Tüm dünyayı etkisi altına alan ve havacılık sektörünü temellerinden sarsan Covid-19 salgını sonrası, yeni uygulama ve kurallar ile sektör tekrar ayağa kalkmaya çalışıyor. Bildiğiniz gibi 1 Haziran itibariyle iç hat uçuşları başladı. Dış hat uçuşları için de gün sayılıyor…
Ancak bu günlerde bir yanımız seyahat etmek isterken, bir yanımız da uçakta hasta olmayacağından bir şekilde emin olmak istiyor…
Havayolu şirketleri, yolcuların kafasındaki soru işaretleri ve endişeleri gidermek adına, uçakları sürekli dezenfekte ettiklerini ve havalandırma sistemlerinde bulunan HEPA filtreleri sayesinde tüm mikropların %99,97’sinin etkisiz hale getirildiğine yönelik açıklamalar ve sosyal medya paylaşımları yapıyor. Bu yüzden de uçakta virüs bulaşma riskinin, başka herhangi bir kapalı ortama göre çok daha düşük olduğu görüşünü yineleyerek, ameliyathaneler kadar temiz bir havanın, uçaklarında olduğuna yolcuları ikna etmeye çalışıyor.
Ancak durum havayollarının söylediği kadar masum değil! Uçak kabinlerinde soluduğumuz havanın nem oranı yüzde 10 civarında. Bu durum vücudumuzun doğal savunma sistemi olan boğaz ve burnumuzdaki mukusun kurumasına sebep oluyor. Bir anlamda savunma sistemimiz zayıflıyor. Mikropların vücudumuzu ele geçirmesi ve yayılması için harika bir ortam oluşuyor.
İşte bu mikrop ve virüsleri solumamak için de uçaklarda, adını son dönemde sıkça duyduğumuz HEPA filtreleri var. Gelin şu HEPA filtrelerine biraz yakından bakalım…
HEPA Filtresi Nedir?
HEPA filtreleri, sadece bakteri, virüs ve zararlı mikroorganizmaları değil, insan sağlığını etkileyebilecek toz, polen, küf gibi her türlü kirliliği filtrelemek için üretilen, çok sıkı şekilde örülmüş liflerden oluşan bir sistem.
Adını, Yüksek Verimli Partikül Tutucu anlamına gelen ‘High Efficiency Particulate Air’ kelimelerinin kısaltmasından alan HEPA filtreleri, 0.3 mikron ve üzeri büyüklükteki tüm partikülleri süzebiliyor.
1980’lerden itibaren uçaklarda kullanılmaya başlanan HEPA filtreleri, şu anda aktif olarak uçan tüm havayollarının uçaklarında bulunuyor. Çünkü uluslararası regülasyonlara göre, havayolları kabinde belli bir hava kalitesi oluşturmak zorunda. Bunu da HEPA filtreleri ile sağlamaya çalışıyorlar.
Uçakta HEPA Filtresinin Çalışma Prensibi
Seyir esnasında uçak kabinlerine, hem basınçlandırma hem de iklimlendirme için sürekli olarak dışarıdan hava beslemesi yapılır. Kabindeki, istenilen sıcaklık ve nem oranına sahip havanın ana kaynağı, dış ortamdaki havadır. Uçağın seyir irtifasındaki şartlar gereği aşırı soğuk ve düşük basınçlı hava ile uçağın motorlarının kompresörlerinden geçerken ısınan ve basını yükselen hava birbirine karıştırılıyor. Ardından karıştırma bölgesinden çıkan hava, HEPA filtrelerinde süzülerek kabinde dolaşmaya başlıyor. Ortalama 3 dakika boyunca kabinde dolaşan havanın bir kısmı, uçağın arka bölümündeki çıkış valflerinin yardımıyla dışarı atılıyor. Atılamayan ve kabinde kalan hava ise yeniden havanın karıştığı bölüme dönüyor. Burada dış ortamdan yeni alınan soğuk ve düşük basınçlı hava, motorlardan yeni alınan sıcak ve yüksek basınçlı hava ile bir kez daha karıştırılarak tekrar kabinde dolaşıma giriyor ve aynı döngü uçuş boyunca her 3 dakikada bir sürekli tekrarlanıyor.
Dolayısıyla kabinde yolcuların soluduğu havanın bir kısmı atmosfere atıldıktan sonra, büyük kısmı da yeni taze hava kaynaklarıyla karıştırılarak tekrar yolcuya sunuluyor. Karışan hava, kabinde sirkülasyona girmeden önce hava, HEPA filtrelerinde süzülerek arındırılmaya çalışılıyor. HEPA filtrelerinin, 0.3 mikron ve üzeri büyüklükteki tüm partikülleri süzebildiğini söylemiştik. Bu noktada Covid-19 virüsünün partikül boyutunun 0,3 mikrondan küçük olup olmadığı önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Böylesi bir senaryoda, HEPA filtreleri bu partikülleri süzemeyeceği için, yolcular virüslü havayı seyir esnasında sürekli solumak zorunda kalacakları için büyük bir tehlike ortaya çıkabilir. Uçaklardaki HEPA filtrelerinin birkaç farklı üreticisi var. Hepsinin ayrı bakım kuralları olsa da, tüm HEPA filtreleri belirli süre kullanıldıktan sonra, uçakların bakımı esnasında yenileriyle değiştiriliyor.
Uçakta Dokunduğunuz Yere Dikkat!
Her ne kadar havayolları, uçaklarında covid 19 ile etkin mücadeleyi, HEPA filtreleri üzerinden veriyor olsa da unutmamamız gereken bir başka önemli yanlış var. İnsanların uçakta sadece virüslü havayı soluduğu zaman hasta olabileceğini düşünmesi. Bugünlerde, uçakta dokunduğumuz her yerin binlerce virüs barındırabilme potansiyeli nedeniyle de hasta olunabileceğini atlamamak gerek.
Uçakta virüslerin damlacık etkisi üzerinden nasıl yayılabildiğini ve insanları nasıl hasta edebildiği üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ve simülasyonlara yer verdiğimiz, yolculuk sırasında hastalıktan nasıl korunabileceğimizi anlattığımız videomuza şuradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca uçakta kabin basıncının önemi ve kabin basınçlandırmasının nasıl yapıldığını ve kabin basıncında meydana gelebilecek sorunların yaratacağı faciaları anlattığımız videoya da buradan ulaşabilirsiniz