Eşsiz plajları, düşük suç oranı ve muhteşem doğal güzellikleriyle Tuvalu Adası, Güney Pasifik’te ideal bir tatil kaçamak noktası.
Ancak yakınındaki bazı adaların aksine, Tuvalu, turistler tarafından hâlâ işgal edilmedi. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2016 yılında yayımladığı bir raporda, Tuvalu Adası’nın dünyanın en az ziyaret edilen ülkesi olduğunu açıklamıştı.
Rapora göre Tuvalu’yu oluşturan ada grubunu yıl boyunca sadece 2.000 kişi ziyaret etti. Üstelik bu ziyaretçi sayısı, 2014 yılındaki ziyaretçi sayısının tam 2 katıydı.
Tuvalu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini incelemek isteyenler için de son derece ilgi çekici bir yer haline geldi. Kutuplardaki buzulların erimesiyle, Tuvalu’da deniz seviyesi keskin bir şekilde yükseliyor ve ABD resmi raporları, ülkeyi 21. yüzyılda okyanusa en çok kayması muhtemel adalardan biri olarak nitelendiriyor. Özetle ada ülkesi hızlı bir şekilde sular altında kalıyor.
Tuvalu’daki birçok yerli, tarım alanları sular altında kaldığı ve evlerinin yükselen sular tarafından tahrip edileceğinden korktuğu için Yeni Zelanda’ya ve Güney Pasifik’teki diğer ülkelere kaçmış durumda. Tuvalu’da yaşayanların tamamına yakını 2050 yılında Yeni Zelanda’ya sığınmış olacak. İki ülke arasında konuyla ilgili anlaşma da imzalandı.
Güney Pasifik’te yer alan adalar grubundan oluşan ve sadece 26 km²’lik yüzölçümüne sahip olan Tuvalu, 24 km’lik bir sahil şeridine sahip. En alçak noktası 0, en yüksek noktası ise 5 metre olan ülkenin nüfusu yaklaşık 11 bin. Balıkçılıkla geçinen ve tropikal fırtınalar nedeniyle büyük kayıplar yaşayan halk şimdi de küresel ısınma nedeniyle hem evlerinden hem de ülkelerinden oluyor. Uzmanlara göre tarihler 2050’yi gösterdiğinde dünya haritasında Tuvalu diye bir ülke kalmayacak.
Sular altında kalmadan önce adayı ziyaret etmek için Fiji Air uçuşlarını takip edebilir ve adeta cennetten bir parça olan güzelliğinin tadını çıkarabilirsiniz.
