ANADOLU JET UÇAĞI ERCAN HAVALİMANI’NA NEDEN İNEMEDİ?
Anadolujet’in TK7870 sefer sayılı Adana-Ercan uçuşu yapan Boeing 737’si, KKTC Ercan Havalimanı’nda ILS sistem arızası nedeniyle, dakikalarca havada tur attı ve iniş yapamayarak Adana’ya geri döndü.
Havalimanının localizer kartının yandığı ve değişim için İstanbul’dan kart gönderildiği; ancak bu kartın da gümrüğe takıldığı iddia ediliyor. Bu sebeple meydanda uçuş trafiğinde uzun süre sorunlar yaşandı.
Yaşanan olay üzerine, çeşitli medya organlarında birçok haber ve spekülasyon dolaşmaya başladı. Ercan Havalimanı özelleştirildikten sonra yapılan sözleşme gereği, meydandaki tüm eksik, arıza ve yenilemelerin yükümlülüğünü alan şirketin, ILS başta olmak üzere havalimanındaki çeşitli sistemlerin aylardır devam eden arızalarını gidermeyerek uçuş emniyeti açısından büyük bir riske neden olduğu iddia ediliyor. Havalimanı kanadından konuyla ilgili bir açıklama gelmedi.
Aletli iniş sistemi (ILS) otomatik olarak uçağın alçak biçimde piste yaklaşmasını ve iniş yapabilmesini sağlıyor. ILS elemanlarından biri olan Localizer ise aslında bir navigasyon cihazı. Uçaktaki otopilotu, piste göre konumlandırıyor ve kademeli olarak uçağın irtifasını azaltıyor.
Localizer, pistin sonuna 300 metre mesafede bulunuyor ve uçağı, 3 derecelik süzülüş açısıyla iniş yapabilmesi için pist merkez hattına yaklaştırıyor. Anten yayınları vasıtasıyla sağ tarafında 150 hz, sol tarafında 90 hz damla formunda oluşan iki paternin kesiştiği noktada uçak, pist merkez hattı çizgisini bulmuş oluyor.
Daha sonra ILS’in diğer önemli elemanı olan glideslope aracılığı ile uygun süzülüş açısını bularak pist başına yöneliyor.
KARGO UÇAĞI PAZARINDA REKABET KIZIŞIYOR!
Uçak imalatçıları kargo uçağı talebindeki artış için yeni pozisyonlarını alıyor. ABD’li imalatçı Boeing, daha önce 777X uçağının kargo versiyonunu üretmek için ciddi görüşmeler yaptığını duyurmuştu. Qatar Airways, Dubai Airshow’da 777X kargo uçağının lansman müşterisi olmak için adım attı büyük bir sipariş vereceğine dair taahhütte bulundu.
Boeing tarafından hafta içinde yapılan bir açıklama ile Kuzey Amerika ve Avrupa’da 737-800 uçakları için üç yeni dönüşüm hattı kurulacağı duyuruldu. 2022’de, Boeing’in Londra Gatwick bakım, onarım ve revizyon tesisinde bir ve 2023’te Kanada’nın Kelowna Eyaleti’nde KF Aerospace MRO merkezinde iki ayrı hat açılarak; yolcu uçaklarından kargo uçağına dönüşüm yapılacak.
Boeing, talebi karşılamak için önümüzdeki 20 yıl içinde 1.720 kargo uçağı dönüşümüne ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor. Şirket, talebin yaklaşık yüzde 20’sinin Avrupa’dan ve yüzde 30’unun Kuzey ve Latin Amerika’dan gelmesini bekliyor.
Boeing, 19 farklı müşteriden 200’den fazla standart gövdeli kargo uçağına dönüştürülmüş 737-800 için sipariş ve taahhüt aldığını da açıkladı. İzlanda merkezli uçak kiralama şirketi Icelease ile 11 uçak için kesin sipariş anlaşması imzalandı. Böylece Icelease, Londra’daki yeni dönüşüm hattından çıkacak ilk uçakların lansman müşterisi oldu.
Boeing, gelecekte Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da uçak dönüştürme hatlarının sayısını artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Boeing’in Avrupalı rakibi Airbus, e-ticaret tarafından desteklenen kargo talebinde, yıllık yüzde 4,7’lik bir büyüme beklediğini açıkladı. Şirket, pazarın yaklaşık yüzde 75’ini temsil eden genel kargonun da yılda yüzde 2,7 büyüyeceğini örüyor.
