Küçük değişiklikler büyük farklar yaratabilir mi?
Sıradan bir Boeing 747, saniyede 4 litre; 10 saatlik bir uçuşta ise tam 144 bin litre yakıt tüketiyor. Korkunç! Havayollarının toplam maliyetlerinin yaklaşık 3’te 1’ini yakıt giderleri oluşturuyor. Ocak 2016’da 30 Dolar’ın altında seyreden Brent petrolün varil fiyatı; bir kaç dakika önce 71 Dolar seviyelerindeydi. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, havayollarının kemerleri sıkıp; tabiri caizse sinekten yağ çıkarmak istemeleri sizce de normal değil mi? Onların tasarruf yapabilmesi için tek yol yüklerini hafifletmek. Bakın havayolları ne kadar ilginç yöntemlerle kilo vermeye çalışıyor!
1987 yılında American Airlines, uçak içi ikramlardan birer tane zeytin çıkardı ve yılda uçak başına 40 bin dolar kazandı. Bu tasarrufu iki boyutlu düşünmek gerek. Hem satın alınan zeytin miktarı azaldı hem de uçaklar hafiflediği için daha az yakıt tüketti ve para cepte kaldı.
2008’de Northwest havayolları, uçakta içeceklerin yanında verilen limonları 10’a değil 16 dilime bölmeye başlayarak yılda 500 bin dolar kazanç sağladı.
United, uçak içi dergisi “Hemisphere”in basıldığı kağıdın kalitesini değiştirdi. Her bir derginin ağırlığı yaklaşık 30 gram azalarak 195 grama indirildi. Hiç bir şey ifade etmiyor gibi görünen bu küçük değişiklik, havayolu için yılda tam 170 bin galon yakıt tasarrufu anlamına geliyor.
Bu hesaplama nasıl yapıldı; havayolunun 744 uçağıyla günde 4 bin 500 uçuşu var. Biz 179 yolcu taşıyan bir Boeing 737’yi ele alalım. Dergilerde meydana gelen hafifleme, uçuş başına yaklaşık 5 kilogram demek. Uçağın bir gün içinde yaptığı sefer sayısını düşünürseniz ortaya devasa bir tasarruf kalemi çıkıyor.
United, ayrıca geçtiğimiz sene uçakta parfüm, çikolata, içki gibi duty-free ürün satışını durdurmuş ve yıllık 5 milyon litre yakıt tasarrufu sağlamıştı.
Hintli low cost havayolu GoAir, kadınlara göre 15-20 kg daha ağır olan erkek kabin memurlarını yere indirip sadece kadın kabin memuru istihdam etmeye başladı.
British Airways, Boeing 747 ve 777’lerde tuvalet borularının temizlenmesinin ardından yıllık 635 bin Pound değerinde yakıt tasarrufu elde etti.
Ryanair uçaktaki derginin boyutunu A4’ten A5’e çevirip, uçağa alınan buz miktarını azalttı. 2012’de koltukların kolçaklarını kaldırmaya karar verseler de gelen tepkiler nedeniyle bu fikir hayata geçirilemedi.
Air Canada bazı daha hafif yüzdürme cihazları sayesinde bazı uçaklarından can yeleklerini çıkardı. Avustralyalı Qantas da kıta üzerinde yaptığı uçuşlarda, sadece suya inişlerde kullanılan tahliye botlarını uçaktan çıkarmak gibi ilginç bir tasarruf arayışına girdi.
Samoan Air, 2013 yılında yolcuları ağırlıklarına göre ücretlendiren dünyanın ilk havayolu oldu. Japon ANA Havayolları ise 2009’da yolcuların, uçağa binmeden önce tuvalet ihtiyaçlarını gidermelerini teşvik eden bir çalışma başlattı. Havayolunun biniş kapısına yerleştirdiği personel yolculara hatırlatma yapıyordu. Bir aylık deneme süresince, uçuşlarda daha az yakıt tüketimine bağlı olarak beş tonluk bir karbon emisyon azalması ölçüldü.
