Uçaklar Geri Dönüştürülebilir mi?

Pandemi döneminde sayısız havayolu, iflasa sürüklendi, uçuş frekanslarını azalttı, personel sayısında azalmaya gitti ve birçok uçağı emekliye ayırdı. Peki hiç emekli olan uçakların geri dönüşüm sürecinin nasıl olduğunu düşündünüz mü? 

Aviation Week’e göre, önümüzdeki 10 yıl içerisinde, yaklaşık 11 bin uçağın yeniden yapılandırılması veya geri dönüştürülmesi planlıyor. Peki bu geri dönüşüm sürecinin detayları nasıl? Aktif motorlardan, pahalı ham metallere ve nadir alaşımlara kadar, emekli bir uçakta, tekrar kullanılmaya hazır birçok parça bulunur.

Uçak geri dönüşüm sektöründeki öncü şirketlerden eCube Solution’a göre, bir uçağın bileşenlerinin yüzde 90’nından fazlası tekrar kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir. Bu durum, uçak parçalama sektörünün giderek değerlenmesine yol açıyor. Research and Markets şirketinin araştırmalarına göre geri dönüştürülen uçak malzemeleri pazarının 3 milyar Dolar’ı aşması bekleniyor.

Uçağın Ömrünü Doldurması

Bir uçağın ne zaman hurdaya çıkarılacağı, birçok detaylı kriter gözetilerek, operatörler tarafından kararlaştırılıyor. Bu detaylardan bazıları; uçağın yaşı, kaza yapmışsa onarım maliyeti, şirketin gelecekteki filo ve uçuş planlaması olabiliyor.


İlgili Haber | En Büyük Uçak Mezarlıkları


Bazı durumlarda uçakların motorları, uçak sahibi için aslında uçaktaki diğer tüm şeylere kıyasla çok daha ağır basıyor. Motorların değerinin, uçağın toplam değerinin yaklaşık yüzde 80’i gibi bir hale geldiği senaryolar ile karşılaşılabiliyor. Yani, uçağın motorun faal veya arızalı olma durumu, uçağın genel olarak ömrünün bitip bitmeyeceğine karar veren temel etmen olabiliyor.

Parçalama

Bir uçak, emekliliye ayrılıp gözden çıkarıldığında ilk uğrak noktası, uçak ve motor sökme uzmanları oluyor. Burada her bir bileşen tek tek çıkarılıp detaylandırılıyor. Ortalama olarak, dar gövdeli bir uçaktan 1000-1200; geniş gövdeli bir uçaktan ise 1500-2000 parça sökülüyor.

Sökme

Uçak parçalama endüstrisinde, emekli edilmiş uçakların ‘ölü uçaklar’ yerine orta yaşlı uçaklar olduğu görülüyor. Son zamanlarda birçok A319 hatta henüz 10 yaşını dahi doldurmamış Embraer E-Jetler’in parçalandığı biliniyor. Son yıllarda uçakların türü, modeli, varyantı ne olursa olsun sektör içinde genel olarak genç filolara dağılımın arttığı gözle görülebiliyor. Şirketler genel olarak geri dönüşüm sürecinde uçağın en değerli parçası olan motorlardan ve diğer yan parçalardan elde ettiği gelirler ile yeni filolara geçiş yapabiliyor ve böylelikle bakım maliyetinden kurtularak, neredeyse benzer maliyetlerle daha sorunsuz uçaklara sahip olabiliyor.

Her bir uçağın parçalanma işlemi için birçok teknisyen ve bu bileşenlere ait verileri kaydeden lojistik çalışanlarının da dahil olduğu, ortalama 8-9 kişilik bir ekip tarafından parçalanma süreci yönetiliyor. Bileşenler uçaktan çıkarıldıktan sonra dikkatle paketleniyor veya kasalara konularak dünya genelinde sevkiyata yönlendiriliyor. Ortalama bir uçağın söküm hattına girip parçaların tamamen sökülüp sevkiyata hazır hale gelmesi 5 hafta sürüyor.

Yüksek Değerli Bileşenler ve Tehlikeli Malzemeler

Motorlar bildiğimiz üzere en yüksek değere sahip bileşenler olduğundan, öncelikle yenilenme sürecine giriyor ve devamında hızlıca kendine alıcı bulabiliyor. Motorlardan sonra uçağın en yüksek değerli parçaları ise APU, aviyonik kısımlar ve iniş takımları.

