Havacılık Bülteni-147

MÜSLÜMAN KADIN ACİL ÇIKIŞ KOLTUĞUNDAN KALDIRILDI!

Yoğun bakıma kaldırılan annesini ziyaret etmek için ABD’li Southwest Havayolları ile Fort Lauderdale’den Dallas Love Field’a uçan başörtülü bir kadın, Müslüman olduğu için, bir kabin görevlisi tarafından, acil çıkış sırasındaki koltuğundan kaldırıldı. Müslüman olan ancak başörtüsü takmayan kız kardeşinin ise acil çıkış sırasındaki koltuğunda kalmasına izin verildi. Ancak o da tepki olarak yerinden kalkıp kardeşinin yanına geçti. İki kardeş, konuyla ilgili şikayette bulundu.

ABD’de doğup büyüyen ve uçuş sırasında başörtüsü takan Fatima Altakrouri’nin şikayetine karşılık, kabin memurunun savunması çok daha ilginçti. Yolcunun, kendisine “İngilizce bilmediğini ve acil bir durumda uçaktaki herkesin öleceğini” söylediğini iddia etti.

Bir sağlık kliniğinde operasyon müdürü olan Altakrouri ise “Böyle bir şey söyleseydim, uçaktan atılırdım. Neden böyle bir şey iddiada bulunduğunu anlamıyorum. Bu, beni bir tür terörist gibi gösteriyor ve ben terörist değilim.” şeklinde konuştu. Kabin görevlisiyle İngilizce konuştuğunu da ekledi.

Altakrouri’nin kız kardeşi Muna Kowni, kabin görevlisinin “siz [acil çıkış sırasında] oturabilirsiniz ama o oturamaz” dediğini söyledi. İkisi birlikte oturabilmek için, acil çıkış sırasındaki koltuklarından vazgeçtiler.

Altakrouri’nin avukatı Marwa Elbially, “Fatima’nın İngilizce konuşmamasının geçerli bir temeli yoktu” dedi. Fatıma’yı o koltuğa oturtmayı reddetmek din temelli bir ayrımcılıktı” dedi. Elbially, müvekkilinin Southwest ve ABD Ulaştırma Bakanlığı’na şikayette bulunduğunu söyledi.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) de konunun takipçisi olacaklarını belirterek, havayolunun özür dilemesini ve kabin görevlisinin işine son verilmesini talep ettiklerini açıkladı.

Southwest tarafından yapılan açıklama ile hiçbir tür ayrımcılığa göz yumulmayacağı belirtilerek, konuyla ilgili detaylı inceleme yapılacak. Tüm müşterilerden özür dileriz.” açıklaması yapıldı.

2016 yılında Guido Menzio adlı bir matematik profesörü, çizdiği matematik sembolleri Arapça yazıyla karıştırıldığı için, American Airlines uçuşundan atılmıştı.

UNITED SESTEN HIZLI UÇAK ALACAK!

Geçtiğimiz Şubat ayında Archer Aviation’ın elektrikli uçakları için verdiği milyar dolarlık siparişler ile gündeme gelen United, havacılığın geleceğindeki yeni teknolojilere agresif bir şekilde yatırım yapmayı sürdürüyor.

United, hafta içinde Boom şirketinin geliştirdiği süpersonik yolcu uçağı Overture için sipariş veren ilk büyük ABD’li havayolu oldu. 15’i kesin 35’i opsiyonlu olmak üzere toplam 50 adet sipariş veren United, 2030’lu yıllarda bu uçaklarla yolcu taşımayı hedefliyor. Sipariş bedelinin 3 milyar Dolar’ın üzerinde olduğu biliniyor.

Süpersonik uçakların sürdürülebilir havacılık yakıtları kullanma planı, United’ın diğer taşıyıcılardan daha agresif olan çevresel yatırımlarıyla oldukça tutarlı görünüyor.

Boom, geliştirdiği uçağın ilk uçuşunu bu yılın sonlarında XB-1 adlı bir küçük modelle yapmayı planlıyor. Hedef, 2023’te Overture’un üretimine başlamak ve 2026’da ilk uçuşu gerçekleştirmek. Bu hedefin önündeki en büyük engel, Federal Havacılık İdaresi de dahil olmak üzere otoriteler tarafından sertifika alabilmek.

