CUMHURBAŞKANLIĞI FİLOSUNDA KAÇ UÇAK VAR?
CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında sunduğu önergeye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yanıt verdi ve Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçağın bulunduğunu açıkladı.
Konuyla ilgili sorulara ilk kez yanıt veren Oktay, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçak mevcuttur” dedi.
Cumhurbaşkanlığı filosunun en büyük uçağı TC-TRK tescilli Boeing 747-8. 2 yıl önce 400 milyon dolar fiyatla satışa çıkarılan bu uçağın, Katar Emiri tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edildiği açıklanmıştı.
Filonun en büyük ikinci uçağı TC-CAN tescilli Airbus A340-500, Yeni Zelanda’daki cami saldırısından sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu ve beraberindeki heyetin yaptığı rekor uçuşla biliniyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkan A340, 19 saat 36 dakikalık uçuş sonrası Christchurch Havalimanı’na inmiş ve en uzun non-stop VIP uçuş olarak tarihe geçmişti.
Filodaki en büyük üçüncü uçak TC-TUR tescilli Airbus A330-200. 2011 yılında fabrikadan çıktıktan sonda ABD’de Gore Design şirketinde modifikasyon işlemleri yapılan uçak 2014’te teslim alındı. 90 yolcu kapasiteli olarak tasarlanan uçakta cep telefonuyla konuşulabilecek sistemler kuruldu. İçinde televizyonlu çalışma odası ile birlikte bir de yatak odası bulunan uçağın orta bölümü de toplantı salonu olarak planlandı.
2009 model, 28 yolcu kapasiteli TC-IST tescilli Airbus A319 ise filodaki en büyük 4’üncü uçak. Uçakta 1 adet suit bulunurken, ek yakıt tankları sayesinde 7600 km havada kalabiliyor.
Daha önce Ürdün Devleti’ne ait olan TC-ANK tescilli Airbus A318 ise 2018 yılında alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da içinde olduğu, İstanbul Havalimanı’na inen ilk uçak olarak tarihe geçti.
Cumhurbaşkanlığı filosunda ayrıca TC-DAP ve TC-KOP tescilli iki adet Gulfstream G550 ile TC-TRY tescilli Bombardier Challenger 850 bulunuyor.
Soru önergesinin veren CHP’li Çakırözer, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen yanıtla ilgili olarak, 8 uçağın çok fazla olduğunu, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na ait VIP uçaklar da eklendiğinde bu sayının 15-16’yı bulduğunu söyledi. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan VIP uçak sayısı eklendiğinde, Türkiye’nin, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı filosunda, TC-OBA, TC-HUD ve TC-HEY tescilli 3 adet Sikorsky S92 Helikopteri bulunduğu biliniyor.
ENDONEZYA’DA UÇAK KAZASI!
Endonezyalı havayolu Sriwijaya Air’in, Jakarta-Pontianak seferi yapan Boeing 737-500 uçağı kalkışından çok kısa bir süre sonra radar ekranından kayboldu. 56 yolcu ve 6 mürettebatı bulunan, 26 yaşındaki uçağa ait parçalar ve uçaktaki yolculara ait bazı eşyalar Java Denizi’nde Lancang Adası açıklarında bulundu.
Radarda kaybolan PK-CLC tescilli 737-500’ün, Cakarta’dan kalkıştan 5 dakika sonra 10.000 feet irtifaya tırmandıktan hemen sonra, yerle irtibatının kesildiği biliniyor. Uçağın 1 dakika gibi kısa bir sürede 10 bin feet irtifadan burun üstü denize çakıldığı sanılıyor. Uçağın düştüğü alan yakınlarındaki Thousand Adası sakinleri olay esnasında iki defa patlama benzeri ses duyduklarını ve botlarla denize açılarak enkazı aradıklarını söylüyor. O esnada yağmur yağdığı da gelen bilgiler arasında.
Endonezya’nın 3. büyük havayolu olan Sriwijaya Air’in filosu tamamen Boeing uçaklarından oluşuyor. 13 Mayıs 1994’te ilk uçuşunu yapan uçak, ABD’li Continental Havayolları ve Delta filolarında görev yaptı. 15 Mayıs 2012’den beri bu havayolunda uçuyordu. Kazanın neden meydana geldiği ile ilgili net bilgiler kara kutu incelemesi ardından oluşturulacak nihai kaza raporu ile ortaya çıkacak.
