Havacılık Bülteni-186

2021’İN EN YOĞUN HAVALİMANLARI

Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) 2021 yılına ait yolcu, yük ve uçak hareketliliği istatistiklerini açıkladı ve dünyanın en yoğun 10 havalimanı belli oldu. Daha önce bu listenin üst sıralarında yer alan; ancak pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl alt sıralara gerileyen havalimanlarının yeniden eski pozisyonlarına dönmesi, hava trafiğinde ciddi bir toparlanma yaşandığına dair en somut sonuç olarak yorumlandı.

2021’de hava yolu ile seyahat eden küresel yolcu sayısı yaklaşık 4,5 milyar olarak belirlendi. Bu 2020’ye göre yaklaşık %25’lik bir yolcu artışını gösteriyor. Ancak 2019 sonuçlarına göre %50’den fazla düşüşü ifade ediyor.

463 milyon toplam yolcu ile küresel yolcu trafiğinin neredeyse %10’unu temsil eden en yoğun 10 havalimanındaki yolcu trafiği, 2020’ye göre %51,8 artarken, bu 10 havalimanındaki toplam yolcu sayısı, hala 2019 sonuçlarına göre %29,1 geride.

Geçtiğimiz yıla göre yolcu sayısını %76,4 arttıran ABD’nin Hartsfield-Jackson Atlanta Havalimanı 75,7 milyon yolcu ile 2021 sıralamasında yeniden zirveye çıktı. Dallas/Fort Worth Havalimanı 62,5 milyon yolcu ile ikinci; Denver Havalimanı ise 58,8 milyon yolcu ile üçüncü sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl Atlanta’nın zirvedeki 22 yıllık hakimiyetine son veren Guangzhou Bai Yun Uluslararası Havalimanı ise 40,3 milyon yolcu ile 2021’de sekizinci sıraya geriledi.

Yolcu trafiğinde zirvedeki 10 havalimanından 8’i Amerika Birleşik Devletleri’nde, 2’si Çin’de bulunuyor. İlk 10 havalimanının tümü, küresel toparlanmaya öncülük eden trafik segmenti olan iç hat trafiğinde önemli bir paya sahip. En büyük gelişme kat eden havalimanı, 2020’de 27. sırada bulunan ve 2021’de 7’nci sıraya yükselen Orlando Havalimanı (MCO) oldu. 2021’de yolcu sayısını %86.7 artıran havalimanın yolcu sayısı 40.4 milyon oldu. 

Uluslararası yolcu trafiğine bakıldığında ise sonuçlar çok daha farklı. Dubai Havalimanı, 2019’daki yolcu sayısının hala çok gerisinde olmasına rağmen, bu listede zirvedeki yerini korumayı başardı. 2019’da bu listede yer alan, Hong Kong, Seul Incheon, Singapur, Bangkok Suvarnabhumi ve Taipei gibi Uzak Doğu’daki hiçbir havalimanı, bu yıl listeye giremedi. Bu havalimanlarının bazıları 2022’de de krizler yaşamaya devam ediyor. Özellikle Hong Kong bunların en başında geliyor.

İstanbul Havalimanı 2021’de özellikle uluslararası trafik bakımından son derece güçlü ve başarılı bir yıl geçirdi. 2019’da 14’üncü sıradan listeye giren; 2020’de 6’ncı sıraya yükselen havalimanı 2021’de 2’nci sıraya tırmanarak, zirveye doğru kararlı yürüyüşünü sürdürüyor. Yolcu sayısı 2019’a göre üçte bir oranında düşüşte olsa da özellikle Türk Hava Yolları’nın devam eden güçlü toparlanma eğilimi sayesinde, İstanbul Havalimanı, yakın gelecekte bu listenin zirvesine kesin oturacak gibi görünüyor.

2019’da 26. sırada bulunan Antalya Havalimanı, 2021’de 8. sıraya; Cancún ise 61. sıradan 10. sıraya tırmanarak büyük sükse yaptı. Antalya’nın, neredeyse Londra Heathrow kadar dış hat yolcusu olması tüm dünya için oldukça şaşırtıcı oldu. Her zaman popüler olan Meksika’nın tatil şehri Cancún, minimum kısıtlamalara sahip olması ve özellikle ABD’den ulaşılması hızlı, kolay ve oldukça ucuz olması sebebiyle büyük ilgi gördü. 