United’ın amacı San Francisco’dan Tokyo’ya ve New York’tan Paris’e Dünya’nın dört bir yanındaki önemli büyük şehirler arasındaki uzun mesafeli uluslararası uçuşları sesten hızlı gerçekleştirmek. Uçak ile üç buçuk saatte New York’tan Londra’ya, dört saatte New York’tan Frankfurt’a, altı saatte San Francisco’dan Tokyo’ya uçulabilecek..

Ses hızının 2,2 kat üzerinde uçan Concorde’dan sonra Boom’un geliştireceği Overture uçağının 1.7 Mach hızla uçması bekleniyor. 65 ila 88 koltuklu premium bir uçak olması beklenen Overture, 7800 km menzil sunabilecek.

Süpersonik seyahatler, ses altı hızlarla yapılan uçuşlardan daha pahalı olduğu sürece, pazarın sınırlı olacağı tahmin ediliyor. Sınırlı pazarlar ise geliştirme ve satın alma maliyetlerini telafi etmeyi zorlaştırıyor. Havayolları, bu türe sadece birkaç uçak kullanarak para kazanmakta zorlanıyor. Uçağın büyük ölçekte ekonomik olabilmesi için uzun mesafeler uçabilmesi, verimli yakıt alabilmesi ve çok sayıda yolcu taşıyabilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, pazarın, ses altı ulaşımdan önemli ölçüde daha yüksek ücretleri destekleyebilmesi gerekiyor. Bu sebeple de nihai soru, sesten hızlı gerçekleştirilen Transatlantik bir uçuş için yolcuların ne kadar ödeyeceği oluyor. Boom’un projeyi nihayetlendirip nihayetlendiremeyeceği ve insanların yeniden sesten hızlı uçmayı başarıp başaramayacağı büyük bir merak konusu.

Overture, lansmanından itibaren net sıfır karbon üreten ilk uçak. Uçakta, karbon kompozitler, titanyum ve alüminyum dahil olmak üzere bir malzeme kombinasyonu kullanılacak. Uçağın Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı ile çalışması planlanıyor.

737 MAX KAZALARININ SORUMLUSU EMEKLİ OLUYOR!

ABD Federal Havacılık İdaresi FAA, 737 MAX kazalarında hayatını kaybedenlerin ailelerinin talebi ile uçuş emniyetinin en tepesinde görev yapan Ali Bahrami’nin bu ayın sonunda emekli olacağını duyurdu.

30 yıldır FAA’de çalışan ve 4 yıldır bu görevde olan Bahrami, iki ölümcül 737 MAX kazası sonrası büyük tepki almıştı. Etiyopya’da meydana gelen ikinci kazanın ardından kurbanların aileleri, Endonezya’daki ilk kazadan hemen sonra MAX uçaklarının yere indirilmesi kararını almadığı için FAA ve Bahrami’yi sorumlu tutuyor.

FAA de 737 MAX’ın sertifikasyonundaki başarısızlıklarından dolayı geniş çapta eleştirildi. Bahrami’nin görevden alınması yönünde büyük bir kamuoyu oluşmasına rağmen, yetkililer kararı Bahrami’nin gönüllü olarak verdiğini duyurdu.

Koltuğa ise şu anda Bahrami’nin yardımcısı olan Christopher Rocheleau’nun, vekaleten oturacağı açıklandı.

737 MAX kazalarına ilişkin yapılan ilk araştırmalar, FAA ile Boeing ile arasındaki ilişkilerin profesyonellikten uzak olduğunu ortaya koydu. Geçtiğimiz Eylül ayında, bir ABD hükümeti ulaşım ve altyapı komitesi raporu, konuyla ilgili 18 aylık bir soruşturmanın ardından hem Boeing’i hem de FAA’yı trajik kazadaki rolleri nedeniyle kınamıştı.

Komite, kazalarla ilgili olarak teknik olarak yanlış yönetim sorunları dışında mühendislik kusurlarının ciddi bir endüstriyel federal gözetim eksikliğinin “korkunç doruk noktası” olduğunu söyledi.