ORTA DOĞU’DA HAVA SAHASI KRİZİ ÇÖZÜLDÜ!
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017’de ‘çeşitli terör gruplarını desteklediği’ suçlamasıyla, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini keserek ekonomik ambargo uygulamaya başlamış ve Katar Havayolları’nın uçaklarının kendi havasına girişlerini yasaklamıştı.
Geçtiğimiz hafta 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’nde sürpriz bir gelişme yaşandı. Suudi Arabistan yönetimi, Katar’a kara, deniz ve hava sınırlarını açacağını duyurdu. Ardından da BAE, Mısır ve Bahreyn tarafından da benzer adımların atılacağına yönelik haberler geldi.
İlişkilerdeki bu ilk çözülme en çok Qatar Airways’e yaradı. Çünkü son birkaç yıldır Katar’ın ulusal havayolu, bu 4 ülkenin hava sahasından kaçınmak için, uçuş rotalarını ciddi şekilde uzatıyordu.
Örneğin Doha ile Cibuti arasındaki 1770 km mesafe, normalde iki buçuk saat sürmesi gerekirken, Suudi Arabistan ve BAE hava sahasına girmeden bu uçuşu gerçekleştirmek, dört saatten daha uzun sürede tamamlanabiliyordu. Qatar Airways’in Asya ve Okyanusya’ya doğru, yaptığı uçuşlarının çoğunda da, BAE’nin en kuzey ucundan kaçınmak için rota, Hürmüz Boğazı üzerinden uzatılmak zorunda kalınıyordu.
Katar uçakları, bazı uçuşlarında pek kimsenin tercih etmediği İran, Irak, Suriye hava sahalarını da kullanmak zorunda kalıyordu. Tüm bu durumlar yolcular için sakıncalı, havayolu için pahalı ve çevresel hassasiyetler için de sancılıydı.
Sorunların çözülmesiyle birlikte Qatar Airways’in rotalarını kısaltmasının yanı sıra, Dubai, Abu Dabi ve Suudi Arabistan’daki pek çok büyük şehre tekrar uçuş yapmaya başlaması ile oluşabilecek bağlantı trafiğinin, havayolunun finansal tablosu üzerinde olumlu etki oluşturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Alınan kararlar neticesinde, Perşembe akşamı Qatar Airways’in A350’si Güney Afrika’nın Johannesburg şehrine yaptığı uçuşta, 3,5 yıl sonra ilk kez Suudi hava sahasını kullandı ve uçuş süresini bir hayli kısalttı. Daha önce bu rotada, kalkışın ardından Qatar Airways uçakları, doğuya doğru ilerleyip Basra Körfezi’ni geçiyor; güneyde Umman üzerinden devam edip, Arap Denizi’ni ve ardından Afrika’nın doğu kıyısını aştıktan sonra Johannesburg’a varabiliyordu.
Öte yandan Katar ile Suudi Arabistan arasında 3,5 saat sonra ilk tarifeli sefer önümüzdeki Pazartesi günü Doha-Riyad arasında planlandı. Uçuş 787 Dreamliner uçağıyla gerçekleştirilecek.
EN GÜVENLİ VE EN GÜVENSİZ HAVAYOLLARI!
Havayolu güvenliği ve ürün derecelendirme sitesi AirlineRatings.com, her yıl olduğu gibi bu yıl da 185 ülkeden, 385 havayolunu, birçok farklı açıdan inceledi ve en güvenli havayolları raporunu açıkladı. Havayollarının kaza kırım sabıkaları, ortalama filo yaşı ve ait olduğu ülkelerdeki sivil havacılık otorite ve kurumlarının güvenlik algısı ile denetim raporları dikkatle değerlendirildi. Bu yıl değerlendirme kategorileri arasına tahmin edileceği üzere Covid-19 konusunda güvenilirlik de eklendi.
Yapılan araştırmaya göre en güvenli havayolları listesinin zirvesinde uzun yıllardır olduğu gibi yine Avustralyalı Qantas yer aldı. Onu sırasıyla Qatar Airways, Air New Zealand, Singapur Havayolları ve Emirates izledi.
Yapılan araştırma kapsamında, 2021’de dünyanın en güvenli düşük maliyetli (low-cost) havayollarını da sıraladı.
