Havacılık Bülteni-200

Havalimanlarında Tekerlekli Sandalye Terörü!

Avrupa ve ABD’deki havalimanlarında personel eksikliği nedeniyle yaşanan kaosun boyutu her geçen gün büyüyor. Havalimanlarında yolcu ve uçuş kapasiteleri kısıtlanarak sorun çözülmeye çalışılıyor. Havalimanlarında peş peşe yaşanan grevler nedeniyle yaşanan uçuş iptalleri ile birlikte karmaşa içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Yolcu kuyrukları giderek daha da uzuyor.

Son günlerde, havalimanlarında kuyrukta bekleyenlerin önüne geçmek için geliştirilen akıl almaz yöntemler, popüler sosyal medya platformlarından TikTok’ta paylaşılmaya başlandı ve bu paylaşımlar kısa sürede büyük tepki topladı.

Avrupa’daki havalimanlarında, personel sıkıntısı nedeniyle yolcu kuyrukları giderek uzuyor

Finlandiya’da yaşayan ve orduda görev yaptığı bilinen TikTok fenomenlerinden Alfred Boling, havalimanlarında sıra beklemeden kolayca uçağa binmenin dört adımını paylaştı. Tekerlekli sandalye bulun. Havalimanındaki destek ekibinden yardım isteyin. Diğer yolculardan önce ilk sizin uçağa binmenize izin verilmesini sağlayın. Uçuş sırasında şüphe uyandırmamak için yolculuğun sonuna kadar tekerlekli sandalyeye mahkum biri gibi davranın şeklinde bir paylaşım yapan Boling’in çektiği video kısa sürede ülkede infial yarattı. Pek çok sosyal medya kullanıcısı, Boling’i kötü biri olmakla suçladı ve yaşanan havacılık krizinde insanları yanlış yönlendirmesine tepki verdi. 

TikTok’ta 3 milyonun üzerinde takipçisi olan ve aynı zamanda bir kabin memuru olan ABD’li Cierra Huffman da yaptığı benzer paylaşımla eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Havalimanlarındaki kuyruklarda fazla beklememek için tekerlekli sandalye formülünü tavsiye eden Huffman, takipçilerine, tekerlekli sandalyeler sayesinde sadece havalimanlarında değil restoranlarda ve barlarda da çeşitli ayrıcalıklara sahip olabilirsiniz, diye seslendi. Huffman, gelen tepkiler yüzünden paylaşımını silmek zorunda kaldı. 

Tüm dünyada ses getiren bu iki TikTok paylaşımının ardından bir başka video daha patladı. Bu kez işin içinde Türkiye de vardı.

İngiltere’nin Bristol şehrinde yaşayan 28 yaşındaki Wolf Jenkins, 21 Haziran’da Milas-Bodrum Havalimanı’nda ayak bileğini burkmuş gibi davranarak görevlilerden bir tekerlekli sandalye istedi. Bu esnada Jenkins ve üm süreci videoya kaydeden arkadaşı, önlerindeki kuyruktan kolaylıkla kurtulup iki saatten fazla süre kazanmayı başardı. Jenkins, tekerlekli sandalye sayesinde uçağa diğer yolculardan önce bindi ve yolculuk bittiğinde kaydettiği video ve görüntüleri TikTok hesabından paylaştı. Jenkins kısa süre içinde İngiliz basınının en çok konuştuğu isim oldu. 

Havalimanlarında tekerlekli sandalye ile ayrıcalık kazanma formülü günlerdir sosyal medyada tartışılıyor. Sosyal medya kullanıcılarının büyük kısmı duruma öfkeli ve bu tarz hilelere başvuran fenomenleri ‘bencil ve aptal’ olmakla suçluyor. Tekerlekli sandalyeye gerçekten ihtiyacı olan insanları zor durumda bırakmaları eleştiriliyor. Gerçekten engelli bireyler ile hileye başvuran kişileri hızlıca ayırt etmenin mutlaka hızlıca bir formülü bulunmalı fikri öne çıkıyor.

