MERMİ ŞEKLİNDE GELECEĞİN UÇAĞI!
Yaklaşık 3 yıl önce ABD’nin California eyaletinin Victorville şehrinde mermi şeklindeki gizemli bir uçak ilk kez görüntülenmiş ve merak uyandırmıştı. Geçtiğimiz hafta, ABD’li Otto Aviation, Celera 500L adını verdiği, fütüristik, düşük emisyonlu, uzun menzilli, yakıt tasarruflu mermi şeklindeki uçağını kamuoyuna tanıttı.
On yıldan uzun süredir gizli şekilde geliştirilen uçak için, havacılık endüstrisinin geleceğini ciddi şekilde sarsmak ve özel uçak kullanımını yaygınlaştırmak parolasıyla yola çıkıldı.
6 adet first class yolcu taşıyabilen Celera 500L, modern bir jet ile aynı hızlarda uçmayı üstelik bunu sekiz kat daha düşük yakıt tüketimiyle gerçekleştirmeyi vadediyor. Benzer büyüklükteki bir uçağa göre menzilinin de iki kat daha fazla olacağı iddia ediliyor.
Buna göre Celera 500L, saatte 724 km hıza ulaşacak ve saatlik uçuş maliyeti, benzer boyuttaki jetlerden yaklaşık altı kat daha düşük yani yaklaşık 334 Dolar olacak. Yaklaşık 3,8 litre yakıt tüketimi ile de küçük bir jet uçağının sekizde biri kadar az yakıt tüketecek.
Otto Aviation, devrim niteliğindeki uçağın Kasım ayından bu yana 31 test uçuşu yaptığını ve “var olan en yakıt tasarruflu, ticari olarak uçak” olduğunu kanıtladığını ve geleneksel bir havayolu uçuşuyla aynı maliyete özel uçak kiralama imkanı sunabileceğini açıkladı.
Uçağın benzersiz mermi şekli sayesinde, havanın gövde ve kanatlarının etrafından sorunsuz şekilde akmasını sağlayan “laminer akışı” destekliyor ve geleneksel uçaklarda yaşanan türbülans ve geri sürükleme ihtimallerini azaltıyor.
Gücünü RED A03 motorundan alan uçağın aerodinamik yapısı, Celera 500L’nin kalkış ve seyir hızlarına ulaşmak için çok daha az beygir gücü ihtiyacı doğuruyor. Uçağa güç veren RED A03 motoru, “sınıfının en iyisi” verimlilik sunan, geleneksel uçak yakıtı Jet A1 ile biyodizel üzerinde çalıştığı onaylanmış kuyruğun üstüne yerleştirilmiş itki yaratan bir pervaneyi çeviren sıvı soğutmalı 12 silindirli bir dizel motordan güç alıyor.
Celera 500L’nin 2023’te hizmete girmesi planlanıyor. Uçağın pazara girişinin COVID sonrası süreçte büyük fayda sağlayacağı; geleneksel bir ticari uçuşa göre maliyetinin az olması nedeniyle, aileler veya küçük gruplar için özel uzun mesafeli seyahatler sunması bekleniyor.
Pandemiyi gelişmiş pazar fırsatları olarak gören Otto Aviation, şu anda geliştirilmekte olan diğer kısa menzilli, drone tarzı hava taksilerinden farklı olarak, Celera 500L’nin daha uzun menzile sahip olması ve Kuzey Amerika’da hiç durmadan uçabilmesini ciddi bir avantaj olarak görüyor.
Celera 500L’nin prototipi penceresiz olsa da, yolcu versiyonu pencerelere sahip olacak. Pencereler, aynı hizada monte edilmeleri ve gövdenin dış şekliyle aynı konturlara sahip olmaları nedeniyle laminer akış üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olmayacağı açıklandı.
Şirketin, Celera 500L’nin yaklaşık iki katı büyüklüğünde, hibrit elektrikli ve içten yanmalı motor kullanabilen, ikinci bir model üzerinde çalıştığı da açıklandı.
JAPONLARIN UÇAN ARABASI İLK İNSANLI UÇUŞUNU YAPTI!
