Havacılıkta En İlginç Ritüeller

2017 yılında, China Southern Havayolları’nın Şangay’dan Airbus A380 ile yapacağı bir uçuş öncesi, 80 yaşında batıl inançlara sahip bir kadın yolcu, uçağın motoruna bir avuç bozuk para attı ve uçuşun iptal edilmesine neden oldu. Budist öğretileri gereği, gökyüzünde daha güvende olmak için bunu dua amaçlı yaptığını söyleyen kadın, toplam değeri 25 sent olan 1 avuç bozuk para ile milyonlarca Dolarlık uçak motorunu büyük bir tehlikeye atmakla kalmayıp, uçaktaki yüzlerce yolcuyu da hayati tehlike ile karşı karşıya bırakmıştı.

Bu Çin’de yaşanan benzer olayların ilki değildi ve sonuncusu da olmadı. Şubat 2019’da, hayatında ilk kez uçağa binmeye hazırlanan Lu Chao isimli Çinli bir adam, iyi şanslar temennisiyle uçuş öncesi, uçağın motoruna bir avuç bozuk para attı. Kamu düzenini bozmakla suçlanarak 10 gün gözaltında tutulan Lu Chao, olaydan aylar sonra sonuçlanan bir dava ile Lucky Air’e 17.200 Dolar tazminat ödemek zorunda kaldı. Mahkemede, havayollarının, yolcuları motorlara bozuk para atmamaları konusunda uyarması gerektiğini söyleyerek kendini savunan Lu Chao da bir avuç değersiz bozuk para ile büyük bir zarara uğrayanlar arasında yerini aldı.

Çinli havayolları, uçuş öncesi yolcuları sivil havacılık yasalarına ve yönetmeliklerine uymaya ve uçuşlarında seyahat eden yolcuların güvenliğine zarar verebilecek davranışlardan kaçınmaya davet eden çağrılara başladı ama benzer olayların önüne bir türlü geçilemedi.

UÇAK MOTORUNA NEDEN BOZUK PARA ATILIYOR?

Resmi rakamlar Çinli havayollarının yaptığı uçuşlarda, yılda 5 ila 10 arasında bozuk para vakasının yaşandığını gösteriyor. Bu olayların sayısındaki artışın, Çinlilerin daha önce hiç olmadığı kadar çok uçmaya başlamasının bir sonucu olduğu düşünülüyor. 2000’li yılların başında yılda 10,5 milyon Çinli denizaşırı uçuş yaparken, 2017’de bu sayı yüzde 1380 artarak 145 milyonu aşmıştı. Daha çok batıl inançları olan Çinli yolcu uçakla tanıştıkça, bu olayların artış gösterdiğine inanılıyor.

Uçağın motoruna bozuk para atmak tahmin edilebileceği gibi oldukça riskli. Motorun parçalarına vereceği yapısal hasarların yanı sıra, motorun iç bölgesine ulaşabilecek bir bozuk para, gökyüzünde tüm yolcular ve mürettebatın hayatını tehlikeye atabilecek pek çok potansiyel sorun doğurabilir.

Hava yolu ile seyahat etmek, doğası gereği korkutucu bir fikir olduğu için, insanların zaman içinde uçuş korkularını yenmek için çeşitli ritüeller geliştirdiğini görüyoruz. Gelin hep birlikte havacılıkta, motora bozuk para atmak dışındaki ilginç ritüellere yakından bakalım.

UÇAK İNİNCE ALKIŞLAMAK!

Seksenli yılların başına kadar çok yaygın bir ritüel olan, inişin ardından yolcuların kitlesel bir alkış dalgası başlatması; uçmaya daha çok alıştığımız için artık demode ve sık karşılaşmadığımız bir durum. Bu eylemin kesinlikle ekonomi sınıfında ortaya çıkan bir fenomen olduğunu söyleyen uzmanlar, sadece sosyoekonomik nedenlerden ötürü değil, ekonomide insanlarında birbirlerine daha yakın oturuyor olmasının yarattığı dinamiğin bir komünal ruh yarattığını iddia ediyor.

HAVACILIKTA UĞURSUZ RAKAMLAR!

Havacılıktaki ritüeller arasında uğurlu ve uğursuz rakamlar ile ilgili olanlar büyük bir yer tutuyor. Asya’da sekiz şanslı sayı olarak görüldüğü için ABD’li United, en yoğun uçuşlarından biri olan San Francisco – Pekin seferine UA888 kodunu vererek işi pek şansa bırakmamış gibi görünüyor.

