Singapur Havayolları Türkiye Genel Müdürü Mark Seah, Boarding Info #Evdekal Söyleşileri’nin konuğu oldu ve birbirinden özel açıklamalara imza attı. İstanbul-Singapur uçuşlarının Temmuz ayında başlamasını umduklarını belirten Seah, havacılıkta bundan sonra tek gündem maddesinin hijyen olacağını söyledi. Covid-19 krizi öncesi filo dönüşüm programını uygulamaya başladıklarını anlatan Seah, A380’lerin yerine daha verimli uçakların filoya katılacağını açıkladı. Singapur-İstanbul seferlerinde 777 yerine A350 ile uçmanın sonuçlarını anlattı
İşte özel röportajdan bazı satır başları:
Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
13 yıl önce üniversiteden mezun olduğumdan beri bu şirkette çalışıyorum. Kariyerime havaalanı operasyon tarafında başlayıp, Sidney ve Hanoi’de görev yaptım. Daha sonra Singapur’a genel merkeze dönerek farklı departmanlarda satış alanında ve projelerde çalıştım. Birkaç yıl önce yeniden sahalara dönerek önce Japonya’daki Fukuoka istasyonumuzdaydım. Şimdi de bu güzel şehir İstanbul’da görevime devam ediyorum. Evliyim ve 8 aylık bir oğlum var. Şu anda ikisi de Singapur’dalar. Umarım ilk fırsatta onlar da buraya gelip bana katılacaklar.
Coronavirus havacılık endüstrisini ve Singapur Havayolları’nı nasıl etkiledi?
Bazı uzmanların yayınladığı raporlara göre daha önce havacılık endüstrisi bu denli büyük bir kriz yaşamamıştı. Şirket tarihimizde karşılaştığımız en büyük zorluk bu. Bu olay havacılık sektörünü temelinden değiştirecektir. Artık yeni ölçütler ve önlemler hayatımıza girecek. Daha önceki finansal krizlerden farklı olarak, bu süreç atlatılsa bile yarattığı etkiler kalıcı olacak. Artık yeni kısıtlamaların uygulanmaya başlayacağını göreceğiz. 11 Eylül büyük ölçüde havayolu sektörünü etkilemişti. Ama coronavirus tüm seyahat sektörünü etkiledi. İnsanların seyahat etmekten çekinmesine sebep oldu. Dolayısıyla Singapur Havayolları için de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bundan sonra 1 numaralı öncelik hijyen olacak. Havalimanlarında sosyal mesafe uygulamaları devreye girecek. Özellikle Singapur’da iç hat pazarı da olmadığı için bu süreç bizim iş yapış şeklimizi temelden etkileyecek.
Singapur Havayolları krizi ne zaman fark etti? Ne gibi önlemler aldı?
Ocak ayının sonlarına doğru Çin Yeni Yılı sürecinde işaretleri görmeye başladık. Çin destinasyonlarına olan taleplerde zayıflamalar gördük. Daha sonra Singapur’da bazı etkiler görülmeye başlandı. Bu gelişmenin ardından ufukta bir krizin yaklaşmakta olduğuna emin olduk. Singapur derhal bazı seyahat kısıtlamalarını devreye soktu. Mart sonuna doğru Singapur vatandaşı olmayan kişilerin ülkeye girişi, transit uçuşlar dahil olmak üzere yasaklandı. Bu olayın ardından kapasitemizi düşürmek zorunda kaldık. Uçaklarımızda virüse karşı özel temizlik kurallarını hemen devreye aldık. Virüsün o dönem merkezi halinde olan Çin ve Kore’den gelen uçuşlardaki önlemleri arttırdık. Uçak içinde sunduğumuz yemek ve içeceklerin servis şeklini yeniden düzenledik. Kabin ekibimiz ve yolcularımız maske takmaya başladı. Bu tutumun uzun bir süre böyle devam etmesini bekliyoruz. Sanırım diğer havayolları da benzer bir yol izleyecektir. Gelecek rezervasyonlar için yolcuların güveninin sarsıldığını biliyoruz. Bu sebeple onlara ücretsiz tarih değişikliği gibi haklar tanıyarak esnek planlar yapabilmelerini sağlıyoruz. Başka hizmetler üzerinde de düşünmeye devam ediyoruz.
Singapur Hükümeti krizi atlatmanız için nasıl bir yardım paketi sundu?
