Havacılık Bülteni-286

HAVALİMANINDA 80 YILLIK BOMBA PATLADI!

Japonya’nın Miyazaki Bougainvillea Havalimanı’ndaki (KMI) taksi yolunda bir bomba patladı. 2. Dünya Savaşı sırasında ABD askerlerinin gömdüğü düşünülen bombanın patlamasından sadece birkaç dakika önce, Japan Airlines uçağı o taksi yolunu kullanmıştı. Büyük bir faciadan kıl payı dönülen olayın ardından havalimanı uçuşlara kapatıldı ve yaklaşık 90 uçuş, farklı meydanlara yönlendirildi.

2 Ekim’de yerel saatle 08:00’de patlayan bomba, havalimanındaki tek piste giden ana taksi yolunun kenarında 7 m çapında bir krater oluşturdu. Sevindirici olan, bombanın patlamasından sadece birkaç dakika önce bir 93 yolcu ve mürettebat taşıyan bir Japan Airlines uçağının bu taksi yolunu kullanmış olmasıydı. Patlama sabahı en az 4 farklı uçağın daha bu taksi yolunu kullandığı biliniyor.

250 kg ağırlığındaki bombanın patlamasının ardından, taksi yolunun asfalt yüzeyine ait parçalar, bitişikteki pist de dahil olmak üzere yaklaşık 200 metre yarıçapında oldukça geniş bir alana yayıldı. Patlama anları, havalimanında faaliyet gösteren uçuş okullarından birinin kamerası tarafından görüntülendi.

Japonya Savunma Bakanlığı’na bağlı bomba imha ekipleri tarafından yapılan incelemelerde, bombanın İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD kuvvetleri tarafından yapılan bir baskın sonrasında, yer altına gömülmüş olduğu tespit edildi.

Kyushu Adası’nda bulunan havalimanı, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar, Japon İmparatorluk Donanması tarafından, ileri harekat üssü olarak kullanılmıştı. Havalimanı ayrıca, yüzlerce genç Japon havacının ‘kamikaze’ uçuşları olarak bilinen ABD hedeflerine karşı son ölümcül intihar görevlerine çıktıkları yer olarak da biliniyor.

Patlamanın ardından havalimanını uçuşlara kapatılması nedeniyle çoğunluğu Japan Airlines ve All Nippon Airways olmak üzere, toplam 87 iç hat uçuşu durumdan etkilendi. Hükümet sözcüsü, havalimanı ve çevresinde başka bir patlama tehlikesi olmadığını açıkladı.

Patlamanın ardından başlayan onarım çalışmaları gece boyunca devam etti ve havalimanı 3 Ekim 2024 sabahı, yerel saatle 07:40’ta hizmete açıldı. İlk uçuşu, Japan Airlines’in Fukuoka Havalimanı’na (FUK) gitmek üzere kalkış yapan Embraer ERJ-170 bölgesel uçağı gerçekleştirdi.

Yerel medyada çıkan haberlere göre, daha önce de havalimanı veya yakınlarında patlamamış mühimmatlar bulundu. Uzmanlar şimdi, 80 yıldan uzun süredir hareketsiz duran bombanın neden patladığını ve patlamayı neyin tetiklemiş olabileceğini araştırıyor. Reuters’a göre, 2023 yılında Japonya genelinde, toplam 37,5 ton ağırlığında 2 bin 348 bomba imha edildi.

ARJANTİN’DE TAMAMEN AÇIK SEMALAR DÖNEMİ!

Kasım 2023’te Arjantin devlet başkanı seçilen, ultra-özgürlükçü Javier Milei, göreve başladığı günden bu yana, pek çok sektörde, devlet desteğini sıfırlamaya çalışan bir politika izliyor. Ülkenin ulusal havayolu Aerolineas Argentinas’ın özelleştirilmesi de en büyük gündemlerden biri. Ülkedeki hava yolu pazarını serbestleştirmeye hazırlandığını her fırsatta dile getiren Milei, sektörde köklü değişimler içeren yasal düzenlemeler için Aralık 2023’te düğmeye bastı. Hafta içinde alınan kararla Arjantin’de, tüm yabancı havayollarının operasyon yapabilmesinin ve ulusal havayolunun özelleştirilmesinin önü açıldı.

