Aerodinamik yapısı hava akımlarından yararlanarak uçabilecek şekilde tasarlanmış, sabit kanatlı, hafif ve motorsuz hava araçlarına planör denir.
Planörler, ince, uzun kanatlarının yardımıyla, rüzgarla havalanıyor, kanatları sayesinde süzülerek havada kalıyor ve iniş yapıyor. Lövye ve pedallar ile kumanda edilen edilen planörler, sağa-sola yatış ve havadaki manevralarını kanatları aracılığıyla yaparken; irtifa yükseltmesi ve alçalması ise lövye aracılığıyla kontrol ediliyor.
İlgili İçerik | Lövye mi Side Stick mi? Hangisi Daha İyi?
Tek veya çift kişilik kokpite sahip olan planörlerin motoru olmadığı için, önce havaya çıkarılmaları gerekiyor. Genellikle planörlerin, vinç ya da motorlu bir uçağa halat ile bağlanarak yükselmesi ve irtifa kazanması sağlanıyor. Belirli bir yüksekliğe çıkan planörün bağlı olduğu halat koparak, rüzgar ve uzun kanatları sayesinde süzülerek havada kalıyor.
Kanatlarının yarattığı taşıma kuvveti ile uçan planörler, hafif ama sağlam malzemelerden üretiliyor yapılır. İniş hızları uçağa göre çok daha düşük.
1871 yılında ise ilk kez Motorsuz bir hava aracı ile uçmayı başaran ilk kişi 1871’de Alphonse Penaud oldu. Phanophore isimli uçak, havacılık tarihinin ilk yapısal dengeli motorsuz uçağı olarak kayıtlara geçti.
1886’da Alman mühendis Otto Lilienthal ise tarihteki ilk ilkel planörü icat ederek uçmayı başardı. Lövye kullanarak planöre havada yön verdi. Lilienthal, planörle yaptığı bir deneme uçuşu sırasında yaşadığı bir kazada hayatını kaybetti.
Planöre iniş takımı düzeneği yerleştiren ilk kişi ise Percy Pilcher oldu.