Japon teknoloji şirketi SkyDrive’ın tasarlayıp geliştirdiği uçan arabanın ilk insanlı test uçuşunu Toyota şehrinde başarıyla tamamlandı. Dünyanın dört bir yanında üzerinde çalışılan, uçan araba hayalini gerçeğe dönüştürme yarışı biraz daha kızıştı.
Japonlar üretikleri dev bir insansız hava aracını andıran SD-03 için dünyanın en küçük elektrikli dikey kalkış ve iniş yapan hava aracı olduğu iddiasında bulunuyor ve 2023’te uçan arabayı piyasaya sürmeyi hedefliyor. Dört motora sahip olan SD-03, yaklaşık park halindeki iki otomobil büyüklüğünde.
Sadece 2 yıllık bir mazisi olan SkyDrive’ın bu kadar kısa sürede aracı tasarlayıp geliştirmesi ve insanlı uçuşu başarıyla gerçekleştirmesi, projenin geleceği için umutlandırıyor. Bu uçuş aynı zamanda Japonya’da bir uçan arabanın ilk insanlı uçuşu olarak da tarihe geçti.
İnsanlara özellikle metropollerde güvenli ve konforlu yeni bir yaşam tarzı deneyimi sunmayı amaçlayan şirket, uçan arabanın aynı zamanda herkes için ulaşılabilir de olmasını hedefliyor. Uçan araba olarak bilinen henüz keşfedilmemiş, yeni bir ulaşım türü için uygun aracı tasarlarken ilham almak için anahtar kelime olarak ‘ilerici ”seçimini yapan SkyDrive, fütüristik hava aracı SD-03 için yıl sonuna kadar Toyota şehri dışında ve farklı koşullarda daha fazla test uçuşunun gerçekleştirmeyi planlıyor.
ÇİNLİLERİN ÜRETTİĞİ DEV DRONE 1,5 TON YÜK TAŞIYOR!
Çinli SF Holding, ülkenin kuzeybatısındaki ilk insansız kargo uçuş denemesinin başarıyla tamamlandığını duyurdu. Test uçuşu dağlık Ningxia bölgesinden İç Moğolistan’a yaklaşık bir saat kadar sürdü.
Kısa mesafeli lokasyonlara tek bir paketi bırakmak için tasarlanan küçük teslimat dronlarını test eden bazı şirketlerin aksine, SF’nin geliştirip ürettiği uçağının 1,5 tona kadar yük ile daha uzun süre uçabildiği söyleniyor.
Çinlilerin ürettiği dev drone, saatte 180 kilometre maksimum hız 1.200 kilometre menzile sahip olacak şekilde tasarlandı. Bu rakamlar, uçağın, otonom teslimat için birçok şirketin üzerinde çalıştığı uçaklardan çok farklı bir kategoriye girmesini sağlıyor. Amazon geçen yıl Prime Air drone’nun 24 kilometreye kadar uçabildiğini ve 2 kilogramın biraz üzerinde paketleri teslim edebileceğini açıklamıştı.
SF Holding, bu otonom uçakları uzun süredir yavaş ve düzensiz teslimatlardan muzdarip kırsal alanlara mal getirmek için kullanmayı umuyor. Pilotlu uçakların kargoyu merkezi bir yere ulaştırması; ardından insansız bir uçak, malları yakın çevredeki daha küçük kasaba ve bölgelere taşıyabilir. Küçük teslimat dronları da oradan alıp paketleri bireysel alıcı ve son kullanıcıya getirmesi amaçlanıyor.
Pilotsuz kargo uçuşlarını gerçeğe dönüştürmek için dünya çapında birçok şirkete çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. SF’nin test uçağı, Wuhan merkezli üretici China Aerospace Times Electronics tarafından Çin’de üretildi.
Bu projenin yanı sıra Kaliforniya merkezli Sabrewing, 1.850 kilometrelik mezilde 2.400 kilogramdan fazla yük taşımak üzere tasarlanmış bir drone üzerine çalışıyor. Uçağın 2022’de hizmete girmesi bekleniyor. Başka bir Kaliforniyalı start-up şirketi Nautilus’un bu yıl, yaklaşık 60 metre uzunluğunda yani neredeyse bir Boeing 777 büyüklüğünde prototipini bitirmek istediği biliniyor.