Bir ülkede, yabancı havayollarının iç hat uçuş operasyonları yapmasına kayıtsız şartsız izin veren dünyadaki ilk ülke olmaya aday Arjantin’de, devlet başkanının imzaladığı kararnamede yer alan hükümler 60 gün sonra yürürlüğe girecek.

Uzmanlar, Milei’nin havacılık politikaları konusunda bazı endişeler olsa da Arjantin gibi bir ülkenin, tamamen Açık Semalar politikası benimsemesinin olumlu tarafları da olduğu görüşünde. Ülkede, daha fazla hava yolunun hizmet vermesini sağlamanın, ekonomiye ciddi bir katkı yapabileceği düşünülüyor. Bu hizmetlerin önündeki bürokratik engelleri kaldırmanın da sürece olumlu katkısı olabileceğine inanılıyor.

Geçmişten bu yana, Avianca ve LATAM gibi Güney Amerika’daki mega taşıyıcıların, operasyon yapmak istedikleri her ülkede yan şirketler kurmaları gerekiyordu. Bu şartı kaldırmak ve süreci basitleştirmenin de olumlu olabileceği belirtiliyor.

Bu kararnamenin yürürlüğe girmesinin ardından, çok sayıda yabancı havayolunun Arjantin’de bir anda iç hat uçuşları yapmak için sıraya girmesi beklenmiyor. Ülke içindeki çoğu iç hat rotasının, yabancı havayolları için finansal açıdan cazip bir yönü bulunmuyor. Yabancı havayollarının Arjantin’de iç hat uçuşları yapmak istese bile, ödeme alabilmesi ile ilgili de sorunlar yaşaması muhtemel. Özellikle Arjantin para biriminin, istikrarlı bir davranış sergilemiyor olması ve ülkede üç haneli enflasyon düzeyine ulaşılması endişelerin şiddetini artırıyor.

Arjantin’de, yabancı havayollarının iç hatlarda faaliyet göstermesinin, işgücü arbitraj fırsatı anlamında büyük bir artısı da olmadığı düşünülüyor.

Bütün bu düşünceler bir araya geldiğinde, tamamen açık semalar politikasına geçişin, nasıl sonuçlanacağı büyük bir merak konusu. Son olarak LATAM Argentina Havayolları, 2020’de faaliyetlerini tamamen durdurarak, Arjantin pazarından çıkmıştı.

ARJANTİN ULUSAL HAVAYOLUNU ÖZELLEŞTİRİYOR!

Öte yandan Milei, ulusal havayolu Aerolineas Argentinas’ı özelleştirmek için de düğmeye bastı. Bir süredir bu konuda çalışanların bağlı olduğu sendika ile sorunlar yaşayan Milei, 15 yıl önce millileştirilen havayolunun, bu süreçte birkaç kez iflastan kurtulma paketi alması ve aralıksız 16 yıldır zarar açıklaması nedeniyle, devletin sırtında bir yük olduğunu düşünüyor. Milei’nin amacı, havayolunu özelleştirerek yeniden canlandırmak. Havayolu devlet kontrolüne geçmeden önceki son 18 yılda da sürekli zarar açıklamıştı. Havayolu, 2008’de yeniden millileştirilmesinden bu yana, devletten 8 milyar Dolar’ın üzerinde sübvansiyon aldı. Güney Amerika’da Bolivya ve Venezuella dışında hükümete ait ulusal havayolu statüsünde Aerolineas Argentinas dışında başka şirket bulunmuyor.

