EMNİYET’İN İNSANLI KEŞİF UÇAĞI VAN’DA DÜŞTÜ!
15 Temmuz çarşamba akşamı saat 22:45 sularında, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Emniyet Havacılık Dairesi’ne ait, EM809 kuyruk numaralı Beechcraft Kingair 350i tipi insanlı keşif ve gözetleme uçağı, yaklaşık 4,5 saatlik görev uçuşundan dönüşü sırasında, 2200 metre irtifada, Van’ın Gevaş ilçesi yakınlarındaki Artos Dağı’na çarparak düştü.
Uçağın enkazına gece 03:00 sularında ulaşıldı. 2’si pilot 7 emniyet görevlisi şehit oldu. Pilotların en son Van Ferit Melen Havalimanı için iniş müsadesi istedikleri ve birkaç dakika sonra radardan kayboldukları biliniyor.
Keşif uçakları, terörle mücadele, arama-kurtarma görevleri, kaçakçılıkla mücadele, sınır gözetleme, mülteci hareketliliği inceleme, doğal afetler ve toplumsal olaylarda keşif-gözetleme ve tespit yapabilmek gibi temel görevler için, insansız hava araçları ile birlikte etkin bir şekilde kullanılıyor.
Van’da düşen çift motorlu turboprop uçak 2015 model. ABD’li imalatçı Beechcraft’tan teslim alındıktan sonra yine ABD’de Sierra Nevada Corporation tarafından yapılan modifikasyonlarla İnsanlı Keşif Uçağı’na dönüştürülen uçak, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi. Jandarma Genel Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterlerinde de bu uçaklardan bulunuyor. Uçakların, 2 saat içinde Türkiye’nin herhangi bir noktasına ulaşabilme ve çoklu görev kabiliyetleri nedeniyle öne çıktığı biliniyor.
Gövde altında taşıdığı gece görüşlü ve termal kameralar ile 6 bin metre üzeri irtifadan dahi görüntü alarak bölgenin taranması, keşif ve tespit yapılmasına ve sinyal istihbaratına olanak veren uçaklardan elde edilen bilgilerle, nokta atışı müdahaleler yapılması sağlanıyor.
Van’da yaşanan kazanın nedenine ilişkin net bilgiler yapılacak yapılacak kapsamlı soruşturmanın ardından belli olacak. Uçağın kara kutusu kazadan sonra bulundu ve incelenmek üzere kaza kırım ekibinin ilgili uzmanlarına teslim edildi.
Kazanın nedenine ilişkin olarak akla gelen senaryolar arasında uçağın teknik bir arızaya bağlı olarak pilotların kontrol kaybı yaşamış olması öne çıkıyor. Ancak pilotların kuleye acil durum deklara etmemiş olduğuna yönelik iddialar bu ihtimali zayıflatıyor.
Pilot hatası, CFIT olarak adlandırılan Maniaya Kontrollü Uçuş, terör saldırısı veya uçulan bölgedeki genel karışıklık, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki çatışmaya bağlı olarak bir elektronik karıştırma meydana gelmiş olabileceği gibi tüm ihtimaller üzerinde de çalışılıyor. Kazanın neden meydana geldiği ile ilgili en net bilgi yapılacak incelemenin ardından ortaya çıkacak kaza raporuyla belli olacak.
Mazisi oldukça eskiye uzanan milyonlarca uçuş saatiyle, güvenli bir uçak olduğunu kabul ettiren Beechcraft Super King Air ailesi uçakları, 18 Nisan 1977’den bu yana 313 irili ufaklı kaza ve kırım olayına karıştı. Bu kazalarda 573 kişi can verdi.
İRAN’DA DÜŞÜRÜLEN UKRAYNA UÇAĞINDA İNSAN FAKTÖRÜ!
İran Sivil Havacılık Kurumu, 8 Ocak’ta Tahran’dan Kiev’e gitmek üzere kalkışı sırasında düşürülen Ukrayna Havayolları’na ait Boeing 737 ile ilgili yeni bir ön rapor hazırladı. Devrim Muhafızları tarafından 2 füzeyle vurularak düşürülen uçağın “görevi ihmal ve iletişim sorunu kaynaklı” insan hatasından kaynaklandığı duyuruldu.