Bu alandaki diğer şirketler ise kısa menzilli teslimatlar için daha küçük dronlara odaklanmış durumda. Alphabet’s Wing, Amazon’a ek olarak kullanıcıların drone teslimatı için bir uygulama üzerinden yiyecek ve yiyecek sipariş etmesine olanak tanıyor. Hizmet şu anda Finlandiya, Avustralya ve ABD’de belirli bölgelerde mevcut.
SF Holding, bünyesindeki insansız hava aracı birimini, çeşitli boyutlardaki dronlar üzerine çalışmak için 2017’de kurdu. Çin’deki dokuz güzergah boyunca drone denemeleri için hükümet onayı aldı. Ancak SF’nin, Çin’de bu alanda rakiplerş var: e-ticaret devi JD.com, kırsal alanlarda kendi drone teslimatlarını test ediyor.
AMAZON SİPARİŞLERİ DRONE İLE TESLİM EDECEK!
2019’da Las Vegas’ta 2,27 kilograma kadar paketleri taşıyabilen tamamen elektrikli teslimat drone’unu ilk kez açıklayan Amazon, Prime Air adı verilen drone’larını teslimatlarda kullanmak üzere, ABD Federal Havacılık İdaresi FAA’den resmi onayını aldı. Bu gelişme paketlerin teslimat sürelerinin 30 dakika ve altına ineceği anlamına geliyor.
FAA’in Prime Air drone filosu için Amazon’a verdiği Part 135 hava taşıyıcı sertifikası ile şirketin gelecekte insansız paket teslimat süreçleri ağını genişletmesinin yolu açıldı. Amazon, drone ile teslimatın ne zaman başlayacağına yönelik bir takvim vermedi. Teslimat drone’larının hava sahasına tam olarak entegre edilmesi için teknoloji geliştirmeye ve iyileştirmeye devam edileceği açıklandı.
2013’ten bu yana drone ile teslimat üzerine çalışan Amazon’un Prime air drone’ları, diğer nesnelerle temastan kaçınmasını sağlayan “gelişmiş mekansal farkındalık teknolojisine” sahip.
Yedi yıl sonra Amazon, Google’ın sahip olduğu Wing Aviation ve UPS’in ardından drone kullanımı için Part 135 sertifikası alan üçüncü şirket oldu. Ancak bu şirketlerin hiçbiri henüz drone teslimatını gerçekleştirmedi.
Öte yandan, drone’ların daha yaygın olarak kullanılması için çalışmalarını sürdüren FAA, İnsansız hava araçlarının ulusal hava sahasına güvenli entegrasyonu konusunda araştırmalar için üniversitelere 7,5 milyon Dolar hibe sağlanacağı duyuruldu.
KANAT İÇİNDE UÇUŞ DÖNEMİ YAKLAŞIYOR!
Hollanda’nın milli havayolu KLM ve Delft Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen, yakıt verimliliği ile geleceğin uçağı olarak lanse edilen Flying-V’nin ölçekli bir modeli, rüzgar tüneli ve yer testlerinin ardından ilk uçuşunu Almanya’da bir hava üssünde gerçekleştirdi.
Tasarımıyla fark yaratan #FlyingV, geleneksel uçaklardaki kanat, gövde, kabin gibi tüm bileşenlerde devrim niteliğinde değişiklikler vadediyor. Yolcu kabini, kargo bölümü ve yakıt depolarının kanatlara entegre edildiği uçak, bu sayede hafiflik, güçlü aerodinamik yapı, uçağa etkiyen geri sürükleme kuvvetinin azalması gibi özellikleri ile ekonomik ve konforlu uçuş sunacak.
Flying-V’nin A350 ile yakın bir kanat açıklığına sahip olması planlanıyor. Yani uçağın operasyonları için havaalanlarında herhangi bir değişikliğe ihtiyaç duyulmayacak. Uçağın 2 sınıflı standart konfigürasyonda 314 yolcu taşıması ve 160m3 kargo hacmine sahip olması bekleniyor.
