Alaska Havayolları Pilotu Uçağı Neden Düşürmek İstedi?

22 Ekim 2023 Pazar akşamı, ABD’li Alaska Havayolları’nın yan kuruluşu Horizon Air’e ait Embraer E175 uçağının kokpitinde korkunç bir olay yaşandı. Kendisi bu uçuşta görevli olmayan, San Francisco’da görevli olduğu başka bir uçuşa gitmek üzere uçağa binen, uçak tamamen dolu olduğu için de kokpitteki jump seat koltuğunda oturtulan bir pilot, seyir halindeyken uçağın motorlarını kapatmaya çalıştı.

Kendisine müdahale eden kaptan ve yardımcı pilotla kısa bir arbede yaşadıktan sonra etkisiz hale getirildi ve kokpitten çıkarıldı. Uçak acil iniş yaptı. Neyse ki bu korkunç olay kimsenin burnu bile kanamadan atlatıldı. Havacılık camiası için oldukça sarsıcı olan bu olay, çok farklı bir şekilde sonuçlanabilirdi. Eğer pilot, kendisinin aktif görevde olduğu bir uçuşta bunları yapsaydı, insan düşünmek dahi istemiyor ama çok büyük bir trajedi ortaya çıkabilirdi.

Adalet Bakanlığı uçağı düşürmek isteyen pilot hakkında işlem başlattı. Şimdi elimizde olay esnasında kokpitteki pilotların, uçakta görev yapan kabin ekibinin ve bu korkunç olayın sorumlusu olan gözü dönmüş pilotun ifadeleri var. Görünüşe göre uyuşturucu etkili sihirli mantarlar da bu korkunç olayda rol oynamış. Gelin olayı detaylı şekilde inceleyelim…

OLAY NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Horizon Air’in 80 yolcu ve 4 mürettebat ile gerçekleştirdiği 2059 sefer sayılı Seattle-San Francisco uçuşunda yaşanan korkunç olayın sorumlusu, Kaliforniya’nın Pleasant Hill şehrinde yaşayan 44 yaşındaki Joseph David Emerson.

2001 yılında Horizon Havayolları’nda yardımcı pilot olarak göreve başlayan Emerson, 2012’de Virgin America’ya gitti. 2016’da Alaska Havayolları’nın Virgin America’yı satın almasıyla geri döndü ve 2019’da Alaska Havayolları’nda Kaptan Pilot koltuğuna oturdu. Boeing 737 ve Airbus A320 lisansı bulunan Emerson’un, olay esnasında Embraer E175’in kokpitte bulunmasının nedeni, uçağın tamamen dolu olması.

Anlatılanlara göre Emerson son dönemde yakın bir arkadaşını kaybetmiş ve derin bir bunalıma girmiş. Uçuştan 48 saat önce psikedelik adı verilen sihirli mantarlardan yemiş. Birkaç gündür uyumadığını ve aklını kaybediyormuş gibi hissettiğini iddia etmiş.

KAPTAN PİLOT İLE KOKPİTTE ARBEDE YAŞANDI!

Olayı anlamak için tüm tarafların söylediklerine kulak vermek gerekiyor. Gelin önce olaylı uçuştaki görevli pilotların ifadelerine bakalım.

Kaptan pilot, Emerson ile uçaklar hakkında gündelik rutin bir sohbet ettiklerini, herhangi bir olumsuz durum hissetmediğini söyledi. Oregon Eyaleti sınırları içinde Astoria ile Portland arasında, uçak güneye doğru ilerlerken bu korkunç olayın yaşandığını aktardı.

Emerson’un koltuğunda otururken bir anda “İyi değilim” dediğini, kırmızı ateş kollarını tutup aşağı çekmek için hamle yaptığını anlattı. Kaptan pilot ifadesinde, bu kırmızı T şeklindeki kolları çekmenin, uçak motorlarında yaşanan yangınlarını söndürmek için kullanılan yangın söndürme sistemini aktifleştirerek, motora yakıt beslemesini kestiğini ve son derece tehlikeli bir durum olduğunu belirtti.

