Havacılık Bülteni-287

BOEING PEGASUS KAZAZEDELERİNE TAZMİNAT ÖDEYECEK! 

5 Şubat 2020’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan kalkış yapan Pegasus Havayolları’na ait Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na inişin ardından, duramayıp pistten çıkmış, pist ile yol arasındaki kot farkının bulunduğu engebeli alanda durabilmişti.

3 kişinin hayatını kaybettiği uçaktan toplam 179 yolcu ve mürettebat da yaralı şekilde kurtuldu. Uçağın gövdesinin üç parçaya ayrıldığı kazanın ardından, kazazedeler tarafından ABD’de Boeing’e karşı hem teknik hataların hem de sorumlulukların belirlenmesi amacıyla dava açılmıştı. Hafta içinde sonuçlanan davada iki taraf arasında uzlaşma sağlandı. Uçağın otomatik fren ve hız düşürme sistemlerinin üretiminde hata tespit edilen ABD’li imalatçı Boeing, kazazedelere tazminat ödemeyi kabul etti.

Kazazedeleri temsil eden Avukat Seyit Şahin, NTV’ye yaptığı açıklamada, Boeing firmasının uzlaşma yoluna giderek müvekkillerine tatmin edici bir tazminat vermeyi kabul ettiğini söyledi.

Kaza ile ilgili hazırlanan raporda, kazanın nedeni ile ilgili olarak, belirli oranda pilotaj hatasının tespit edildiği bilgisi de yer almıştı.

THY PİLOTU KOKPİTTE HAYATINI KAYBETTİ!

8 Ekim 2024 akşamı, Türk Hava Yolları’nın yaklaşık 11 saat sürmesi beklenen TK204 sefer sayılı Seattle-İstanbul uçuşu için, Airbus A350 (TC-LGR) uçağı, Tacoma Havalimanı’ndan kalkış yaptı. Uçakta iki kaptan pilot ve bir yardımcı pilot bulunuyordu.

Flightradar24 verilerine göre, kalkışın ardından uçak kuzeye doğru ilerledi. Kuzey Kanada’yı geçtikten sonra doğuya, Grönland’a doğru yöneldi ve Baffin Adası’nın güneyinde 39.000 feet olarak belirlenen seyir irtifasına ulaştı.

Kalkıştan yaklaşık 4 saat geçtikten sonra, uçak Grönland üzerinde seyrini sürdürürken, A350’de görev yapan kaptan pilot İlçehin Pehlivan, bir anda rahatsızlandı ve baygınlık geçirdi. Uçakta doktor anonsu yapıldı. Hem kabin ekibi hem de doktor tarafından, baygınlık geçiren pilota yapılan müdahale sonuçsuz kaldı. Uçağın kontrolünü devralan diğer kaptan ve yardımcı pilot, geri dönüp, New York JFK Havalimanı’na acil iniş kararı aldı. Ancak İlçehin Pehlivan, New York’a inemeden hayatını kaybetti.

Uçak, Seattle’dan ayrıldıktan yaklaşık sekiz saat sonra, JFK Havalimanı’na güvenli bir şekilde indi ve sağlık ekipleri uçağa alındı. Ancak, Ilcehin Pehlivan’ın hayatını kaybettiği tespit edildi.

1980 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ne giren ve 1984 yılında Hava Harp Okulu’na başlayan Pehlivan, İzmir Çiğli’deki uçuş eğitimi sonrası F104 ve F16 filosunda uçtu. TSK’dan emekli olduktan sonra sivil havacılık sektörüne geçen ve 2007 yılından bu yana Türk Hava Yolları’nda görev yapan 59 yaşındaki pilot, son olarak 08.03.2024 tarihinde periyodik sağlık muayenesinden geçmiş ve uçuşa engel herhangi bir sağlık sorunu tespit edilmemişti. Pehlivan’ın ikisi de pilot olan iki çocuğu vardı.

