Havacılık Bülteni-142

Dünya’nın En Büyük Uçağı Stratolaunch Ne İşe Yarıyor?

117 metre ile bir futbol sahasından daha büyük kanat açıklığı ve 590 ton kalkış ağırlığına sahip Dünya’nın en büyük uçağı Stratolaunch Roc, 2 yıl aradan sonra ikinci kez gökyüzüyle buluştu.

İlk uçuştan sonraki 2 yıl boyunca, Roc ile ilgili radikal kararlar alındı. Projenin sahibi, misyonu ve amacı tamamen değişti.

Stratolaunch, 2011 yılında Microsoft’un da kurucu ortağı Paul Allen tarafından, gökyüzüne uydu gönderecek fırlatma rampaları üretmek fikriyle kuruldu. Ancak Allen bu vizyonu gerçeğe dönüştüremeden ve ikiz gövdeli Dünya’nın en büyük uçağı Roc’un gökyüzüyle buluştuğunu göremeden Ekim 2018’de öldü. Roc, ilk ve tek test uçuşunu Nisan 2019’da yapabildi.

Şirket, Ekim 2019’da Roc’un misyonunu yeniden dizayn eden mevcut sahiplerine satıldı. Stratolaunch Roc, hipersonik yani sesten en az 5 kat hızlı olan araçlar için mobil fırlatma rampası olarak görev yapacak.

Roc’un fırlatacağı Talon-A isimli 8,5 metre uzunluğundaki yeniden kullanılabilir araçların geliştirilmesi de sürüyor. 2022’de ilk fırlatma testinin yapılması bekleniyor. Bu süreye kadar Roc’un solo uçuş testleri devam edecek.

Hafta içinde gerçekleşen uçuşta 3 saat 14 dakika havada kalan uçak, saatte 320 km hıza ve 4267 metre irtifaya ulaştı.

Hipersonik araçlar, iyi birer silah dağıtım sistemleridir. Manevra kabiliyetleri, geleneksel balistik füzelere kıyasla daha etkili olmalarını sağlar. Bu yüzden özellikle Amerikan Ordusu’nun proje ile yakından ilgilendiği biliniyor.

6 adet Boeing 747 motorundan güç alan Roc, şekil olarak da daha önce üretilen uçaklara hiç benzemiyor. Motorlar, iniş takımları, aviyonik sistemler ve diğer parçalar ile entegre edilmiş ikiz gövdeye sahip olan uçağın her bir gövdesi, yaklaşık Boeing 747’nin gövdesinin ölçülerinde. Bu sayede taşınacak yükün ana gövde için dengeli olması sağlanıyor. Sol gövdede uçucu ekip bulunmazken, pilotlar sağ gövdede görev yapıyor.

Uçağın gövdesi ve kanatları başta olmak üzere hemen her şeyi hafiflik ve dayanıklılık sağlamak amacıyla kompozit malzemeden üretildi. Roc, 226 ton yükle 2.092 km menzile uçabiliyor. Uçakta toplam 28 lastik bulunuyor.

Dünya’nın En Yoğun Havalimanları Belli Oldu

Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI tarafından açıklanan rakamlara göre, 2020 yılında Dünya’nın en yoğun havalimanı Çin’in Guangzhou Baiyun Havalimanı oldu. Guangzhou, 2019’da listenin 11. Sırasındaydı. Böylece son 22 yıldır Dünya’nın en yoğun havalimanı ünvanını elinde bulunduran Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı, bu ünvanını kaybederek ikinci sıraya indi.

2020 yılında, Dünya’nın en işlek 10 havalimanından yedisi Çin’de, 3’ü de ABD’de yer aldı. Listenin ilk 10 sırasındaki havalimanlarının, yolcu sayılarında yaşadığı dramatik değişimler, küresel hava trafiğinde keskin bir düşüş yaratan Covid-19 salgını nedeniyle gerçekleşti.

Listenin zirvesine yükselen Guangzhou’nun yolcu sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 40 azaldı ve 2020 yılında 43,8 milyon yolcuya hizmet verdi. Buna rağmen ilk sıraya tırmanmayı başardı. Atlanta ise geçen yıl 42,9 milyon yolcuya ev sahipliği yaptı ve 2019’a göre yüzde 61 oranında yolcu kaybı yaşadı.

