Bu Ada Bazen Fransa; Bazen İspanya

Haritalarda uluslararası sınırlar iki boyutludur. Enlem ve boylamını belirler, kağıt üzerine kolayca çizebilirsiniz. Oysa gerçek hayatta sınırlar üç boyutludur.

Soğuk Savaş dönemindeki Friedrichstrasse İstasyonu bunun en özel örneklerinden. Zira istasyonun bir merdiveninden diğerine adım attığınızda Batı Berlin’den Doğu Berlin’e geçiyordunuz.

Oregon da bir başka ilginç örnek. Bölge 1818 ile 1846 yılları arasında İngiltere ve Amerika’nın müşterek hakimiyetindeydi.

Avrupa’nın ortasında Alp Dağları’na dayanmış Kostanz Gölü bugün hâlâ Almanya, İsviçre ve Avusturya arasında üç uluslu ortak bir mülkiyete sahip.

Fakat ben size sadece uzayda olduğunu düşündüğümüz, ileri geri hareket eden dört boyutlu bir sınırın, gezegenimizdeki varlığından bahsedeceğim.

Pheasant Adası…Dünyanın en eski müşterek hakimiyet bölgesi. Fransa ile İspanya arasında Bidasoa Nehri üzerinde bulunan 6800 metrekarelik adanın idaresi, 1659 yılında imzalanan Pyrenees Anlaşması gereği bu iki ülke tarafından ortak yürütülüyor.

Bu adayı olağanüstü yapan şey ise 1659 yılından bu yana her şubat ayında Fransızların adayı İspanyollara teslim etmesi ve Ağustos’ta geri alması. Bugüne kadar 700’den fazla sayıda gerçekleşen devir teslim, adeta bir ping-pong oyunu gibi.

Yani teorik olarak bu adada Fransız toprağıyken uyuyup, İspanya’da uyanabilirsiniz. Elbette tersi de geçerli.

Oysa uygulamada bu imkansız. Çünkü iki ülke de adaya ziyaretçi girişine izin vermiyor. Yani hiç birimizin Pyrenees Anlaşmasını temsil eden taş anıt ile selfie çektirmemizin imkanı yok.

Ada yüzyıllarca Fransa ve İspanya arasında kraliyet düzeyindeki evliliklerde, gelin ve damadın tanışması için geleneksel buluşma yeri olarak kullanılmış. Yani eskiden ada çok daha sosyalmiş.

Türkçe’de Sülün anlamına gelen adayı Fransızlar “Île des Faisans” İspanyollar ise “Isla de los Faisanes” olarak adlandırıyor…

adbanner