AirlineRatings, Haziran 2013’ten bu yana, yedi yıldızlı derecelendirme sistemini kullanarak 385 havayolunu güvenlik ve uçuştaki hizmetlerini derecelendiriyor. 195 ülkeden milyonlarca yolcu tarafından belirlenen oylarla yapılan bu derecelendirme sistemi, güvenlik ve ürün derecelendirmesi için küresel olarak kabul gören bir endüstri standardı haline geldi. Bu değerlendirme kriterine göre SunExpress 7 yıldızlı, Türk Hava Yolları ise 5 yıldızlı olarak gösterildi. Türkiye’nin iki charter havayolundan Freebird 7 yıldız alırken; Corendon da 6 yıldız almayı başardı. 6 yıldız alan bir başka havayolumuz Onur Air oldu. Anadolu Jet ise 5 yıldızda kaldı.
2020 yılında 3 kişinin yaşamını yitirdiği bir kaza yapan Pegasus, kaza-kırım kategorilerindeki yıldızları kaybettiği için, değerlendirme sonucunda sadece 2 yıldızda kaldı. Böylece en güvensiz havayolları statüsüne düştü.
2021 yılı için yapılan değerlendirmeye göre, yedi havayoluna ‘dünyanın en güvensiz havayolu’ anlamına gelen bir yıldız verildi:
BOEING’E 2,5 MİLYAR DOLAR TAZMİNAT CEZASI!
ABD Adalet Bakanlığı, başlangıçta 737 MAX’ı aklamak ve yeniden uçurmak için FAA yetkililerini aldattığı gerekçesiyle Boeing’e 2,5 milyar Doları para cezası verdi. Ceza ile ilgili yapılan açıklamada, Boeing’ten bir dizi üst düzey isim “dolandırıcı ve aldatıcı davranış”, “uçakla ilgili bilgileri gizlemek” ve “aldatmacaları örtbas etmek için çaba göstermek” gibi nedenlerle suçlanıyor.
737 MAX kazalarının ardından, Adalet Bakanlığı tarafından, ABD devletini aldatmaya çalışmak suçlaması ile, hakkında soruşturma açılan Boeing firması, bakanlık ile, toplam 2,5 milyar doları bulan, para cezası ve tazminat ödemesi, karşılığında anlaşmaya vardı. Adalet Bakanlığı, Boeing’in, iki kazanın temel nedeni olan MCAS sistemi hakkında FAA yetkililerinin aldatıldığını itiraf ettiğini duyurdu .
7 Ocak Perşembe günü, ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Boeing firmasının, ölümlü iki B737 Max kazasıyla ilgili, yapılan soruşturmanın ardından, hakkında getirilen ağır suçlamanın kaldırılması karşılığında, ödemeyi kabul ettiği, ceza ve tazminat hakkında bilgi verildi.
Bu karar, Boeing’i çalışanlarının suç teşkil eden suistimalinden sorumlu tutuyor. Boeing, 243,6 milyon dolar para cezası, B737 Max müşterilerine 1,77 milyar dolar tazminat ve Endonezya ile Etiyopya B737 Max kazalarında, hayatlarını kaybedenlerin, mirasçıları için oluşturulacak bir fona 500 milyon dolar ödeyecek. Böylece, toplam ödemesi 2,5 milyar doları bulacak. ABD Adalet bakanlığı, açıklamasında; Endonezya ile Etiyopya B737 Max kazalarında, hayatlarını kaybedenlerin, mirasçılarının başvuracakları e-mail adresini de paylaştı.
Kararın diğer kısımları, Boeing’in dolandırıcılıkla ilgili devam eden veya gelecekte yapılacak soruşturmalar ve kovuşturmalar için işbirliği yapmayı kabul ettiği anlamına geliyor.
Ayrıca Boeing’in konuyla ilgili yıllık düzenli raporlar sunmasını gerektiren bir uyum programına girmesi kararlaştırıldı.
Boeing CEO’su David Calhoun, alınan kararın, kendileri için en doğru şey olduğuna inandığını; şirketin değerlerini ve beklentilerini nasıl karşılayamadıklarını en uygun şekilde kabul ettikleri adım olduğunu vurguladı. Bu kararın, otoritelere karşı şeffaflık yükümlülüklerinin ne kadar kritik olduğunu ve bu beklentileri karşılayamadıkları takdirde karşılaşabileceği sonuçları ciddi bir şekilde hatırlatması açısından önemli olduğunu belirtti.