Milei, ülkenin ulusal taşıyıcısı olan ve aynı zamanda iç pazarın üçte ikisini elinde bulunduran havayolu ile artık hükümetin ilgilenmemesini istiyor. Milei’nin başlangıçtaki planı, havayolunu sendikaya devretmek ve şirketin çalışanlara ait olduğu bir modeli hayata geçirmekti.

Milei’nin maliyetleri düşürme girişimleri de sendika tarafından protesto ile karşılandı. Çalışanlar Eylül ayı içinde 1 günlüğüne iş bıraktı. Milei, greve gittikleri için bazı pilotları işten çıkardı ve havacılık sektörünü grev yapılması yasak bir sektör haline getirmek istedi. Ancak bu plan, mahkeme tarafından bozuldu. Çalışanlar, önümüzdeki günlerde daha fazla grev planlıyor ve hükümet bunu engellemeye çalışmaya devam ediyor.

Aerolíneas Argentinas’ın, daha önceki popülist hükümetlerin kötü yönetimi neticesinde kronik şekilde zarar eden ve kamu kaynaklarını boşa harcayan bir şirket olduğu düşüncesi hakim. Havayolunun özelleştirilmesi ile ilgili imzalanan kararname, önümüzdeki günlerde Kongre’de ele alınacak. Milei’nin, havayolunu özelleştirme konusunda bir önceki hamlesi, Kongre tarafından kabul edilen bir yasa tasarısı içinden son anda çıkarılmıştı. Yani Kongre, geçmişte yaptığı gibi özelleştirme kararını yine reddedebilir.

Hükümet, havayolunu özelleştirerek, ticari verimlilik elde etmeyi ve rekabetçi bir ortam yaratmayı, ulusal egemenliği kaybetmeden, piyasaların özgürlüğünü derinleştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, özelleştirme, hizmet seviyelerinin iyileştirilmesini ve vergi mükelleflerinin havayolunun borcunu finanse etmeyi bırakmasını sağlayacak.

Ancak hükümet, sendika ile uzlaşamıyor. Çalışanlar yüksek enflasyon nedeniyle maaş artışı istiyor. Sendika grupları, havayolunun özelleştirilmesini istemiyor.

Aerolíneas Argentinas, şu anda 81 aktif uçaktan oluşan bir filo ile operasyonlarını toplam 1.204 pilot ile sürdürüyor. Havayolundaki yaklaşık 1’e 15 olan uçak-pilot oranı bölgedeki diğer havayollarına göre oldukça yüksek.

Ulusal taşıyıcının uçak başına ortalama çalışan sayısı ise 125. Brezilya’nın GOL Linhas Aéreas Havayolları’nda bu oran 1’e 97 ve Panamalı Copa Airlines için 1’e 70 seviyelerinde. Havayolu çalışanlarının geçtiğimiz ay yaptığı grevin ardından, yaklaşık 1500 kişinin işine son verildi.

HAVACILIKTA SORUNLU ÇOCUK: LUFTHANSA

Lufthansa Grubu’nun CEO’su Carsten Spohr, Almanya’nın ulusal bayrak taşıyıcısını, daha yalın, daha maliyet etkin rakiplerle rekabet etmekte zorlanan bir “sorunlu çocuk” olarak tanımladı. Spohr, Lufthansa’yı kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2026 yılına kadar grubun “amiral gemisi” olarak yeniden konumlandırmayı hedeflediklerini söyledi. Spohr’un zihnindeki Lufthansa’yı iyileştirme planının, büyük ölçüde maliyetleri düşürmek üzerine odaklandığı görülüyor. Çünkü Spohr, yüksek maliyetlerin, bayrak taşıyıcı havayolunun kârlarını baskıladığını düşünüyor. Bu durum nedeniyle, Lufthansa Havayolları’nın, Lufthansa Grubu içindeki genel performans düzeyinin düşük olduğu belirtiliyor.

Lufthansa Grubu, bünyesinde Austrian Airlines, Brussels Airlines ve SWISS gibi ana taşıyıcılarının yanı sıra; Eurowings, Discover, Lufthansa City ve Lufthansa CityLine gibi çok sayıda düşük maliyetli taşıyıcıyı da barındırıyor.

