NASA’nın Boeing 747SP SOFIA Uçağına Ne Olacak?

28 Eylül 2022 gecesi, NASA’nın Stratosferik Kızılötesi Astronomi Gözlemevi için yansıtıcı bir teleskop taşıyan, Boeing 747-SP SOFIA son uçuşunu gerçekleştirdi. Havacılıkta bir dönem kapandı. Peki özel modifikasyonlar geçirerek, çok farklı bir misyona kavuşturulan Boeing 747-SP için bundan sonraki hamle ne olacak?

Boeing’in Everett tesislerinde bugüne kadar toplam üretilen 747’lerin 45’i, kapalı devre montaj hattında üretilerek, muadillerinden farklı özelliklerle donatıldı. Bu uçaklardan sadece birkaç tanesi bugün hala uçuşa elverişli durumda. Özel performans anlamına gelen “Special Performance” kelimelerinin baş harflerini simgeleyen 747-SP serisine ait bu özel uçaklar, aslında 747-200 modelinin 14 metre daha kısa olan versiyonu. 747-SP serisi uçakları, isimlerine yakışır şekilde daha hızlı, daha yüksek irtifada uçabilen ve daha uzun menzilli uçaklar. 

NASA’nın filosunda görev yapan SOFIA isimli 747-SP uçağı da aslında ultra uzun menzilli uçuşlarda kullanılmak üzere üretilmiş bir yolcu uçağıydı. NASA, (1977 – 1986 yılları arasında) Pan Am ve (1986 – 1997 yılları arasında) United Airlines filosunda aktif hizmet veren Boeing 747-SP uçağını, 1997 yılında satın aldı. Ardından Alman Uzay Ajansı (DLR) işbirliğiyle, bu uçağa birçok konfigürasyon eklenerek, eşi benzeri olmayan bir bilimsel misyona hizmet etmek üzere, kızılötesi evrenin izlenmesine yardımcı olacak, 2.7 metrelik ve 20 tonluk bir teleskopu taşımaya uygun hale getirildi. Böylece uçak, dünyanın ilk uçan kızılötesi astronomi laboratuarını ve ilk uçan kızılötesi teleskopu taşımak için kullanılmaya başlandı.

SOFIA (Stratospheric Observatory for Infrared Astronomy) isminden de anlaşılacağı üzere, gökyüzünde çıplak gözle görülemeyen ve kızılötesi spektrumunda gözlenebilen ışık kaynaklarını inceledi. Yani uzay görevlerinin gerçekleştirilmesinde doğrudan görev aldı. Galakside daha önce keşfedilmemiş olan ve başka teleskoplar tarafından yakalanamayan dataların elde edilmesi gibi çok önemli bir görevi icra ettiğini söyleyebiliriz.

NASA’nın SOFIA projesinin yürütücüsü Pamela Marcum, 747-SP’nin bu projedeki misyonunu “yıldız ve gezegenlerin oluşumu, ekstra gezegen ve sistemlerin evrimleşme sürecini, uyduları ve daha pek çok gök cisminin bilinmeyen özelliklerinin keşfi olarak” özetlemişti.

SOFIA’nın son uçuşunun ardından, NASA’nın Bilim Misyonu Departmanı kıdemli danışmanı, eski Astrofizik Bölümü Direktörü ve SOFIA Program Bilimcisi Paul Hertz, SOFIA’nın geleceği hakkında kamuoyuna bazı açıklamalar yaptı.

2010-2022 yılları arasında faaliyet gösteren SOFIA, 2014 yılında tam kapasiteye ulaştı. Gittiği her yerde, kalabalığın dikkatini çeken, türünün tek örneği olan bu uçak, tıpkı An-225 ve Beluga gibi kamuoyu ve halk tarafından oldukça sevildi. 

Paul Hertz, NASA’nın artık ihtiyaç duymadığı bir ekipmanı taşıyor olması nedeniyle, uçağın artık elden çıkarılarak, NASA’ya maddi gelir sağlamak zorunda olduğu görüşünü paylaştı.

SOFIA’nın son uçuşundan hemen sonra, ABD Devlet Hizmetleri İdaresi (GSA) uçağı satın almak isteyebilecek tüm kurum ve kuruluşlar için bir çağrı yaptı. GSA, devlet kurumları arasından uçağa ilgi gösterilmesini beklemiyor. Ancak özel sektör kanadından, uçağa bir talip çıkabilir. Birden çok havacılık müzesinin, uçakla ciddi şekilde ilgilendiği biliniyor. GSA standart bir süreç dahilinde, SOFIA’nın elden çıkılaracağını düşünüyor.

Havacılık tarihinin en ikonik parçalarından biri olan SOFIA’ya hangi müzenin ev sahipliği yapacağı ise şimdilik belirsiz. En güçlü adaylar, Washington’da bulunan Ulusal Hava ve Uzay Müzesi, Houston Uzay Merkezi ve Dayton’da bulunan Birleşik Devlet Hava Kuvvetleri Müzesi gibi görünüyor.