Pilotların, uçağı New York’a döndürme kararının gerekçesi, THY’nin İstanbul-New York arasında günde 4 uçuş yapıyor olması. Uçaktaki yolcuların daha hızlı bir şekilde İstanbul’a ulaştırılması için uçak New York’a döndü. Uçağın Montreal veya farklı bir noktaya dönmesi yolcuların İstanbul’a getirilmesi için uçak ve ekip planlaması açısından çok daha uzun vakit alabilirdi. THY’nin uçuş yapmadığı bir yere inmek, yolculara otel ve diğer hizmetlerin sağlanmasını da ciddi şekilde zora sokabilirdi.

Uçakta yolculardan birinin hayatını kaybetmesi durumunda, uçakta tıp doktoru varsa ve kişinin öldüğünü belirtirse, uçuş devam edebiliyor. Ancak ekip üyelerinden birinin hayatını kaybetmesi durumunda, acil iniş kararı alınması daha uygun bir adım olarak değerlendiriliyor.

İlçehin Pehlivan, Türk Hava Yolları tarihinde, görev başında hayatını kaybeden ilk pilot olarak kayıtlara geçti. Ancak özellikle son yıllarda dünyanın farklı yerlerinde benzer olaylar yaşandığına şahit oluyoruz.

2022’de Amerika Birleşik Devletleri’nde Envoy Air’de görev yapan bir pilot, Ohio uçuşu sırasında rahatsızlandı ve hayatını kaybetti.

Güneydoğu Asya’da ise, Citilink Indonesia’da çalışan bir pilot, uçuş sırasında yaşadığı bir komplikasyon nedeniyle yaşamını yitirdi.

2023’te ise LATAM Havayolları’nda görev yapan pilot, Miami’den Şili’ye yapılan uçuş sırasında kalp krizi geçirerek can verdi.

AIRBUS VE BOEING ARASINDAKİ SİPARİŞ-TESLİMAT REKABETİNDE SON DURUM!

Son dönemde adı hep krizlerle anılan Boeing, son olarak ücret ve çalışma koşulları nedeniyle, işçi sendikalarıyla anlaşmazlık yaşıyor. Makinistler Sendikası üyesi yaklaşık 33 bin personel, Eylül ayının sonundan bu yana grevde. Sektör analistleri, devam eden bu endüstriyel eylemin, Boeing’in 2024’teki nihai teslimat rakamları üzerinde büyük bir olumsuz etki yaratacağını düşünüyor.

Şirketin yeni CEO’su Kelly Ortberg, 2024’e çok zorlu bir başlangıç yapmalarının ardından, yılın 3. çeyreğinde, şirketteki gidişatı yeniden rayına oturtma planlarını açıklamıştı. Ancak çalışanların grev kararı almasıyla Ortberg’in planları da tutmadı.

ABD’li imalatçı Boeing, yılın üçüncü çeyreğinde toplam 116 yeni uçağı müşterilerine teslim etti. 92 dar gövde ve 24 geniş gövde uçağı sahiplerine teslim eden Boeing’te dar gövde uçakların tamamı 737 MAX’in varyantlarından oluşurken; geniş gövdeli uçakların 6’sı 767, 4’ü 777 ve 14’ü 787 oldu. Bu rakamların ardından Boeing ‘in 2024 yılında yaptığı toplam teslimat sayısı 291’e yükseldi. Yıl boyunca yapılan teslimatların dağılımına bakıldığında dar gövdeli uçakların hegamonyası görülüyor. 9 aylık süreçte 229 adet 737 MAX, 15 adet 767, 11 adet 777 ve 36 adet 787, müşterilere teslim edildi.

Üçüncü çeyrekte müşterilerden gelen yeni siparişlere göz atıldığında; Boeing için kayda değer başarılar arasında İsrail’in ulusal havayolu El Al’in, Ağustos ayında verdiği 31 adetlik Boeing 737 MAX siparişi göze çarpıyor.

Greve rağmen Boeing, Eylül ayında 33 uçak teslim etti. Bir önceki ay gerçekleşen 40 uçak teslimatının altında kaldı. Eylül’de teslim edilen 33 uçağın 27’si aralarında Ryanair, United ve Southwest dahil olmak üzere çeşitli müşterilerin filosuna katılan 737 MAX uçaklarıydı. Ancak, ay içinde teslim edilen MAX’lerin çoğu zaten üretilmişti. Bu da Boeing’in kalan dört ay boyunca 30’un üzerinde teslimat hedefini korumasına yardımcı oldu. Önümüzdeki aylarda grev nedeniyle teslimat sayılarında bir düşüş yaşanması ve bunun da Boeing’in bilançosunu olumsuz etkileyeceği düşünülüyor.