Bu esnada kendisi Emerson’un bileğini tutmaya çalışırken, yardımcı pilotun da acil durum ilan ettiğini söyledi. Emerson’un başlangıçta kendisine direndiğini ve 25-30 saniye boyunca fiziksel olarak mücadele ettiklerini ve daha sonra Emerson’un ani şekilde sakinleştiğini anlattı.

Sakinleştikten sonra kokpitten çıkmasını istediği Emerson’un kokpiti terk ettiğini aktardı. Kokpitten çıkmadan önce ‘ben iyi değilim’ şeklinde sayıkladığını söyleyen kaptan pilot, Emerson’un yangın kollarına uzanması ve kokpitten çıkması arasındaki toplam sürenin yaklaşık 90 saniye olduğunu tahmin etti.

YARDIMCI PİLOT: ‘HAVA DURUMUNDAN KONUŞTUK!’

Uçakta görevli yardımcı pilot da uçuşun başında, 10 yıldır bu havayolunda çalışan Emerson ile hava durumu hakkında gündelik konuşmalar yaptıklarını anlattı. Olay anında “İyi değilim” diye bağırarak, her iki kırmızı T-kolunu tuttuğunu; ancak kolları tam anlamıyla indirmeyi başaramadığını aktardı.

Kaptan pilot, Emerson ile mücadele ederken, kendisinin acil durum ilan ettiğini, otopilotu devre dışı bırakarak, uçağın rotasını Portland’a çevirdiğini söyledi. Emerson’un kırmızı kolları sonuna kadar çekmeyi başarsaydı, uçaktaki hidrolikleri ve motorlara giden yakıtı keserek, uçağı saniyeler içinde bir planöre çevirebileceği bilgisini paylaştı. Emerson’un yaptığı eylemin uçağı kullanma kabiliyetine müdahale ettiğini belirtti. Emerson kokpitten çıktığı an kokpit ekibi, kokpit kapısını kilitledi.

KABİN EKİBİNİN İFADESİNDE ‘ACİL ÇIKIŞ’ DETAYI!

Uçuşta görev yapan kabin ekibi de kokpitten Emerson’un “kendini kaybettiği” ve kokpitten çıkması gerektiğini belirten bir çağrı aldı. Kokpitten çıktıktan sonra Emerson’un son derece sakin şekilde uçağın arkasına doğru yürüdüğü görüldü. Emerson, kabin görevlilerinden birine “kokpitten atıldığını” söyledi. “Beni hemen kelepçelemelisin, yoksa her şey kötü olacak” diye ekledi.

Kabin ekibi, Emerson’u uçağın arka kısmındaki görevli koltuklarından birine oturttu ve bileklerine kelepçe taktı. Uçak normal seyrini sürdürürken Emerson bu kez acil çıkış kapısına doğru döndü ve kapının kolunu tutmaya çalıştı.

Bir kabin görevlisi Emerson’u durdurdu ve onu vazgeçirmek için onunla sohbet etmeye başladı. Başka bir kabin görevlisi, Emerson’un bu sırada “Her şeyi berbat ettim, herkesi öldürmeye çalıştım” gibi açıklamalar yaptığını gözlemledi. Ardından Emerson’un cep telefonunu çıkarıp mesaj attığını aktardı. Emerson’un bu gece kendisininki de dahil 84 kişinin hayatını riske attığını söylediği duyuldu.

JOSEPH DAVID EMERSON UÇAĞI NEDEN DÜŞÜRMEK İSTEDİ?

Gelelim olayın kahramanı Emerson’un ifadesine:

Emerson, olayın ardından verdiği ilk ifadesinde “sinir krizi” geçirdiğine inandığını ve 40 saattir uyumadığını söyledi. Alaska Havayolları çalışanı olduğunu ve 2001’den beri pilotluk yaptığını söyleyen Emerson, kendisini susuz kalmış ve yorgun hissettiğini aktardı. Uçuş sırasında kokpitte oturduğunu doğruladı.

“Kendimi iyi hissetmiyordum. Pilotlar olan bitene dikkat etmiyormuş gibi görünüyordu. Yaptıkları şeyler doğru görünmüyordu. Evet… Acil kapatma kolunu da çektim. Çünkü rüya gördüğümü ve sadece uyanmak istediğimi sanıyordum.” ifadelerini kullandı.

