Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa CEO’su Carsten Spohr, Boeing’in son dönemde yaşadığı sorunların “son derece sinir bozucu” olduğunu söyledi. Ancak Spohr, hâlâ tüm sektörün iyiliği için, ABD’li imalatçının toparlanacağına dair olumlu düşüncelerini sürdürüyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, herhangi bir Çin üretimi uçağı alma ihtimalini ise reddediyor.
2023 yılı, Lufthansa Grubu için, en iyi finansal sonuçların elde edildiği yıllardan biri olarak geride kaldı. Üstelik bu süreçte, çalışanların yaptığı grevler ve Boeing kaynaklı teslimat gecikmeleri de dahil olmak üzere birçok aksaklık yaşandı.
Spohr, İsviçre merkezli Neue Zuercher Zeitung’a verdiği röportajda, Boeing’in Alaska Havayolları’na ait 737 MAX-9’un acil çıkış kapısının patlaması sonrasında yaşadığı krizler ve ardından uçak üretim sayısında düşüşe yol açan sonuçları hakkında yorum yaptı.
“Bu durum, son derece sinir bozucu ve bize çok ama çok para kaybettiriyor. Ancak Boeing’in sorunları kontrol altına alacağından eminim. Sektörün iki güçlü imalatçıya da ihtiyacı var. Boeing’in yakında tekrar daha güvenilir şekilde mükemmel uçaklar üretebilmesi herkesin ortak temennisi” açıklamasını yaptı.
Bazı yolcuların Boeing uçaklarıyla uçmamayı tercih etmesinin doğal olup olmadığı sorusuna Spohr, ‘bunu kabul etmek mümkün değil; havacılık sektörü emniyet konusundaki rekorlarıyla kendini ispatlamıştır’ şeklinde yanıt verdi.
“Her gün 30.000 uçak, dünyanın dört bir yanında birden fazla kez havalanıyor. Bunların yaklaşık yarısı Boeing tarafından üretildi. Sektörümüz diğer ulaşım araçlarına kıyasla açık ara en yüksek emniyet standartlarını sunuyor” diye ekledi.
Spohr ayrıca, ister Boeing ister Airbus olsun, Lufthansa için üretilen her uçağın, havayolunun standartlarını karşıladığından emin olmak için üretim sırasında denetlendiğini de söyledi.
Lufthansa Çin’den Uçak Alacak mı?
Ticari uçak endüstrisi büyük ölçüde Airbus ve Boeing’in hakimiyetinde olsa da pazarda birçok havayolunun taleplerini karşılayan başka küçük oyuncular da var. Çinli uçak üreticisi COMAC da şu anda iki farklı uçak tipi için üretimlerini sürdürüyor. Kısa menzilli bölgesel uçak ARJ21 ve orta menzilli dar gövdeli C919.
COMAC, şu ana kadar, üç büyük Çinli taşıyıcıdan da C919 siparişi almayı başardı. Kısa süre önce Tibet Havayolları’ndan da önemli bir sipariş geldi. Bir dönem Ryanair bile COMAC’a ilgi gösterdi. Çin’in devlete ait uçak üreticisi aynı zamanda Boeing 787 ve Airbus A350 uçaklarıyla rekabet edebilecek geniş gövdeli bir uçak üzerinde de çalışıyor.
Çinli uçak üreticilerinin pazarda daha fazla pay alabilmesi ile ilgili çok fazla spekülasyon olmasına rağmen, Lufthansa’nın patronu, en azından önümüzdeki birkaç yıl için, grup bünyesindeki hiç bir havayolunun, Çin’de üretilen uçakları satın almayacağını söyledi. Hiçbir küresel havayolu, şu ana kadar Çinli üreticiye sipariş vermedi ve görünen o ki Lufthansa’nın da şimdilik böyle bir planı yok.
“Lufthansa Grubu olarak belirlediğimiz emniyet standartları göz önüne alındığında bunun gerçekçi bir hedef olduğunu düşünmüyorum” diyerek; Çin’in devlete ait uçak üreticisi COMAC’ın geliştrdiği C-919’a şimdilik kapıyı kapttı.
Spohr, “Lufthansa’nın her ay yeni bir uzun menzilli uçak da dahil olmak üzere her 10 günde bir yeni uçak teslim alarak, filosuna kattığını” aktardı. “Böyle bir süreç daha önce hiç olmamıştı” yorumunu yaptı.
Grev nedeniyle kaybedilen para
Boeing’in yaşadığı teslimat sorunlarının yanı sıra Spohr, son dönemde çalışanların yaptığı grevlerin de şirkete yaklaşık yarım milyar Euro‘ya mal olduğunu anlattı. Almanya’da grev hakkına duyulan ihtiyaç ve bunun yaratacağı sonuçların, siyasetçilerin kararına bağlı olduğunu söyleyen Spohr; havalimanlarındaki güvenlik kontrolleri gibi bazı temel hizmetlerin bu grev hakkı kapsamında yer almamasından yana olduğunu söyledi.
Spohr ayrıca, havayolu grubunun, diğer havayollarının çalışanlarını dezavantajlı duruma sokmamak için, grev maliyetlerini ilgili havayoluna dağıttığını da sözlerine ekledi.