Airbus Hidrojenli Havacılık İçin Lyon’u Seçti

Lyon Havalimanı, havacılığın geleceği için çok önemli bir konuda en kritik rolü oynamaya hazırlanıyor. Avrupalı imalatçı Airbus’ın, önümüzdeki birkaç yıl içinde, hayata geçirmek konusunda oldukça iddialı olduğu hidrojen ağı için pilot uygulama Lyon Havalimanı’nda başlatılacak.

2035 yılına kadar hidrojenle çalışan uçaklarla ticari uçuşları başlatmak üzere kolları sıvayan Airbus, bu hedefine ulaşabilmek için kendisine doğru işbirlikleri yapabileceği partnerler arıyor. Bu kapsamda Airbus, havaalanlarında hidrojen kullanmak için Air Liquide ve VINCI Havalimanları ile güçlerini birleştirdi. Kurulan ortaklık üzerinden, gelecekte hidrojen ile çalışacak uçakların gereksinimlerini karşılamak için Avrupa genelinde havaalanı ağının büyütülmesi planlanıyor. VINCI Havalimanları, Lyon da dahil olmak üzere, Dünya’nın dört bir yanındaki büyük havaalanlarını yöneten bir inşaat devi durumunda. Air Liquide’nin ise gaz endüstrisinde bir asırdan fazla deneyime sahip olması ile Hidrojen görevinde hayati bir partner olduğu düşünülüyor.

Lyon-Saint Exupéry Havalimanı, 2023’te ilk hidrojen tesislerinin kurulumlarına ev sahipliği yapmak üzere seçildi. Airbus, yapılan ortaklık hamlesini, üç şirketin hava yolculuğunun karbondan arındırılmasını desteklemek için kendi uzmanlıklarını birleştirme konusundaki ortak tutkusu olarak özetliyor. Lyon-Saint Exupéry Havalimanı, işletmecisi VINCI Havalimanları’nın Fransa’daki yenilik için mükemmellik merkezi durumunda. En yeni nesil dijital, biyometrik ve yapay zeka teknolojileri, Lyon-Saint Exupéry Havalimanı’nda hayata geçirildi.

VINCI Havalimanları üst düzey yöneticisi Eric Delobel, “45’ten fazla havalimanından yer aldığı küresel ağları içinde, Lyon Havalimanı’nın kendileri için, böylesi bir hidrojen tesisini uygulamak isteyecekleri ilk yer” olduğunu söylüyor. ”Bir hidrojen ağı oluşturmak için Lyon’daki pilot uygulamanın, diğer havalimanlarına da yayılmasını sağlamanın ise bu konudaki nihai hedefleri” olduğunun altını çiziyor. Hidrojen’in havalimanındaki tesisler için mantıklı bir adım olduğunu gösterebilmek için umut verici faktörler olduğunu da sözlerine ekleyen Delobel, sonuç olarak, böylesi bir programın hedeflenen mükemmel seviyeye ulaşabilmesi için doğru ekosistemin oluşturulmasının şart olduğunu düşünüyor.

SİSTEM NASIL KURULACAK?

Genel olarak, bu programın uygulanması üç aşamada gerçekleştirilecek. İlk olarak 2023’ten itibaren Lyon’da hidrojen gazı dağıtım istasyonu faaliyete geçirilecek. Bu tedarik, havalimanı ve ortaklarının, otobüs, kamyon gibi kara araçlarını ve yer hizmetleri ekipmanları ile meydan çevresindeki ağır yük araçlarını destekleyecek. Bu aşamanın, hidrojen hub modelini test etmek için hayati öneme sahip olduğu düşünülüyor.

İlk lansmanı takip eden üç yıl içinde program, uçaklara yakıt sağlamak için sıvı hidrojen altyapılarını sisteme entegre edecek. Ardından, 2030’ların ortalarında, Hidrojen’in oluşturulacak geniş ağ aracılığıyla, kitleler tarafından kullanılmaya hazır hale getirilmesi hedefleniyor.

Toplamda, 12 ülkede 45 havalimanından oluşan mevcut ağı ile VINCI Havalimanları, havacılık endüstrisinde hidrojen dağıtımını test etmek ve büyütmek için güçlü bir varlığa sahip. Airbus, uzun vadede sürdürülebilir ticari seyahatin cevabı olarak Hidrojen’e çok güveniyor. Şirket ayrıca, 2050 yılına kadar net-sıfır karbon emisyonunun hakim olduğu bir havacılık ekosistemi oluşturabilmek için koyduğu hedefleri hayata geçirmek konusunda oldukça kararlı.

Bütün bu nedenlerle, havacılığın Hidrojen merkezli geleceğinin temellerinin sağlam bir şekilde atılması adına, doğru şirketlerin bir araya geldiğini düşünmek mümkün.

adbanner