Önce şirketimizin ne yaptığından bahsedeyim. İlk olarak yatırımcılarımıza özel bonolar sunarak sermaye birikimimizi arttırma yoluna gittik ve toplamda 15 milyar Singapur Doları gibi bir değer ortaya çıkarttık. Yatırımcı ve ortaklarımızın bu zor süreçte nakit akışımızın etkilenmenmemesi için bunu gerekli gördüğünü söyleyebilirim. Devlet desteği tarafında da kendilerinin Singapur Havayolları’na verdiği destekten dolayı çok mutluyuz. Havacılık sektörü çalışanlarının maaşlarını %75’e kadar ödemeyi kapsayan bir projeyi hayata geçirdiler. Havalimanı ve kira giderleri konusunda da önemli desteklerde bulundular. Bunun psikolojik bir etkisinin de olduğuna inanıyorum. Birçok çalışma arkadaşımın da benim gibi düşündüğünü biliyorum. Çünkü geçtiğimiz günlerde Singapur Başbakanı Sayın Loong, Singapur Havayolları’nın bu krizi atlatması sürecinde devletin daima arkasında olduğunu belirtti. Bu, devletin şirketimize verdiği önemli bir güven kaynağı. Ülkenin bayrağını dünyaya taşıyarak vatandaşları daima gururlandırdığını söyleyerek bizi onurlandırdı. Bu dayanışma sayesinde krizi atlayacağımızdan şüphemiz yok.
Kriz sonrası için yapılan planlar? Havayolunun uçaklarında yolcuları ne gibi yenilikler bekliyor?
Bazı anketler yaptırarak geleceğe dair fikir sahibi olmaya çalışıyoruz. Genelde sonuçlar hijyen önlemleri etrafında toplanıyor. ICAO ve IATA’nın bu konularda standart bir prosedür ortaya koyacağını düşünüyorum. Bence tüm sektör bir araya gelerek sosyal mesafe kurallarını nasıl hayata geçirebileceğimiz konusunda düşünmeli. Daha az temas kurmak isteyen yolcular için online check in, mobil biniş kartları daha sık kullanılmalı. Güvenlik ve pasaport kontrolu sırasında girilen sıraların şartları iyileşmeli. Tabi bunun için havalimanlarının yapısal olarak düzenlenmesi gerekecek. Bu zor sürecin insanların teknolojiyi nasıl daha faydalı şekilde kullanabileceğini keşfetmesine yardımcı oldu. İnsanların online ürün satın alma yatkınlıkları mecburen arttı. Havayollarının değişen bu düşünce yapısına ve dijitalleşmeye verdikleri önem belirleyici olacak. Geleceği göremem ama önümüzdeki dönemin en popüler kriteri hijyen olacak ve aynı 11 Eylül dönemi gibi kalıcı etkileri olacak.
İstanbul uçuşları ne zaman durduruldu? Ne zaman başlayacak? Türkiye pazarı için beklentileriniz nedir?
Avrupa’da virüs yayılmaya başlayınca insanlar seyahat etmekten çekinmeye başladı ve bazı seferlerimizi iptal etmek durumunda kaldık. Singapur devletinin seyahat kısıtlamalarıyla beraber virüsün asıl etkisini hissetmeye başladık. İstanbul çıkışlı son uçuşumuzu 23 Mart’ta gerçekleştirdik. Şu anki planlara göre Temmuz itibarıyla uçuşlara yeniden başlamayı düşünüyoruz fakat kesin bir şey söylemeden önce süreci izlemek zorundayız. Biz sadece 3. Ve 4. Trafik haklarını değil 6. Trafik hakkını da kullanıyoruz yani bir ülkeden aldığımız yolcuyu Singapur ötesinde bir ülkeye de taşıyabiliyoruz. Dolayısıyla Singapur ötesindeki seyahat kısıtlamaları da bizim iş yapış şeklimizi etkileyecektir. A350 bizim için harika bir uçak. Türkiye’ye bu uçak tipini koymadan önce uzun araştırmalar yapıldı ve bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Singapur Hava Yolları’nın Türkiye planlarında da herhangi bir değişiklik yok. Geçtiğimiz 33 yılda olduğu gibi seferlerimize devam edeceğiz. Daha önce de zor zamanlardan geçtik ama iş partnerlerimizin ve yolcularımızın desteğiyle bu süreçleri atlattık.
İstanbul uçuşlarında 777 yerine A350^ye dönüşün ne gibi artıları oldu? Türkiye’de ilk kez uygulanan Premium Ekonomi sınıfına ilgi nasıl?
