Havacılık Bülteni-285

A220’NİN KOKPİTİNDE ATATÜRK HAVALİMANI’NA İNDİK!

Havacılık dünyası, geçtiğimiz hafta İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen İstanbul Airshow’da buluştu. 3 gün süren organizasyon, katılımcı firmalar ve ziyaretçiler tarafından, beklentilerin altında kalması nedeniyle eleştirildi.

Organizasyonun en dikkat çeken katılımcısı Avrupalı imalatçı Airbus oldu. Airbus, fuara geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da bölgesel uçağı A220 ile katıldı. Fuarda statik alanda sergilenecek uçak ise, Hırvatistan’ın ulusal havayolu Croatia Airlines’in A220-300 uçağı olarak belirlendi. Uçağın Zagreb’ten İstanbul’a getirildiği özel uçuşun davetlileri arasında Boarding Info’da yer aldı. Kokpit ve kabin ekibi, havayolunun fuarda görev yapacak yöneticileri ve Airbus yetkilileri de dahil toplamda sadece 12 kişinin yer aldığı ferry uçuşta, A220’nin Atatürk Havalimanı’na yaklaştığı ve 05/23 pistine teker koyduğu anları, kokpitten takip edip, sizin için bu eşsiz görüntüleri çektik.

Airbus, fuarda sergilenecek uçakları belirlerken, bu uçağa sahip havayolları ile görüşmeler gerçekleştiriyor. Şirketlerin uçuş programları ile uçakların yoğunluk ve müsaitlik durumlarına göre, hangi uçağın sergileneceğine karar veriliyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul Airshow’da Letonyalı airBaltic Havayolları’nın A220 uçağı sergilenmişti.

Airbus’ın İstanbul Airshow’a iki yıldır A220 getirmesinin amacı ise Türkiye pazarında, bu uçağın oldukça faydalı olacağını düşünmesi. Türkiye’deki havayollarının özellikle iç hat uçuşları ve yolcu yoğunluğunun düşük olduğu kısa menzilli dış hat uçuşlarında A220’nin verimliliğinden faydalanılabileceğine inanılıyor. Türk Hava Yolları, geçtiğimiz yıl bu uçak için sipariş vermeye çok yaklaşmışken, motor tercihi konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeniyle, bu siparişten vazgeçildiği açıklanmıştı. Airbus’ın Türkiye’den A220 siparişi almak için çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Hırvatistan’ın ulusal havayolu ve Star Alliance üyesi olan Croatia Airlines, İstanbul’a getirdiği ilk A220 uçağını, 29 Temmuz’da Airbus’ın Kanada’daki Mirabel tesisinde teslim aldı. Bu teslimat, kuruluşunun 35. yıl dönümünü kutlayan şirketin, tarihindeki en büyük proje olan, tüm filonun yeni nesil uçaklarla değiştirilmesi projesinin ilk adımı oldu. Havayolu teslim aldığı ilk Airbus A220 ile ilk uçuşunu Ağustos ayının ilk haftasında Zagreb-Split arasında gerçekleştirdi.

Havayolunun filosunda şu anda, fuara getirdiği A220’nin dışında, Airbus A320-200, A319-100 ve Dash 8 Q400’den oluşan 14 uçak bulunuyor. Havayolu, Airbus’a 2022 yılında 15 adet A220 siparişi verdi. Bu siparişlerin 13’ü 149 koltuk kapasiteli A220-300 ve 2’si 127 yolcu taşıyan A220-100 modeli için verildi. Temmuz ayının sonunda ilk uçağını teslim alan havayolu, 2024 yılı bitmeden bir uçağı daha filosuna katmayı bekliyor. 2025’te 6; 2026’da 4 ve 2027’de 3 uçağın filoya katılmasıyla, havayolunun, 15 adet A220 uçağı bulunan tek tip filo yapısına kavuşturulması hedefleniyor. Havayolunun A220 uçaklarındaki koltuklar, kabine 2-3 konfigürasyonu ile yerleştirilecek ve istendiği durumlarda, kabin tamamen ekonomi sınıfına dönüştürülebiliyor. Uçakların tamamında USB girişi ve kablosuz internet bağlantısı sunuluyor.

