Pandemi Hava Yolları İçin Çöküş mü Fırsat mı?

Seyahat ve ulaşım endüstrisine, küresel teknoloji platformları, yazılım ve çeşitli hizmetler sağlayan Accelya tarafından yapılan ‘Havayolları: Kârlılığa Dönüş Yolları’ araştırmasının sonuçlarına göre, hava yolu yöneticilerinin beşte dördü (% 79) içinde bulunduğumuz pandemiyi, kariyerlerinde karşılaştıkları en büyük zorluk olarak nitelendiriyor. Çalışmanın sonuçları, COVID-19’un havacılık sektörünü ne kadar derinden etkilediğini de açıkça gösteriyor. Sektördeki üst düzey çalışanların büyük çoğunluğu, yaşanan olağanüstü durumun, hava yollarının iş yapış şeklini temelden değiştirdiği ve olumlu değişim için fırsatlar sunduğu görüşünde birleşiyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 96’sı, salgının hava yolu şirketlerinde olumlu dönüşümler için fırsatlar sağladığına inandığını söylerken; yüzde 89’u ise krizin, önümüzdeki beş yıl içinde hava yollarının iş yapış şeklini temelden değiştireceği görüşünde.

Accelya Ticaret Müdürü James Fernandez: ”hava yolu sektöründe görev yapmak hiç bir zaman kolay olmamıştı, ancak şimdi her zamankinden daha zor. Başarı, toplu olarak masaya yeni fikirler, yaklaşımlar ve yenilikler getirmeyi gerektiriyor. Hızla dinamikleşen bir pazara uyum sağlama esnekliği, büyüme için de kritik önem taşıyor” görüşünü savunuyor.

Seyahat endüstrisine odaklanan bağımsız, stratejik bir pazar araştırması ve danışmanlık firması olan Atmosphere Research Group tarafından yürütülen kapsamlı araştırmaya dayanan raporun hazırlanması için, dünya genelinden küresel dev hava yolları, yerel / bölgesel hava yolları, düşük maliyetli ve ultra düşük maliyetli hava yolları arasından seçilen 60’ın üzerinde şirketin yöneticileri ile çevrimiçi anket yapılırken; Dünya’nın dört bir yanından 10 hava yolu yöneticisi ile bire bir telefon görüşmeleri gerçekleştirildi.

Bulgular, hava yolu yöneticilerinin görüşleri hakkında önemli bilgiler sağlıyor. Ortaya çıkan rapor, özellikle ticaret ve perakendecilik alanındaki zorlukların yanı sıra hava yollarının karşılaştığı fırsatlara atıfta bulunarak, hava yolu şirketlerine, kriz sürecinde dibe vuran işlerin nasıl düzelebileceği ile ilgili çeşitli öneriler de içeriyor.

Raporda, daha yalın, daha izole ve kararlı adımlar atan şirketlerin, bu süreçte elde edebileceği avantajlar hakkında çeşitli değerlendirmeler yer alırken; bu duruma gerekçe olarak, pandemi nedeniyle şirketlerin kabuğuna çekilmek zorunda kalması gösteriliyor. Özellikle, bu havayollarının, işlerin yeniden toparlanmaya başladığı süreçte yapılacak yenilikler konusunda, kendilerini çok daha iyi hazırlayabilecekleri düşüncesi yer alıyor.

Sektörün Geleceği Kişiye Özel Fiyatlamada!

İnovasyon ve kişiye özel fiyatlamanın, sektörde toparlanma sürecine ilişkin önemi, salgın öncesindeki bakış açıları ile karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 160 arttı. (yüzde 19’dan, yüzde 49’a yükseldi) Ayrıca rapora göre yöneticiler arasında, dinamik / sürekli fiyatlandırmadaki yeniliğin, salgın öncesiyle karşılaştırıldığında işlerin toparlanması sürecinde son derece önemli olacağını düşünenlerin oranı, yüzde 33’ten, yüzde 39’a yükseldi.

Rapor, havayolu yöneticilerinin, Covid’den önce bu alanlarda yeniliğin ne kadar önemli olduğunu düşündükleri ve işlerin toparlanma sürecinde havayolunun yeni stratejileri belirlenirken bu konuların ne kadar göz önünde bulundurulduğu, bu alanlarda yapılacak yeniliklerin ne kadar önemli olacağına inandıklarını sorularının yanıtlarını ve karşılaştırmalarını da içeriyor

Rapor, gelir artışı için yüksek potansiyelli stratejiler olarak doğrudan müşteri ilişkilerini, dinamik ticareti ve veriye dayalı satışı vurguluyor. 2023 yılına kadar, hava yollarının doğrudan kanallarının (dijital ve çevrimdışı) rezervasyonların yarısından fazlasını (% 56) oluşturacağını; ancak sadece üç yılda, yüzde 12’lik bir artış ile NDC’nin merkezi bir role bürüneceğini gösteriyor. NDC’yi kullanmayı planlayan hava yollarının (% 31), NDC içeriğini (uçuşlar ve yardımcı hizmetler) satmak için GDS ortaklarının bir kısmı veya tamamı ile anlaşmaları artırdığı görülüyor.

Yöneticileriyle görüşülen hava yollarının yaklaşık yarısı (% 44), salgından önceki stratejik çabaları için veriler üzerinden elde edilen sonuçları son derece önemli olarak görüyordu. Hava yollarında işlerin iyileştirilmeye çalışıldığı dönemde, bu bakış açısının % 64’e yükseldiği görülüyor. Bununla birlikte, raporun vurguladığı endişe verici bir nokta, ankete katılan tüm hava yollarının yaklaşık yarısının (% 47) yetersiz verilerin, dinamik fiyatlandırma teklif vizyonlarını hayata geçirmek konusunda ciddi bir engel olduğunu düşünmesi.

Dinamik ve sürekli fiyatlandırma, doğru talep tahmini ve toplu teklif yönetiminden sonra havayolları için üçüncü en önemli gelir yönetimi önceliği olarak görülüyor. Dinamik veya sürekli fiyatlandırma, hava yolu gelir yönetiminde “en sıcak” trend olarak tanımlanıyor ve seyahat eden insanların sayısı arttıkça,  hava yollarının fiyat konusunda şiddetli bir rekabete girişeceği ve bu yöntemlerle eski pazar paylarını geri kazanmaya çalışacaklarına inanılıyor.

Seyahat endüstrisi toparlandıkça,  sürekli fiyatlandırma politikaları, müşterinin ödeme istekliliğindeki değişikliklere çok daha hızlı ve hassas bir şekilde tepki oluşturmayı başardıkça, fiyat duyarlılığının pazarda son derece değişken bir hale gelmesi bekleniyor.

Rapora göre, her yolcunun seyahat döngüsü kolektif  bir dizi mikro andan oluşuyor. Bunu anlamak, havayollarının onlara sunacağı tekliflerin içeriklerini, ne zaman, nerede ve nasıl genişletmeleri gerektiğini belirlemelerine yardımcı olabilir…
adbanner