Airbus A400M, Yangın Söndürmek İçin Kullanılacak

Küresel iklim değişikliği ve yoğun sıcak hava dalgaları nedeniyle, Avrupa, yaz aylarında çok sayıda orman yangını ile mücadele ederken, ülkeler yangınlara karşı yeni tedbirler peşinde. Bu noktadan hareketle, Avrupalı imalatçı Airbus, İspanya’daki bir uçuş testi sırasında, askeri nakliye uçağı A400M üzerinde bir yangın söndürme kitini başarıyla test etti.

Airbus’ın askeri nakliye uçağı A400M, yangın söndürme amacıyla kullanılabilecek

Yapılan test uçuşunda, 10 saniyeden daha kısa süre içinde 20 ton su boşaltıldı. Airbus, roll-on/roll-off kitinin, A400M uçağında herhangi bir değişiklik gerektirmediğini duyurdu. Geliştirilen kit aracılığıyla, su, uçağın kargo kompartmanındaki sabit bir tankta depolanıp, iki bağımsız kapak ile hapsediliyor. Bu kapaklar, iki adet taşkın borusuna bağlı. Tahliye için sistem tetiklendiğinde su, rampanın sonundaki iki bölümden dışarı atılıyor. Bu kitin A400M uçaklarına başarıyla uygulanması, öngörülemeyen yangınlara hızlı tepki verilmesine ve uçağın diğer rollerinden herhangi birine hızlı bir şekilde geçiş yapmasına olanak tanıyor.

A400M’nin, alçak seviyeli uçuş ve düşük hızlardaki yüksek manevra kabiliyeti nedeniyle, 150 feet yani 50 metreye kadar çok düşük irtifalarda, deposundaki suyu istenilen şekilde hedefe bırakabileceği açıklandı. Bu uçuş testinin temel amacı, A400M’nin yangın söndürme kiti ile bu yeni görevini yerine getirme yeteneğinin yanı sıra; damla su miktarını ve süresini doğrulamaktı.

A400M’nin bu konudaki tek handikapı ise haznesine alacağı suyu, göl ya da deniz gibi kaynaklardan değil; sadece iniş yapabildiği meydanlardan temin edebilmesi. Gelecekte, Airbus bu kitin üretim versiyonunun geliştirilmesine ek olarak, yangın söndürme operasyonunu gece koşullarında da analiz ederek görevin verimliliğini ve etkinliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.

Frontier Havayolları’nı JetBlue Devralıyor!

ABD’li Spirit Havayolları’nı devralmak için aylardır devam eden teklif savaşlarını JetBlue kazandı. Spirit Havayolları, Frontier Havayolları ile daha önce yaptığı birleşme anlaşmasından, hissedarların desteğini alamadığı gerekçesiyle çekildikten sadece birkaç saat sonra, bir başka ABD’li havayolu JetBlue ile 3,8 milyar Dolar’lık devir anlaşması için imzalar atıldı. Anlaşma kapsamında, Spirit Havayolları’nın varlıkları JetBlue olarak yeniden adlandırılacak ve birleşme tamamlandığında JetBlue, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki beşinci en büyük havayolu durumuna gelecek.

Spirit Havayolları’nı devralmak için Frontier ile girdiği rekabeti JetBlue kazandı.

Spirit’in JetBlue tarafından devralınması işleminin yine de havacılık otoriteleri tarafından onaylanması gerekecek. Bu anlaşmanın JetBlue’nun American Airlines ile mevcut ortaklığından etkilenmesi ihtimali de gündemde.

JetBlue’nun, hissedarların anlaşmayı onaylaması halinde hisse başına 2,50 Dolar ön ödeme ve gelecek yıldan itibaren anlaşma kapanana kadar aylık 10 sent işlem ücreti de dahil olmak üzere Spirit’in yatırımcılarına hisse başına 33,50 Dolar ödeyeceği açıklandı. Satışın 2024’ün ilk yarısında tamamlanması gerekiyor. İki havayolu, operasyonları birleştirmeyi ve 2025’in başlarında aynı uçuş işletme sertifikası altında uçmayı umuyor.