Yaklaşık 1 aydır grev yapan 33.000 çalışanı temsil eden sendika ile Boeing yönetimi arasındaki müzakereler herhangi bir sonuç vermedi. Boeing, grevdeki çalışanlarına yaptığı maaş teklifini geri çekti ve başka bir müzakere planlanmadığını duyurdu. Boeing Ticari Uçaklar başkanı Stephanie Pope, çalışanlarına gönderdiği bir notta: “Ne yazık ki sendika tekliflerimizi ciddi şekilde değerlendirmedi. Bu noktada daha fazla müzakere mantıklı değil ve teklifimizi geri çektik.” Ifadelerini kullandı.

Boeing, Eylül ayında toplam 65 sipariş aldı. Bu siparişlerin 50’den fazlası 737 MAX uçaklarına gelirken; adı açıklanmayan müşterilerden 11 adet 777 kargo uçağı siparişi de geldi.

Rakip Airbus’ın Eylül ayına ait verileri de Avrupalı uçak üreticisinin, ürünlerine yönelik artan talebi karşılamaya çalışırken, zorlu şartlarla mücadele etmek zorunda olduğunu gösteriyor.

Airbus Eylül ayında 50 uçağı müşterilerine teslim ederken; ay boyunca 235 yeni uçak siparişi daha almayı başardı. Alınan siparişlerin 35’i A320neo ailesi uçaklarına, 5’i A350-900 ve 5’i A350-1000 uçaklarına geldi. CDB Leasing isimli kiralama şirketi tarafından da 190 adet A320neo ailesi uçağı sipariş verildi.  CDB şirketinin verdiği siparişlerin 15 adeti A320neo, 70’i Cebu Pacific Havayolları için tahsis edilen A321neo olurken; diğer uçakların müşterilerinin kim olduğu açıklanmadı. Tahminler, Eylül ayında sipariş edilen 10 adet A350 ile CDB tarafından verilen siparişin büyük kısmının Hindistan’ın ulusal havayolu Air India olduğu yönünde.

Eylül ayında müşterilerine 50 uçak teslim eden şirket, bu konuda 2023’ün aynı dönemine göre %9’luk bir düşüş yaşadı. Ancak teslim edilen sayısında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre bir yükseliş söz konusu. Airbus 2023’ün ilk 3 çeyreğinde müşterilerine toplam 488 uçak teslim etmişti. 2024’ün ilk 3 çeyreğindeki teslimat sayısı 497 olarak gerçekleşti.

Eylül’de teslim edilen 50 uçak, toplam 29 farklı müşterinin filosuna katıldı. 1 adet A220-100, 4 adet A220-300, 1 adet A319neo, 12 adet A320neo, 28 adet A321neo, 1 adet A330-900, 2 adet A350-900 ve 1 adet A350-1000, ay içinde sahiplerine verildi.

Airbus, devam eden tedarik zinciri zorluklarına rağmen 2024 yılı için 770 teslimat rakamına ulaşmayı hedefliyor. Yıl başında 800 olarak açıklanan teslimat hedefi,  Temmuz ayında 770’e düşürüldü. Üçüncü taraf tedarikçilerin pandemi ve daha sonraki kendi tedarik zinciri sorunları nedeniyle personel sıkıntısıyla karşı karşıya kalmaya devam etmeleri nedeniyle motor başta olmak üzere uçaklardaki diğer önemli bileşenlerdeki eksiklikler, hedefin yeniden revize edilmesine gerekçe gösterildi.

Airbus 2024’teki teslimat hedefine ulaşmak için kalan 3 aylık dönemde 273 uçak teslim etmek zorunda. Eğer bu hedef gerçekleşirse, 2023’ün son çeyreğine göre %11 daha fazla teslimat yapılmış olacak. Sektör analistleri bunun zor bir ihtimal olduğu düşüncesinde.