A220 uçakları, havayolu için önemli bir teknolojik adım olmasının yanında; önceki nesil uçaklara kıyasla koltuk başına %25 daha düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu ile daha fazla verimlilik sunacak. Filonun tamamen A220 uçaklarına dönüştürülmesi, Hırvatistan Havayolları’nın işletme maliyetlerini ve çevresel etkisini azaltmada önemli bir rol oynayacak.

Hırvatistan Havayolları, büyük bir talep olmasına rağmen şu anda Zagreb’ten İstanbul, Barcelona ve bir çok önemli Avrupa destinasyonuna tarifeli sefer düzenleyemiyor. Bunun nedeni uçak sayısının yetersiz olması. Havayolu sadece yaz döneminde sezonluk olarak Split-İstanbul arası uçuşlar düzenliyor. Bu uçuşlar, Türk Hava Yolları ile codeshare olarak gerçekleştiriliyor. Filonun yenilenmesinin ardından havayolunun hedefi İstanbul’a da uçmaya başlamak ve uçuş ağını genişletmek.

A220, 100-150 koltuklu pazar için özel olarak üretilen tek uçak durumundaki A220, 6.700 kilometreye kadar kesintisiz uçabiliyor. Bu da A220’yi Hırvatistan Havayolları’nın uçuş ağını kademeli olarak genişletmesini kolaylaştırmak, sunulan hizmeti daha kaliteli hale getirmek  ve yolcu memnuniyetinin artırmak için ideal bir çözüm haline getiriyor.

Son teknolojiye sahip sistemleri, geliştirilmiş aerodinamik yapısı, yeni nesil malzemelerin kullanımına, Pratt & Whitney’nin GTF™ motorlarının eklenmesiyle A220, sınıfındaki en geniş koltuklar, en büyük pencereler ve en geniş bölmeler sayesinde, üstün yolcu konforu için yenilikçi bir kabin tasarımına sahip.

A220 ayrıca, sınıfındaki uçaklara göre %20 daha büyük bir baş üstü dolap kapasitesi sunuyor. Oldukça sessiz çalışmasıyla bilinen uçak, bu sayede uçuş deneyimini yolcular için çok daha keyifli hale getiriyor.

A220 uçakları, bugüne kadar 30 farklı müşteriden 900’ün üzerinde sipariş almayı başardı ve tek koridorlu bölgesel pazardaki iddiasını ortaya çıkardı. 340’tan fazla A220 şu anda dünya çapında 1.400’den fazla rotada, 440’tan fazla destinasyona uçuyor. Bugüne kadar 100 milyondan fazla yolcu A220 ile uçtu. Airbus Temmuz 2018’de Kanadalı Bombardier’in bölgesel uçağı Cseries modellerinin tüm haklarını ve üretim tesislerini satın alarak, bölgesel uçak pazarına giriş yaptığını duyurdu. Airbus’ın Toulouse’daki merkezinde düzenlediği A220’nin dünya lansmanının az sayıdaki davetlileri arasında Boarding Info’da yer almıştı. A220’ye dair ilk izlenimlerimizi paylaştığımız videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

BURSA’DA EĞİTİM UÇAĞI NEDEN DÜŞTÜ?

Bursa Yenişehir Havalimanı’nda meydana gelen uçak kazasında iki pilot hayatını kaybetti.

Fenix Uçuş Okulu’na ait TC-UDI tescilli Aquila A211GX tipi tek motorlu eğitim uçağında, 61 yaşındaki öğretmen pilot Ünal Aster ile öğretmen pilot olmak için eğitim alan, 42 yaşındaki Emir Gülal Nalcı yer alıyordu. Pas geçme alıştırmaları sırasında kanat kaptıran uçağın, dönerek yan yattığı ve pistin yanındaki boş araziye düştüğü olayda, uçakta bulunan her iki pilot da hayatını kaybetti.

