ONUR AIR’İN TÜM UÇAKLARI İCRALIK OLDU!
Pandemi ile birlikte, 25 Mart 2020 tarihinde uçuşlarını durduran, sektördeki çok sayıda iş ortağına ve personellerine ciddi miktarda borcu olduğu iddia edilen Onur Air, uzun süredir devam eden mali problemlerini bir türlü aşamıyor. Hafta içinde Yusuf Demir’in Sözcü’deki haberi gündeme bomba gibi düştü. Habere göre, Antalya Havalimanı’nın işletmecisi Fraport TAV, 526 bin Euro’luk alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle Onur Air’i icraya verdi.
İcra başvurusunun ardından, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü haciz işlemini uygulamaya koydu. Böylece şirket filosundaki TC-OBK, TC-OBS, TC-OBU, TC-OBY, TC-ODB, TC-OEA, TC-ONJ, TC-ONS tescilli 8 uçağı, ikinci bir talimata kadar uçuşlardan men edildi.
Haberin gündeme düşmesinin hemen ardından, Fraport TAV’ın elinde, alacaklarına karşılık 500 bin Euro’luk teminat mektubu olduğu iddiaları ortaya atıldı ve borcun geri kalanı olan 26 bin Euro için icra yoluna gidilmesi, çeşitli kesimlerce eleştirildi. Ancak Fraport TAV tarafından yapılan açıklama ile ellerinde herhangi bir teminat mektubu olmadığı duyuruldu. Açıklamada, uzun yıllar işbirliği yaptıkları Onur Air’e karşı yasal yollara başvurmak zorunda kalmaktan üzüntü duydukları, ancak tüm uzlaşı çabalarının sonuçsuz kalması üzerine kendilerini korumak adına bu yola başvurmanın kaçınılmaz hale geldiği belirtildi.
Onur Air tarafından yapılan açıklamada ise yıllardır sorunsuzca çalıştıkları Fraport TAV’a sadece 2019 yılında 14 milyon Euro ödedikleri ve böyle bir adım atmış olmalarının kendilerini üzdüğü belirtildi. Kısa süre içinde yeniden uçuşlara başlayabilmek için planlamalara devam edildiği duyuruldu.
Uzun süredir ayakta kalma mücadelesi veren Onur Air’in mali durumu, pandemi etkisiyle toparlanması mümkün olmayacak bir hale geldi. Son dönemde hızlanan normalleşme adımları ile şirketin sahibi Cankut Bagana’nın hamleleri bekleniyordu. Şirketin İranlı ortağındaki yüzde 15 hisseyi de satın alan Bagana, Temmuz ayında kritik adımlar atılacağı yönünde açıklamalar yaparken, icra haberiyle durum tamamen değişti. Onur Air’in yeniden toparlanıp toparlanamayacağı ve uçuşlara yeniden dönüp dönemeyeceği büyük bir merak konusu.
14 Nisan 1992’de kurulan ve ilk uçuşunu 14 Mayıs 1992’de Airbus A-320 ile İstanbul’dan Kıbrıs Ercan Havalimanı’na gerçekleştiren Onur Air, 2006 yılında 31 adet uçağıyla 7.012 koltuk kapasitesine ulaşarak tarihinin en iyi dönemine ulaştı. Pademi öncesi bünyesinde yaklaşık 1800 personel bulunduran şirketin filosunda 3’ü kiralık toplam 11 uçağı ve yaklaşık 1300 personeli bulunuyor.
UZUN SÜRE YERDE BEKLEYEN UÇAKLARDA HANGİ SORUNLAR ORTAYA ÇIKIYOR?
COVID-19 nedeniyle, Dünya genelinde ticari yolcu uçaklarının üçte ikisinin, tamamen yere indirilmesinin ardından kokpit göstergelerindeki tutarsızlık raporlarında büyük bir artış gören Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı EASA harekete geçti. Airbus A320 ailesi uçakları için ek kontroller gerektiren bir uçuşa elverişlilik direktifi yayımladı. Direktifte, uçakların yeniden gökyüzüne döndükten sonra “özellikle hava hızı farklılıkları olmak üzere artan sayıda operasyonel aksaklık rapor edildiği” bilgisi vurgulandı.
Uçaklarda, kokpitte pilotların önündeki ekrana yansıtılan hava hızı, pitot tüpü aracılığıya ölçülen statik ve dinamik basınç arasındaki fark üzerinden elde ediliyor. Ancak pitot tüplerinde meydana gelen çeşitli kirlenmeler veya arı, sinek, böcek gibi hayvanların tüplerin içine yuva yapması gibi nedenler, yapılan ölçümleri etkileyebiliyor. Bu nedenle uçakların her 24 ayda bir pitot tüplerinin kontrol edilmeleri gerekiyor.
