Son dönemde küresel havacılık endüstrisinin yüzleştiği en önemli gerçek, yüksek uçak bileti fiyatları. Pahalı biletler, sektörün yeni normali haline gelmiş olsa da bu durum, COVID-19 krizinden çıkan insanların seyahat talebini engellemiyor! Çok sayıda yolcu, artan bilet fiyatlarına rağmen ‘son 2 yılın intikamını almak istercesine’ uçmayı sürdürüyor. Peki bilet fiyatları neden yükseliyor? Bu durum geçici mi? Seyahat balonu kısa süre içinde patlar mı; yoksa tüm dünya, seyahatin bu yeni normaline ayak mı uydurur?
Bu günlerde küresel havacılık endüstrisinde alışılmadık bir süreç yaşanıyor. Petrol fiyatlarında yaşanan artış başta olmak üzere havayolları, bir çok gerekçeyle uçak bileti ücretlerini önemli ölçüde artırmak zorunda kaldı. Başlangıçta havayolları, bu durumdan rahatsızdı ve fiyatların yolcular üzerindeki etkisi konusunda endişeliydi. Ancak son birkaç aylık rakamlar, bilet fiyatlarındaki artışın, COVID sonrası dünyada büyük bir sorun teşkil etmediğini gösteriyor.
Uçak bileti fiyatları hızla yükselirken, yolcu talebi de yükselmeye devam ediyor! Rekor üstüne rekor kırılıyor.
Görünüşe göre pandemi sonrası, yolcular, son iki yılda ellerinden alınan seyahat özgürlüğüne yeniden kavuşabilmek için uçak biletinin yüksek fiyatlarını çok büyük bir sorun haline getirmiyor. Yüksek fiyatlara rağmen yolcular, havalimanlarına adeta akın ediyor.
ABD’li Delta Air Lines CEO’su Ed Bastian, geçtiğimiz günlerde bir endüstri konferansında, yaz sezonu ücretlerinin COVID-19 öncesi dönemlere göre %30 daha yüksek olmasına rağmen talebin karşılanamaz derecede yüksek olduğunu söyledi. Bastian, eğlence, iş, tatil amaçlı seyahat edenlerden first class yolculara kadar tüm kategorilerde bu talep artışının geçerli olduğunu söylüyor.
Bloomberg tarafından hazırlanan bir rapor da bu talebin, her sınıf gezgini ve her bölgeyi kapsayan dünya çapında bir trend olduğunu gösteriyor. Rapor, Londra ve New York arasında ekonomi sınıfı uçuşların 2.000 Dolar’ın üzerinde; Almanya ile Singapur arasında, ekonomi sınıfında gidiş-dönüş uçuşların ise 3.600 Dolar’dan fazla olduğunu gösteriyor. 5.360 Dolar’a kadar çıkan Hong Kong – Londra arasında ekonomi sınıfı gidiş-dönüş bilet fiyatı ise pandemi öncesinin beş katından fazla.
Mastercard Economics Institute tarafından yapılan bir başka araştırma, Singapur’dan uçmanın maliyetinin Nisan ayında 2019’a göre ortalama %27 daha yüksek olduğunu, Avustralya’dan uçuşların ise %20 daha fazla olduğunu gösteriyor. Araştırma, gezginlerin son dakika bilet almamak için, aylar öncesinden bilet rezervasyonu yaptığı sonucunu ortaya koyuyor.
Seyahat konusunda iki yılı aşkın süredir bastırılmış talep, yolcuların uzun süredir bekledikleri nefes alma fırsatını kaçırmamak için ekstra ödeme yapmaya istekli oldukları anlamına geliyor.
Uçak Bileti Fiyatları Neden Artıyor?
Yüksek uçak bileti fiyatlarının, tamamı havayollarının kontrolünde olmayan birkaç temel nedeni var.
Park halindeki uçaklar
Çoğu ülke sınır kısıtlamalarını hafifletmiş olsa da havayolları, uzun süredir yerde beklettiği tüm uçaklarını gökyüzüne döndürmek konusunda temkinli davranıyor. Şirketler çoğunlukla dar gövde uçaklarla A350 ve 787 Dreamliner gibi yakıt açısından daha verimli modellere yöneliyor. Yani gökyüzünde pandemi öncesine göre daha az uçak olduğu için, talepteki toparlanmayı karşılamak için daha az koltuk sunulabiliyor ve bu da ücretleri artırıyor. Tabii bu durum Airbus A380 ve Boeing 747 gibi dev superjumbolar için yolun sonunu giderek yaklaştırıyor.
Petrol fiyatları üzmeye devam ediyor!
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, son 18 ayda ham petrol fiyatlarındaki istikrarlı artışı daha da körükledi. 2019’da ortalama bir havayolunun toplam maliyetlerinin %27’sini oluşturan yakıt gideri; şu an için %38’i temsil ediyor. Bazı düşük maliyetli havayolları için bu oran %50’ye kadar çıktı. Havayolları da bu durumdan kaynaklanan maliyet artışını, daha yüksek bilet fiyatları üzerinden yolculara ileterek kurtulmaya çalışıyor.