Raporda, savunma sisteminin yerinin değiştirilmesi sonrası, sistemde ‘kuzey yönü’ tanımlamasının yapılmasının ihmal edilmesi nedeniyle sistemde 107 derecelik bir hata oluştu. Böylece sistem tarafından tespit edilen nesnelerin ve hedeflerin yönü, operatör tarafından 107 derecelik bir sapma gösterdi. Hatalar zinciri bu şekilde başladı. Bütün bu sebeplerle yolcu uçağının düşman uçağı olarak algılandığı açıklandı. Savunma sistemi görevlileriyle, koordinasyon merkezi arasındaki iletişimin zamanında sağlanamamasının uçağın uçuş iznine dair bilgilerinin iletilmesinde gecikmeye yol açtığı ve bu durumun uçağın yanlış sınıflandırılması ve hedef alınmasına neden olduğu belirtildi.
“Vur emri alınmadan düğmeye basıldı” ifadesinin yer aldığı raporda olayın insan hatasından kaynaklandığı kaydedildi. Kazada, uçakta bulunan 176 kişi yaşamını yitirmişti.
Tahran yönetimi, başta uçağın İran ordusu tarafından düşürüldüğü iddialarını reddetmiş ancak olaydan 3 gün sonra İran Genelkurmay Başkanlığı yolcu uçağının seyir füzesi olarak algılandığını ve kısa menzilli füzeyle “yanlışlıkla” vurulduğunu itiraf etmişti. Uçakta 82 İran, 63 Kanada, 11 Ukrayna, 10 İsveç, 4 Afgan, 3 Alman ve 3 İngiliz vatandaşı bulunuyordu.
BOEING 767 KARGO UÇAĞINI YARDIMCI PİLOT DÜŞÜRMÜŞ!
23 Şubat 2019 da Trinity Körfezi’ne düşen Atlas Air’e ait Boeing 767 kargo uçağının kaza raporuna ait bilgiler NTSB yetkilileri tarafından açıklandı. Miami’den Houston’a uçan Amazon’a ait ürünleri taşıyan uçaktaki 2 pilot ve 1 yolcu kazada yaşamını yitiriken; bu kaza Boeing 767 kargo uçağının ilk ölümlü kazası olarak kayıtlara geçti.
NTSB açıklamasına göre, yardımcı pilotun iniş sırasında yanlışlıkla pas geçme butonuna bastığı, uçağın bu nedenle alçalmayı sonlandırması nedeniyle de, Stall adı verilen anormal duruma girildiğini düşünerek, stall’dan kurtulma amacıyla uçağın burnunu aşağıya bastırıp uçağı düşürdüğünü tespit etti. Kokpit ses kayıtlarında “Pas Geçiyoruz” ifadesinin hiç yer almadığı ve sadece yardımcı pilotun panik içinde “Stall’a giriyoruz” diye bağırdığı duyulurken; uçağın saatte 830 kilometre hızla körfezin derinliklerine çakılmasına yardımcı pilotun yanlış düğmeye bastıktan sonra panik içinde verdiği hatalı kumandanın neden olduğunu ortaya çıktı.
Kaza inceleme ekibi, bu hayati hatayı yapan yardımcı pilotun daha önce çalıştığı Mesa Havayolları’ndaki kayıtlarını da inceledi. İkinci pilotun Mesa Havayolları’ndan ayrılma sebebi ve eğitim geçmişi araştırıldı. Korkunç gerçek burada ortaya çıktı. İkinci pilot defalarca girmesine rağmen kaptanlık sınavlarında başarılı olamamıştı. Öğretmen pilotlar onun için tam bir eğitim enkazı tabirini kullanıyordu. Karar aşamasında sorunlar yaşıyor, zor durumlarda kolay panikliyordu. Uzmanlar, bu özelliklere sahip birinin kokpite girmemesi gerektiğini düşünürken; sorunun FAA’in ortak veri tabanı projesini hala hayata geçirememesine bağlıyor.
Çalıştığı havayollarında pilotluk becerileriyle ilgili sorunlar yaşayan pilotların bu sorunları gizleyerek başka havayollarında işe girmelerinin uçuş emniyetini azalttığı ve olası kazalara davetiye çıkardığını belirten NTSB, ABD kongresine başvurarak, FAA’in pilotların performans bilgilleri ve çalıştığı havayollarından ayrılma nedenlerinin kayıt altına alındığı bir merkezi veri tabanı oluşturma ve bunu havayolları ile paylaşma önerisini yineledi. FAA, Kongre’nin bu veritabanını oluşturmak için tanıdığı sürenin aşılmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, sistemi çalışır hale getirmemiş olması tepki çekiyor.