Emerson uyuşturucu aldığı iddialarını reddetti. Ancak yaklaşık altı ay önce depresyona girdiğini söyledi. Psikedelik mantarı da ilk kez aldığı bilgisini paylaştı.

Emerson önce Portland Havalimanı polis departmanına getirildi. Gözaltındayken avukat isteyip istemediği soruldu. Emerson “Yaptığımı itiraf ediyorum. Bana yöneltmek istediğiniz hiçbir suçlamayla mücadele etmiyorum arkadaşlar.“ dedi. Emerson şimdi, uçaktaki kendisi hariç 83 kişiyi öldürmeye teşebbüs ve uçağı tehlikeye atmaktan yargılanacak. FBI, olayı detaylı şekilde araştırıyor. Emerson’un bahsedilen sihirli mantarları tam olarak ne zaman aldığına yoğunlaşıldı. Yaşanan olayın psikedelik bir yolculuk mu, zihinsel bir rahatsızlığa bağlı gerçekleşen bir kriz mi yoksa bambaşka bir şey mi olduğunu anlaşılmaya çalışılıyor.

Terörizmle veya gündemdeki olaylarla bir bağlantısı olmadığı düşünülüyor.

Salı günü mahkemeye mavi hapishane üniformasıyla çıken Emerson’a hakim söz vermedi. Avukatı Noah Horst ise suçsuz olduğunu iddia etti. Emerson’un bu hafta içinde tahliye duruşmasına katılması bekleniyor.

PİLOTUN KOMŞULARI ŞAŞKINLIK İÇİNDE!

Emerson’un kapı komşusu Karen Yee, onu “gerçekten iyi bir adam” olarak tanımladı. Eşi Sarah Stretch ve iki küçük oğluyla yaşayan Emerson’u uzun süredir tanıdığını söyleyen Yee, olayı duyduğunda şok olduğunu ifade etti. Onlar mükemmel komşulardır. O harika bir baba. Sürekli çocuklarla oynuyor. Çok arkadaş canlısıdır. O harika bir adam diye konuştu. Emerson’un diğer insanlara karşı da çok anlayışlı olduğunu söyleyen Yee, özel ihtiyaçları olan bir oğlumuz var ve ona çok iyi davranıyor. Onun birine kasten zarar verecek bir şey yapacağını hayal bile edemezdik ifadelerini kullandı.

Diğer komşuları da Emerson’u mutlu, şakacı bir baba ve hiçbir sorunu olmayan arkadaş canlısı bir adam olarak tanımlıyor. Arka bahçesinde çocuklar için kurduğu sahada onlarla basketbol oynayan ve komşularını ev partilerine davet eden biri olduğu söylenen Emerson’un eşi hakkında da olumlu şeyler söylendi. Yerel bir kolejde beden eğitimi dersleri de veren yüzme koçu olan Sarah Stretch, çocuklarına ve ailesine çok düşkün bir anne olarak anlatılıyor.

ALASKA HAVAYOLLARI PİLOTUN İŞİNE SON VERDİ!

Alaska Havayolları tarafından yapılan açıklamada yaşanan olay nedeniyle derin bir rahatsızlık duyulduğu belirtilirken; Horizon’da görev yapan uçuş ekibinin profesyonelliğine vurgu yapıldı. Emerson’un süresiz olarak görevden alındığı ve soruşturmanın yakından takip edildiği bilgisi paylaşıldı. Hem uçuş hem de yergörevlilerinin, uçuş öncesinde Emerson ile ilgili herhangi bir olumsuzluk ve semptom fark etmediklerine vurgu yapıldı. Bu konuda personelin sürekli eğitildiği aktarıldı.

Emerson’un Alaska Havayolları’nda görev yaptığı süre boyunca “FAA tarafından zorunlu kılınan tıbbi sertifikalarını, gerekliliklere uygun olarak tamamladığını ve sertifikalarının hiçbir noktada reddedilmediği, askıya alınmadığı veya iptal edilmediği” bilgisini paylaştı.