Kazanın ardından Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken; Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’na ait Kaza Kırım İnceleme ekipleri de enkaz üzerinde incelemelere başladı. Kazanın neden yaşandığı, şu an için bilinmiyor.

Kazanın nedenine ilişkin ortaya atılan iddialardan biri, düşen uçaktan önce büyük bir uçağın aynı piste iniş yaptığı ve bu uçağın arkasında oluşan kuyruk türbülansı etkisi nedeniyle uçağın savrularak düştüğü şeklindeydi. Ancak flightradar verileri, böyle bir durumun söz konusu olmadığını gösteriyor.

Bir diğer iddia ise uçağın aniden çok şiddetli bir yan rüzgar ile karşı karşıya kaldığı için savrulduğu yönündeydi. Ancak, meteoroloji raporları da bu iddiayı yalanlar nitelikte. Olay anında rüzgarın 150 dereceden 1 knot hızla estiği biliniyor. Yan taraftaki pistin askeri pist olması ve sivil uçaklara kapalı olması ile öğretmen pilot Ünal Aster’in, karakteristik olarak kısa ve keskin dönüşler yapmayı sevdiği bilgisi dışında elimizde şimdilik somut bir bilgi bulunmuyor. Keskin bir dönüş manevrası yapmak isterken uçağın kontrolünün kaybedilmiş olabileceği düşünülüyor. Kazanın neden meydana geldiği, yapılacak kapsamlı bir araştırma sonunda belli olacak.

1963 yılında Bulgaristan’ın Razgrad şehrinde dünyaya gelen Ünal Aster’in havacılık sevdası lise yıllarınday başladı. Sınavları kazanmasına rağmen Türk olduğu için pilot olmasına izin verilmeyen Aster, veteriner hekim oldu. Doğum Hastalıkları Genel Cerrahi alanında ise uzmanlık yaptı. Havacılık camiasında pek çok kişi tarafından tanınan deneyimli pilot,  zirai ilaçlama pilotluğu ile başladığı pilotluk kariyerine, MNG Havayolları’nda yardımcı pilot olarak devam etti. Bir dönem akrobasi uçuşları da gerçekleştiren Aster, uzun yıllardır çeşitli uçuş okullarında baş öğretmenlik yapıyordu.

Ardında tıp, spor, sanat ve havacılık sevdasıyla dolu bir hayat bırakan Aster, Moskova Sanat Akademisi’nde piyano ve bale eğitimi aldı. Balet olarak birçok temsilde sahne aldığı İstanbul Devlet Opera Balesi’ndeki sanatçı kadrosundan istifa etti. 61 yıllık hayatına aletli jimnastikte 4 Avrupa Şampiyonluğu, Go-Kart yarışlarında 2 dünya 3’üncülüğü sığdırdı. Ünal Aster, 2 oğlunun sezaryenle doğumunu da kendisi gerçekleştirdi.

BOEING 737’DE RUDDER NEDEN KİLİTLENİYOR?

Şubat 2024’te United Havayolları’na ait 737 MAX 8 uçağının Newark Liberty Havalimanı’na inişte yaşadığı rudder pedallarının kilitlenmesi olayın ardından yapılan soruşturma tamamlandı. ABD Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu (NTSB), Boeing ve Federal Havacılık İdaresi FAA’ye acil kodlu bir emniyet tavsiyesi gönderdi.

Sorun yaşayan uçakların, Collins Aerospace tarafından üretilen SVO-730 model rudder aktüatörü ile donatılan Boeing 737NG ve 737 MAX uçakları olduğu açıklandı.

Olayın yaşandığı United uçağının kaptanı, iniş sırasında rudder pedallarına bastıklarında herhangi bir tepki alamadıklarını ve rudderı kumanda edemediklerini raporlamıştı.

Collins Aerospace tesislerinde yapılan “soğuk ıslatma” testleri sırasında aktüatörlerin işlevinin bozulduğu tespit edildi.

Testleri geçemeyen her iki aktüatörde de nem kanıtı bulundu. Collins Aerospace daha sonra aktüatörlerin üretimi sırasında sızdırmaz bir yatağın yanlış monte edildiğini ve sızdırmaz olmayan tarafın rudder sisteminin hareketini sınırlayabilecek şekilde neme karşı daha hassas hale geldiğini tespit etti.