Airbus, dar gövdeli uçak ailesi olan A320neo’nun üretimini 2026’ya kadar ayda 75’e çıkarmayı umuyordu. Ancak bu hedef şimdilik 2027’ye ertelendi. Şirket şu anda her ay yalnızca yaklaşık 50 tek koridorlu uçak üretebilir durumda. Kanada’nın Mirabel şehrindeki A220 ailesi uçaklarının üretiminde yaşanan zorluklar nedeniyle, teslimat konusunda gecikmeler yaşanması bekleniyor.

Airbus, 2024’te şu ana kadar toplam 667 uçak siparişi aldı. İptal ve dönüşümler sonrası net sipariş sayısı 648 olarak gerçekleşti. Şirket, yıllık sipariş hedef seviyelerini yayınlamıyor veya duyurmuyor olsa da, tahmin edilen üretim kapasitesi göz önüne alındığında, Airbus’ın 2024 yılını yaklaşık 1.100 net sipariş ile kapatmayı hedeflediği düşünülüyor.

KLM CEO’SU ÇİNLİ HAVAYOLLARI İLE ADİL REKABET İSTİYOR!

AB ile Rusya arasındaki karşılıklı yaptırımlar nedeniyle, Avrupalı havayolları, uzak doğu uçuşlarında Rus hava sahasından kaçınarak, yolu uzatıyor. Çinli taşıyıcılar ise Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne uçmak için, eskiden olduğu gibi Rus hava sahasını kullanmaya devam ediyor. Bu durum uçuş sürelerinde ciddi bir fark yarattığı için, rekabet konusunda Avrupalı şirketler için bir dezavantaj oluşturuyor.

Hollanda’nın ulusal havayolu KLM’nin CEO’su Marjan Rintel, ülkenin resmi televizyon kanalı NPO’ya yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin Avrupa ile Çin arasındaki uçuşlarda, mevcut rekabet ortamı ile ilgili bir önlem alması gerektiğini söyledi. Yetkilileri göreve çağırdı.

KLM’nin Asya’ya olan kapasitesinin, pandemi etkisinden tam olarak kurtulmadığını belirten Rintel, uçuşlarda Rusya’nın etrafından dolaşan bir rota çizmek zorunda olmaları nedeniyle, Asya’daki uçuş ağını geliştiremediklerini anlattı.

Havacılık analitiği şirketi Cirium verilerine göre Çin ile Amsterdam Schiphol Havalimanı arasında, KLM’nin dışında, China Eastern, China Southern ve Xiamen Airlines uçuş yapıyor. Bu dört havayolu, Hollanda başkenti ile Çin arasında haftada toplam 36 uçuş gerçekleştiriyor. KLM, Pekin Capital ve Şanghay Pudong Havalimanı’na uçuyor.

China Eastern Havayolları, Amsterdam-Şanghay arası uçarken; China Southern Havayolları, Amsterdam’dan Pekin Daxing Havalimanı ve Guangzhou Baiyun Havalimanı’na uçuyor. Xiamen Havayolları ise Amsterdam’ı Xiamen Gaoqi Havalimanı’na bağlıyor.

Ancak, KLM’nin Şanghay’a uçuşlarının blok süresi yaklaşık 730 dakika iken, China Eastern’in aynı rotadaki uçuşlarının blok süresi 670 dakika olarak görünüyor.

Benzer durum ABD’li havayolları için de geçerli olduğu için ABD Ulaştırma Bakanlığı (DOT), yerel havayollarının, Çin uçuşlarında Çinli taşıyıcılarla rekabet edebilmesini sağlamak için farklı bir yaklaşım benimsedi. Çinli havayolları Rus hava sahasını dolaşacak yeni rotalar üzerinden uçuş yapmaya yönlendirildi.

Bu karar üzerine Çinli havayollarının ABD uçuşlarının süreleri de uzadı. Cirium verileri, Ekim 2019’da Air China’nın Pekin Capital Havalimanı (PEK) ile New York John F. Kennedy Havalimanı (JFK) arasında günde iki kez, 800 dakikalık sefer yaptığını gösteriyor. Ancak, Ekim 2024’te, Air China’nın Pekin ile New York arasında, haftada beş uçuş gerçekleştirdiği ve bu uçuşların blok süresinin de 925 dakikaya yükseldiği görülüyor.