Demontaj işlemi boyunca tehlikeli maddelere yüksek özen gösteriliyor. Hidrolik ve yakıtların boşaltılmasının yanı sıra, söküm uzmanları, tuvalet tankları gibi bileşenlere, biyolojik tehlike yaratmaması için farklı işlemler uyguluyor.

Basınçlı gaz kullanılan, tahliye kaydırakları veya oksijen tankları gibi bileşenlerin demontajında çalışanların da çok dikkatli olması gerekiyor.

Tekrar Hizmete Dönemeyen Bileşenlerin Kaderi

Eğer ki sökülen bileşenlerin değersiz olduğu kabul edilirse bunlar imha tesislerine gönderiliyor. Bu tesislerde parçalar, hurda haline getiriliyor veya FAA düzenlemelerine göre yeniden kullanılamayacak şekilde parçalanıyor.

Sertifikalı İmha Süreci

Kullanılamayan hurda malzemeler, öğütücüler, testereler, kesme torçları ve plazma kesiciler gibi aletler yardımıyla parçalara ayrılıyor veya tamamen parçalanıyor. Bu sırada bu hurda malzemeler sınıflandırılarak, maddi gelir elde etmek için büyük rafineri şirketlerine sunuluyor ve orada geri dönüşüm süreçlerine tabi tutuluyor. Tek başına parça bazında çok anlamlı olmasa da bu parçaların içinde yüzlerce parça, değerli metal ve alaşımlar bulunuyor. Bu yüzden şirketler, uçağın her bir parçasını ayrı ayrı kullanıyor değer elde etmeye çalışıyor.

Hurdalardan Değer Elde Etmek

Türbin motoru gibi uçak bileşenleri çeşitli yüksek değere sahip metal ve alaşımlar içeriyor. Hurdalardan değer elde etmek için, şirketler tüm malzemeleri detaylıca inceleyip istifliyor. Amaç, malzemeyi en sade geri dönüş biçimine indirgemek. Böylelikle malzemeler, gelecekte havacılıkta tekrar kullanmak üzere eritme atölyelerine satılabiliyor.


İlgili Haber | Covid-19 Uçak Parçası Fiyatlarını Nasıl Etkiledi?


Metallerin ve Alaşımların Yeniden Kullanılması

Bu konuda yoğunlaşan şirketler, alaşımları ve metalleri, detaylıca türlerine göre ayrıştırıyor. Sektör içinde, HPT (yüksek basınçlı türbin) LPT (düşük basınçlı türbin) veya yeni motor çerçeveleri, kanatlar gibi birçok parçada tekrar kullanılabilir hale getiriyor. Piyasada en çok talep gören alaşımlar, motorun sıcak bölümlerinde yaygın olarak bulunan, yüksek sıcaklığa dayanıklı Waspaloy, Renes, Inconel, Hastelloy gibi alaşım türleri.

Malzemeler Endüstri İçinde Tutabiilmek

Uçakan sökülen malzemelerin çoğu, hali hazırda belli bir döngünün parçası olduğu için; havacılıktan geri dönüştürülen malzemelerin yaygın olarak bu sektörde kaldığını görüyoruz. Genelde havacılık ürünleri üreten şirketler, bu ürünleri geri dönüşümden satın alsa da gökdelenlerden köprülere kadar birçok alanda da zaman zaman bu parçalar, kendilerine alıcı bulabiliyor.

Sürecin Çevresel Faydaları

Bu sürecin şüphesiz en büyük faydalarından biri endüstri dışı kalacak malzemelerin tekrar kendine hayat bulabilmesi yeniden kullanılabilmesi. Çok sayıda doğal elementten oluşan bu özel alaşımları yapmak için harmanlanması veya eritilmesi gereken aşamalar bulunuyor. Alaşımları doğrulama yeteneğimizle, bu alaşımların tekrar oluşturulması için çevrede maruz kalınan emisyonların azaltılmasına katkıda bulunuluyor. Bu süreç içinde plastik, kauçuk gibi diğer materyallerin de doğaya karışmasının önüne geçilmiş oluyor.

Diğer Endüstrilere Kıyasla Havacılık

Normal bir uçağın, (yazının başında da belirttiğimiz üzere) yaklaşık yüzde 90’nın geri dönüştürülebilmeye açık olması, havacılığı, diğer sektörlerin istatistiklerine kıyasla oldukça önemli bir seviyeye taşıyor. Şüphesiz yüzde 90 gibi yüksek bir geri dönüştürülebilme oranı sektörün geleceği için de daima umut veriyor.

Berkcan Mertoğlu

adbanner