Spohr, grup içindeki diğer havayollarının, grubun isim babası olan Lufthansa Havayolları’na kıyasla çok daha iyi marjlarla faaliyet gösterdiğine inanıyor. Filo modernizasyonunda yaşanan gecikmelerle birlikte, Allegris isimli yeni Business ve First Class kabinlerin de hizmete başlamasının çok gecikmiş olması, Lufthansa’nın baş etmek zorunda olduğu sorunlar arasında yer alıyor.

Lufthansa’da görev yapan kabin ekibini temsil eden UFO Sendikası ise Spohr’un ana taşıyıcıyı kasıtlı olarak küçültmek, sorumlulukları Eurowings ve Lufthansa City gibi daha yeni ve daha ucuz havayollarına aktarmak için ortam hazırladığından endişeleniyor.

Uzmanlar da sendikanın yaşadığı korkuların tamamen yersiz olmadığı görüşünde. Bir çok uçuş rotasının Lufthansa’dan alınarak, grup içindeki daha ucuz havayollarına devredilmesi bu durumun en büyük kanıtı. Öte yandan Sophr, İtalya’nın yeni ulusal havayolu ITA Airways gibi yabancı havayollarına yatırım yapmayı tercih ediıyor. Grup ayrıca Portekiz’in ulusal havayolu TAP Air Portugal’a yatırım yapmayı da hedefliyor.

UFO Sendikası, Lufthansa’da cömert sözleşmelerle ve makul ücretlerle çalışan deneyimli kabin ekibinin, yönetim tarafından “çok pahalı, çok verimsiz, çok hantal” olarak tanımlandığını söylüyor. Lufthansa’nın binlerce hoşnutsuz kabin ekibi ve yer personelinin, operasyonarı adeta felç eden bir grev sürecinden sadece birkaç ay sonra, yeni bir sözleşme anlaşmazlığı nedeniyle yeniden grev yapabileceği konuşuluyor.

Lufthansa’nın çalışanları işe geri döndürmek için yapmak zorunda kaldığı anlaşmalar, tüm grubun kârlılık düzeyini etkiledi. Bu da Lufthansa Havayolları’nda kapsamlı bir dönüşüm programına başlanmak zorunda kalınmasına neden oldu. Kısacası, Lufthansa’da önümüzdeki günler, daha fazla endüstriyel çekişme ve daha fazla maliyet azaltma planlarının konuşulacağı günlere gebe gibi görünüyor.

RYANAIR’DE KAĞIT BİNİŞ KARTI DÖNEMİ KAPANDI!

Ryanair Group CEO’su Michael O’Leary hafta içinde yaptığı bir basın toplantısında, havayolunun check-in prosedürlerini büyük oranda değiştireceğini açıkladı. Yeni kararlara göre Ryanair, önümüzdeki altı ay içinde, kağıt biniş kartlarını ve havaalanında check-in uygulamasını tamamen kaldıracak. Yolcuların sadece havayolunun web sitesi veya mobil uygulaması üzerinden online check-in yapmasına izin verilecek.

Havalimanına geldiğinde uçak altına bagaj vermek isteyen yolcuların endişelenmesini gerektirecek bir durum olmadığını söyleyen O’Leary, online check-in yapmayan yolcuların, havalimanında yüklü miktarda ödeme yapmak zorunda kalacaklarını söyledi.

Havayolunun Flexi Plus kategorisinde olmayan bilete sahip yolcularının, havalimanında check-in yapması durumunda tek yön için 55 Euro ödemesi gerekecek. Yolcu bileti 10 Euro’ya almış olsa bile, eğer online check-in yapmamışsa 55 Euro’yu ödemesi gerekecek. Havayolu, biniş kartlarını yeniden düzenlemek isteyen yolculardan da 20 Euro hizmet bedeli alıyor.