A350’yi Boeing 777’yle karşılaştırdığımızda şu anda daha iyi bir konfügrasyona sahibiz. Daha fazla Business class koltuğumuz ve Türkiye pazarında yeni bir kabin sınıfımız oldu. A350’deki koltuk ve uçak içi ürünler 777’ye göre çok daha yeni ve modern. Uçak içi wifi gibi teknik özelliklerin yanında jetlag azaltıcı etkiye sahip ışık düzeni bulunuyor. A350’ye geçişimizle maliyetlerde gördüğümüz düşüşün tam rakamını veremem ama yakıt tüketiminde %20’ye kadar bir düşüş oldu. Yeni Premium Economy kabini Türkiye pazarında bir ilk ve yolculara daha iyi bir seyahat tecrübesi sunmak üzere geliştirildi. Daha geniş koltuklar, daha fazla yemek seçeneği ve özel kabin dizaynı ile seyahat tecrübesini geliştirmek isteyen yolcular için bir seçenek daha yaratmış olduk. Lütfen fırsatınız olursa Premium Economy kabinimizi denemeyi göz önünde bulundurun.
Singapur Havayolları Grubu’nda kaç uçak yerde? Uçuşların yeniden pandemi öncesi seviyeye gelmesi için yapılan planlama ve öngörüleri paylaşır mısınız?
Bizim yaklaşık 200 uçağımız var ama şu an maalesef 17 destinasyona sefer gerçekleştirebiliyoruz. Dolayısıyla sadece 10 uçağımızla sefer yapıyoruz ve bu kapasitemizin %96 oranında azalmasına neden oldu. Doluluk oranları için kesin bir şey söyleyemeyiz fakat şu anda seyahat edenlerin büyük çoğunluğu acil işi olan yolculardan oluşuyor. Durum normale döndükçe yavaş yavaş artış olacağını göreceğiz. Her ülkenin normale dönüş süreci de farklı olacaktır. Bu toparlanma sırasında frekans sayısı yanında kapasite sebebiyle uçak tipinde bazı değişikliklere gitmek zorunlu olabilir. Neyin gerekli olacağını tam olarak COVID sonrası görebileceğiz fakat network planlama departmanımız bu konu üzerinde çalışıyor.
Uçuşlarda sosyal mesafenin korunması için orta koltukların boş bırakılması uygulanabilir mi? Bu durum, grubunuzun low cost havayolu Scoot’u nasıl etkiler?
Otoriteler tarafından mecburi tutulmadığı sürece uçak içinde sosyal mesafeyi sağlamak için orta koltukları bırakmak çok zor. Çünkü bu havayolları için sürdürülebilir bir model değil. Özellikle de low cost taşıyıcılar için bu bir sorun olacaktır. Başka alternatif yollar bulunmasını umuyorum. Vücut ısısı taraması, uçak içi servisin düzenlenmesi, kişisel koruyucu malzemelerin kullanılması, uçakların temizlenme prosedürlerindeki gelişmelerle alınacak önlemler daha uygun olur. Orta koltuğun boş bırakılması maliyetleri çok arttırır ve bu da bilet fiyatlarına yansır. Şu anda yetkililerin tüm senaryoları göz önünde bulundurduğuna eminim. Her şeye hazırlıklı olmalıyız ama umarım uçak içinde sosyal mesafe uygulamak durumunda kalmayız.
Pek çok havayolu pandemi sonrası dönemde A380 ve 747 gibi uçakları kullanmayacağını açıkladı. Sizde durum nedir?
Singapur Hava Yolları olarak Covid-19 ortaya çıkmadan çok daha önce filomuzu yenileme çalışmalarına başlamıştık. Müşteri deneyimini ve rotanın karlılığını arttırmak için sürekli olarak kendimizi geliştirmenin yollarını arıyoruz. Konuşmamızın başında bahsetmiş olduğum yatırımcılardan toplanan paraların önemli bir kısmı da yeni uçakların satın alınması ve filonun yenilenmesi amacıyla kullanılacak zaten. Dolayısıyla bu tutumumuz değişmeyecek ama bu virüs sürecin öne alınmasına neden oldu. Krizden bağımsız olarak, filomuzu daima son teknoloji ile donanmış halde tutmak şirketimizin temel hedeflerinden birisi.
Pandemi nedeniyle işini kaybeden personel oldu mu?