COVID-19’dan daha az etkilenen hava kargo hacimleri, geçtiğimiz yıla göre yaklaşık %15 artarak 2021’de 124 milyon metrik ton gibi rekor bir seviyeye ulaştı. Bu artış, çevrimiçi tüketim malları ve farmasötik ürünlere yönelik talep ile yorumlanıyor.

Hong Kong Havalimanı 5.0 milyon metrik ton ile ilk sırayı geri aldı. Memphis Havalimanı 4.5 milyon metrik ton ile listede ikinci sıraya geri döndü. Onu Şanghay Pudong Havalimanı 4.0 milyon metrik ton ile izledi.

2021’de 69 milyondan fazla küresel uçak hareketi oldu. Bu, 2020’ye göre %12’den daha büyük bir artış anlamına geliyor. Hartsfield-Jackson Atlanta Havalimanı 708 bin uçak hareketi ile ilk sırada yer alırken; onu Chicago O’Hare Havalimanı ve Dallas/Fort Worth Havalimanı takip etti. Listenin ilk 10 sırasındaki havalimanının tümü Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alıyor.

YILLAR SONRA TÜRKİYE’DE KURULAN İLK HAVAYOLU

Ukrayna’ya yapılan askeri harekatın ardından pek çok batılı ülkenin Rusya’ya yönelik yaptırımları sürerken, turizm gelirlerinin önemli bir kısmını Rusya’dan elde eden Türkiye, turist kaybı yaşamamak için bir dizi kritik adım attı.

Türkiye bu yıl Rusya’dan yedi milyon, Ukrayna’dan iki milyon ziyaretçi bekliyordu. Bu iki ülke, Türkiye’nin yıllık uluslararası turist sayısının dörtte birinden fazlasını oluşturuyor. Bu sebeple turizm gelirlerinde dramatik bir düşüş yaşamak istemeyen Türk hükümeti, Rusya pazarının boş kalmaması ve Türkiye’ye turist akışının kesilmemesi için aksiyonlar aldı.

Buna göre Türk Hava Yolları ve Pegasus’un Rus tur operatörlerine toplam 2 milyon ilave koltuk sağlaması konusunda anlaşmaya varıldı. Yani önümüzdeki günlerde, Rusya uçuşlarında önemli kapasite artışları göreceğiz. Türkiye, aralarında Anex, Coral ve Pegas’ın da bulunduğu Rusya’da yerleşik Türk tur operatörlerine 300 milyon Dolar’a kadar devlet garantili kredi sağlama kararı aldı. Ayrıca Antalya merkezli ve yalnızca Rusya’dan Türkiye’ye turist taşımak üzere yeni bir havayolu kurulması için de yoğun bir çalışma yürütülüyor. Southwind isimli bu havayolunun Mayıs sonu itibarıyla yapacağı charter uçuşlarla, Türkiye-Rusya arasında bir milyon koltuk kapasitesi sunulması bekleniyor.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği’nde (SHY-6A) değişiklik yaparak, Rusya’da faaliyet gösteren Türk kökenli şirketlerin Türkiye’de hava yolu şirketi kurması için kolaylık sağladı. Buna göre yönetmelikteki 5 uçak bulundurma şartı 3’e düşürülürken, 15 milyon Dolar ödenmiş seramaye şartı 6 milyon Dolar’a düşürüldü. Yönetmeliğin düzenlemiş hali Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Türkiye’de işletme ruhsatı alarak faaliyetine başlayan son havayolu şirketi 2008’de Tailwind olmuştu. Aradan geçen 14 yılda, bölgesel havayolu taşımacılığı ruhsatı alan Borajet dışında hiçbir havayolu şirketi kurulmadı. 14 yıl önce 17 olan havayolu şirketi sayısı bugün Onur Air’i de iflas etmiş kabul edersek 9’a düşmüş durumda. Önümüzdeki günlerde Southwind isimli charter havayolu dışında, Air Anka isimli bir kargo havayolunun da operasyonlara başlaması bekleniyor. 

AIRBUS A321XLR MOTORLARIYLA GÖRÜNTÜLENDİ!