Analistler, Atlanta’nın zirveyi kaybetmesinin geçici bir durum olduğu görüşünde. Sektör toparlandıkça, Atlanta’nın yeniden listenin zirvesinde yer alması bekleniyor. İlk 10 sırada Çin’in Chengdu, Shenzhen, Kunming, Şangay ve Xi’an şehirlerindeki havalimanları da kendilerine yer buldu. 2019 yılında listenin 46. sırasında yer alan Şangay’ın Hongqiao Uluslararası Havaalanı da müthiş bir çıkış yaparak, 2020’de kendine ilk 10’da yer bulan havalimanları arasında.

2019 da dahil olmak üzere çok uzun süredir bu listenin 2. sırasında yer alan Pekin Capital Havalimanı ise 2020’de 6. sıraya kadar geriledi.

ACI rakamlarına göre 2020 yılında, Dünya genelinde yolcu trafiği yaklaşık yüzde 65 oranında azaldı. 2020’de en yoğun 10 havalimanındaki yolcu trafiği ise bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 46 düşüş yaşadı. ACI, küresel yolcu trafiğinin 2024’ten önce 2019 seviyelerine çıkmasını beklemiyor.

2020’de Avrupa’daki hiçbir havalimanı ilk 10’da kendine yer bulamadı. 2019 listesinin ilk 10 sırasında ilk 10’da yer alan Londra, Paris, Dubai ve Tokyo ise 2020’de ilk 10’daki yerlerini kaybetti.

2019’da uluslararası yolcu sayısı bakımından, Dünya’nın en işlek 14’üncü havalimanı durumundaki İstanbul Havalimanı, 2020’de bu kategoride 6’ncı sıraya tırmandı. 2019’da 39,5 milyon uluslararası yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı, 2020’de yüzde 59,7 oranında yolcu kaybetti ve 15,9 milyon dış hat yolcusu ağırladı. Ancak listede 8 sıra birden yükselmeyi başardı.

Yıl boyunca havalimanına iniş kalkış yapan uçak sayısını ifade eden uçuş hareketliliği konusunda yıllardır zirve yarışı iki ABD’li havalimanı Atlanta ve Chicago O’Hare arasında devam ediyor. Bu iki meydan, zirveyi diğerinin elinden alıyor. Bu yıl da durum değişmedi. Geçen senenin ikincisi Atlanta, Chicago O’Hare’den liderliği devraldı. Yıl boyunca Atlanta’ya 548 bin uçak iniş-kalkış yaptı. Bu listenin ilk 10 sırasında yer alan havalimanlarının tamamı yine ABD’de ve Çin’de yer aldı. Bu kategoride en büyük atılımı, 20’nci sıradan 5’inci sıraya tırmanan Phoenix yaptı.

Kargo hacmi konusunda Dünya’nın en yoğun havalimanı ünvanını, çok uzun zamandır elinde bulunduran Hong Kong Havalimanı, hem pandemi hem ülkedeki protesto eylemleri birleşince, dünya ticaretinin duraksama yaşamasına bağlı olarak bu yıl listede ikinci sıraya geriledi. Bu kategoride zirveyi, ABD’li Memphis Havalimanı ele geçirdi.

Hangi Havalimanı Hava Trafiğini 145 Km Uzaktan Yönetecek?

Ocak ayından bu yana devam eden sistem testleri tamamlandı. Uzaktan hava trafik kontrol operasyonlarını başlatan ilk uluslararası havalimanı London City oldu. Sanal kontrol kulesi teknolojisinin uygulamaya alınmasıyla, tüm hava trafik operasyonları, 145 kilometre uzaktaki bir kontrol merkezinden yönetilmeye başlandı.

İsveçli havacılık şirketi Saab tarafından inşa edilen yeni kule, kontrolörlere pistin, taksi yollarının, apronların ve hava sahasının 360 derecelik canlı bir görünümünü vermek için 16 yüksek çözünürlüklü kamera ve havaalanını çevreleyen 50 metre yüksekliğindeki direklere monte edilmiş sensörler içeriyor.

Kameralardan ve sensörlerden gelen bilgiler daha sonra fiber optik kablolarla, havaalanından 144 kilometre uzakta Hampshire Swanwick’te bulunan kontrol merkezine iletiliyor. Radar ve sensör bilgilerinin yanı sıra havalimanının canlı ses beslemesiyle eşleştirilen canlı panoramik görsel yayın, kontrolörler tarafından havalimanındaki hava trafiğini yönetmek için kullanılıyor.