Airbus uzun zamandır beklenen geniş gövdeli A350 uçağının kargo versiyonunu piyasaya sürmek için düğmeye bastı. Uçağın 2025’te hizmete girmesi planlanıyor. Airbus, Dubai Airshow’da uçak kiralama şirketi Air Lease Corp. İle 7 uçak için ön anlaşma yaptı. Şirket “yakında” bu uçak için başka sipariş haberlerini de paylaşmayı hedefliyor. A350’nin kargo versiyonu ile Boeing’in 777 kargo uçağına karşı rekabet edilecek.
Airbus 2015’ten beri bir tek kargo uçağı bile satmayı başaramadı. Airbus’ın en popüler geniş gövdeli uçağı A350’nin kargo versiyonunun, Boeing’in hakim olduğu kargo pazarında yeni bir rekabeti ateşleyebileceği düşünülüyor. Boeing’in hakim olduğu bu pazarda Airbus A350’nin nasıl bir pay alabileceği merak konusu.
Airbus, önümüzdeki 20 yıl içinde 2.440 kargo uçağı talebi oluşacağını ve bunların 880’inin sıfırdan üretileceğini öngörüyor.
CATHATPACIFIC VİRÜS KAPTIĞI İÇİN 3 PİLOTU İŞTEN ATTI!
Hong Kong merkezli Cathay Pacific Havayolları’nda görev yapan 3 pilot, Almanya’nın Frankfurt şehrine yaptıkları uçuş sonrası, şirket kurallarını ihlal ederek kaldıkları oteli izinsiz terk edip Covid-19 virüsü kaptıkları gerekçesiyle işten çıkarıldı.
Hong Kong Sağlık Koruma Merkezi, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, tamamı yurt dışı kaynaklı vakaların 2’sinin karantinadan muaf tutulan kargo uçağı pilotları olduğu açıkladı. Frankfurt’tan dönen pilotların ilk testleri negatif çıktı ancak 3 gün sonra hastalık belirtisi göstermeye başladı.
Pilotların koronavirüs kapması, Hong Kong’da uygulanan sıkı Covid-19 kuralları nedeniyle şirketin 150 çalışanının da 21 gün boyunca karantinaya alınmasına sebep oldu.
Havayolu yapılan resmi açıklamada “bahsi geçen kişilerin artık şirket çalışanı olmadığı belirtildi. Bu vakalardan bir veya iki tane daha olması durumunda, şirketin kargo uçaklarında görev yapacak pilot kalmamasına neden olabileceği vurgulandı. Hong Kong’ta sıfır COVID stratejisi kapsamında, kurallar oldukça katı. Çin anakarası ile karantinasız seyahatlerin hızlandırılması için bu yılın başından beri bir hiç vaka yaşamamasına rağmen kısıtlamaların şiddeti daha da artırılıyor.
Yaşanan bu gelişme üzerine kargo ve yolcu uçağı pilotları, hükümet tarafından işletilen bir karantina tesisine taşındı, bu adımın, Hong Kong’un en büyük gelir kapısı olan kargo ve lojistik sektöründe devamlılığın sağlanması için çok kritik bir adım olduğu vurgulandı.
Havayolundan görevli uçuş ekibi uçuşu tamamlayıp Hong Kong’a döndükten sonraki ilk üç gün, yiyecek ve temel ihtiyaç maddeleri satın alma, açık havada tek başına egzersiz yapma, tıbbi ihtiyaçlar ve test gereksinimleri gibi temel faaliyetler dışında evde kalmak zorunda. Yatılı göreve gidilen destinasyonda ise grup olarak doğrudan otellerine gidip, dönüş uçuşuna kadar odayı terk etmemeli. Şirket ayrıca mürettebatının üçüncü doz COVID-19 aşısını ikinci dozdan altı ay sonra “mümkün olan en kısa sürede” yaptırmayı zorunlu tutuyor. Bu kapsamda tüm çalışanlar, üçüncü doz aşılarını en geç 30 Nisan 2022’ye kadar tamamlamış olacak.
BOEING 737 MAX KAZASININ TÜM SORUMLULUĞUNU KABUL ETTİ!
Boeing, 10 Mart 2019’da Etiyopya Havayolları’na ait 737 MAX uçağının düştüğü ve 157 kişinin hayatını kaybettiği kazanın tüm sorumluluğunu üstlendi ve kurbanların aileleri için “uygun tazminat” belirleme sözü verdi.
Boeing avukatları Chicago’daki ABD Bölge Mahkemesi’ne; kaza ile ilgili olarak bir kişi veya başka bir kuruluşun sorumluluğu ile ilgili bir suçlama yapılmayacağını bildirdi.
Etiyopya’daki korkunç kaza, yaklaşık 5 ay önce 189 kişinin ölümüne neden olan bir Lion Air kazasının ardından aynı uçak tipinde yaşanmıştı.