Pandemi kısıtlamalarını hafifletmek konusunda en yavaş olan ülkeler Asya’da. Özellikle bölgedeki en büyük pazar olan Çin neredeyse hala tamamen kapalı. Asya’daki birçok havayolunun jet yakıtında hedge yöntemine başvurmadığı da göz önüne alındığında, fiyat dalgalanmalarına karşı ekstra savunmasız durumda olduklarını söylemek zor değil. Zira burada başka bölgesel dinamikler de var. Örneğin, Hindistan’da, yakıt giderleri, toplam işletme maliyetlerinin %40’ından fazlasını oluşturuyor. Ancak yine de yapılan tüm anketler ve hazırlanan raporlar, yolcuların ülke genelinde uçağa binmek için sabırsızlandığını gösteriyor.
Personel Eksikliği
Son iki yılda kokpitte, kabinde, yer hizmetlerinde ve havacılığın içindeki bütün faaliyet alanlarında yüz binlerce kişi işini kaybetti. Seyahat talebinin yeniden artmasıyla birlikte sektör, pandemi öncesi seviyelerinde sorunsuz operasyonlara izin verecek kadar insanı hızlı şekilde işe alamıyor.
Singapur Changi Havalimanı, 6.600’den fazla kişiyi işe almak istiyor. Pandemide işini kaybeden birçok kişi, kariyerine istikrarsızlığın daha az olduğu başka sektörlerde devam etme kararı aldığı için geri dönmek istemiyor. Changi’de ayda maksimum 3.700 Singapur Doları maaş ödenen sıradan işler için insanlara geri dönmeleri için 25.000 Singapur Doları bonus öneriliyor.
ABD’de, İngiltere’de ve Avrupa Birliği ülkelerinde personel sıkıntısı nedeniyle tam kapasite uçulamıyor. Yüzlerce uçuş iptal ediliyor, uzun süreli gecikme ve rötarlar, havaalanlarında korkunç sahneler ortaya çıkarıyor. Bütün bu gelişmeler, havayollarının uçuş programlarını bozuyor ve ortaya çıkan zarar maliyetlere ekleniyor ve bilet fiyatlarına yansıyor.
Bilançoların Onarılması
Havacılık, geçmişten bu yana, doğası gereği çok ince marjlara sahip, güçlü sermaye gerektiren bir endüstri dalı. Covid-19, havacılık sektöründe yıllar içinde oluşan tüm denge ve ayarları bozdu. Küresel çapta, havayolları pandemi sürecinde 200 milyar Dolar’dan fazla para kaybetti.
Bilet fiyatlarındaki artış, havayollarına son iki yılda yaşadığı kayıpların bir kısmını telafi etmek ve fabrika ayarlarına dönmek için bir fırsat sunuyor.
Türkiye’de Kur Faktörü
Ülkemizde de uçak bileti fiyatları, tüm dünyada olduğu gibi ciddi bir artış gösteriyor. Petrol fiyatları başta olmak üzere küresel anlamda bilet fiyatlarını artıran nedenlerin pek çoğu ülkemizdeki şirketler için de geçerli. Bu sebeplere ek olarak bizim bir büyük sorunumuz daha var. Döviz kurlarında yaşanan anormal yükselişin; gelir ve giderlerin neredeyse tamamının Dolar’a endeksli olduğu havacılık sektörünü nasıl etkilediğini; biz yolcuları ve havayollarımızı bundan sonra nelerin beklediğini, daha önce çok detaylı bir şekilde açıklamıştık. Döviz kurlarındaki yükselişin ısrarla devam ettiği düşünülürse, havayollarımızın da bilet fiyatlarındaki artışı sürdürmek konusunda istikrarlı davranacaklarını öngörmek sürpriz olmaz.
Uçak bileti fiyatlarının artışı konusunda dünyadaki genel trendi yakaladığımız gibi, insanların seyahat talebindeki artış konusunda da dünyaya paralel gidiyoruz. Hava yolunu tercih edenlerin sayısı, Mayıs ayında yüzde 186,8 artarak 15 milyon 865 bine ulaştı.2022’nin ilk 5 aylık döneminde 57 milyondan fazla yolcu hava yolu ile seyahat etti. Yolcu trafiği, Mayıs 2022’de, 2019’un aynı ayına göre eski seviyesine oldukça yaklaştı.
Seyahat Balonu Patlar mı?
Yolcuların, pandemiden çıkmış olmanın verdiği özgürlük hissiyle, uçak bileti konusunda cömert davranıyor olsa da bu duruma ne kadar süre ayak uydurabileceklerini zaman gösterecek. COVID sonrası dünyada yeni bir tabir popülerlik kazandı: intikam yolculuğu. Sınırlar yeniden açılmaya başladıktan sonra, insanlar, pandemide kaybettikleri zamanı telafi etme motivasyonuyla ve adeta kaçırdıkları zamanlardan intikam almak istercesine bu özgürlüğün bedeline bakmadan seyahat etmeye başladı.
Ancak adrenalin patlaması azaldığında ve seyahat için ayrılan paralar tükenmeye başladığında ne olacağını zaman gösterecek. Seyahat balonu birkaç ay sonra patlayacak mı yoksa uçak biletlerinin aşırı yüksek olduğu bu yeni normale hep birlikte adapte mi olacağız? Bunu da hep beraber yaşayıp göreceğiz…