Uygulamaya alınan bu sistem, verimliliği artıracak ve gelecekte havalimanı trafiğinde yaşanacak artışa uyum sağlayabilecek. Çünkü aynı sayıda kontrolör, sistem tarafından sağlanan ek bilgiler sayesinde daha fazla sayıda uçak hareketini idare edebilecek.

Geliştirilen sistemde, siber güvenlik önlemlerinden, başıboş kuşların görüşü ve kayıtları etkilemesini önleyen güvenlik sistemlerine kadar her şey düşünülmüş.  Sistem ile hava trafiğinin daha emniyetli hale gelmesini sağlayan şey ise hava trafik kontrolörlerine daha fazla veri sağlanıyor olması.

Sistem ile kontrolörlerin temelde yaptığı işin değişmediğini belirten uzmanlar, kontrolörlerin hala gözleriyle uçağı bulup izlemek zorunda olduklarını söylüyor. Aradaki fark ise, pencereler yerine ekranları kullanmaları. London City’nin yeni sanal kulesinin diğer büyük havalimanlarının ilgisini çekmesi ve benzer sistemlerin gelecekte daha yaygın hale geleceği düşünülüyor.

Uzaktan hava trafik kontrol kulesine ilgi duyduğunu açıklayan ilk büyük havalimanı ise İngiltere’nin en işlek havalimanı olan Heathrow oldu.

Boeing 737 Max Teslimatları Neden Durduruldu?

Son iki Havacılık Bültenimizde, Boeing 737 MAX uçaklarında yeni tespit edilen elektrik sistemi arızalarına yer vermiştik. Hafta içinde Boeing, özellikle uçakların kokpitinde bazı sistemleri etkileyen elektrik arızaları çözülene kadar 737 MAX uçaklarının teslimatlarının durdurulduğunu duyurdu.

ABD Federal Havacılık İdaresi FAA de, Dünya çapında aktif hizmete devam eden 109 adet 737 MAX’in yere indirilmesini gerektiren bir uçuşa elverişlilik direktifini resmi olarak yayımladı.

Direktif, uçakların kokpitinde çok sayıda elektrik arızasına işaret ederken “Boeing’in operatörlere önereceği düzeltme eylemi üzerinde çalışmaya devam ederken, bahsedilen sorundan etkilenen tüm uçakların yerde kalması gerektiği belirtildi.

Elektrik arızaları, kokpitte bulunan bazı elektrik devrelerinin topraklama yeteneklerinde bir eksiklik içeriyor. Herhangi bir voltaj dalgalanması durumunda, şok veya elektrik çarpması gibi uçuş emniyetini riske atabilecek sorunlar yaratabileceği belirtiliyor.

Arızanın başlangıçta kokpitin yedek güç kontrol sisteminde olduğu düşünülüyordu. Ancak, daha sonraki analiz ve testler, sorunun yedek güç kontrol ünitesi, devre kesici paneli ve ana gösterge paneli dahil olmak üzere tüm ek sistemleri içerebileceği tespit edildi. Boeing CEO’su David Calhoun, MAX ile ilgili mekanik sorunların tam olarak ne zaman çözüleceğinden emin olmadığını söyledi ve sorun uygun şekilde çözülene kadar yeni MAX uçaklarının teslim edilmeyeceğini doğruladı.

Boeing, bu süreçte kaç adet uçağın üretildiğini resmi olarak doğrulamazken, henüz teslim edilmeyen yaklaşık 300 uçağın, bu üretim hatalarından etkilendiği tahmin ediliyor.

Öte yandan ABD Federal Havacılık İdaresi FAA, uçaklardaki küçük tasarım değişiklikleriyle ilgili Boeing’in dahili süreçlerine yönelik bir denetim başlattı. Bu denetlemenin amacı, Boeing’in süreçlerini iyileştirebileceği alanları belirlemek olarak açıklandı.

Airbus 2021’in İlk Çeyreğinde Ne Kadar Kar Açıkladı?

Avrupalı imalatçı Airbus, yılın ilk çeyreğini 362 milyon € kar ile kapattığını açıkladı. Bu gelişme, sektörde COVID-19 etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığına dair büyük bir umut oldu.