NTSB’ye göre, Collins’in Şubat 2017’den bu yana Boeing’e teslim ettiği 353’ten fazla aktüatör bu durumdan etkilendi.

Boeing 737 pilotları için hazırlanan eğitim dokümanında, sıkışmış veya kilitlenmiş bir rudder senaryosu ile karşı karşıya kalan pilotlara, her iki pilotun da ortak çabası ile maksimum güç kullanılarak sistemi açmaya çalışmaları öneriliyor.

NTSB raporunda, iniş sırasında sıkışmış veya kilitlenmiş rudder kontrol sisteminin, uçağın pistten çıkmasına neden olabilecek bir sapmaya neden olabileceğinden endişe edildiği ifadesi yer aldı. Bu senaryo ile aynı anda şiddetli yan rüzgar veya motor arızası yaşanmasının, senaryoyu katastrofik hale getirebileceğine vurgu yapıldı.

NTSB’nin acil kodlu emniyet tavsiyesinde, şu anda kaç uçağın bu sorunlu aktüatörle uçmaya devam ettiği konusunda belirsizlik olduğu söylendi. Durumun acilen tespit edilmesi gerektiği ifade edildi. Boeing, bbu uçakları kullanan operatörlere gönderdiği mesajda, sorunun “uçuş emniyetine yönelik acil bir tehdit oluşturmadığını” söyledi. Ancak Boeing, 737 filosundaki “gereksiz herhangi bir riski” azaltmak için, etkilenen aktüatörlerin uçaktan sökülmesi ve yenileri ile değiştirilmesi için bir plan geliştirileceğini ekledi.

HAVAYOLLARI İPTAL VE RÖTAR TAZMİNATINDA REKOR KIRDI!

Skycop verilerine göre, 2024 yılının Haziran ve Ağustos ayları arasında, AB ülkelerindeki havalimanlarından, 3,2 milyondan fazla uçuş gerçekleştirildi. Bu uçuşların yaklaşık yüzde 2’sine karşılık gelen 60.000 uçuşta, yolculara çeşitli oranlarda tazminat ödenmesi gereken uçuş iptalleri veya rötarlar yaşandı.

Etkilenen uçuş başına ortalama 130 yolcu ve yolcu başına 250 Euro gibi asgari tazminat şartları ile yapılan basit bir tahminle, havayollarının yalnızca 3 aylık yaz sezonunda, gecikme ve iptaller nedeniyle yolcularına 2 milyar Euro tazminat ödemesi gerektiği ortaya çıktı. Ancak, yapılan araştırmalar, yolcuların yalnızca üçte birinin, haklarını arayarak, havayolundan gecikme ve iptal nedeniyle tazminat talep ettiğini gösteriyor.

Avrupa’daki en büyük havacılık pazarları olan Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa’da, bahsedilen 3 aylık sürede 7.000 ila 13.000 arasında değişen sayıda uçuş gecikmesi veya iptali yaşandı. Avrupa Birliği’ndeki diğer ülkeler ise bu sayıların çok gerisinde kaldı.

Almanya kalkışlı uçuşların %2,5’inden fazlası aksarken, İtalya, Fransa ve Hollanda’da oranlar %2’nin biraz altında kaldı. İspanya’da kesinti oranı %1,5 olarak gerçekleşti.

Lüksemburg, Macaristan ve Romanya bu yaz sezonunda uçuşların en yüksek aksama oranlarına sahip olduğu ülkeler oldu. Bu 3 ülkedeki tüm uçuşların yaklaşık %3’ünde gecikme veya rötar yaşandı. Finlandiya, Estonya, Letonya ve Litvanya ise ciddi rötar veya iptal edilen uçuşların %1’den az olduğu ülkeler olarak kayıtlara geçti.

AB’de yaz sezonunda iptal ya da gedikme yaşanan uçuşların oranı geçtiğimiz yıl %1,8 olarak ölçülmüştü. Ancak 2022 yılının yaz sezonunda ise %2,5’in üzerindeydi.

