Uçak İndikten Sonra Uçaktan Çıkmamız Neden Bu Kadar Uzun Sürüyor?
Hedef noktanıza teker koyup, iniş gerçekleştikten sonra uçak pistte hız kesiyor.
Bu sırada uçak, apronda, havacılıkta taksi denilen aşamaya geçip park pozisyonuna veya köprüye doğru ilerlerken; kabin amirinin “hoşgeldiniz, bizimle uçtuğunuz için teşekkür ederiz bir başka uçuşta yeniden görüşmek üzere” anonsunu duyuyorsunuz.
Telefonlarına davranan ve yasak olmasına rağmen emniyet kemerlerini söken yolcuların büyük kısmı, ayaklanıp baş üstü dolaplarına saldırmaya başlıyor!
Ardından uçak tamamen duruyor. Ve artık bitmek bilmeyen bir ayakta bekleyiş süreci başlıyor.
Elindeki valizi koridorda koyacak yer bulamayanlar, daracık alanda montunu giymek için şekilden şekle girenler, pencere koltuğunda mahsur kalanlar ve daha neler neler.
Elbette kabinde genel bir homurdanma hali. Hele bağlantılı uçuşu olanlar varsa “uçağımı kaçıracağım bu ne rezillik böyle” serzenişleri…
Kapılar Neden Geç Açılıyor?
Bu süre, kabin ekibinin keyfi olarak yolcuları uçakta beklettikleri bir süreç değil. O sırada kapının dışında yolcuların bir an önce uçağı terk ederek terminale girmesini sağlamaya çalışan bir orkestra var adeta.
Uçak kapıya ya da park pozisyonuna geldikten sonra, kaptan motoru kapatır. Ardından uçağın çarpışma önleyici ışıklarını söndürür. Bu da yer hizmetleri ekibine, uçağa yaklaşmalarının güvenli olduğunu bildirir.
Ardından hareketli körük veya merdivenler, uçağın kapısına hizalanmaya çalışılır. Bu bir kaç denemede başarılabilir ve biraz vakit alabilir. Bunların mekanik aksamında bir problem çıkabilir. Alana çok kısa süre içinde fazlaca uçak inmiş olduğu için, yer hizmetlerinin tüm uçaklara yetişmesi zaman alabilir. Veya tüm süreçlerde insani bazı hatalar gerçekleşebilir.
Her şey bittikten sonra, yer hizmetleri görevlisi, kabin ekibine kapıyı açmanın uygun olduğu ve yolcuların tahliyesinin gerçekleşebileceğinin sinyalini verir.
Merak etmeyin hiç birimizin uçakta yatıya kalmaya niyeti yok. Hepimiz evimize gitmek istiyoruz!