Bilgisayar hesaplamaları, geliştirilmiş aerodinamik V-şekli ve azaltılmış ağırlığı ile günümüzün en gelişmiş uçaklarına kıyasla Flying V’nin yakıt tüketiminin % 20 daha az olacağını, aerodinamik verimliliğinin ise yüzde 15 daha yüksek olacağını gösteriyor.
Flying V’nin ölçekli modeli, 22.5kg ağırlığında, 3.06 m kanat açıklığına ve 2.76 m uzunluğa sahipti. Delft Üniversitesi Doktora öğrencisi ve aynı zamanda drone pilotu olan Nando van Arnhem tarafından, radyo kontrollü bir drone gibi uçurulan modele iki adet 4kW gücünde elektrikli motor, 6 kg ağırlığında bir lityum polimer pil entegre edildi. Uçuşta, kalkış, dönüş ve yaklaşma ve iniş dahil bir dizi manevra denendi.
YERLİ İHA AKSUNGUR 49 SAAT HAVADA KALDI!
Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin (TUSAŞ) tarafından geliştirilen, Türkiye’nin yüksek faydalı yük kapasiteli insansız hava aracı Aksungur, 49 saatlik rekor bir uçuşa imza attı. Son uçuşunda 49 saat havada kalma başarısı gösteren Aksungur, 59’uncu test uçuşunu gerçekleştirerek toplam uçuş süresini de 230 saate taşıdı. 49 saat havada kaldığı rekor test uçuşunda Aksungur, 20 bin feet irtifada ay yıldızlı bayrağımızı gökyüzüne çizdi!.
Orta irtifada yüksek yük kapasitesi, Kesintisiz Çok Rollü İstihbarat, Gözetleme, Keşif ve Taarruz Görevleri gibi misyonlara sahip olan çift motorlu Aksungur’un, 40 bin feet yüksekliğe kadar uzun süreli görevler yapması hedefleniyor. Tek motorlu Anka İnsansız hava aracı platformu üzerine inşa edilen Aksungur, böylece 18 ay gibi kısa bir sürede ve daha uygun maliyetle geliştirilmiş ve uçurulmuş oldu. TEI tarafından geliştirilen PD170 tipi motorları kullanan Aksungur, 24 metre kanat açıklığına sahip. Sistemin maksimum kalkış ağırlığı 3 bin 300 kilogram. Hava aracı, 750 kilogram harici yük taşıyabiliyor. Bu yükle 25 bin feet’te 12 saat görev yapabiliyor. 150 kg faydalı yük ile bu süre 24 saate çıkıyor.
THY’DE MAAŞ BELİRSİZLİĞİ SONA ERDİ!
THY çalışanlarının uzun zamandır devam eden maaş belirsizliği sona erdi. THY yönetimi ile Hava İş Sendikası anlaştı! Çalışanların ücretlerinde yüzde 30-50 arasında kesinti yapılmasına karar verildi. Çalışanların ikramiyeler de dahil daha önce toplu iş sözleşmesi ile kazandığı diğer haklar ise korundu.
İmzalanan protokol kapsamında THY’de kısa çalışma ödeneği uygulamasına son verilirken, zorunlu ücretsiz izin ve işten çıkarma yapılmaması kararı da alındı.
Yapılan anlaşmaya göre, pilotlarda %50, kabin çalışanlarında %35, diğer personelde %30 ücret kesintisine gidilecek. Ücret indirimi 2021 sonuna kadar geçerli olacak ancak her altı ayda bir, çalışanlar lehine gözden geçirilecek.
Tarafların toplu iş sözleşmesi ile daha önce 2021 için varmış oldukları enflasyon artı %1’lik ücret artışı maddesi enflasyon oranında artış şeklinde revize edildi.
THY’nin toplam çalışan sayısı, THY Teknik ile birlikte ikinci çeyrek sonu itibarıyla 38,969. Hava-İş sendikası 24,800 THY çalışanını temsil ediyor.