EASA, kokpitte pilotların göstergeden okuduğu hız değerleri arasındaki farklılıkların, herhangi bir olay veya sistem sorunu ile sonuçlanmadığını belirtse daha fazla kontrol yapılmasını istiyor. EASA, uçuş emniyetinin birinci öncelik olmasını sağlamak için uçuşa elverişlilik direktifleri yayımlıyor. Hiçbir havayolu, bu uçuşa elverişlilik direktifinin kapsamına giren bir uçağı, gereklilikler yerine getirilene kadar uçuramıyor.
Airbus, Mayıs ayında uçakların güvenli bir şekilde hizmete geri dönmesini sağlamak için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Tedarikçiler, yanlış depolama, ekipman kusurları veya korozyon gibi riskler konusunda uyarılarak tedarik zinciri ile denetimleri de artırıldı.
Geçtiğimiz yıl, Wizz Air’e ait bir uçakta kaptan pilot, 12 haftadır storage durumunda olan uçakla yapacağı uçuş öncesi, hava hızının sıfır olduğunu fark edince kalkışı durdurmuştu.
EASA’nın hamlesinin ardından, ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Boeing 737 uçakları için acil kodlu bir uçuşa elverişlilik yönergesi yayımlayarak, COVID-19 salgını sırasında park etmiş uçaklarda çift motor arızasına yol açabilecek olası korozyon sorunları konusunda uyarıda bulundu. Bu incelemeler, işlevsel ömürlerinin sonuna geldiği anlaşılan bazı eski 737 uçaklarının uçak mezarlığına temelli yolculuk yapmasına neden oldu.
Herhangi bir zamanda uçak filolarının yüzde 10’unu barındırabilecek hangar ihtiyacı bulunurken, pandemi nedeniyle, uçakların yüzde 80’i için park alanı ihtiyacı doğdu. Bu kadar uçağı alacak hangar olmadığı için, uçakların büyük çoğunluğu da uzun süre dışarıda park pozisyonlarında bekledi.
737 MAX KAZAZEDELERİNİN AİLELERİNE 500 MİLYON DOLAR TAZMİNAT!
Ocak ayında ABD Adalet Bakanlığı ile Boeing’in yaptığı anlaşmanın gereği olarak, 2018 ve 2019’daki iki ölümcül 737 MAX kazasında hayatını kaybeden yolcuların ailelerine tazminat olarak ödenmek 500 milyon Dolar tutarında bir fon açıldı.
29 Ekim 2018’de Endonezyalı Lion Air ve 10 Mart 2019’da Etiyopya Havayolları kazalarında hayatını kaybeden 346 kişinin ailelerine bu 500 milyon Dolar dağıtılacak. Her aile yaklaşık 1,45 milyon Dolar alacak ve doldurulacak talep formlarına göre ödemeler yapılacak. Ailelerin taleplerini iletmek için 15 Ekim’e kadar süreleri var.
Eylül 2019’da Boeing, ailelere toplam 50 milyon Dolar tutarında mali yardıma başladı. Bu, şirketin etkilenen topluluklarda eğitim ve ekonomik güçlendirmeyi desteklemek için harcayacağı 50 milyon Dolar’lık bütçeye ek olarak yapıldı.
Ancak birçok aile ve temsilci bu miktarlar ile hayal kırıklığına uğradı. Ailelerin temsilcileri konuyla ilgili haklarını aramaya devam etti. Orijinal fon, ailelere 144.500’er Dolar ödenmesi ve ailelerin dava açma haklarından vazgeçmesini gerektirecek şekilde düzenlenmişti.
Boeing 2021’in başında, FAA’in uçuş emniyeti yetkililerini aldattığı için 2,5 milyar Dolar para cezasına çarptırıldıktan sonra kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarının eli bir kez daha güçlendi. Yeni anlaşma şartlarına göre Boeing, 243,6 milyon Doları ceza, 1,77 milyar Dolar’ı MAX müşterisi havayollarına ve 500 milyon Dolar’ı da kaza mağdurlarının ailelerine tazminat olmak üzere 2,5 milyar Dolarlık tutarı ödemek zorunda bırakıldı.
Adalet Bakanlığı, Boeing’in, iki kazanın nedeni olan MCAS yazılım sistemi hakkında FAA emniyet yetkililerini aldattığını kabul ettiğini açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra da şirket henüz onaylanmamış sensörü 700 adet 737 MAX uçağına yerleştirdiği ortaya çıktığı 17 milyon Dolar’lık bir cezayla daha karşı karşıya kaldı.
Bütün bu ceza, tazminat ve ödemeler, Boeing’in uçuş emniyeti konusundaki önlemlerinin büyük ölçüde yeniden oluşturulması sürecini başlattı.