YOLCULAR DURUMU FARK ETMEDİ!

Kokpit ekibi tarafından, tıbbi bir durum nedeniyle acil iniş yapılacağı anonsu yapılana kadar yolcuların yaşananlardan haberi yoktu. İnişin ardından uçağa gelen polisler şüpheli kişi ile beraber uçaktan ayrıldı.

Uçaktaki yolculardan Aubrey Gavello, bir kabin görevlisinin şüpheli kişiye “İyi olacağız, sorun yok, seni uçaktan indireceğiz” dediğini duyduğunu söyledi. Emerson polisler eşliğinde uçaktan indirildikten sonra aynı kabin görevlisinin kendisine  ‘Zihinsel bir çöküntü yaşadı. Onu hemen uçaktan indirmemiz gerekiyordu’ dediğini aktardı.

Yolcular, daha sonra başka bir uçakla San Francisco’ya uçuruldu.

PİLOTLARIN MENTAL SAĞLIĞINI KONUŞMAK TABU OLMAMALI!

Evet korkunç olayın detayları bu şekilde. Bu gerçekten o kadar şok edici bir hikaye ki, insan ne düşüneceğini ve ne yorum yapacağını bilmiyor. İlk olarak kendinizi o uçaktaki yolculardan biri olarak düşünüyorsunuz. Sonra da hemen düşünmekten vazgeçiyorsunuz.

Öncelikle olay anında kokpitte görev yapan pilotlara ve uçaktaki kabin ekibine krizi çok iyi yönetmeleri nedeniyle teşekkür etmek lazım. Uçağın sorunsuz şekilde yere inmesini başarmak oldukça büyük bir iş.

Yaşanan olayın, Emerson’un jump seat koltuğunda oturduğu esnada ve kokpitte görev başında iki pilot bulunduğu sırada yaşanmış olması ve zamanlaması büyük bir şans.

Emerson’un depresyon ve farklı zihinsel sorunlarla mücadele ettiği ve sağlıklı karar alma mekanizmasını kaybettiği çok açık. İlk defa psikedelik mantar kullanıp, hemen arkasından bir uçağın kokpitine girmesi herhangi bir mantıkla açıklanabilecek bir karar değil.

Ne yazık ki pilotların mental sağlığını konuşmak veya gündeme getirmek havacılığın en büyük tabularından biri. Pilotlar lisanslarının iptal edilmesini istemedikleri için bu konu hakkında konuşmaktan korkuyor. Ancak pilotlar da insan olduğu için, bu tip sorunlar yaşamaları herkes kadar normal. Ama bu konuda onlara yardımcı olacak çok az şey yapılabiliyor.

FAA tarafından geçtiğimiz aylarda yapılan resmi bir açıklamayla, yaklaşık 5000 pilotun sağlık raporunda çeşitli usulsüzlükler yaptığı, çeşitli mental sorunlar ve travma sonrası stres sendromları ile uçmaya devam ettiklerine yönelik bir tespit yapıldığı paylaşıldı. Konunun araştırıldığı belirtilmişti. Bu elbette başlı başına korkunç bir durum.

Elbette Emerson’un bu şartlarda bir uçağın kokpitinde görev almaması ve yaptığı eylemle ilgili hesap vermesi gerekiyor. Ama bir yandan da onlarca yıllık kariyerini mahvetmesi ve çok ağır yasal sonuçlarla karşı karşıya olması da berbat bir durum. Kendisi de olayın hemen ardından muhtemelen korkunç bir hata yaptığını anladı ama bunun bedelini çok uzun süre belki de hayatı boyunca ödeyecek…

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, çoğu insan dışardan bakıldığında mutlu bir yüz ifadesi takınmaya ve hayatlarında herhangi bir sorun yokmuş gibi görünmeye çalışsa da aslında derinlerde sessizce büyük acılar çekiyor. Umarım bundan sonra, birilerinin kendi içinde yaşadığı ve aşamadığı sorunlar nedeniyle başka masum insanların hayatı bir trajediyle sonuçlanmaz. Hepimize akıl sağlığı ve emniyetli uçuşlar diliyorum.

adbanner