Anlaşma kapsamında, Spirit’in sarı renkli uçakları JetBlue filosunda, yeni kabin içi düzenlemeleri,  koltuk arkası ekranları ve daha fazla diz mesafesi içeren yeni koltuklarla bambaşka bir görünüm kazanacak.

JetBlue CEO’su Robin Hayes, iki temel öncelikleri olduğu görüşünde. İlki bu birleşme anlaşmasını sorunsuz bir şekilde kapatarak, iki havayolunu entegre etmek ve daha büyük bir JetBlue inşa etmek. İkincisi bu arada güvenilir ve emniyetli bir operasyon yürütmek.

Devralma süreci sonrasında New York merkezli JetBlue için hiçbir şey değişmeyecek ve Spirit’in Florida ofisi büyük olasılıkla kapanacak.

Frontier CEO’su Barry Biffle, birleşme müzakerelerinin sona ermesini, “Yönetim Kurulu’nun, Spirit’e fazla ödeme yapmak yerine, çalışanların ve hissedarların çıkarlarına öncelik verdi” şeklinde açıkladı. Frontier Havayolları, feshedilen anlaşma nedeniyle Spirit Havayolları’nın kendilerine 25 milyon Dolar ödemek zorunda olduğunu iddia ediyor.

Rusya, An-124’ün Yeni Nesil Versiyonu Elephant İçin Çalışıyor

Rusya’daki Merkezi Aerohidrodinamik Enstitüsü’nde (TsAGI) görev yapan mühendisler, Elephant yani “Fil” adını verdikleri ve Antonov An-124 ağır nakliye uçağının halefi olması hedeflenen yepyeni bir uçağın aerodinamik konfigürasyonunu geliştirmek için çalışıyor.

Rusya, An-124 Ruslan’ın yeni nesil versiyonu, ağır nakliye uçağı Slon (Elephant) için çalışıyor

Dünyanın en büyük kargo uçağı olan ve sadece bir adet üretilen Antonov An-225, Ukrayna’da hangarda bakım gördüğü sırada Rus hava saldırılarına maruz kaldı ve kullanılamaz hale geldi. Aynı temel tasarım üzerine inşa edilen Antonov An-124 de dünyanın en büyük ikinci kargo uçağı durumunda. An-225’in altı motoru ve daha fazla kargo taşıma kapasitesine karşılık An-124’ün dört motoru ve daha az kargo kapasitesi bulunuyor.

An-124, şu anda hizmette olan en büyük nakliye uçağı durumunda. Antonov, bu uçaktan 55 adet üretti. Ancak dünyanın en büyük kargo uçağı An-225 Mriya gibi, bazı An-124 uçakları da hava saldırıları ile imha edildi. Öte yandan, Rusya tescilli An-124 uçakları da batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik yaptırımları kapsamında hava sahalarının kapatılması nedeniyle büyük oranda yere indirilmek zorunda kalındı. Bu durum, pazarda yüksek kapasiteli nakliye uçaklarının sayısını azalttı.

2014’ten önce, Rusya ve Ukrayna’nın birlikte An-124’ün halefini geliştirme planları vardı. Ancak Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ile bu iş birliği sona erdi.

Rusya’daki Merkezi Aerohidrodinamik Enstitüsü (TsAGI), optimizasyon alanlarını belirlemek amacıyla, uçağın aerodinamiğini farklı uçuş hızlarında iyileştirmek için araştırmalar yürütüyor. Test sonuçlarına bağlı olarak, mühendislik ekibi, tasarımı, büyük kargoların taşınmasını sağlayacak daha büyük enine kesite sahip bir gövde, kanat kaplamalarda inceltmeler ve farklı kanat ucu tasarımlarını içerecek şekilde değiştirdi.

