AF447 Kazasında Airbus ve Air France Beraat Etti

AF447 sefer sayılı uçuşta meydana gelen kaza ile ilgili görülen davada, kasıtsız adam öldürme suçlamasıyla karşı karşıya kalan Air France Havayolları ve Avrupalı uçak üreticisi Airbus beraat etti.

1 Haziran 2009’da, Air France Havayolları’nın Rio de Janeiro’dan Paris’e gerçekleştirdiği AF447 sefer sayılı uçuşu icra eden F-GZCP tescilli A330, Atlantik Okyanusu’na düştü. Uçakta bulunan 33 farklı ülkeden toplam 228 kişinin tamamı yaşamını yitirdi. Kaza, hem Air France’nin hem de Airbus A330 uçaklarının, şimdiye kadar yaşadığı en ölümlü kazası olarak kayıtlara geçti.

Fransız Sivil Havacılık Emniyeti Soruşturma ve Analiz Bürosu’nun (BEA) 2012’de yayımladığı nihai kaza raporu, kazanın ana nedenleri olarak pitot tüplerinin buzlanmasına bağlı olarak, pilotların aldığı yanlış kararları gösterdi.

10 yıllık bir soruşturmanın ardından, yargıçlar Eylül 2019’da tüm suçlamaları düşürdü ve kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirdi. Yargıçlar: “Bu kazanın, hiç gerçekleşmemiş unsurların bir araya gelmesinden kaynaklandığı açıktır ve bu nedenle kazadan önce algılanamayan tehlikelerin altını çizmiştir” sonucuna vardı.

Ancak Mayıs 2021’de Paris Temyiz Mahkemesi, Paris Başsavcısı’nın talebi üzerine, Air France ve Airbus’ın kasıtsız adam öldürme suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi. 10 Ekim 2022’de Paris Ceza Mahkemesi davayı yeniden açtı. Hem havayolu şirketi hem de üretici, suçsuz olduğunu iddia ediyor olsa da her iki şirketin, maksimum 225.000 Euro tutarında tazminat ödemesine karar verildi.

Paris Ceza Mahkemesi, kazadan yaklaşık 14 yıl sonra, 17 Nisan 2023’te iki sanığın (Airbus ve Air France) suçlarını “ispatlamanın imkansız” olduğu gerekçesiyle, beraat ettiğine karar verdi.

Ne olmuştu?

1 Haziran 2009 gecesi, AF447 sefer sayılı uçuşu gerçekleştiren Airbus A330, Atlantik üzerinde seyrederken bir fırtınayla karşılaştı. Uçağın pitot tüpleri, buz kristalleri tarafından tıkandı. Sistem, uçuş bilgisayarına yetersiz hız okumaları bildirdi. Bu da otopilotun bağlantısının kesilmesine ve uçuşun manuel moda geçmesine neden oldu.

Yardımcı pilot, lövyeyi geri çekerek, uçağın burnunu yukarı kaldırdı. Bu manevra uçağın stall adı verilen anormal duruma girmesine neden oldu. Normalde olması gereken, uçağı sabit irtifada tutmaktı. Ancak otopilotun devre dışı kalmasıyla birlikte yanıltıcı hız değerleri, pilotlarda kafa karışıklığına neden oldu. Kokpit ekibi, uçağı dalıştan çıkaramadı.

Yaşanan kazanın ardından Air France, pitot tüpü buzlanma senaryoları için, kokpit ekibine yeterli eğitim vermemekle suçlandı. Airbus ise havayollarını ve mürettebatı, pitot tüpü sorunları hakkında yeterince bilgilendirmemek ve riski azaltmak için yeterli eğitim vermemekle suçlandı.

Associated Press tarafından yapılan bir inceleme, Airbus’ın 2002’den beri pitot tüpleriyle ilgili sorunların farkında olduğunu, ancak Air France trajedisi yaşanana kadar, bunların üzerine gitmediğini ortaya çıkardı.

Kazanın oluşumuna sebep olan Thales AA model pitot tüpleri ise yasaklandı ve değiştirildi. Air France eğitim materyallerini ve simülasyonlarını güncelledi.

Savcıdan Temyiz Başvurusu

Paris Ceza Mahkemesi’nin 17 Nisan 2023’te Airbus ve Air France’nin beraatine yönelik kararının ardından yeni bir gelişme yaşandı. Parisli bir savcı, şirketlerin felaketten sorumlu tutulması gerektiğini savunarak, mahkemenin aldığı karara karşı temyiz başvurusunda bulundu.

Mahkemenin verdiği karar sonrası büyük hayal kırıklığına uğrayan, kazada hayatını kaybedenlerin aileleri, savcının bu hamlesi ile adaletin yerini bulacağı konusunda yeniden umutlandı.

adbanner