11 Eylül saldırıları, yaklaşık 3000 kişinin hayatını kaybettiği bir toplumsal olaydan çok daha fazlasıydı. Dünya Ticaret Merkezi’ne ve Pentagon’a yönelik terör saldırıları, sadece Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik değildi. Aynı zamanda küresel hava taşımacılığı sistemi de hedef alındı. Havacılık endüstrisinde, pek çok kural ve uygulama, 11 Eylül’den sonra temelinden değiştirildi. Yaşanan olayların havacılık sektörü üzerindeki etkileri, bugün hava yolu ile seyahatlerimiz sırasında bizim için sıradanlaşmış pek çok norm ve normal özelinde kendini gösteriyor.
11 EYLÜL’DE HANGİ UÇAKLAR KAÇIRILDI?
11 Eylül 2001 Salı günü, toplam 19 El Kaide militanı terörist, ABD’de iç hat uçuşu yapmak üzere havalanan 4 uçağı kaçırdı.
- American Airlines‘ın, 11 sefer sayılı Boston-Los Angeles uçuşunu gerçekleştiren Boeing 767, kaçırılan ilk uçak oldu. Kalkıştan elli dakika sonra, biri pilotluk eğitimi almış olan eylemciler, zorla kokpite girdi ve uçağın kontrolünü ele geçirerek, Dünya Ticaret Merkezi’nin Kuzey Kulesi‘ne çarptı. Çarpışmada seksen biri yolcu, on biri mürettebat ve beşi eylemci olmak üzere 97 kişi hayatını kaybetti.
- United Havayolları‘nın 175 sefer sayılı Boston-Los Angeles uçuşunu gerçekleştiren Boeing 767‘nin kontrolü, beş el-Kaide üyesinin eline geçti. Dünya Ticaret Merkezi’nin Güney Kulesi‘ne intihar saldırısı için kullanılan uçaktaki 65 kişiden kurtulan olmadı. Çarpmanın etkisiyle bir müddet sonra bina çöktü ve binadaki yaklaşık 900 kişi yaşamını yitirdi.
- American Airlines‘in 77 sefer sayılı Washington Dulles – Los Angeles uçuşu gerçekleştiren Boeing 757 ise beş hava korsanı tarafından kaçırıldı ve Pentagon’a çarptı. Uçakta yer alan beş hava korsanı, altı mürettebat ve 64 yolcu ile Pentagon binasındaki 125 kişi hayatını kaybetti.
- United Airlines‘ın 93 sefer sayılı New Jersey-San Fransisco uçuşu için havalanan Boeing 757, dört hava korsanı tarafından kaçırıldı. Uçak, yolcuların ve mürettebatın, kontrolü korsanların elinden almaya çalışması esnasında Pensilvanya’da Somerset County, bölgesine düştü. Dört hava korsanı da dahil olmak üzere uçakta bulunan 44 kişinin tamamı yaşamını yitirdi.
Tarihte ilk kez, kaçırılan yolcu uçakları, bir terör silahı olarak kullanıldı. Tüm dünya, olanları canlı yayında izledi. Saldırılarda toplam 2977 masum insan hayatını kaybetti. Amerika’da hava trafiği 3 gün durdu.
Havacılık bu saldırılardan sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmadı! 11 Eylül’ün havacılık sektörünün bilançolarına yansıyan zararı 50 milyar Dolar’ı aştı. Havacılık tarihinin, o güne kadarki en büyük ekonomik kırımı yaşandı. Swissair, Sabena gibi devler battı. Havayolları 2001’de 13 milyar, 2002’de 11 milyar Dolar para kaybetti. Havacılık endüstrisinde ‘güvenlik sektörü’ oluştu.
HAVACILIKTA HANGİ YENİ KURALLAR GELDİ?
- Yolcuların tüm kişisel bilgilerinin, havayolları tarafından güvenlik kuruluşları ile paylaşılması zorunlu hale getirildi.
- Dünyadaki tüm havalimanlarında güvenlik seviyesi çok ciddi şekilde artırıldı. ‘Body scanner’ tipi röntgen cihazları yaygınlaştı.
- X-ray taramalı bagaj kontrol ve taşıma sistemleri geliştirildi.
- 11 Eylül’ün arkasından gelen ‘ayakkabı bomba’ metodu nedeniyle, yolculara havalimanında güvenlikten geçerken ayakkabıları çıkarttırılmaya başlandı.
- Sıvı patlayıcılar nedeniyle uçağa binerken yolcuların yanlarına alabilecekleri sıvı miktarı sınırlandırıldı. Keskin ve delici nesnelerle ilgili yeni yasaklar konuldu.
- Birçok uçuşta, silahlı güvenlik görevlileri bulundurulmaya başlandı. Kabinde yaşanan küçük bir tartışmaya bile hemen müdahale edilme yoluna gidildi.
- Tüm yolcu uçaklarının kokpit kapıları şifreli, darbeye dayanıklı hale getirildi. Yeni üretilen uçakların kokpit kapıları bu özelliklerle imal edilmeye başlandı.
- En ufak bir şüphede, Arapça dua okuyan bir yolcu paranoyaya sebep olmaya başladı. Uçaklar hemen en yakın havalimanına iniş kararı aldı.
- Havadan bir ihbar alındığında savaş uçakları havalandırılmaya başladı.
- Herhangi bir nedenle savaş uçaklarının telsiz konuşmalarına cevap vermeyen, kaçırıldığı düşünülen yolcu uçağı için havada vurma yetkisinin, kısa sürede çıkarılabilmesinin önü açıldı.
Güvenlik önemleri, önemli ölçüde gelişme kat etmiş olsa da, terörist saldırıların yeni formları ortaya çıkmaya devam ettiği için; sektörün, ortaya çıkan güvenlik tehditlerinin önünde kalması gerektiğine inanılıyor.
Bunu etkili bir şekilde yapmak için siber riskler, insansız hava araçları ve iç tehditler gibi konularda daha entegre bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği düşünülüyor.