Bir diğer önemli değişiklik de motorların içine oturduğu nacelle yapısında gerçekleştirildi. PD-35 motorlarını, aynı zamanda Ilyushin uçak modellerine de güç sağlayan yüksek bypaslı turbofan motorların yerleştirilebilmelerine olanak verecek şekilde geliştirildi.

An-124’ün mevcut modellerinin taşıyabileceği 120 tona kıyasla, yeni uçağın 180 tona kadar daha hacimli yük taşıyabilen geliştirilmiş bir versiyonunun ortaya çıkarılması hedefleniyor. Ayrıca An-124’ün 7.000 km olan menzilinin ve saatte 850 km olan azami hızının üzerine çıkılması hedefleniyor.

Şu an yeni uçağın hala tasarımındaki iyileştirmeler üzerinde çalışıllıyor. Bu projenin özel odak noktası, planlanan uçağın çeşitli konfigürasyonlarına uyacak şekilde sökülebilen kıvrık kanat uçları yani wingtip. Bu hamle, uçuş sırasında “aerodinamik kalite” üzerindeki etkiyi incelemek için yapıldı ve testlerin ardından araştırmacılar en iyi seçeneği belirleyecek.

Elephant, öncelikle sivil uygulamalar için optimize edildi. Genişletilmiş gövde sayesinde, müşterilere tahmini uçuş menzili üzerinde büyük hacimli kargoların taşınması hizmeti sunulabilecek ve modifiye edilmiş uçlara sahip kanat, yüksek aerodinamik kalite sağlayacak. Geliştirilmekte olan uçak prototipleri 2022’de rüzgar tüneli testlerinden geçirilecek.

Çin’in Yolcu Uçağı C919 Son Testleri de Geçti

Çin’in, Boeing 737 ve Airbus A320 ailesi uçakları ile rekabet için yerli imkanlarla geliştirdiği, dar gövdeli yolcu uçağı C919, ilk teslimat öncesi tüm test uçuşlarını tamamladı. Son testler, otomatik iniş denemeleri, turnaround ve yer hizmetleri gibi kritik görevleri de içeren yüksek havaalanı performansı,  kabin sistemleri, navigasyon ve bağlantı işlevi performansı dahil olmak üzere, uçağın havayolu operasyonlarına hazır olduğunu göstermek için tasarlandı.

Çin’in dar gövdeli yolcu uçağı C919, son testleri geçti. Teslimat için gün sayıyor.

Devlete ait COMAC şirketinin ürettiği uçağın, ticari uçuşlara başlaması için tamamlaması gereken sertifikasyon sürecinin son aşamasına gelindiği açıklandı. Çin Sivil Havacılık Otoritesi CAAC, uçuşa elverişlilik sertifikasyon gereklilikleri olarak, 300 saatlik İşlevsellik ve Güvenilirlik testilerinin başarıyla tamamlanması gerekiyor. Bu 300 saatin 150’si diğer sertifikasyon uçuş test görevleri ile birlikte gerçekleştirilebilirken; kalan 150 uçuş saatinin ise bağımsız operasyonlarla gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Sivil havacılık sektöründe en yaygın kullanılan uçak tipi olan “orta mesafeli dar gövdeli” yolcu uçağının piyasaya sürülmesiyle, Çin’in, ABD’li Boeing ile Avrupalı Airbus’ın egemenliğindeki küresel yolcu uçağı pazarında pay sahibi olabileceği düşünülüyor. Devlet Başkanı Şi Cinping, 2017’de Çin Ulusal Halk Kongresi’ne sunduğu raporda, C919’un, diğer bilimsel ve teknik ilerlemelerle birlikte “Çin’in yeni kalkınma modelinin öncüsü olacağı” umudunu dile getirmişti.

COMAC, bu kritik dönüm noktasını kutlamak için, şu ana kadar ürettiği altı adet C919 test uçaklarının tamamını, Shaanxi Eyaletindeki Weinan Havalimanı’na topladı ve C919, ilk kez fil yürüyüşü gerçekleştirdi.

