Ryanair gibi düşük maliyetli havayolları son yıllarda, aynı rezervasyon numarasına (PNR) sahip olan yolcuları bile birbirlerinden ayırarak farklı koltuklarda uçurabiliyor. Bunun temel sebebi yolcuların istedikleri koltuklarda uçması için ekstra ücret ödemesi gerektiği.
Geçtiğimiz Şubat ayında, Sivil Havacılık Otoritesi (CAA) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ekstra ücret ödemediği için her beş yolcudan birinin birlikte seyahat ettiği arkadaşlarından veya ailelerinden ayrı koltukta seyahat ediyor. Ryanair özelinde bu oran neredeyse her üç yolcuda bir.
Yapılan bir başka çalışma ise bu durumun sadece birbirlerinden ayrı seyahat etmek zorunda kalan yolcuları ilgilendirmediği; uçaktaki tüm yolcular için bir güvenlik sorunu oluşturduğunu gösteriyor. Kraliyet Havacılık Topluluğu Uçuş Operasyonları Grubu (The Royal Aeronautical Society Flight Operations Group-FOG), havalimanına birlikte gelen ama uçakta farklı koltuklarda oturan yolcuların, acil bir durum meydana gelip uçağın tahliye edilmesi gerektiğinde; birbirlerini arayarak çok değerli olan zamanlarını boşa harcayabileceklerini; bu yüzden de hem kendilerini hem de uçaktaki diğer yolcuların güvenliğini riske atabileceklerini düşünüyor.
İlgili Haber | Uçak Kazasında Hayatta Kalmak İçin Tüyolar
Geçtiğimiz hafta yayınlanan Ticari Yolcu Uçaklarında Acil Durum Tahliyesi adlı raporda, onlarca farklı vaka çalışması incelendi ve süreci iyileştirmek için 17 tavsiyede bulunuldu.
Raporun “Yolcu koltuğu tahsisi” başlığı altında şu önerilerde bulunuluyor: “Operatörler, aile üyelerinin uçakta birlikte oturması için ekstra ücret talep etmemelidir. Seyir esnasında oluşabilecek herhangi bir acil durum neticesinde, uçaktan yolcuların tahliye edilmesi gerekirse, kabin içi basınç kaybı (dekompresyon) veya şiddetli türbülans gibi durumlar oluşursa, bir yetişkinin yardım ve gözetiminin büyük bir önem taşıdığı durumlar göze alındığında bu ekstra ücret alınmamasının önemi çok daha fazla oluyor.
Raporda bu önerilere ek olarak, “Ayrılan grup üyeleri, tahliye durumunda birbirlerini arayacakları için, acil çıkışlara yolcu akışında ciddi bir olumsuz etki yapabilir. Yetişkinler eşliğinde seyahat eden çocuklar için ideal olan, çocuğun birlikte seyahat ettiği yetişkinle aynı koltuk sırasına oturtulmasıdır. Çift koridorlu uçaklarda, çocuklar ve onlara eşlik eden yetişkinler birbirlerine yakın koridora yerleştirilmeli, bu mümkün olmadığında, çocuklar refakat eden yetişkinlerden en fazla bir sıra öne ya da arkaya oturtulmalıdır” ibareleri de yer alıyor.
Ryanair’in politikası, 12 yaşın altındaki çocukları aynı rezervasyon koduna sahip bir yetişkinin yanından ayırmıyor. Ancak bu kapsamın dışında kalan milyonlarca aile, arkadaş ve sevgili, ekstra ücret ödemeyi tercih etmedikleri için uçuş esnasında ayrılıyor. Ryanair’de bir koltuk rezerve etmenin bedeli kişi başı 4 ila 15 Sterlin arasında değişiyor.
@Ryanair : "We don't split people up on plane journeys on purpose to get more money for preferred seat allocation".
Me: pic.twitter.com/J1u86mX1q0
— Choppy (@_choppy_) January 25, 2018
Yukarıda gördüğünüz Ian Chlopas isimli yolcunun twiti, insanların koltuklara ekstra ücret ödeme konusundaki bakış açılarını çok güzel bir şekilde özetliyor. Havayollarının başta koltuk belirlemek ve uçak içi ikramlar başta olmak üzere bu tarz hizmetlerden elde ettiği yan gelirleri milyarlarca doları bulabiliyor. Ryanair’in 2017 yılında dünyada en çok yan gelir elde eden havayolları listesinde 1.3 Milyar Sterlin ile altıncı sırada olduğunu ekleyelim.
Top 10 | Havayollarının Yıllık Ek Gelirleri
- United – $6,199,000,000
- American – $4,718,000,000
- Delta – $3,775,102,000
- Air France/KLM – $2,165,996,840
- Southwest – $2,118,600,000
- Ryanair – $1,738,783,339
- Lufthansa Grubu – $1,493,634,397
- easyJet – £1,465,956,723
- Qantas – $1,167,168,403
- Alaska Air – $1,092,000,000 (Kaynak:Idea Works)
BAŞ ÜSTÜ DOLAPLAR KİLİTLENSİN Mİ?
FOG raporunda dikkat çeken bir başka öneri ise uçak havalandıktan sonra baş üstü dolaplarının kilitlenmesi oldu. Zira acil durumlarda uçağın tahliye edilmesi gerektiğinde yolcuların büyük çoğunluğu kişisel eşyalarını ve hatta tekerlekli kabin bagajlarını bile yanlarına alarak uçağı terk etmek istiyor. Konuyla ilgili 2015’te British Airways’in Las Vegas Havalimanı’nda yaşadığı tahliye; 2012’de Virgin Atlantic’in Londra Gatwick Havalimanı’na yaptığı acil iniş sonrası yapılan tahliye ve 2016’da Emirates’in Dubai’ye inişte yaşadığı kaza ve sonrasındaki tahliye vakaları detaylıca incelenip, yolcuların acil durumlarda, kendi güvenliklerinden ya da uçaktaki diğer yolcuların güvenliğinden ziyade sahip oldukları eşyalar ile daha fazla ilgileniyorlar sonucuna ulaşılmış. 2018 yılı başında, Pegasus’un Trabzon’da pistten çıkan uçağının tahliyesi sırasında da buna benzer sorunlara şahit olmuştuk.
FOG raporu bu duruma çözüm olarak ise “yolcular, olası bir tahliye sırasında koltuk altındaki eşyalarını alabilecek olsalar da yine de baş üstü dolaplarının merkezi bir kilit sistemine sahip olması; uçuşun taksi, kalkış ve iniş esnalarında dolapların kilitlenmesi sorunları azaltabilir” önerisi getirilmiş.