EN YOĞUN UÇUŞ ROTALARI!
Devam eden koronavirüs salgınından, en çok etkilenen sektörlerin başında gelen ticari havacılıkta, geçen yıl bu zamanlara göre her şey çok farklı görünüyor. En yoğun uçuş rotaları için de aynı durum geçerli. Seyahat veri sağlayıcısı OAG, hangi uçuş güzergahlarının en yoğun olduğunu belirledi…
En yoğun rotalar, belirli bir zaman dilimi içinde o güzergahta hizmet veren tarifeli ticari uçuşlardaki mevcut koltuk sayısını baz alıyor. Yani o rotadaki toplam kapasiteye bakarak yoğunluk sıralaması oluşturuyor.
Yapılan çalışmalar sırasında OAG’nin bulguları, şu anda en yoğun on iç hat rotasından dokuzunun Asya-Pasifik pazarında olduğunu gösteriyor. Kalan tek rota ise Ortadoğu’da. Listenin 9. sırasındaki Cidde-Riyad rotası. Listenin zirvesinde yer alan iki rotada yapılan uçuşlarda, bu ay bir milyondan fazla koltuk kapasitesi sunuluyor. Birbirine çok yakın olan listenin zirvesindeki iki rota, sıralamanın devamındaki diğer rotaları ciddi şekilde sollamış durumda.
Çok uzun zamandır olduğu gibi listenin ilk sırasında Güney Kore’de Jeju Havalimanı ile Seul Gimpo Havalimanı arasındaki uçuşlar yer aldı. Salgından önce de dünyanın en yoğun rotası olan bu güzergahta, Ocak ayında yapılacak uçuşlarda 1.069.677 koltuk kapasitesi planlanmış durumda.
Bir milyon koltuk kapasitesini aşan diğer uçuş rotası ise Vietnam’da Hanoi ile Ho Chi Minh arasındaki güzergah oldu. Ocak ayındaki uçuşlarda 1.020.790 koltuk planlanan bu rota, ilk sıradaki Jeju-Seul rotasından sadece 45.000 koltuk uzakta.
Dış hatlardaki kapasite, yurt içi emsallerine göre oldukça düşük durumda. Ocak ayı için yapılan uçuş planlamalarında, hiç bir rota 200.000 koltuk rakamına bile ulaşamadı. Sadece beş uçuş rotasında sunulan yolcu kapasitesi 125.000’in üzerine çıkabildi. Listenin zirvesinde ise 190 bin kapasite ile Dubai-Londra Heathrow rotası yer aldı
Özellikle OAG’nin geçtiğimiz yıllarda hazırladığı raporlara göz atıldığında; bu rakamlar oldukça düşük görünüyor. Ancak bu durum pek şaşırtıcı değil. Zira IATA’nın uluslararası kapasitenin önceki yıllara göre % 58,6 oranında azaldığı açıklaması bu tabloyu destekler nitelikte. Covid-19 virüsünün ‘ikinci dalgasının’ önceki kademeli iyileşmenin durmasına neden olmasıyla, bu rakamların öngörülebilir gelecekte, daha düşük kalmasını beklemek zorunda olduğumuz bir ortam bizi bekliyor. Bu sebeple de mevcut iklimde, havayolları planladıkları sınırlı sayıda koltuğu doldurmak için kıyasıya bir mücadele veriyor.
AIRBUS’IN 2020 SİPARİŞ VE TESLİMAT KARNESİ!
Avrupalı imalatçı AIRBUS, 2020’ye dair resmi rakamları duyurdu. Şirket 2020 yılında 87 müşterisine 566 uçak teslim etti. Teslim edilen uçakların %25,8’i Asya Pasifik bölgesi operatörlerine gerçekleştirildi. Yıl boyunca en çok teslimat yapılan ay 89 uçağın teslim edildiği Aralık oldu. 2019’daki teslimat sayısı 863’tü. Airbus 2020’de müşterilerinden net 268 yeni uçak siparişi alırken; 2019’daki 768 siparişin çok altında bir performansla yılı kapattı. Şirketin teslim edilmeyi bekleyen toplam sipariş sayısı ise 7184 oldu.
TÜRK HAVA YOLLARI’NIN 2020 YOLCU VE TRAFİK RAKAMLARI!