Boeing 737 MAX uçaklarının dünya genelinde yaklaşık 20 ay boyunca uçuşlardan çekilmesine neden olan kaza, Boeing’e milyarlarca dolar ve olağanüstü bir prestij kaybı faturası çıkardı.
Boeing’e kaza nedeniyle dava açan ailelerin ikisi hariç tümü, önerilen şartları kabul etti. Illinois yasalarına göre, kurbanların ABD dışındaki ülkelerden gelen aileleri tazminat talep edebilir. Buna karşılık Boeing’i mahkemeye vermemek üzere bir anlaşmaya imza atmaları gerekiyor.
Kazada hayatını kaybeden kurbanların avukatları, Boeing’in 737 MAX’ın uçuş emniyeti konusunda eksikleri olan bir uçak olduğunu kabul ettiğini belirten bir bildiri yayımladı. Bu gelişme, Boeing’e karşı adalet arayışlarındaki aileler için önemli bir kilometre taşı. Çünkü bu durum tüm kurbanların ailelerin eşit muamele görmesini sağlayacak. Illinois yasaları uyarınca uzlaşma veya yargılama yoluyla nihai bir karara varmak için bir yol açıyor. Şimdi Boeing, ailelerin kayıplarını tazmin ederek yoluna devam edecek.
Bu gelişme, Boeing’in kazaların ardından geçen yıl açılan bir başka davada, hissedarlara 237,5 milyon Dolar ödemesi konusunda anlaşmaya varıldığı haberinden birkaç gün sonra yaşandı. Üzerinde uzlaşılan ancak henüz mahkeme tarafından onaylanmayan anlaşmaya göre, hissedarlara verilecek bu tazminatlar yönetim kurulu üyeleri veya yöneticiler tarafından değil, sigorta şirketleri tarafından ödenecek.
Önerilen anlaşmanın bir parçası olarak Boeing, şirket içi sorunlar için bir arabulucu tutmayı ve havacılık emniyeti deneyimine sahip bir yönetim kurulu üyesi atamayı da kabul etti.
Federal Havacılık İdaresi FAA, Boeing kültürünün, uçaktaki emniyet sorunlarının gizlenmesine yol açıp açmadığını araştırmak için Ağustos ayında bir soruşturma başlatmıştı. Boeing’in ayrıca çalışanların konuyla ilgili endişelerini dile getirebilecekleri bir ombudsman programı uygulamasını da hayata geçirmesi gerekiyor.
HEPA FİLTRELERİNİN VİRÜSLERİ YOK ETTİĞİ BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI!
Uçaklarda kabin içi havalandırma sistemlerinde kullanılan HEPA filtrelerinin, Covid-19’a karşı tamamen etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.
İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında bir hastanede Covid-19 tedavisinin yapıldığı odalara yerleştirilen hava filtreleme makinesi koronavirüsün izlerini neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.
Hastaların yer aldığı odalara HEPA filtresi içeren filtrasyon cihazları yerleştirdi. Makineleri bir hafta boyunca sürekli çalıştırıldı ve odalardaki hava saatte 5-10 kez filtrelendi.
Araştırma kapsamında odadaki havadan örnek alıp virüs izlerini analiz etmek için PCR testi yöntemi tercih edildi. Filtrelerin virüsü yakalamak konusunda ciddi şekilde etkili olduğu anlaşıldı.
Modern uçakların kabin içindeki hava her iki-üç dakikada bir yenileniyor. Normalde motorlar aracılığıyla dış ortamdan hava, kabin içindeki dolaşımlı havayla karıştırılıyor. Sıcaklık ve nemi istenen seviyede tutmak için yeniden kullanılan dönüşümlü hava HEPA filtrelerinden geçirilerek yeniden kabine veriliyor.
Covid 19 virüsünün çapı yaklaşık 125 nanometre olarak ölçülürken; HEPA filtreleri, 10 nanometre ve üzerindeki tüm parçacıkları süzebildiği için Covid-19 virüsü kabine ulaşamıyor.
Ayrıca kabinde dolaşıma giren filtrelenmiş havanın akış yönü de enfeksiyon riskini asgariye indirecek şekilde tasarlanmış durumda. Yolcuların başının üzerinden kabine verilen ve dikey olarak hareket eden hava yolcuların ayaklarının altından kabini terk ediyor. Bu da havadaki yayılma seviyesini ciddi şekilde azaltıyor. Böylece herhangi bir yolcunun, kendisinden birkaç sıra arkadaki yolcular haricinde kimseye hastalık bulaştırma ihtimali kalmamış oluyor.