Raporda, “Boeing, MAX’ın tasarımında ve geliştirilmesinde başarısız oldu ve FAA, Boeing’in gözetiminde ve uçağın sertifikalandırılmasında başarısız oldu” dedi.

AIRBUS’IN GELECEK PLANLARI GERÇEKÇİ DEĞİL Mİ?

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) patronu Willie Walsh, Avrupalı ​​uçak üreticisi Airbus’ın A320 uçaklarının aylık üretim artışı konusunda hedeflerini fazla iddialı ve iyimser bulduğunu açıkladı. Geçtiğimiz hafta Airbus, A320 uçaklarının aylık 40 adet olan üretim sayısının, 2021’in dördüncü çeyreğine kadar 45’e çıkarılacağını duyurdu. Uzun vadede ise dört yıl içinde aylık üretimin 75’e ulaşacağının hedeflendiği açıklandı.

IATA patronu Airbus’ın üretim artırma hedefinin, COVID pandemisinin etkileriyle yüzleşmeye devam etmek zorunda olan havayollarının yeni uçak satın alma hedefleriyle uyumlu olmadığını öne sürdü. Bekleyip görelim demekle yetindi.

Airbus CEO’su Guillaume Faury, orta menzilli uçaklara yönelik artan talep ve hava yolu seyahatlerine yönelik son zamanlardaki iyimserlik ışığında Airbus’ın üretim artışlarını gerçekleştirebileceğinden emin olduğunu belirtti.

Airbus’ın açıkladığı resmi plana göre, şu an ayda 5 adet üretilen A220 ailesi uçaklarının üretim sayısının 2022’nin başında altıya, 2025’e kadar ayda 14’e kadar çıkarılması hedefleniyor. A350 ailesi uçaklarının üretimi ise ayda 5’ten 2022’nin 3. Çeyreğinde altıya yükseltilecek. A330 ise ayda ortalama iki adet üretilmeye devam edecek.

Uluslararası trafiğin ne kadar hızlı ve ne kadar güçlü bir şekilde toparlanacağı konusunda sektör içinde büyük bir belirsizlik söz konusu. IATA’nın, resmi açıklamaları, 2019 seviyelerine, 2023’ten önce ulaşılamayacağı yönünde.

AIR CANADA’DAN YÖNETİCİLERE BÜYÜK İKRAMİYE!

Air Canada, üst düzey yöneticilerine, pandemi sürecinde yapılan maaş kesintilerini telafi etmek için 10 milyon dolarlık özel hisse senedi ikramiyesi verdi.

Kanada Kamu Çalışanları Sendikası ise yaptığı açıklamayla, havayolunun hükümetten kurtarma paketi alması ve birçok çalışanı işten çıkarması nedeniyle yapılan bu hareketin “ahlaki açıdan iflas” olduğunu söyledi.

Air Canada, ödemelerin toplam 776.723 $ değerinde ücret kesintisi yaşayan yöneticiler için olduğunu söyledi. Başlangıçta CEO Calin Rovinescu ve yardımcısı Michael Rousseau’nun ücretleri pandeminin ilk günlerinde yüzde 100, aylar sonra yüzde 50 oranında düşürüldü.

İlk üç seviye yöneticiler başlangıçta maaşlarının yüzde 50’sini ve son üç ayda yüzde 20’sini kaybetti. Bu, binlerce çalışanın işten çıkarılmasıyla aynı zamana denk geldi ve sendikalar, yapılan ödemelerin mantıksız olduğunu iddia etti.

Geçen yıl Air Canada, hükümetin Kanada Acil Sübvansiyon Programından 656 milyon dolar ve bu yıl Nisan ayında açıklanan federal kurtarma planından 5,9 milyar dolar aldı. İşten çıkarılan çalışanların toplu olarak bu sübvansiyona erişimi reddedildi ve Air Canada buna izin veren tek havayoluydu.

Tüm havayolları gibi Air Canada da salgından astronomik şekilde etkilendi. Çok sayıda işten çıkarmanın dışında yalnızca 2020’nin üçüncü çeyreğinde 785 milyon dolarlık zarar açıklandı.

Pandeminin olumsuz etkisi, . 1.700 personelin daha işten çıkarılmasıyla toplam çalışan sayısının yüzde 25 azaltılmasına kadar uzadı.

adbanner