Bildiğim kadarıyla şirketimizden tek bir kişi bile kriz sebebiyle işinden ayrılmak zorunda kalmadı. Üst yönetimimiz %30’a kadar maaşlarından fedakarlık yaptılar. Durum kötüleştikçe personellerimiz de bazı fedakarlıklarda bulunarak kısa süreli gönüllü ücretsiz izinlere ayrılma başladılar. İşten çıkarma konusu bizim için daima en son sırada. Tüm personel olarak bu krizi birlikte atlatmak için dayanışma içindeyiz. Yalnızca nakit akışını sağlıklı şekilde yürütebilmek için çeşitli fedakarlıklar yapıyoruz ve Singapur devletinden aldığımız desteklerle bu süreci yönetiyoruz.
Kabin ekibinin sağlık çalışanlarına pandemi sürecinde gönüllü destek verdiği projeden bahseder misiniz?
Bu konuda çok gururluyuz. Bu olay pandemi sürecinde ön saflarda savaşan vatandaşlar ile dayanışma içinde olduğumuzun bir göstergesi. Birçok uçuşumuz durduğu için 800 civarı kabin personelimiz gönüllü oldu ve süreçte ellerinden geldiğince ülkelerine yardımcı olmak istediler. Sağlık elçilerimiz hastanelerde temel ihtiyaçlara yardım konusunda görev alıyorlar. Ulaştırma sektöründe görev verilen personellerimiz ise toplu taşıma araçlarında sosyal mesafe kurallarının uygulanmasına yardımcı oluyorlar. Pandemi ortaya çıkınca bazı sektörlerdeki iş gücü ihtiyacı arttı ve personelimizin sorumluluk bilinciyle görev almak istedi. Bu sayede farklı sektörlerin işleyişini de öğrenmiş oldular tabi. Onların yeniden yolcularımıza hizmet etmeye başlayacağı gün gelene kadar, bu projeye katkımız üst yönetimin de desteğiyle sürecek.
Uçuşlarınızın merkezi olan Changi Havalimanı krizden nasıl etkilendi. Pandemi sonrası toparlanma senaryosu nasıl olacak?
Bu süreçten havayolları kadar havalimanı işletmeleri de çok etkilendi. Biz onlarla bir elmanın iki yarısı gibiyiz. Hub’ımız Changi Havalimanı da açıkladığı verilerle durumu ortaya koydu. Mart verilerine göre yolcu sayıları geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında %70 civarında bir düşüş söz konusuydu yani. Singapur hükümetinin Singapur vatandaşı olmayanlara kapıları kapatmasının ardından ise geçen yılın aynı dönemine göre yolcu sayılarında %98’lik bir düşüş yaşandı. Bunları göz önüne aldığımızda Changi Havalimanı da bazı önlemler almak durumunda kaldı. 4 terminali bulunan havalimanında terminal 2 18 ay boyunca kapatılıp bakıma alındı. Uçuşlar mümkün olduğunda terminal 3’ten düzenlenerek maliyetlerin azaltılması düşünülüyor. Havalimanı bu durumu bir avantaja çevirerek terminal 2’nin yenilenme çalışmalarını hızlandıracak.
Daha önce bahsettiğim gibi geriye dönüş sürecinde kilit gündem hijyen olacak. Güvenlik aramalarının ve pasaport kontrolünün nasıl olacağı, check in ve uçağa biniş işlemlerinin nasıl yapılacağı üzerine düşünüp bu alanları yeniden düzenlemeliyiz. Singapur olarak yapacağımız çok iş var. Türkiye’nin Avrupa’ya önemli bir hub olması gibi Singapur da Asya için çok önemli bir hub. Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan, Güneydoğu Asya’dan ve Avrupa’dan gelip aktarma yapan bir çok yolcu var. Yolcu hareketlerini iyi takip ederek kendilerini Covid-19 sonrası işleyişe en iyi şekilde hazırlayacaklarını düşünüyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Son olarak bu röportaj için teşekkür etmek istiyorum. Bu sayede Singapur Hava Yolları olarak bu süreçte neler yaptığımızdan bahsetme fırsatı bulduk. Bardağın dolu tarafına bakacak olursak, bunun havacılık sektörünün atlatabileceği bir kriz olduğunu ve mutlaka güçlü bir geri dönüş göreceğimize inanıyorum. Alınması gereken bir çok önlem olacak ama havacılık endüstrisinin bunun üstesinden geleceğine eminim. Havayolları ve havalimanları diğer tüm iş ortaklarımızla çalışarak bunun üstesinden geleceğiz.