Benzer nedenlerle, havayolları uçuş rotalarını adlandırırken ‘666’ kodundan kaçınmaya özen gösteriyor. Türk Hava Yolları’nın Kamerun’un başkenti Yaunde-İstanbul seferlerinde TK666 kodunu kullandığını belirtmeden geçmeyelim.

Havayolları ölümlü bir kaza yaşanan uçuşların kodlarını emekliye ayırıyor. Malezya Havayolları’nın gökyüzünde kaybolan ve bugün hala gizemi çözülemeyen Kuala Lumpur – Pekin seferleri için artık MH370 değil MH360’ı kullanıyor olması buna iyi bir örnek. 11 Eylül 2001’de düşen dört Amerikan Airlines uçağının sefer sayılarının tamamı da aynı gerekçe ile değiştirildi.

Rakamların merkezinde olduğu havacılık ritüelleri arasında en yaygın olanı 13’le ilgili olanlar. Bazı havayollarının uçaklarında 13 numaralı koltuk olmadığını eminim fark etmişsinizdir. Pek çok kültürde 13 sayısının uğursuz olduğu ve şanssızlık getirdiğine yönelik bir inanç olması, birçok havayolunun koltuk numaralandırmasında 13. sırayı atlayarak; 12’den 14’e geçmesine neden oldu.

13 NUMARALI KOLTUK NEDEN YOK?

Batıl bir inanca dayalı olarak böyle bir değişiklik yapmak tuhaf görünebilir. Havacılıkta en küçük bir detaylar bile uçuş emniyeti açısından uzun bir düşüncenin ürünü olarak hayata geçirilir. Yani eğer 12 ve 14 numaralı koltuklar güvenliyse 13’ün de güvenli olduğundan emin olabilirsiniz. Ama bir yandan da havayolları, her kültür ve inanıştan insana hizmet veren şirketler olduğu için, yolcuların kendilerini biraz daha güvende hissetmelerini sağlayacaksa bunu neden yapmayalım düşüncesinde. 13’ün şanssız olduğuna inanan bir yolcu, 13’üncü sırada bir koltuğa denk gelirse kendini pek rahat hissetmeyecek. Ama havayolu için pek bir şey ifade etmeyen bu küçük değişiklik, insanların kendini iyi hissetmesine değecekse bunu yapmamak için bir gerekçe yok.

Avrupa’da Lufthansa, Air France, Iberia, Alitalia ve Ryanair gibi şirketlerin kabininde 13 numaralı koltuk yok. Türk Hava Yolları, British Airways gibi diğer küresel şirketlerin ise böyle bir uygulaması yok. ABD’de, United çoğu uçak tipinde ve Alaska Havayolları yalnızca 737-800’de 13 numaralı koltuk bulundurmazken; Delta, American Airlines ve Southwest’in hiçbir uçağında bu uygulamaya rastlanmıyor. Orta Doğu’da Qatar Airways ve Emirates 13’süz kabin uygulamasının savunucuları arasında, Asya’da ise Cathay Pacific, Hong Kong Airlines, Thai Airways ve Singapore Havayolları’nın uçaklarında 13 numaralı koltuk bulunmuyor.

13 sayısından korkmak, aslında bilimsel literatüre de geçmiş bir fenomen. Triskaidekafobi olarak adlandırılıyor. 13’ün neden uğursuz olduğu ile ilgili pek çok farklı iddia ortaya atılsa da sadece havayolları bu konuda hassas değil. Dünyadaki birçok otel ve ofis binası da 13. katı atlayarak 12’den 14’e geçiyor. Geçmişte yapılan bazı anketler, insanların 13. kattaki bir odada kalmaktan rahatsız olacağını ortaya koydu.

BAZI UÇAKLARDA 4 VE 17 DE YOK!

17 de Roma rakamlarındaki gösterimi üzerinden çıkarılan anlamı nedeniyle, İtalya ve Brezilya dahil bazı ülkelerde şanssız olarak kabul ediliyor. Bu yüzden Alitalia, Lufthansa gibi havayolları, batıl inançlara sahip yolculara saygı duymak için kabinde 17. sırayı atlıyor.

Çin ve diğer bazı Asya ülkelerinde 4 rakamı şanssız olarak kabul ediliyor. Çince’de telaffuzu ölümü çağrıştırması nedeniyle, birçok binada dördüncü kat bulunmuyor. Cathay Pacific ve Hong Kong Havayolları, kabinde 4. Sırayı atlıyor. Bu uygulama, ölüm kelimesine fonetik benzerliği olan 14 sayısına kadar uzanıyor. Cathay Pacific, Hong Kong Airlines ve China Eastern’ün de aralarında olduğu çok sayıda havayolunun kabininde 14. Sıra da bulunmuyor. Ancak Air China bu geleneği uygulamıyor. ABD’li United ise Çin inancına saygı duyan ve bu ritüele ayak uyduran havayolları arasında yer alıyor.