Avrupa Birliği yönetiminin, Marjan Rintel’in çağrısına kulak vererek, ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın aldığı karar benzer bir karar alıp almayacağı büyük bir merak konusu.

Air France-KLM Grubu’nun, Airbus veya Boeing’ten, 50 adet  geniş gövdeli uçak satın alma sürecinde üzerinde durulan ana hususlardan biri, alınacak uçakların, Rus hava sahasından kaçınarak, Asya destinasyonlarına uçabilme yeteneği olup olmadığıydı. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında, A350 ailesi uçaklara sipariş verilmesi kararlaştırıldı. Filodaki yaşlanan geniş gövdeli uçakların yenilenmesi için 50 kesin ve 40 opsiyonlu olmak üzere A350-900 ve A350-1000 siparişi verildi. Uçakların 2026 ile 2030 arasında teslim edilmesi bekleniyor.

EMIRATES’TEN A350 EKİBİNİN EĞİTİMİNE REKOR YATIRIM!

Dubai merkezli havayolu Emirates, dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği uçuşları, filosundaki Boeing 777 ve Airbus A380 uçaklarıyla icra ediyor. Ancak, havayolunun geçtiğimiz yıllarda verdiği 65 adet A350 siparişinin ardından, uzun yıllar sonra Emirates filosuna ilk kez yeni bir uçak tipi katılacak.

Havayolunun ayrıca çok sayıda Boeing 777X siparişi de bulunuyor. Ancak Boeing’in yaşadığı problemler nedeniyle, bu uçakların filoya katılması biraz daha vakit alacak gibi görünüyor.

Çok kısa bir süre içinde filosuna ilk A350’yi katmaya hazırlanan Emirates, bu uçaklarda görev yapacak pilotlar ve kabin ekibi için, son teknoloji ile donatılan eğitim ekipmanlarına 48 milyon Dolarlık bir yatırım yaptı.

Yapılan yatırım kapsamında, yenilikçi pilot destek sistemleri (PSS) ile donatılan üç adet tam uçuş simülatörü ile birlikte, temel eğitim simülatörü, kabin acil durum tahliye ve kapı eğitimleri yapılma imkanı sunan ekipmanlar yer alıyor.

Bu ekipmanlar sayesinde pilot eğitim kapasitesini %54 oranında artırmayı amaçlayan Emirates, yeni simülatör ve eğitim ekipmanlarına yapılan yatırımlarla, pilot ve kabin ekiplerini, her türlü operasyonel zorluk ile yetkin bir şekilde mücadele edebilecek düzeye getirmeyi hedefliyor.

Simülatörlerde, kokpit ekibine verilecek eğitimi, tamamen kendi sistemlerine göre uyarlayıp benzersiz bir hale getiren Emirates, yenilikçi pilot destek sistemlerinin, tamamen gerçekçi bir ortamda, brifing aşamasında eğitimcilerin uçuş planı oluşturmak da dahil olmak üzere, etkileşimli bir kokpit kurulumu yapmalarına izin verdiğini açıkladı.

Eğitmenler, mürettebat performanslarını gözden geçirmek için, sistemin brifing modunda kaydettiği oturumları sonradan izleyip, değerlendirebilecek.

Emirates, A350 operasyonlarına uzun süredir hazırlanıyor. Pilotların yaklaşık 30’u ve 820 kabin ekibi üyesi halihazırda eğitim sürecini tamamladı. A350 hizmete girmeden önce Kasım ayına kadar elli pilot daha A350’nin tam uçuş simülatörlerinde eğitimlerini tamamlayacak.

Emirates’in yeni eğitim sistemi, Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı EASA’dan, bu tür simülatörler için en yüksek seviye olan D yeterlilik seviyesini aldı. Emirates, ilk yeterliliğin sıfır bulguyla elde edildiğini ve bunun simülatör sektöründe etkileyici olarak kabul edildiğini duyurdu.

Emirates A350 filosu için üç adet tam uçuş simülatörü sipariş etti. İlkini teslim alıp onaylatan şirketin ikinci simülatörü için kabul süreci devam ediyor. Bu simülatörün EASA’dan Kasım ayında onay alması bekleniyor.

adbanner