İngiltere merkezli yeni havayolu şirketi, Himalaya Jet, Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya şehirlerini, noktadan noktaya uçuşlarla birbirine bağlamayı amaçlayan premium sınıfta uzun mesafeli hizmet vermeyi amaçlayan yeni bir havayolu şirketi. Peki havayolu hedeflerine ulaşabilmek için yeterli altyapıya sahip mi?
İngiltere merkezli kurulan şirketin Nepal kökenli yatırımcıları, kurulacak havayolu ile Nepal ile Hindistan’ı, dünyanın geri kalanına bağlamak istiyor. Havayolu özellikle Katmandu, Delhi ve Mumbai’den; Londra, Paris ve Sidney’e uçmayı umuyor. Himalaya Jet ayrıca, New York, Washington, Toronto, Zürih, Frankfurt, Madrid, Roma ve Viyana dahil olmak üzere farklı uzun mesafeli rotalarda da uçmayı umuyor.
Havayolunun hedefi, kiralık Boeing 787 uçakları kullanarak, Eylül 2023’te operasyonlara başlamak. Ancak sektörde, yaklaşık 4 ay içinde operasyonlara başlamak şeklinde tanımlanan hedefin, çok gerçekçi olmadığı düşünülüyor.
Havayolunun arkasında İngiliz işadamı Dipendra Gurung var. Birçok lüks sinemanın yanı sıra Miss World yarışmasına da sahip olan Gurung, kendisini girişimci, melek yatırımcı, hayırsever, eski BM danışmanı, diplomat ve sosyetik olarak tanımlıyor.
Gurung ailesi, geçtiğimiz günlerde Seattle’da Boeing ile bir araya gelerek, havayolunun lansman planlarını görüştü. Şirket, ilk üç yıllık süre için, iki Boeing 787-8 kiralayacağını iddia ediyor ve üçüncü yılda 18 uçaklık bir filoya erişmeyi umuyor.
Şirket Birleşik Krallık’ta her biri 2 Sterlin değerinde 800 milyon hisse senedi ile tescil edildi.
Yeni Havayolu Kurmak Mantıklı mı?
Havacılık sektöründe, deneyimli endüstri yöneticileri tarafından kurulan havayolu şirketleri dışında; herhangi bir havayolu deneyimi olmadan, sadece yatırımcılardan gelen paralar ile harekete geçen farklı planlara sahip “havayolu girişimleri” bulunuyor.
Himalaya Jet, bu iki seçenek arasında, ikinci kategoriye giriyor. Ancak sektörde, Himalaya Jet’in ortaya attığı fikir ve planladığı takvimin, çok gerçekçi olmayan bir iş modeli gibi göründüğü düşünülüyor.
The Gurung Family now joins
the legacy and we will be hosting Miss World Events together from its 71st Edition throughout the world.Congratulations to the team! #missworld #thegurungs #gurung #nepal #nonextquestion pic.twitter.com/17Wn2TJFRJ
— No Next Question (@NoNext_Question) November 10, 2022
Yatırımcıların paralarını sıfırdan kurulacak yeni bir havayoluna yatırmak istemeleri de pek çok kişi tarafından garip karşılanıyor. Her ne kadar havacılık endüstrisi, yeniliklere açık bir sektör olsa da sıfırdan havayolu şirketi kurmanın, diğer pek çok farklı yatırım seçeneklerine kıyasla, getirisinin çok daha düşük olacağını öngörmek pek zor değil.
Bu konuda hep Virgin Grubu’nun kurucusu, milyarder Sir Richard Branson’un sözlerine atıfta bulunuluyor. Branson: “if you want to be a millionaire, start with a billion dollars and launch a new airline” diyor. Yani “milyoner olmak istiyorsanız, işe bir milyar dolarla başlayın ve bir havayolu şirketi kurun.” Çünkü havacılık sektörü oldukça pahalı ve çok fazla dış faktöre bağlı bir endüstri.
Noktadan Noktaya Uçmak Mantıklı mı?
Havacılık endüstrisinin tarihsel sürecine bakıldığında, noktadan noktaya uzun mesafeli havayolu girişimlerinin genellikle başarısız olduğu görülüyor. Bunun nedeni, fikrin arkasındaki insanların, genellikle bazı pazarlar için belirli bir talep olduğunu görerek, bu fikre ısınmaları ve bunun başarılı olmak için yeterli olduğuna inanmaları. Ancak bu yaklaşım, yüksek karlı bir pazar payı elde etmenin sadece bununla sınırlı olmadığını net bir şekilde gösteriyor.
Operasyon yapmayı planladığı uçaklar için tek bir somut sözleşme imzalamadan, dört ay içinde operasyonları başlatmayı planlamak en hafif tabirle, iyimserlik gibi görünüyor.