Son yıllarda, geniş gövde uçakların kapasitesinden daha az talep gören, noktadan noktaya kıtalararası seyahat rotalarının daha çok tercih edilmesiyle birlikte, havayolu endüstrisi dar gövdeli uçaklarla uzun mesafeli uçuşlar yapabilmenin formülünü arıyor.

ABD’li JetBlue, Airbus A321LR ile Londra ve New York’u birbirine bağlayarak, dünyanın en kazançlı uçuşlarına imza atıyor. A321LR, JetBlue’nun lüks Mint süitleriyle, dar gövde uçakların konfor seviyelerinin, geniş gövdelerden daha düşük olmadığını kanıtlayan yetenekli bir uçak. Tek koridorlu uçakları, A321LR’in izin verdiğinden daha da uzağa uçurmak isteyen havayolları için Airbus A321XLR seçeneğini devreye alıyor. Avrupalı imalatçının uzun zamandır merakla beklenen yeni modeli A321XLR, Hamburg’da kanatlarının altına motorları bağlanmış şekilde ilk kez görüntülendi. Havacılık için kritik bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu gelişme, ilk uçağa motorların da entegre edilmesiyle şimdi biraz daha yakın görünüyor. 

A321XLR’in montajı Mayıs 2021’de başladı. Menzilin uzatılabilmesi için en önemli faktör, arka merkez yakıt tankının teslim edilmesiydi. Geçen yıl Aralık ayına kadar Avrupalı ​​üretici uçakla ilgili son rötuşları yaptı. A321XLR’nin bu yılın ikinci çeyreğinde ilk test uçuşunu yapması bekleniyor. Dar gövdeli uçaklarla uzun mesafeli uçuş yapılır mı tartışmasına bir cevap olarak geliştirilen uçağın, 2023’te hizmete girmesi bekleniyor. 

Adından da anlaşılacağı gibi, uçağın ana odak noktası ekstra uzun menzili. Airbus’a göre A321XLR’in menzili 8.700 km olacak. Bu menzil, A321LR’e göre %15 A321neo’ya göre ise  %32,25 daha uzun. Bu durum, ekstra bir yakıt deposu eklenmesiyle mümkün oluyor. Buna uyum sağlamak için A321XLR tasarımı, A321neo’nun 97 ton olan maksimum kalkış ağırlığı 101 tona çıkarıldı. Airbus, uçak için 180-200 yolcu kapasiteli iki sınıflı bir kabin konfigürasyonu öneriyor.

SOUTHWEST PİLOTLARI YORGUNLUK ALARMI VERİYOR!

ABD’li havayolu Southwest’te görev yapan 10.000’den fazla pilotu temsil eden sendika (Southwest Airlines Pilots Association – SWAPA) şirketin yönetim kuruluna gönderdiği mektupla, pilotların yorgunluk raporlarının ciddi şekilde artarak bir numaralı uçuş emniyeti tehdidi haline geldiğini bildirdi.

Dallas merkezli havayolunun pilotlarının yorgunlukla ilgili raporları, Ekim ayında yüzde 600 artış gösterdi. Durumun düzelmesi beklenirken, Ocak ve Şubat aylarında rapor sayısı iki katına çıktı. Mart ayında ise %330’luk bir artış gösterdi. Nisan ayı raporları da şimdiden rekor kırmaya başladı.

Sendika, artan yorgunluk raporlarının, şirketin uçuş ağı yönetimi ve pilot planlamadaki kasıtlı eksikliklerin bir sonucu olduğu ve şirketin verimliliğini yok ettiği görüşünde. Sendikaya göre, pilotlar yoğun uçuş programı ve yaşanan gecikmeler nedeniyle dinlenmek için otel odası bulamıyor. Havacılık kurallarına göre zorunlu kılınan minimum dinlenme sürelerinin de ihlal edildiği iddia ediliyor. 

Geçen yıl %85’e varan tırmanıştan sonra, bu yıl pilotların açıklanan program haricinde yeni uçuşlara görevlendirilme oranları rutin olarak %30 ile %50 arasında değişiyor.

Geçen yıl Ekim ayı başlarında, hava durumu ve sınırlı personel nedeniyle hava yolu birkaç gün boyunca 2.000’den fazla uçuşu iptal etmiş ve 75 milyon Dolar zarar etmişti. Havayolunun personel eksikliğinin, talepteki büyümeyi karşılayamadığı sonucuna varılmıştı.