Neredeyse tüm havayolları, kabinde daha ince ve hafif koltuklar kullanmaya başladı. Böylece uçağa daha fazla sayıda koltuk yerleştirebildi. Geniş diz mesafesine sahip koltuklar da ekstra ücretle satılmaya başlandı.
Kokpitlerin ‘kâğıtsız’ hale getirilmesi de maliyeti azaltmak için başvurulan yöntemlerden. Pilotların onlarca kilogram ağırlıktaki kitapları, harita ve dokümanları; dijital ortama aktarıldı. Easyjet, log book yerine tablet kullanımı ile yıllık 312 bin Pound yakıt tasarrufu elde ettiklerini açıkladı.
Birçok havayolu ağır uçak içi eğlence sistemlerini daha modern bir şekle dönüştürüyor. Kabinde servis için kullanılan yiyecek ve içecek arabaları, trolleyler ve yemek tepsileri çok daha hafif hale getiriliyor.
Uçaktaki su tanklarını daha az doldurmak, kalkış öncesi ve iniş sonrası taksi aşamasını tek motorla yapmak, daha az alkol tüketimi olduğu için gece uçuşlarında ikram servisini değiştirmek, yedek yastık ve battaniye sayısını azaltmak havayollarının kilo vermek için başvurduğu yöntemlerden birkaçı.
Bir Bakışta | Neden Uçaklar Beyaza Boyanıyor?
Yolcu uçaklarının büyük çoğunluğunun beyaz renkle boyanmış olmasının temel nedeni ağırlık ve dolayısıyla maliyettir.
Boya bir uçağın ağırlığına 600-1.200 lbs (273-544 kg) arasında katkı yapıyor. Uçağın boya nedeniyle ekstra ağırlaşması, daha fazla yakıt tüketeceği anlamına geliyor. 544 kg, yaklaşık sekiz yolcunun ağırlığına eşittir.
Boyanın kendisinin de maliyeti olduğunu unutmamak gerek. Tipik 747’de yaklaşık 120 galon (454 litre) boya kullanılıyor; 767’de 90 galon (341 litre), tipik 787 Dreamliner 800-1000 lbs (362-453 kg) aralığında boya içeriyor. 777’de ise boya miktarı 110 galon (416 litre) civarında. Bir uçağı yeniden boyamanın maliyeti ise 50 bin ile 200 bin dolar arasında değişiyor.
TEKNOLOJİNİN NİMETLERİNDEN DE YARARLANILIYOR
İmalatçılar da yeni nesil uçakları daha teknolojik sistemlerle donatıp; üretim aşamasında hafif ama dayanımı çok yüksek olan karbon fiber takviyeli polimer kompozitler kullanıyor. Bu sayede uçaklar çok daha verimli hale geliyor. Yakıt tüketimi önemli oranda azalıyor. Eğer bir uçak motorunun ağırlığını 450 kg azaltabilirseniz yakıttan yüzde 1 oranında kazanç sağlayabiliyorsunuz. Tabii bunun ekonomik katkısı yanında çevreye verilen zararın azalması konusunda da ciddi bir önemi var.
UÇAKTA İKRAM BİTİYOR MU?
Havayollarının uçaklara kilo verdirmek konusunda düşündüğü ama uzlaşamadığı konular da var. Örneğin uçakta sıcak yemek servisi kaldırılsa; ciddi ağırlık yapan fırınların da uçaktan atılması mümkün olabilir. Böylece uçak hafifler ve uçağa bir kaç tane fazla yolcu da alınabilir. Kim bilir belki uzun vadede ekonomik kaygılar nedeniyle uçakta ikram tamamen tarihe karışır ! Ne dersiniz?
Ancak bu seçenek yolcu konforundan ödün vermek anlamına geliyor. Çoğu yolcu, havayollarının bu şekilde sağlayacağı tasarrufu, bilet fiyatlarını aşağı çekecek şekilde yolcuya yansıtması durumunda, daha az konforlu bir seyahatin ve daha kalitesiz sayfalara sahip dergilerin buna değeceğine inanıyor. Yani havayolları kadar yolcu için de en başta ekonomi geliyor!