Airbus ilk çeyrekte, 39 yeni ticari uçak siparişi ile beraber iki Super Puma Ailesi ve bir H160 dahil olmak üzere toplam 40 helikopter siparişi almayı başardı. Airbus’ın savunma ve uzay kısmı da yılın ilk çeyreğinde 2,0 milyar €’luk sipariş almayı başardı.

Airbus CEO’su Guillaume Faury, ilk çeyrek sonuçlarının, şirketin ticari uçak teslimat performansı, maliyet ve nakit sınırlamaları, yeniden yapılandırma planlarındaki ilerlemeleri, helikopter ile savunma ve uzay faaliyetlerinden gelen olumlu katkıları yansıttığını söyledi. Faury ayrıca İlk çeyreğin, havacılık sektörü için krizin henüz bitmediğini, piyasada belirsizliğin devam ettiğini ortaya koyduğu görüşünde. Uzun vadeli hedefleri gerçekleştirmek için yeniliğe ve şirketin dönüşümüne yatırım yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Airbus yılın ilk çeyreğinde dokuz adet A220, 105 adet A320, bir adet A330 ve 10 adet A350 olmak üzere toplam 125 uçağı müşterilerine teslim etti.

Sonuçlar, Airbus’ın arka arkaya kar açıkladığı üçüncü çeyreği işaret ediyor. Sonuçların açıklandığı gün en büyük rakibi Boeing, 2021 yılının ilk çeyreği için 15,2 milyar Dolar gelir elde etmesine rağmen, 561 milyon Dolar net zarar açıkladı. Bu gelişme, Boeing’in art arda zarar açıkladığı altıncı çeyrek oldu. Boeing CEO’su David Calhoun, şirketin 2022 bitmeden pozitif nakit akışına dönmesini beklediklerini duyurdu.

ABD’nin En Yeni Havayolu Hangisi Olacak?

Bu yıl içinde faaliyetlere başlamayı planlayan yeni ABD’li havayolu Breeze Airways, 20 adet daha Airbus A220-300 sipariş ederek toplam A220 sipariş sayısını 80’e çıkardı.

Daha önce Morris Air, WestJet, JetBlue ve Azul Linhas Aereas dahil olmak üzere bir dizi hava yolu girişiminin kurucularından olan, havacılık sektörün en deneyimli isimlerinden David Neeleman tarafından 2018 yılında kurulan Breeze Airways, Ocak 2019’da 60 adet A220 satın almak için Airbus ile bir mutabakat zaptı imzalamıştı. Anlaşma kapsamında satın alınan uçakların 2021 Nisan ayında teslim edilmeye başlanması planlanmıştı. Ancak pandemi nedeniyle ilk teslimat Ekim 2021’e ertelendi. Utah merkezli havayolu şirketi hafta içinde A220 siparişini 80’e çıkararak, Delta’dan sonra dünyanın en büyük ikinci A220 müşterisi konumuna yükseldi.

Her ne kadar A220’ler Ekim 2021’de teslim edilmeye başlanacak olsa da havayolu yaz seyahat sezonu öncesi lansman yapmaya hazırlanıyor.

Eğlence seyahat pazarı tarafındaki bastırılmış talebi gidermek üzere yola çıkan şirketin, Neeleman’ın Brezilya’daki girişimi Azul’dan kiralanan ikinci el Embraer 190 ve 195 uçaklarından oluşan bir filosu var. Breeze Airways’in hangi rotalarda uçacağı henüz açıklanmasa da kısa mesafeli ve yetersiz hizmet verilen eğlence rotalarına odaklanacağı ve büyük merkezlere uçuşlardan kaçınılarak seyahat sürelerinin kısa tutulması amaçlanıyor.

Breeze’in planladığı yaz rotalarının yaklaşık yüzde 80’inde herhangi bir rekabetle karşılaşmayacağı sanılıyor. Bu da rekabetin devam ettiği pazarlara göre 10 kata kadar daha fazla trafik üretilmesi hedefiyle örtüşüyor. Küçük şehirlerden, büyük bir merkeze aktarma yaparak üç saatten uzun sürede ulaşabilen insanları, bir saat 15 dakikada gitmek istedikleri yere ulaştırmak üzere bir strateji çizilmiş durumda. A220 filoya katıldıkça, daha uzun iç hat uçuşları da yapılması hedefleniyor.

adbanner