Türk Hava Yolları da 2020 yılının trafik sonuçlarını KAP’a bildirdi. 2019’da 74,3 milyon yolcu taşıyan THY, 2020’de 28 milyon yolcu taşıdı. 2019’da %81,6 olan doluluk oranı, 2020’de %71’e düştü. 2019’da 1.544.365 ton kargo taşıyan şirket, 2020’de 1.487.233 ton kargo taşıyabildi. Şirketin, 2020 Aralık ayı sonunda filosundaki uçak sayısı 363 olarak belirtildi.
TÜRKİYE’DEKİ HAVALİMANLARININ 2020 PERFORMANSI!
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü de yaptığı açıklama ile Aralık ayındaki 5 milyon yolcu ile birlikte, 2020 yılında yaklaşık 82 milyon kişinin hava yolu ile seyahat ettiğini duyurdu. Türkiye’deki havalimanlarında yıl boyunca iniş-kalkış yapan uçak trafiği, iç hatlarda 575.262, dış hatlarda 280.571 oldu. Böylece üst geçişler ile birlikte toplam 1.057.247 uçağa hizmet verildi.
Türkiye geneli havalimanları iç hat yolcu sayısı 49.621.174, dış hat yolcu sayısı 31.986.025 olurken; direkt transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 81.657.070 olarak gerçekleşti.
On iki aylık dönemde havalimanlarımızdaki kargo trafiği ise iç hatlarda 502.265 ton, dış hatlarda 1.901.694 ton olmak üzere toplamda 2.403.959 ton olarak açıklandı.
AMAZON PRIME 11 UÇAK SATIN ALDI!
Dünyaca ünlü online satış devi Amazon, kargo kolu olan Prime Air için 11 adet Boeing 767-300 satın aldığını duyurdu. Uçakların yedisi Delta’da; dördü ise WestJet’te görev yapan bu uçaklar, yolcu uçağından kargo uçağına dönüştürülecek. Amazon Prime Air filosundaki 737 ve 767 uçaklarından oluşan 73 uçaklık aktif bir filo var ancak bu uçakların hepsi kiralık. Yeni satın alınan 11 uçak Amazon’un tamamen kendine ait olan ilk uçakları olacak. Uçakların 4’ü 2021’de; 7’si 2022’de filoya katılacak.
Amazon, geçen yıl Almanya’da Leipzig / Halle Havalimanı’nda ilk merkezini açarken; bölgesel uçuş operasyonları için de New York John F. Kennedy, San Francisco ve Chicago O’Hare gibi havalimanlarında faaliyetlerini genişletti. Seattle merkezli Amazon, Cincinnati / Northern Kentucky Havalimanı’nda 1,5 milyar dolarlık bir hava kargo merkezi açmaya hazırlanıyor.
İTALYA’NIN YENİ ULUSAL HAVAYOLU GÖREVE HAZIR!
İtalyan Corriere della Sera gazetesinin haberine göre, Alitalia’nın yerini alacak olan ülkenin yeni bayrak taşıyıcısı Italia Trasporto Aereo (ITA), Nisan 2021’de faaliyetlerine, selefinin filosunun yarısı kadar uçakla başlayacak. ITA’nın başlangıçta 43 dar gövdeli, dokuz geniş gövdeli olmak üzere toplam 52 uçaktan oluşan bir filosu olacak. Havayolu, 60’tan fazla yurt içi ve yurt dışı noktaya hizmet verecek. Alitalia filosunda salgından önce 100 uçak bulunuyordu. ITA ise bu uçak sayısına 2025 yılına kadar ulaşmayı hedefliyor. Havayolunun ana merkezi yine Roma Fiumicino Havaalanı olmaya devam edecek.
İtalyan hükümeti Aralık ayında Alitalia’nın yerini alacak yeni bir ulusal havayolu kurmak için karar almıştı. Havayolunun kuruluş sürecinin tamamlanması için Avrupa Komisyonu onayı bekleniyor.
Çok uzun yıllardır kar edemeyen Alitalia, 2017’de olağanüstü yönetim anlayışına geçmişti. Ülke ekonomisinden daha önce iflas önlemek için 10 milyar Euro’nun üzerinde para harcandı ve yeni kurulacak şirket ITA için de ciddi bir para harcanacağı düşünülüyor. Alitalia markasının emekli edildiği açıklanırken, SkyTeam üyeliğinin durumu ise şimdilik belirsizliğini koruyor.