Ryanair yönetimi, yolcularının neredeyse tamamınının online check -in yapıyor olması nedeniyle, bu değişikliğin büyük bir sorun yaratmayacağını düşünüyor. Ryanair, yolcularına uçuştan 60 gün önce online check-in yapma izni veriyor.

2023’te Alaska Havayolları da havalimanlarındaki check-in kiosklarını kaldıracağını duyurdu. Havayolu, yolcuların yaklaşık %70’inin online check-in yaptığını iddia etmiş ve atılan bu adımla bu oranı %90’a çıkarmak istediğini açıklamıştı.

Çok yüksek bir ceza ödemek zorunda bırakması nedeniyle, alınan yeni kararın ardından Ryanair’de online check-in yapan yolcu oranının yüzde 100’e yaklaşacağı tahmin ediliyor.

İGA İSTANBUL HAVALİMANI DÜNYANIN EN İYİSİ SEÇİLDİ!

115 yıllık tarihiyle seyahat yayıncılığının en prestijli dergilerinden biri olan New York merkezli Condé Nast Traveler’ın editör ve okuyucuları, İGA İstanbul Havalimanı’nı “Dünyanın En İyi Havalimanı” seçti.

“Okuyucuların Seçimi” anketi, Condé Nast Traveler tarafından her yıl tekrarlanıyor. Ankete katılan 100 binlerce seyahat severin oylarıyla belirlenen listede İGA İstanbul Havalimanı, 2022’de olduğu gibi bir kez daha Singapur Changi Havalimanı’nı geride bırakarak zirveye yerleşti. İGA İstanbul Havalimanı geçtiğimiz aylarda yine dünyanın en önemli seyahat yayınlarından Travel + Leisure dergisi tarafından da 2024 yılının en iyi havalimanı seçilmişti.

Condé Nast Traveler tarafından açıklanan listenin üçüncü sırasında Güney Kore’deki Seul Incheon Havalimanı yer alırken, dördüncü sıradaki Doha Hamad Havalimanı’nı İsviçre’nin Zürih Havalimanı takip etti.

Hong Kong Uluslararası Havalimanı altıncı sırada, Dubai Uluslararası Havalimanı yedinci ve Tokyo’nun Haneda Havalimanı da sekizinci sırada yer aldı. Listenin dokuzuncu ve onuncu sırasında ise Hindistan’ın iki büyük havalimanı Indira Gandhi Uluslararası Havalimanı ve Mumbai’deki Chhatrapati Shivaji Maharaj Havalimanı bulunuyor.

GENÇLER EN ÇOK PEGASUS’TA ÇALIŞMAK İSTİYOR!

Şirketler ile gençleri buluşturan bir platform olan Youthall’un bu yıl dördüncü kez düzenlediği Youth Awards® organizasyonunda, 249 üniversite ve 244 bölümden, toplamda 152 binden fazla oy kullanılarak yapılan değerlendirme neticesinde “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri” belirlendi. Ulaşım/Taşımacılık kategorisinde en beğenilen şirket, Pegasus Hava Yolları oldu.

En Beğenilen İşe Alım Programı’ kategorisinde ise Pegasus’un Goyoung Genç Yetenek Programı, Başarı Ödülü’nü kazandı.

Pegasus Hava Yolları, kısa ve uzun dönem staj programları aracılığıyla yılda ortalama 500 gence şirketi deneyimleme fırsatı sunuyor. Performansından memnun kalınan ve iletişim becerileri güçlü, analitik, kendini geliştirme ve öğrenme isteği yüksek adaylar, Pegasus bünyesine katılıyor

Üniversite 3. ve 4. sınıf öğrencisi genç yetenekleri, part-time çalışma imkanıyla Pegasus Hava Yolları ile tanıştıran Goyoung Genç Yetenek Programı, gençlere havacılık sektörüne adım atma ve okurken tecrübe kazanma imkanı sağlıyor.

adbanner