NTSB, kaza raporunda, ayrıca yolcu uçaklarında da, savaş uçaklarındakine benzer şekilde pilotun uçağa belli manevraları yaptırmasını engelleyici sistemlerin geliştirilmesini tavsiye etti. Emniyeti arttırıcı olarak önerilen bu sistemlerin, mevcut uçaklardaki pilotları sesli olarak ikaz eden uyarılardan farklı olarak, pilotların hareketlerini engelleyici bir aksiyon alabilmesi önerildi. Önerilen sistemin Airbus uçaklarındaki flight envelope protection yani uçuş zarfı korumasına benzediğini söylemek mümkün.
KATAR’A UYGULANAN HAVA SAHASI BLOKAJI İÇİN ŞOK KARAR!
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017’de teröre destek verdiği gerekçesiyle Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesip, ekonomik abluka uygulaması başlatmış ve bu kapsamda Qatar uçaklarına hava sahasını kapatmış ve uçuşları da yasaklamıştı. Körfez bölgesinde büyük bir krize neden olan durumun ardından Katar yönetimi bir çok defa ICAO ve BM’ye çeşitli itiraz ve şikayetlerde bulunmuştu.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO’nun Katar’a uygulanan havayolu blokajının hukuksuz olduğuna kanaat getirmesiyle, diğer 4 ülke durumu Uluslararası Adalet Divanı’na taşımıştı.
Birleşmiş Milletler’in en yetkili yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, yargı yetkisi itirazlarını oy birliğiyle reddetti. Katar lehine karar alan mahkeme, temyiz yolunu da kapattı. Karara gerekçe olarak ise hava sahası blokajının Şikago Sözleşmesi’ne aykırı oluşunu gösterdi.
Katar uçakları yasak nedeniyle bu süreçte İran hava sahasını kullanmak zorunda kaldığı için, İran’a yılda 100 milyon dolardan fazla ek üs geçiş ücreti ödemek zorunda kaldı. Daha uzun rotalarda uçuşlarını gerçekleştirebildiği için yakıt maliyetleri de ciddi oranda arttı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır’ın Uluslararası Adalet Divanı’nın kararına saygı gösterip göstermeyeceği ve nasıl bir tavur takınacakları henüz belli değil.
KISA HABER TURU
LUFTHANSA YENİ TATİL HAVAYOLU KURUYOR!
Almanların milli havayolu Lufthansa, yeni bir eğlence havayolu kurmak için çalışmalara başladı. Kurulacak havayolu için “Ocean” adında havayolu işletme sertifikası (AOC) alınacak.
Lufthansa’nın bünyesindeki düşük maliyetli havayollarının yapısı oldukça karışık. Geçtiğimiz on yılda, çok sayıda büyük küresel havayolunun, aşırı rekabetçi pazarlarda öne çıkabilmek ve personel maliyetlerini azaltmak amacıyla, kendi bünyesinde oluşturduğu düşük maliyetli taşıyıcıları piyasaya sürdüğünü gördük. Bu girişimlerin bazıları başarılı olurken bazıları ise beklentisini karşılayamadı.
Lufthansa, Almanya dışındaki uzun mesafeli düşük maliyetli uçuşları, dört farklı iştirak altında Frankfurt, Münih ve Düsseldorf üzerinden gerçekleştiriyor.
- Eurowings, Lufthansa’nın birincil düşük maliyetli taşıyıcısı
- Brüksel Havayolları, uzun zamandır hibrit bir havayolu durumunda. Havayolunun bazı uzun menzilli uçakları Eurowings adına operasyon yapıyor.
- Lufthansa CityLine, Lufthansa’nın filosundaki A340’ları da transfer ettiği bölgesel iştiraki durumunda
- SunExpress ise Lufthansa’nın Türk Hava Yolları ile yaptığı ortak girişim.
Pandemi sürecinde diğer iki alt şirket Germanwings ve SunExpress Deutschland’ın da kapatılmasına karar verildi.
Lufthansa mevcut modeli “parçalanmış” bir yapı olarak tanımlıyor ve bu yapının şu an pek başarılı olmadığı düşünüldüğü için bazı değişiklikler planlanıyor. Bu yüzden de yeni eğlence havayolu iştiraki olarak “Ocean” yapılandırılıyor. Ocean, sadece havayolu operastörü sertifikasının adı olacak, kurulacak havayolunun Lufthansa markası altında operasyon yapması planlanıyor.
Ocean için amaç, İsviçre’deki Edelweiss’e benzeyen kaliteli bir eğlence havayolu kurulması. Kurulacak şirketin 2022’de uçuşlara başlaması planlanıyor. Başlangıçta havayolunun dördü Frankfurt, üçü Münih ve dördü Düsseldorf merkezli olmak üzere 11 uçaktan oluşan bir filoya sahip olması bekleniyor.