HAVACILIKTA SELAMLAŞMA!

Rakamlardan bu kadar bahsettikten sonra diğer ilginç ritüellere göz atalım. Dünya’nın birçok yerinde iş insanları tokalaşır. Japonya’da karşılıklı eğilir. Ancak gezegenimizin her köşesinde havayollarının yöneticileri, tamamen kendilerine ait bir selamlaşma yöntemi kullanıyor: model uçak değişimi.

Havayolları yeni şehirlere uçmaya başladıklarında, başka bir havayolu ile herhangi bir konuda anlaşmaya vardıklarında, yeni uçak siparişi verdiklerinde, onlarca yıldır varlığını sürdüren bu geleneğe ayak uyduruyor. Herhangi bir havayolunun genel merkezinde dolaşma şansı bulursanız, hem o havayolunun hem de pek çok rakibinin model uçaklarının koridorları süslediğini fark edebilirsiniz. Bu ritüelin kökeni, bilgisayarlardan bile önceki çağlarda uçak tasarlayan ve onları rüzgar tünellerinde test etmek için kullanan uçak mühendislerine dayanıyor.

Bu durum sadece havayolları için geçerli değll tabi. Bazı insanlar müzeye gitmeyi ve sanat eserlerine bakmayı sever. Bazıları güzel bir şişe şaraptan hoşlanır. Kimileri de model uçaklardan. Ofisinin veya evinin en güzel köşesini onlara ayırır.

HAVACILIĞIN EN SULU GELENEĞİ!

Su takı, havacılığın en sulu geleneği desek yanlış olmaz. Uçakların, havalimanının taksi yolu veya apronunda, yangın söndürme araçları tarafından su ile oluşturulan bir köprünün altından seramonik geçişi olarak özetleyebileceğimiz su takı ritüeli, ortalama 1 dakika sürüyor. 3000 galon kadar su kullanılan gösteride, su yerden yaklaşık 75 metre yükseğe fışkırtılıyor.

Havayolu şirketinin yeni teslim aldığı bir uçakla yaptığı ilk seferinde, fabrikadan yeni çıkan bir uçak ilk kez gökyüzü ile buluştuğunda, emeklilik öncesi son uçuşunu yapan bir uçağın veya bir kaptan pilotun vedasında, bir havayolunun uçuş ağına yeni eklediği bir destinasyona yaptığı ilk uçuşta veya o şehir ya da havalimanına yapılan son uçuşta su takı ritüeline başvurulabiliyor.

Havacılıkta su takı uygulamasının ne zaman nerede başladığı ile ilgili net bir bilgi yok. 90’lı yıllarda Delta Havayolları’nın Salt Lake City Havalimanı’nda emekli olan bir kaptan pilot için bunu yaptıktan sonra yaygınlaşmaya başladığı düşünülüyor. Ancak denizcilik camiasında uzun süredir, bir gemi suya indirildiğinde, tecrübeli kaptanlardan biri emekli olup deniz hayatına veda ettiğinde yangın söndürme botlarıyla su takı yapıldığı için, fikrin havacılığa geçişinin, denizciliğe dayanıyor olması en muhtemel senaryo gibi görünüyor.

YOLCULARIN DA UÇUŞ RİTÜELLERİ VAR!

Simon MacKenzie’nin 2017’de yayımladığı Flying Against Fate adlı kitabında 2. Dünya Savaşı sırasında görev yapan askeri pilotların tüm tuhaf batıl inançları ve ritüelleri anlatılıyor. Tüm uçuşlarında cebinde bir çift şanslı zar taşıyan pilotlar, operasyona çıkmadan önce, uçağın kanadına çıkıp açık bir şemsiye ile kısa bir süre dans ettikten sonra savaş uçağına binip göreve başlayan pilotlar, kitaptan öne çıkan ilginç örneklerden sadece ikisi.

Günümüzde hava yolu ile seyahat eden yolcular arasında yapılan çalışmalar ise yolcuların yüzde 65’ten fazlasının uçuş öncesi kendilerine göre iyi şans ritüelleri olduğunu gösteriyor. En yaygın ritüeller, belirli koltuk numaralarında oturmamak, uçuş öncesi dua etmek ve uçağa binmeden önce uçağın dışına dokunmak olarak öne çıkıyor.

adbanner