Uçuşlara Ekoloji Vergisi Geliyor!

Geçtiğimiz hafta Paris’te yapılan Ekolojik Savunma Konseyi’nde, Fransa Ulaşım Bakanı Elisabeth Borne tarafından yapılan bir açıklama gündeme bomba gibi düştü. 2020 itibariyle Fransa’daki tüm hava ulaşımına ekoloji vergisi uygulaması başlıyor. Peki bu vergi ne anlama geliyor? Benzer uygulamalar başka ülkelerde var mı?

Örneğin bizde de yurt dışı harç puluna geçen hafta yüzde 233 zam gelmesi gündemdeydi. Yoksa o da çevresel bir önlem olarak mı düşünüldü? Fazla iyimser bir yaklaşım oldu değil mi? İddia edildiği gibi bu vergilerin yaygınlaşmasıyla insanlar uçakla seyahat edemeyecek hale mi getirilmeye çalışılıyor? Biz yolcuların kendi çapımızda çevreci önlemler alarak karbon ayak izimizi azaltma şansımız yok mu? Hepsini yanıtlayacağım. Hadi başlayalım…

EKOLOJİ VERGİSİ NEDEN GELDİ?

Fransız bakan ekoloji vergisi kararı ile tren gibi daha yeşil yani daha çevreci ulaşım araçlarının finanse edilmesi için kullanılmak üzere 200 milyon dolar ek gelir elde edilmesinin planlandığını duyurdu. Bu karar, çevresel hassasiyet ve ekolojik adaletsizliğe Fransızların bir cevabı olarak lanse edildi.

Ekoloji vergisi ile uçak bileti fiyatları, kısa mesafeli bir uçuş için yaklaşık 1.7 Dolar pahalanacak. Uzun mesafeli uçuşlar için satın alınan biletin türüne göre 20 Dolar’a kadar zamlanabilecek. Sadece Fransa’daki havaalanları kalkışlı uçuşlar bu vergiye tabii olacak. Fransız havalimanlarına geliş uçuşları bu vergiden etkilenmeyecek. Ayrıca Corsica ve denizaşırı Fransız bölgelerine yapılan uçuşlar da vergiden muaf tutulacak.

Fransızların milli havayolu Air France, yeni çevreci girişimi, şiddetle reddettiklerine dair bir açıklama yaptı. Air France son dönemde filo yenileme politikasını hayata geçirdi. Bu sayede karbon ayak izini azaltmayı planlıyor. Bunun için de ciddi bir yatırım yapıyor. Böylesi bir dönemde getirilen yeni vergi düzenlemesinin, Air France’ye yıllık 67 milyon dolara mal olacağı ve bunun da havayolunun pazardaki rekabet gücünü olumsuz etkileyeceği düşünülüyor.

UÇAKLAR GEZEGENİMİZİ KİRLETİYOR!

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, havacılıktan kaynaklanan karbon emisyonlarının 2050 yılına kadar yüzde 300 ila 700 arasında artacağını ve Avrupa Birliği’nde hava yolculuğuyla ilgili çevresel endişelerin giderek artacağını öngörüyor. Yani havayolu seyahatlerinde uygulanan ekolojik yani yeşil vergiler Avrupa ülkelerinde daha popüler hale gelecek gibi görünüyor. Ancak bakanlık Air France ile aynı görüşte değil. Fransız havayolu şirketlerinin zarara uğramayacağı ve vergi uygulamasının onları cezalandırmak amaçlı olmadığı vurgulanıyor.

Bazı Avrupa ülkeleri de benzer örnekleri daha önce hayata geçirdi. Örneğin Almanya’da uçuş mesafesine göre bilet fiyatlarına 9 ila 50 Dolar arasında ek çevre vergisi uygulanıyor. Kuzey Avrupa ülkesi İsveç de 2018’de yeşil havacılık vergisini onayladı. İsveç çıkışlı uzun menzilli uçuşlarda bilet fiyatlarına 42 Dolar ek çevre vergisi uygulanıyor. Bu kararın ardından 2019’da İsveç’in en işlek 10 havalimanından alınan yolcu sayısı istatistikleri yüzde 8’lik bir düşüşe işaret ediyor. Aynı dönemde ülkedeki tren yolculuğu oranı da yüzde 8 artış göstermiş.