Havayolları yolcularını tazminat ile ilgili hakları hakkında bilgilendirme konusunda oldukça ketum. Uçuşlarında sorun yaşayan yolcular, genellikle havayollarının web sitelerindeki karmaşık sayfalarda gezinirken kayboluyor veya çağrı merkezlerine ulaşmaya çalışırken sıkılıp bundan vazgeçiyor.

Avrupa Birliği’nin yolcu haklarını düzenleyen EU261 sayılı düzenlemesi, yolcuların yaşadığı olumsuzlukların telafi edilmesi ve havayollarının performanslarını iyileştirmeye teşvik edilmesi için oluşturuldu.

EU261 düzenlemesi uyarınca, yaşanan rötarlar için ödenmesi gereken tazminat, havayolunun hangi ülkeye ait olduğundan bağımsız olarak, tüm AB ülkeleri sınırları içindeki havaalanlarından yapılan kalkışlar ve AB ülkelerine kayıtlı havayollarının AB ülkeleri sınırları içindeki havaalanlarına varış uçuşları için geçerli. Yolcular, üç saati aşan gecikmeler için, uçuş mesafesine bağlı olarak 250 ila 600 Euro arasında değişen tazminat alma hakkına sahip. İptal edilen uçuşlar, öngörülemeyen ulaşım veya konaklama masrafları, kayıp bagaj ve diğer senaryolar için de tazminat hakları bulunuyor.

İGA İSTANBUL HAVALİMANI’NIN EKONOMİYE ETKİSİ NE?

Bağımsız Uluslararası Danışmanlık Şirketi FTI’ın Türkiye temsilcisi ‘İstanbul Ekonomi’ tarafından hazırlanan “İGA İstanbul Havalimanı Ekonomik Etki Analizi” sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.

Analize göre, İGA İstanbul Havalimanı’nın 2023 yılında Türkiye’nin ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkısı, millî gelirin yüzde 2,2’sine karşılık gelen 24,2 milyar Dolar olarak ölçüldü. Rapora göre İGA İstanbul Havalimanı’nın, 2030 yılına gelindiğinde 472 bin kişiye istihdam sağlaması, millî gelirin yüzde 3,25’ine denk gelen yaklaşık 44 milyar dolarlık bir katma değer üretmesi ve ek hane halkı gelirini 8,5 milyar dolara ulaştırması bekleniyor.

Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri; havayolu taşımacılığını olumsuz etkileyen pandemiye rağmen gösterdiği kayda değer büyümeyle İGA’nın, İstanbul’u küresel hava taşımacılığının bağlantı merkezine dönüştürme hedefini gerçekleştirmesi oldu.

PEGASUS YAPAY ZEKA İLE ANONS YAPACAK!

Pegasus Hava Yolları, dünyada bir ilk olarak, kabin içi anonsunu, klonlanmış gerçek bir kaptan sesiyle ve yolcuların kendi ana dillerinde yapmaya başladı.

“Türkiye’nin dijital hava yolu” olmayı hedefleyen Pegasus’un İspanyolca, Arapça ve Rusça konuşulan ülkelerdeki uçuş noktalarına yaptığı seferlerde, artık İngilizce anonsu takiben, yapay zeka ile klonlanmış gerçek kaptan sesiyle ilgili dilde anons yapılacak.

Proje, ilk olarak 24 Eylül’de başlatılan Sevilla seferiyle hayata geçirildi. Yapay zeka kullanılarak klonlanan gerçek bir kaptanın sesiyle misafirlere İspanyolca “Hoş geldiniz” denilerek, yeni hattın açılışına dair bilgiler verildi. Uygulama, Ekim sonu itibariyle ilgili uçuşların tamamında hayata geçecek. Anonslarda uçuş bilgileri, hava durumu, varış noktası, kaptan adı ve uçuş süresi gibi parametreler, yapay zeka ile her uçuş öncesinde güncellenerek misafirlerle paylaşılacak.

adbanner