NASA’nın 747-SP SOFIA Uçağının Görevleri

SOFIA isimli Boeing 747-SP, aslında çoklu kullanıma sahip bir gözlemeviydi. Kameralar, spektrometreler ve fotometreler, bu uçağı özel kılan enstrümanlarıydı. Bu enstrümanlar farklı kızılötesi dalga boylarında çalışıp yeni astronomik fenomenleri elde etmeyi amaçlıyordu. Bunun yanında uçakta, başka uzay araçlarında da ortak kullanılan ek enstrümanlar bulunuyordu. 

SOFIA’nın misyonu, bilim insanlarının kızılötesi evreni gözlemlemelerini sağlamak; bunun yanında yeni yıldızların ve Güneş sistemlerinin oluşumu gibi olayları izlemelerine yardımcı olmaktı. SOFIA bu misyonu ile birlikte bize malzemenin nasıl yeni yıldızlar oluşturduğunu ve bu süreçte manyetik alanların rolünü gösterdi. SOFIA ayrıca Ay’ın Güneş’e bakan tarafında su gözlemledi. Bu, insanlar Ay’a ulaştığında doğrulanacak heyecan verici bir keşifti. Son olarak SOFIA, içlerinde süper kütleli kara delikler bulunan bazı aktif galaksilerin haritalarının da çıkarılabilmesini sağladı.

SOFIA’nın Uçuşları Mevsimlere Göre Belirleniyordu!

SOFIA’nın uçuş planlaması, yarımkürelerde kış aylarının yaşanma periyoduna göre düzenleniyordu. Kış aylarında gecelerin daha uzun olması, atmosferde daha az su buharı bulunması ve türbülansın da az olması, 747-SP’nin daha iyi gözlem yapabilmesine olanak sunuyordu. SOFIA sadece geceleri gözlem yaptığı için Vampir Jet olarak da adlandırılıyordu. Teleskobun doğrudan gün ışığına maruz kalması optik özelliğinin bozulmasına ve yangın tehlikesine sebep olabileceği için de gece uçuşları tercih ediliyordu.

Böylesi bir görevde uyduların aksine bir uçağın kullanılmasının avantajı ise uçakların gezegendeki herhangi bir enlem ve boylamda uçabiliyor olmasıydı.

SOFIA, aktif hizmette olduğu 8 yıl boyunca, üstün operasyonel yetenekleri ile çok başarılı görevlere imza attı ve çok önemli bilimsel sonuçlar üretti. Her şeyden önce, Boeing 747’ye 20 tonluk bir teleskopun nasıl yerleştirilebileceğini, evreni gözlemleyebilmemiz için nasıl bir platform oluşturulacağını ve çok yüksek hızlarda uçarken, bütün bunların nasıl başarılabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Seyrettiği irtifadaki pürüzsüz hava koşulları sayesinde, muhteşem astronomik fotoğraflar çekilebilmesini de sağladı.

SOFIA’nın Karakteristik Özellikleri ve İmzası!

SOFIA’nın görsel imzası ve temel farklılığı, uçağın sol arka gövdesindeki çıkıntıda yer alıyordu. 4,4 metre genişliğinde 5,7 metre uzunluğundaki özel kapı, gözlemleri gerçekleştirebilmesi için özel tasarlandı. Bu özel kapının hemen içinde 2,5 metrelik etkin çapa sahip teleskop yer alıyordu. Kapının lokasyonu belirlenirken uçağın havadayken en az basınca maruz kalan bölgesi düşünülerek karar verilmişti. Kapının, uçağın sol tarafına yerleştirilmesinin sebebi ise batıya doğru olan uçuşlarda çok daha iyi gözlem yapılabiliyor olmasıydı. Bu özel kapı gözlem uçuşları esnasında 35 bin feet yükseklikte (yaklaşık 9.3 km) açılıp kapanabiliyordu. 

NASA, 1970’lerin sonlarına doğru bir hava teleskobunu Boeing 747’ye monte etme fikrini edinse de bu fikir ancak 1996 yılında NASA ve DLR (Alman Havacılık ve Uzay Merkezi) ortaklığı ile SOFIA uçağında somut hale getirilebildi.

5 Şubat 1997’de NASA tarafından satın alınan uçağa, şimdiki donanımsal makyajın yapılması, bahsedilen gözlem kapısının yerleştirilip kapının testlerinin gerçekleştirilmesi yaklaşık 13 yıl sürdü. 30 Kasım 2010’da ise SOFIA, gerçek anlamda bilim araştırma uçuşlarına başladı.

SOFIA uçağı her uçuşunda ortalama 10 saat havada kaldı. Yılda ortalama 1000 saat uçtu. Bu süreler, yürütülen projenin maliyetine oranlandığında ise SOFIA’nın 1 saat havada kalmasının bedelinin yaklaşık 100 bin Dolar’ı bulduğu tahmin ediliyor. 

Boeing 747-SP Teknik Özellikler

Kokpit Kapasitesi: 3

Koltuk Kapasitesi: 233 (3 Sınıflı) 315 (2 Sınıflı) 375 (Tek Sınıf)

Ortalama Uzunluk: 56.31 m

Kanat Açıklığı: 59.64 m

Maksimum Kalkış Ağırlığı: 304 ton

Maksimum Hız: 975 km/saat

Maksimum Uçuş Yüksekliği: 13,75 km

Maksimum Menzil: 12320 km

adbanner