UÇUŞTA NE KADAR EMİSYON OLUŞUYOR?

Havacılık endüstrisinde yılda ortalama 1.5 milyar varil yakıt kullanılıyor. Bu da demek oluyor ki biz de yaptığımız her uçuş için aslında çevreye zarar veriyoruz. Uçma alışkanlıklarımız ve istatistiklere baktığımızda, ortalama bir Amerikalı yılda 19 ton; ortalama bir Avrupalı ise yılda 10 ton Karbondioksit emisyonu üretiyor.

Bir örnek vermek gerekirse New York ile San Fransisko arasında ya da New York ile Avrupa arasında yapılan bir gidiş dönüş uçuşunda kişi başına 2 ila 3 ton Karbondioksit salınımı yapılıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne göre, havayolu seyahatlerinde ortaya çıkan karbon emisyonlarının değeri, dünya genelindeki toplam zararlı gaz emisyonlarının yüzde 2’sini oluşturuyor. Eğer endüstri genelinde çevreci çalışmalara ayak uydurulmazsa 2050 yılına kadar sektörün ürettiği karbondioksit miktarı toplamın yüzde 22’sine ulaşacak gibi görünüyor.

HAVACILIK SEKTÖRÜNDE ÇEVRECİ ADIMLAR!

Bu noktadan hareketle sektörün tüm paydaşlarının son dönemde üzerine yoğunlaştığı konuların başında gezegenimize daha az zarar vermek, daha az karbon emisyonu kısacası daha çevreci olabilmek geliyor. Bu amaçla da çevreci adımlar birer birer hayata geçiriliyor.

Örneğin 115 bin metrekare genişletme çalışması ile Oslo Havalimanı geçtiğimiz yıllarda 2 katına çıkarıldı ve dünyanın en yeşil havalimanı terminali ünvanını ele geçirdi.

Yakıt maliyetleri havayolu şirketlerinin en büyük gider kalemi. Toplam giderlerin yaklaşık üçte birinin yakıt olduğu havayolu şirketleri hem maliyeti azaltmak hem de daha çevreci ve verimli olmak gibi hassasiyetler sebebiyle biyoyakıt kullanımı gibi alternatifleri hayata geçirmeye başladı.

YURT DIŞI HARÇ PULU NEDEN ZAMLANDI?

Türkiye’de ise geçtiğimiz hafta yurt dışına çıkarken 15 TL’ye almak zorunda olduğumuz ve dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan yurt dışı harç pulunun yüzde 233 zamlanarak 50 TL’ye çıkarılması gündeme geldi. Herkesi çok şaşırtan bu kararın arkasında insanların uçakla yurt dışına seyahat etmesinin önüne geçilerek karbon ayak izinin azaltılması mı var diye düşünmeden edemiyor insan. Neyse devam edelim…

YOLCULAR KARBON AYAK İZİNİ NASIL AZALTABİLİR?

Peki biz seyahatseverler veya çok uçanlar doğayı kirletiyoruz diye uçmayı mı bırakacağız? Elbette Hayır! Çevre bilincine sahip olmak için tamamen uçağa binmekten vazgeçmemize gerek yok. Sadece karbon ayak izimizi en aza indirecek bazı küçük detayları önemsemek gerekiyor.

Delta, British Airways, Emirates ve JetBlue gibi bazı havayolları, uçak bileti satın alırken yolcularına karbon offset opsiyonu olan bilet satın almak isteyip istemediği opsiyonunu sunuyor. Bu seçeneği evet olarak işaretlediğinizde, havayolu sizin adınıza, ağaç dikerek ya da alternatif yakıt kaynaklarına yatırım yaparak sera gazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olan kuruluşlara para sağlıyor.