Havayolunun, Frankfurt’tan Tampa’ya, Frankfurt’tan Anchorage’a, Münih’ten Las Vegas’a, Münih’ten Orlando’ya gibi uzun mesafeli eğlence destinasyonarına uçması planlanıyor. Şu anda CityLine ve Eurowings tarafından uçulan birçok rotaya Ocean’ın uçması da gündeme gelebilir. Ocean filosuna hangi uçakların katılacağı; Lufthansa’nın sendikalarla sorun yaşamadan personel maliyetlerini nasıl düşüreceği büyük merak konusu.
AEROFLOT 5 YILDIZLI HAVAYOLU OLMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ!
Rusların milli havayolu Aeroflot, 5 yıldızlı bir havayolu olma misyonu doğrultusunda, yapısal olarak önemli stratejik değişiklikler yapma kararı aldı. Grup içinde ana şirket Aeroflot’un yanında 3 iştiraki şirket daha bulunuyor.
Filosunda 30’dan fazla Boeing 737 bulunduran düşük maliyetli Pobeda Havayolları; hem kısa hem de uzun menzilli eğlence rotalarına uçan ve filosunda 60’dan fazla uçak bulunduran Rossiya Havayolları ve A319 ile turboproplar da dahil olmak üzere 20 uçaklık filoya sahip olan ve genellikle uzak doğuya uçan Aurora Havayolları.
Yapılacak değişikliklerle, Aeroflot yalnızca uzun mesafeli ve premium uçuşlara odaklanacak. Pobeda’ya Aeroflot filosundan yaklaşık 50 adet Boeing 737-800 transfer edilecek, bölgesel rotaların sayısı artırılacak. Pobeda low cost bir havayolu olduğu için Aeroflot’tan gelen uçaklardaki business sınıfı iptal edilerek uçakların kapasitesi 158’den 189’a çıkacak. Bu sayede Pobeda’nın bölgesel uçuşlarında bilet fiyatlarının yaklaşık yüzde 30 düşmesi planlanıyor.
Filosundaki uçakların yaklaşık üçte biri 777 ve 747’ler de dahil olmak üzere geniş gövde olan Rossiya’nın filosundaki uçak sayısı da gelecek yıllarda 4 kat artacak. Aeroflot’un toplam 150’yi bulacak Sukhoi Superjet filosu ile 50 adet Irkut MC-21-300 siparişleri Rossiya filosuna katılacak. Rus üretimi tüm yolcu uçaklarını Rossiya uçuracak.
Avrupa’daki Skytrax 5 yıldızlı tek havayolu Lufthansa’yı gözüne kestiren Aeroflot, yüksek kaliteli bir ürün ve servis sunabileceği pazarlara odaklanmanın bu başarıyı getireceğine inanıyor.
Aeroflot için büyük, cesur bir iş modeli değişikliği sonucunda, havayolu, yaklaşık 250 uçağını yan şirketlerine aktarmış olacak. Bu nedenle ana sirket Aeroflot gelecekte çok daha küçük ve butik hale gelecek. Aeroflot filosunda sadece A320, A321, A330, A350 ve 777 uçakları bulunacak.
EMIRATES A380 İLE UÇMAYA BAŞLADI!
Dubai merkezli Emirates, pandemi nedeniyle yere indirdiği A380 uçaklarıyla yaklaşık 3 ay aradaon sonra ilk seferini Londra Heathrow ve Paris Charles de Gaulle Havalimanları’na yaptı. Havayolu Amsterdam’a da her gün 1 kez A380 ile uçulacağını açıkladı ve 1 Ağustos’tan itibaren Londra Heathrow’a aynı gün içinde ikinci A380 seferlerine başlayacağını duyurdu.
Paris Charles De Gaulle Havalimanı’nda “pandeminin başlamasından bu yana Avrupa’daki havalimanlarına ilk tarifeli A380 uçuşu” olması nedeniyle Emirates’in A380’ine özel bir karşılama da yapıldı.
A380’in en büyük müşterisi durumundaki Emirates’in filosunda şu anda 114 adet A380 bulunuyor. Ayrıca teslimatı beklenen 8 adet de A380 siparişi bulunan Emirates, pandemi nedeniyle bu uçakların 46 adedini filodan çıkarma ve emekliye ayırma kararı almıştı.
BRITISH AIRWAYS’TEN BOEING 747 KARARI!
