Elektrikli, dikey iniş-kalkış (eVTOL) yapabilen hava aracı tasarımları son yıllarda büyük ilgi görüyor. Havacılık endüstrisinin 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyonu taahhütü nedeniyle, sektördeki tüm şirketler, tamamen elektrikli ve hibrit elektrikli tasarımlara yatırım yapıyor. Birleşik Krallık ve Almanya merkezli bir şirket olan LYTE Aviation, büyük kapasiteli bir eVTOL uçağı ile pazarda devrim yapmaya hazırlanıyor. Şirket, bu proje kapsamında üzerinde çalıştığı SkyBus isimli eVTOL için, 1950’lerde ticari ve askeri kullanım için üretilen büyük kapasiteli helikopter prototipi Fairey Rotodyne’den ilham alıyor.
Fairey Rotodyne
1950’lerde Fairey Aviation, dikey kalkış-iniş ve havada asılı kalma gibi özelliklere sahip olan bileşik jiroplane tasarladı ve üretti. Farklı kullanım amaçları kazandırılmak istenen Fairey Rotodyne, turboprop benzeri rotorlar ve 40-50 yolcu kapasiteli dikdörtgen bir gövdeye sahipti.
Uçağın kanatlarına monte edilen iki turbo pervane, düşük hızlı uçuşlar için itki kuvveti oluşturmak üzere, basınçlı hava ve yakıt karışımından güç alıyordu. Üretilen tek prototip, yapılan test ve analizler sırasında muazzam bir umut vaat ediyordu. Ancak o sırada herhangi bir müşteriden sipariş almayı başaramadı. Prototip sonrasında başka üretim yapılmadan program sonlandırıldı.
LYTE Aviation SkyBus İçin Çalışıyor
LYTE Aviation, 44 yolcu kapasiteli bir eVTOL hava aracı ile gelecekte bölgesel hava taşımacılığı pazarını alt üst etmeyi planlıyor. Şirket, SkyBus ismini verdiği hibrit (Hidrojen-elektrik) tasarım üzerinde çalışıyor. SkyBus, dikey olarak kalkış ve iniş yapmak üzere tasarlandı. Ancak seyir sırasında geleneksel sabit kanatlı bir uçak gibi uçuyor. Uçağın her üç eksende de dengede kalabilmesi, hareketli kontrol yüzeyleri aracılığıyla, fly-by-wire sistemler kullanılarak ve rotorların devir hızı değiştirilerek mümkün hale gelebiliyor.
Büyük kapasiteli eVTOL, yaklaşık 1000 km menzile sahip olmasıyla, bölgesel taşımacılık pazarını alt üst etmeyi hedefliyor. LYTE Aviation’ın kurucusu ve CEO’su Freshta Farzam, SkyBus ile ilgili şu bilgileri paylaşıyor:
“eVTOL pazarını değerlendirirken, açık noktalar olduğunu fark ettik. Bu bize her şeyden önce yirmi kişilik bir araçla devam etme konusunda güven verdi. Ancak yalnızca yirmi yolcu taşımanın çok sınırlayıcı olduğunu fark ettik. En az 40 yolcu kapasiteli “otobüs veya tren gibi” bir şey yapmamız gerekiyordu. Başlangıçta, bir tür pille çalışan tamamen elektrikli bir uçak inşa etmeye koyulduk. Pil teknolojisinin mevcut sınırlamaları ve buna bağlı olarak ulaşılabilir menzilin düşürülmek zorunda kalınması, tamamen elektrikli tasarımın pratik olmadığını kabul etmemizi sağladı.”
21. Yüzyılın Taleplerini Karşılıyor!
LYTE Aviation, Skybus tasarımının, 21. yüzyılın tüm taleplerini karşıladığını iddia ediyor. Elektrikli ve hibrit uçaklardaki mevcut gelişmeler çoğunlukla dokuz yolcu kapasiteli uçaklarla sınırlı. eVTOL tasarımları ise genelde dört yolcuyla sınırlandırılmış durumda. Hal böyle olunca, mevcut karbon emisyonu sorununun çözümüne herhangi bir katkı sağlanmamış oluyor.
Bunun yerine, havacılık endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için, tamamen elektrikli veya hibrit elektrik teknolojisine dayalı daha büyük bir tasarımına ihtiyaç doğuyor. Fairey Rotodyne’den alınan ilham ise işte tam olarak burada devreye giriyor. 1950’lerde Rotodyne fikri de zamanının ilerisindeydi. Ancak LYTE, eVTOL kategorisinde orta büyüklükte bir yolcu ve kargo uçağı olasılığını düşünerek, aslında çok daha ileriyi planlıyor.
Seattle’daki yoğun feribot trafiği, Teksas’ın ücra bölgelerindeki kapsama alanı sorunları ve Karayipler’deki adaları birbirine bağlama fikri de dahil olmak üzere SkyBus, potansiyel olarak, pazarda pek çok farklı kullanım alanına sahip olması ile eVTOL pazarında tüm ezberleri bozmaya hazırlanıyor.