Seyahatlerinizde ihtiyaç duyduğunuz kadar şeyi yanınıza almak hem size seyahat konforu sağlar hem de karbon emisyonlarınızı azaltır. Yükünüzü hafifletmek için çok amaçlı eşyalar kullanabilirsiniz. Doğal ve toksik olmayan malzemeleri ön plana alın. Geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış ürünler ile daha az atık oluşturmak sizin elinizde. Hem bunları yaparsanız havayollarının bagaj kısıtlamalarından şikayetçi olmanıza da gerek kalmayabilir. Unutmayın uçaklar ne kadar hafif olursa o kadar az yakıt tüketir.

Özellikle uzun mesafeli uçuşlarda ekonomi biletinizi business sınıfına upgrade etmek kulağa çok cazip geliyor biliyorum. Ama Dünya Bankası’nın yaptığı çalışmanın sonuçları, business class sınıfında seyahat eden bir yolcunun karbon ayak izinin, ekonomi yolcusuna göre 3 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. First class yolcuların karbon ayak izi ise ekonomi sınıfı yolcusuna göre 9 kat fazla. Bunun neden böyle olduğunu sorarsanız; first ve business sınıfı yolcular uçakta metrekare olarak daha fazla yer kaplıyor; daha fazla bagaj hakkına sahip oluyor; onlara yapılan ikramlar daha fazla oluyor ve bütün bu sebepler, onların karbon ayak izlerinin yükselmesine neden oluyor. Çevreci olmak konusunda hassasiyetiniz yüksekse; kazandığınız milleri upgrade için değil başka şekilde harcamayı bir düşünebilirsiniz.

EN ÇEVRECİ HAVAYOLLARI

Yolcular seyahatlerinden önce küçük bir araştırma yaparak havayollarının ne kadar verimli ve çevreci olduklarını kontrol ettikten sonra da bilet alabilirler. The International Council on Clean Transportation yani Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi, düzenli olarak, uçak tipine ve uçuşların doluluk oranı başta olmak üzere pek çok farklı parametre üzerinden değerlendirerek, yakıt verimliliği en yüksek transatlantik havayollarını sıralıyor. Açıklanan son sıralamaya göre listenin zirvesinde Norwegian Havayolları ve kısa süre önce iflas eden bir başka Norveçli WOW Air yer alırken sıralamada ilk 5’i oluşturan diğer havayolları İsviçreli Swiss, Hollandalı KLM ve Türk Hava Yolları olmuştu.

Bir başka önemli detay da yapacağınız seyahatlerde havayolunun uçak tipine göre bilet almak olabilir. Yine havayollarını verimlilik esasına göre sıralayan ICCT’ye göre, Airbus A350-900 ve Boeing 787 Dreamliner, uzun mesafeli uçuşlar için yakıt açısından en verimli uçaklar olarak öne çıkıyor.

Son olarak, bir seyahat esnasında ne kadar emisyon üretip, çevreyi ne kadar kirleteceğinizi önceden hesaplamanız da mümkün. Bunun için Sustainable Travel International gibi kuruluşların web sitesinde bazı hesaplama yöntemleri yer alıyor. Buralarda yapacağınız hesaplamanın yanı sıra bunun bir de mali karşılığını görmeniz de mümkün. Siz de karbon üretiminizi hesaplayıp karşılığına denk gelen ücreti Carbonfund Vakfı veya TerraPass gibi uluslararası kuruluşlara bağışlayarak doğaya olan etkinizi maddi olarak tolere edebilirsiniz. Buralara bağışladığınız paralar, bu vakıf ve dernekler vasıtasıyla bambaşka alanlarda yapılan karbon emisyonu dengeleme çalışmalarında kullanılıyor.

adbanner