Çin, 2006 yılında kendi yolcu uçağı projesini başlatma kararı aldı. İki yıl sonra, projeye liderlik etmek üzere Şanghay’da COMAC kuruldu. Programın adı olan “C919” 2009’da açıklandı. COMAC tarafından 2008’de geliştirilmeye başlanan C919, Çinli havayollarının Boeing ve Airbus’tan satın aldığı uçaklara bağımlılığını azaltmayı hedeflese de bütünüyle yerli niteliğini taşımıyor. Uçağın, özellikle motoru ve kontrol yazılımları gibi kritik bileşenleri, batılı ülkelerden tedarik edildiği için; C919 için Çinliler batıya bağımlı durumda.

2008’den bu yana C919 programı, bir takım teknik sorunun yanı sıra ABD’nın sıkı ihracat prosedürleriyle karşı karşıya kaldı. Önceki ABD Başkanı Donald Trump döneminde General Electric’in COMAC’a C919’da kullanılan LEAP jet motorlarının satışını durdurması gündeme gelmiş, Trump’ın ABD şirketlerinin Çin’e jet motoru ve diğer parçaların satışının engellenmemesi gerektiğine yönelik görüşünün ardından ihracat lisansına onay verilmişti.

Başlangıçta COMAC, C919’un ilk uçuşunu 2014 yılına kadar yapacağını ve ilk uçağın da 2016 yılına kadar teslim edileceğini duyurdu. Ancak, C919, ilk uçuşunu Mayıs 2017’de yapabildi.

Uçağın ilk müşterisi, geçen yıl mart ayında beş adet sipariş veren devlete ait China Eastern Havayolları olacak. Havayolu, Mart 2021’de imzalanan anlaşmayla, uçakların her birini  99 milyon Dolar’a satın almak için COMAC ile anlaşmaya varmıştı. Havayoluna ilk teslimatın Ağustos ayında yapılması planlanıyor. C919’un, ilk aşamada sadece iç hat seferlerinde kullanılması düşünülüyor. China Eastern’ün ilk C919Wu, geçtiğimiz Mayıs ayında ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

CR929 İçin Çin ve Rusya Arasında Anlaşmazlık İddiası

Öte yandan Çin ile Rusya’nın ortak yürüttüğü “CR-929” geniş gövde yolcu uçağı projesinde, Pekin’in 50 milyar dolarlık projeye, bazı Batılı şirketleri davet etmek istemesi ve Çin pazarındaki satış payını paylaşmak istememesinin taraflar arasında anlaşmazlık yarattığı ileri sürüldü. Rusya’nın bu talepleri, şu an ciddi yaptırımlar gördüğü batılı ülkelere karşı bir ödün gibi görmesi sebebiyle kabul etmediği söyleniyor.

Çin ve Rusya’nın birlikte geliştirdiği geniş gövde yolcu uçağı CR929 için, iki ülke arasında anlaşmazlık olduğu iddia ediliyor

Çin’in uçağın uluslararası uçuş standartlarına daha uygun olması için bazı parçaların Batılı üreticiler ile ortak üretilmesi teklifine Rusların karşı çıktığı iddia ediliyor. Çin’in, uçağın motorunun geliştirilmesinde Rolls-Royce ve General Electric gibi Batılı firmaları dahil etmek istediği, Rusya’nın motorun iki ülke ortak üretimi olmasında ısrar ettiği ileri sürüldü. Moskova’nın, bu itirazının arkasında, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle uygulanan yaptırımlardan zarar görmemek için Batı’ya verilen bir ödün olarak yorumlaması olduğu düşünülüyor.

Çin ile Rusya ortaklığında yürütülen proje, 2017’de başladı. Uzun menzilli uçuşlarda kullanılması planlanan 288 koltuklu uçağın ilk uçuşunu gelecek yıl yapması planlanıyor. Ancak Rusya’nın yaptırımlar nedeniyle sermaye sıkıntısı çekmesi ile uçağın kanatların üretimi konusunda geri kaldığı için proje takviminin öteleneceği öngörülüyor.

adbanner