Uçakların Yerini Elon Musk’ın Roketleri mi Alacak?

Havacılık dediğimiz şey; Wright Kardeşler’in kanatları kumaş, gövdesi ahşap, oldukça basit tasarıma sahip bir uçak ile başlattığı; 100 yaşını biraz geçmiş bir yolculuğun adı. Bugün geldiğimiz noktada, uçaklar, birbirinden bağımsız binlerce sistem ve onlarca bilgisayarın bir araya geldiği, bir çeşit plastik olan kompozit gövdeye sahip, oldukça kompleks yapılara dönüştü. Yani bir tek “kanat ve dua” ile uçuş devri bitti. Az zamanda çok yol alındı.

Böyle kısa bir süre içinde öyle önemli gelişmeler yaşandı ki; elim bir kazayla, yarım kalmış bir hikayesi olan Concord, insanlığa ses hızını aşan yani süpersonik yolculukların kapısını bile açtı. 24 Ekim 2003’te Londra ile New York arasında son uçuşunu gerçekleştiren Concorde’un ardından; süpersonik ticari hava taşımacılığını yeniden hayata geçirebilmek için pek çok şirket çalışmalarını sürdürüyor.

Boom Aerospace tarafından geliştirilen XB-1, NASA’nın projesi X Horizon, ABD’li Aerion’un Supersonik İş Jeti AS2, Fransız Dassault’un HISAC projesi, Boeing ICON II ve “Concorde’un Oğlu” olarak lanse edilen Spike Aerospace’in S-512’si süpersonik seyahatlerin yeniden başlayabilmesi için mutlu sona şimdilik en yakın görünenler.

Ancak Elon Musk’un uçakların ve uzun menzilli seyahatlerin geleceği konularında başka fikirleri var. Uzay endüstrisi üzerine çalışmalar yapan SpaceX şirketinin milyarder CEO’su, dünya üzerindeki uzun mesafeli seyahatler için gezegenler arası bir roket sistemini öneriyor.

Musk, SpaceX’in, 2020’de Mars’a insanlı seyahatleri başlatacak Big Fucking Rocket’ler kullanılarak, 100 civarında yolcunun saatte 27 bin km hızla istediği yere gitmesinin mümkün olduğunu söylüyor. Üstelik bu yolculuğun maliyetinin şuan ekonomi sınıfı bilete ödediğiniz miktar kadar olacağını iddia ediyor. Şaşırtıcı!

Musk, “earth to earth” adını verdiği tamamen teorik olan bu sistemin hayata geçmesi durumunda New York’tan 39 dakika içinde Şanghay’a, Londra’dan 29 dakika içinde Dubai’ye, Los Angeles’ten 24 dakika içinde Toronto’ya; Hong Kong’tan da 22 dakika içinde Singapur’a ulaşmanın mümkün olabilecek gibi görünüyor. Bahsedilen süreler, bugün için belirtilen şehirlerdeki havalimanlarında sadece güvenlik kuyruğunda beklediğimiz süreler kadar. Yani ütopik.

Aslında sistem oldukça basit: Şehirlerin yakınlarında su üzerinde kurulacak yüzen bir platformda sizi bekleyen rokete biniyorsunuz. Roketiniz havalanıyor atmosferin dışına çıkıyor ve dünyanın başka bir yerinde yine su üzerindeki bir platforma iniyor. Sonra tekne veya gemilerle kıyıya ulaşıyorsunuz.

Projede kullanılacak olan Big Fucking Rocket’in önümüzdeki aylarda yapımına başlanacağını biliyoruz. Roketin ilk kez 2024’teki Mars görevlerinde kullanılacağını da düşünülürse “Earth to Earth” projesinin de 2020’li yılların sonunda hayata geçmesi muhtemel.

Dünya üzerinde herhangi iki nokta arasındaki mesafeyi bir saatin altına düşürecek projenin ayrıntılarına dair akıllarda hala bazı belirsizlikler var. Örneğin kalkıştan inişe kadar böylesine hızlı bir yolculuğa insan vücudunun fiziksel olarak nasıl tepki vereceği ve buna nasıl adapte olacağı en temel soru. Ayrıca yolculuğun güvenliği de bir diğer önemli soru işareti. Yani projenin sonu Concorde’ninkine benzer mi? Elon amcanın eminim ki bunlara da verecek cevapları vardır. Bekleyip göreceğiz!

adbanner