Havayolunun binlerce uçuşunu iptal ettiği Temmuz ayında da talebi azaltmak için personelin daha uzun saatler çalışması için çeşitli teşvikler sunulmuştu.

Sendika, pilot yorgunluğuna neden olan bu sorunların, konsantrasyon eksikliğine, uçuş dikkatinin azalmasına ve bilişsel işlemlerde zayıflamaya neden olduğu ve kazaya davetiye çıkardığı görüşünde. Yolcuları emniyetli uçurmak için pilotların ellerinden gelen her şeyi yapacağının belirtildiği mektup ile sendika Southwest yönetimini, konuyu acil ele almaya davet ediyor.

DNIPRO HAVALİMANI YERLE BİR OLDU!

Ukrayna’da yaşanan trajik can kayıplarının yanı sıra, ülke ekonomisine ve altyapısına verilen zararın boyutu her geçen gün artmaya devam ediyor. Çatışmaların son zayiatı, yeniden yapılanma süreci devam eden Dnipro Uluslararası Havalimanı oldu.

Ukrayna’nın Dnipro kentine hizmet veren havalimanı, Rus saldırılarında yerle bir oldu. Ukrayna’nın en büyük şehirlerinden biri olan Dnipro, önemli bir sanayi, ulaşım, eğitim ve sosyal merkez olarak kabul ediliyordu. Bir milyona yakın nüfusuyla Dnipro, savaşın başlangıcından beri Rus radarındaydı. 15 Mart’ta ilk kez saldırıya uğrayan kentin havalimanı ağır hasar aldı. Ancak Rus kuvvetleri hafta içinde havalimanını tamamen yok etti.Havalimanının kendisi ve çevresindeki altyapı tahrip edildi. 

Dnipro Havalimanı, önümüzdeki yıllarda Dnipropetrovsk bölgesi için önemli bir ekonomik itici güç sağlamak üzere yeniden geliştiriliyordu. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana havalimanı çok az modernizasyon görmüştü ve tesislerinin kapsamlı bir şekilde yenilenmesi yıllar boyu tartışılmıştı. Havaalanı, son birkaç yılda Ukrayna devleti ile işadamı Oleksandr Yaroslavsky’nin DCH Grubu tarafından, uluslararası standartlara getirilmek için bir kamu-özel ortaklığı (PPP) aracılığıyla önemli yatırımlar gördü.

Yeni bir terminal ve pist üzerindeki çalışmalar pandemi sırasında bile devam etti ve önümüzdeki yıl arasında tamamlanması bekleniyordu. Yerel yetkililer proje ile bölgenin yatırımcılar için daha erişilebilir ve ekonomik açıdan çekici hale gelmesini bekliyordu. Ancak son saldırılarla yerle bir edilen havalimanı, büyük bir para, kaynak ile yıllarca süren iş ve emek kaybına yol açtı.

Ukrayna’nın havacılık altyapısı, Ruslar tarafından büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldı. Ülkedeki havaalanları, uçaklar ve havacılık ekosisteminin çoğu yok edildi ve sonuçları muhtemelen önümüzdeki yıllarda insanları ciddi şekilde etkileyecek.

Öte yandan AB Komisyonu, Rusya merkezli 20 havayolu şirketini kara listeye aldı. Rus havayollarının geçerli bir Uçuşa Elverişlilik Sertifikası olmadan yüzlerce yabancı uçağı millileştirerek kendi tesciline geçirmesinin ardından, AB komisyonu, bunun yalnızca Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi (Chicago Konvansiyonu) açık bir ihlali olmakla kalmayıp, acil bir uçuş emniyeti  tehdidi oluşturduğuna hükmetti. Kararın Ukrayna’ya yönelik askeri harekatla ilgili olmadığı, güvenlik gerekçesiyle alındığı vurgulandı. Emniyet ve siyasetin karıştırılmadığının altı çizildi. 

Rusya Sivil Havacılık Kurumu ise bu kararın uluslararası sivil havacılık hukuk hükümlerine yönelik ihlalin delili olduğunu, uçuş emniyetini etkilenmeyeceğini ve AB üyesi ülkelerin havayolu şirketlerine yönelik misilleme yapacaklarını açıkladı.

adbanner