KURAL TANIMAZ YOLCULARIN SAYISI NASIL AZALTILABİLİR?
Havacılık dünyası, son dönemde sayıları giderek artan kural tanımaz yolcular ile uğraşıyor. ABD Adalet Bakanlığı’na yazılan çok sayıda mektup ile havacılık dernekleri, uçaktaki asi yolculara karşı daha güçlü politikalar ve “daha sıkı yasal yaptırımlar” çağrısında bulundu.
Artan sayıda asi yolcu, sektöre dair endişeleri artırırken, çok sayıda sektör temsilcisinin de katılımı ile alınan ortak kararlar doğrultusunda, hükümetin ağır para cezalarına ek olarak şiddet uygulayan yolculara karşı bir kamu davası açılması talebini dile getirdi. Yasaları ve mürettebat talimatlarını ihlal eden korkunç davranışları caydırmak için daha fazlasının yapılmasını engellemek için bunun gerekli olduğu belirtilirken 1 Ocak’tan bu yana, havayollarında 3.000’den fazla asi yolcu vakası yaşandığı bilgisi verildi.
2020’nin ilk 5 ayında FAA toplamda 194 ‘Asi Yolcu’ raporlarken; bu yılın sayı neredeyse 400’e yükseldi. Pandemiden bu yana, maske zorunluluğu gibi nedenlerle asi yolcu sayıları arttı.
Geçtiğimiz günlerde, 28 yaşındaki Vyvianna Quinonez, bir Southwest uçuşunda kabin görevlisinin dişlerini kırmıştı. Sosyal medyada büyük bir yankı uyandıran olayın ardından baz ı ABD’li havayolları, Eylül ayına kadar yasak olan uçakta alkol servisinin yeniden başlatılması kararını gözden geçireceğini duyurdu.
Ocak ayında FAA, bu tür davranış sergileyen yolculara karşı ‘sıfır tolerans’ politikası ilan etti ve 50’den fazla yolcuya kişi başı 30.000 Dolar’ı bulan para cezaları kesildi. Mart ayında, FAA patronu Steve Dickson, bu politikanın daha da genişletilmesi sözünü verdi.
TÜRKİYE’NİN İLK SPOTTER ALANI AÇILDI!
Havacılık fotoğrafçılığına ilgi duyanlar için Türkiye’nin ilk resmi ‘Spotter Alanı’ İstanbul Havalimanı’nda hizmete açıldı.
Havacılık tutkunlarının doğru kareyi yakalamak için bir araya gelmesine olanak sağlayacak ‘Spotter Alanı’nın başvuru sistemi 26 Haziran 2021 tarihinde açılacak.
Spotter alanı ilk etapta sadece cumartesi günleri 08:00 – 17:30 saatleri arasında hizmet verecek. Ulaşım ise ücretsiz olarak İstanbul Havalimanı P6 Turkuaz otoparktan kalkan araçlarla İGA tarafından sağlanacak.
Türkiye’nin ilk resmi ‘Spotter Alanı’nı İstanbul Havalimanı’nda hizmete açan İGA, uçakların iniş kalkışını yakından görmek isteyen havacılık tutkunlarına özel bir imkân oluşturdu.
İstanbul Havalimanı’ndaki ‘Spotter Alanı’ pist 1 ve Hava Trafik Kontrol Kulesini gören hâkim bir noktada yer alıyor. Başvuruların haftalık olarak değerlendirileceği sistemde, alana girişler geçici apron kartıyla yapılacak.
TC Kimlik ya da Pasaport ön yüz fotoğraflarını yükleyen ve HES kodunu spotter formunda dolduran kişiler vesikalık fotoğraflarını da yükleyerek başvurularını gerçekleştirebilecek.
FLYR UÇUŞLARA BAŞLAMAYA HAZIR!
Norveç’in en yeni düşük maliyetli havayolu Flyr, Norveç Sivil Havacılık Otoritesi’nde hava taşımacılığı operatörü sertifikası yani (AOC) aldı.
Havayolu, yüksek marjlı pazarlarda yoğun bir uçuş rotası hedefliyor. Başlangıçta yerel bir ağ ile uçuşlara başlanacak. Şirketin, ilk uçuşunu Oslo’dan Tromsø’ya 30 Haziran’da yapılmasının önünde herhangi bir engel kalmadı.
Şirket, kademeli bir genişleme stratejisi ile uçuş ağını Avrupa genelinde genişletmeyi planlıyor. Avrupa’daki eğlence destinasyonları ile Norveç’te iç hat uçuşlarına odaklanlanılacağı duyuruldu. Flyr’ın filosundaki tek uçağı, daha önce Pegasus Havayolları’nda uçan Boeing 737-800 (LN-FGA).
Tarifeli uçuşlara başladığında aynı tipte iki uçağın daha filoya katılması bekleniyor.