İngilizlerin milli havayolu British Airways, pandemi nedeniyle filosundaki tüm Boeing 747’leri emekli edeceğini açıkladı. Filodaki 31 uçak ile dünyanın en büyük jumbo jet operatörü olan British Airways, uçakların mevcut şartlarda uçmaya devam etmesinin mümkün olmadığını duyurdu. Gökyüzünün kraliçesi 747’ler British Airways’in toplam filosunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Filodan çıkarılan 747’lerin yerini Airbus A350 ve Boeing 787 Dreamliner uçakları alacak. Pandemi nedeniyle bir çok havayolu filosundaki 747’leri verimsizlik, yüksek operasyonel ve bakım maliyetleri sebebiyle erken emekliye ayırdı.
ABU DHABI MERKEZLİ YENİ HAVAYOLLARI!
Küresel havacılık endüstrisinin, tarihin en büyük kriziyle boğuştuğu dönemde, Abu Dabi’nin ilk düşük maliyetli havayolu olan Air Arabia Abu Dhabi, ilk seferini yaptı. 2 Airbus A320’den oluşan filosuyla operasyonlara başlayan havayolu, ilk seferini 14 Temmuz’da Abu Dabi’den Mısır’ın İskenderiye şehrine gerçekleştirdi. Air Arabia ile Etihad arasında kurulan ortak bir girişim olan şirket, BAE’nin başkenti Abu Dabi’ye daha kolay ve doğrudan erişim sunmayı amaçlıyor.
Öte yandan Macarların düşük maliyetli havayolu WizzAir ile Abu Dabili şirket ADQ arasında kurulan ortak girişim Wizz Air Abu Dhabi ise 1 Ekim 2020’de faaliyete başlayacak. Abu Dabi’yi Avrupa ve Mısır’da toplam 6 destinasyona bağlayacak havayolunun varış noktaları: İskenderiye, Atina, Kutaisi, Larnaka, Odesa ve Erivan olacak. İki adet Airbus A321neo uçağıyla operasyonlarına başlayacak olan Wizz Air Abu Dhabi filosunun, altı ay içinde altı uçağa çıkarılması bekleniyor.
BOOM XB-1 İÇİN TARİH VERDİ!
Süpersonik seyahat deneyimini yeniden insanlarla buluşturmayı amaçlayan Boom Supersonic, 7 Ekim 2020’de XB-1’i fabrikadan çıkaracağını duyurdu. XB-1, Boom’un ticari süpersonik uçağı Overture için temel teknolojileri kamuoyuna gösterecek olması açısından çok önemli.
Gelişmiş karbon fiber kompozit yapı, bilgisayar ile optimize edilmiş yüksek verimli aerodinamik yapı ve verimli bir süpersonik tahrik sistemi başta olmak üzere kritik teknolojilere sahip olacak Overture, süpersonik geleceğin güvenli, çevresel ve ekonomik olarak sürdürülebilir olmasını sağlamaya çalışacak.
Öte yandan XB-1,% 100 karbon nötr uçuş test programını açıklayan ilk uçak programı olarak da tarihe geçti. XB-1 test programına yılın sonlarında başlayacak ve 2021’de ilk uçuşunu gerçekleştirecek. Boom’un ticari uçağı Overture, bugün hizmet veren herhangi bir ticari yolcu uçağından iki kat daha hızlı olmasının yanında en hızlı ve en sürdürülebilir süpersonik uçak ünvanlarını da ele geçirecek.
BOEING’E 2020’NİN İLK YARISINDA BÜYÜK DARBE!
ABD’li imalatçı Boeing, yılın ikinci çeyreğinde sadece 20 uçağı müşterilerine teslim ederken; yılın ilk 6 aylık diliminde toplam sipariş sayısı 70’de kaldı. Yılın ilk yarısında teslim edilen uçakların 36 adedi 787 olurken; 9 adedi 737 olarak kayıtlara geçti. 2020’nin ilk 6 ayında 59 sipariş alabilen imalatçı, ilk 6 ayda toplam 784 sipariş iptali yaşadı. İptaller en fazla tahmin edileceği gibi, 5 ay içinde gerçekleşen ve 346 kişinin hayatını kaybettiği iki ölümlü kazaya karışan ve Mart 2019’dan bu yana uçamayan 737 MAX uçaklarına geliyor. Temmuz ayı içinde uçağın yeniden sertifikalandırılması için test uçuşlarına başlayan 737 MAX için Haziran ayında 60 adet sipariş iptal edildi. Böylece yılın ilk yarısında 737 MAX uçakları için gerçekleşen sipariş iptali sayısı 323’e ulaştı. Kısa sürede aldığı 5000’in üzerinde siparişle, Boeing tarihinin en çok ve en hızlı satılan uçağı ünvanını elinde bulunduran 737 MAX için Haziran sonu itibariyle toplam sipariş sayısı 4552’ye düşmüş oldu.