleştirici kullanmak da öneriler arasında yer alıyor.
  • Öfke eğilimindeki yolcuların, uçuş esnasında kabin ekibinden destek alabileceği söyleniyor.

Kabindeki Sınıf Farkı Öfkeyi Tetikliyor!

Uçak yolcularında yaşanan ve son dönemde sıklığı giderek artan hava öfkesi olaylarının nedenlerinden birinin de uçakta ekonomi sınıfında seyahat eden yolcuların, first class veya business class kabinde yolculuk yapanlara karşı geliştirdiği öfke olduğu düşünülüyor. Kanada Ulusal Bilimler Akademisi tarafından hazırlanan bir çalışma için, adı açıklanmayan büyük bir uluslararası havayolunun, birkaç yıl boyunca yaptığı binlerce uçuşta toplanan veriler kullanıldı.

Uçakta first ya da business class kabinlerinin varlığının, ekonomi sınıfında seyahat eden yolcularda hava öfkesi olayları yaşanma sıklığını neredeyse dört kat artırdığı tespit edildi. Eğer ekonomi sınıfı yolcuları, boarding sırasında uçağa orta kapıdan bindirilmez ve koltuklarına giderken first ya da business class kabinden geçerse, öfke ihtimali yedi katın üzerinde artıyor.

Bu sebeple öfkeye kapılan kişiler, doğrudan üst sınıfta seyahat eden yolculara saldırmak yerine, bambaşka bir nedenle kabin ekibiyle veya diğer yolcularla kavga ediyor. Uzmanlar bu öfkenin nedenini, kişilere sınıf hiyerarşisindeki yerinin hatırlatılıyor olması şeklinde özetliyor. Eşitsizlikle yüzleşmeye zorlanan insanların, normale göre daha fazla antisosyal davranış gösterdiği, pek çok farklı bilimsel çalışma ile doğrulanıyor. Eşitsizliği hissetmek, insanları birbirlerine karşı daha kötü davranmaya sevk ediyor.

Uçak içindeki yolcu dağılımının, toplum genelini yansıtan minyatür bir versiyon olması nedeniyle, kabindeki sınıf farklılıklarının belirgin olması, toplumsal huzursuzluklar yaşanmasının başlıca nedenlerinden biri haline geliyor. İsviçreli psikiyatrist Carl Gustav Jung’un “Başkalarında bizi rahatsız eden her şey, kendimizi tanımamızı sağlar.” sözü ise bu konuyu net bir şekilde özetliyor.


İlgili İçerik | Havayolları Hangi Yolcuları Kara Listeye Alıyor?

adbanner