A380’İN MOTORUNDA PARÇA UNUTULDU!
Avustralyalı Qantas’ın, Airbus A380 uçaklarının motorlarından birinde unutulan bir aparatla 34 uçuşta yaklaşık 300 saat uçtuğunun tespit edildiği olay ile ilgili, Avustralya Ulaştırma Emniyeti Kurulu (ATSB) tarafından hazırlanan resmi rapor yayımlandı. Raporda, gelecekte bu tür olayların tekrar yaşanmasının önlenmesi için havayoluna yapılan öneriler de yer aldı.
6 Aralık 2023’te, Qantas filosundaki 10 adet Airbus A380 uçağından biri (VH-OQI) Sidney’den Los Angeles’a uçtu. Uçak Sidney’e dönmeden önce rutin kontrolden geçirildi ve herhangi bir olumsuz durum tespit edilmedi. Uçak tarifeli seferle Sidney’e döndü.
Bu uçuştan sonra 17 gidiş dönüş uçuşu ile 294 saat havada kalan uçak, 1 Ocak 2024’te yine Los Angeles’ta yerde olduğu sırada, rutin kontrole girdi.
Uçağa güç veren dört adet Rolls-Royce motordan birinde, düşük basınçlı kompresör kanalına sıkışmış 125 cm uzunluğunda esnek plastik bir aparat tespit edildi. Motora önden bakıldığında görülebilen pallerin de bağlı olduğu bölgede bulunan aparatın, motordaki bileşenlerin ayrıntılı incelemesinin yapıldığı boroskop işlemleri sırasında, motor kompresörünü döndürmek için kullanıldığı ortaya çıktı.
Yapılan detaylı incelemenin ardından, aparatın 26 gün önce motorda unutulduğu tespit edildi. Ayrıca Aralık ayı içinde, uçağın üç gün yerde kaldığı rutin bakım sırasında da tespit edilemediği ortaya çıktı. Bu sürede gerçekleştirilen 34 uçuşun her birinden önce, kokpit ekibinin uçağın etrafında yaptığı kontrollerde de fark edilmediği anlaşıldı.
Motorda unutulan aparatın, unutulduğu konum ve yüksek enerjili hava akımı nedeniyle hasar gördüğü ve deforme olduğu belirlendi. Ancak aparatın mucizevi bir şekilde motorun herhangi bir bileşenine zarar vermediği ortaya çıktı.
Raporda, bakım görevlilerinin, bu aparatın kayıp olduğunu tespit ettikten sonra, kayıp ekipman prosedürünü uygulamadığı ve ekipmanlardan birinin kayıp olmasına rağmen uçağın hizmete verilmesinin yanlış olduğu ifadeleri yer aldı.
Yabancı cisim hasarları ve ekipman unutulmaları, uçakların emniyetli çalışmasını engelleyen önemli tehditler arasında gösteriliyor. Bakım sırasında kullanılan ekipmanlardan kaynaklanan hasar riskini sınırlamak için düzenlemeler, prosedürler ve eğitimler bulunuyor.
Konuyla ilgili iç soruşturma başlatan Qantas, personeline ekipman kontrol gerekliliklerine uymanın önemiyle ilgili yeni bir eğitim planlayacak.
HAVAYOLLARI KAYIP VALİZLERİ AIRTAG İLE BULACAK
Sık seyahat eden yolcuların en büyük ortak özelliklerinden biri, Apple AirTag cihazları ile valizlerini takip etmek. Özellikle bazı havayollarının, valizleri yönetme konusundaki beceriksizliği, AirTag cihazlarını yolcular için vazgeçilmez bir opsiyon haline getiriyor. Piyasaya ilk çıktığı dönemde bazı havayolları tarafından kullanımı yasaklanan AirTag cihazları, kayıp bagaj senaryolarının baş kahramanı olmaya hazırlanıyor.
Bugüne kadar sadece yolcuya valizinin nerede olduğunu söyleyen Apple AirTag cihazları için, konum bilgilerinin başkalarıyla da paylaşılabilmesi konusunda bir entegrasyon sağlanmamıştı. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili heyecan verici bir gelişme yaşandı.
Apple, üzerinde AirTag cihazı bulunan eşyaların yerinin üçüncü taraflarla kolayca ve güvenli bir şekilde paylaşılmasına olanak verecek, yeni bir iOS özelliği olan Share Item Location’ı tanıttı. Bu özelliğin havalimanlarındaki kayıp bagajların daha hızlı bulunabilmesi için çok faydalı olacağı düşünülüyor.
Üzerinde Apple AirTag cihazı bulunan valizi kaybolan yolcu, valizin tam olarak nerede olduğunu biliyor olsa da konum bilgisini yetkililerle paylaşarak, onları yönlendiremediği için, büyük zorluklar yaşanıyordu.
Apple tarafından geliştirilen yeni özellik, iPhone Xs ve takip eden tüm cihazlar için, ücretsiz bir yazılım güncellemesi kapsamında sunulacak olan iOS 18.2’nin genel sürümünün bir parçası olacak.
Bu özelliğin hayata geçirilmesinin yaratacağı en büyük endişe gizlilik. Ancak Apple, paylaşılan konum bilgisinin, üzerinde AirTag bulunan eşya ile sahibinin bir araya geldiği anda, otomatik olarak devre dışı bırakılacağını açıkladı. Konum bilgisini paylaşma özelliği, cihaz sahibi tarafından, herhangi bir zamanda tamamen durdurulabilecek. Ayrıca sistem yedi gün sonra otomatik olarak konum paylaşımını sonlandıracak.
Teknolojinin kullanılabilir hale gelmesi, denklemin ilk adımı. Çünkü havayolları bu teknolojiyi kullanmaya karar verip, sistemlerine entegre ederse anlamlı hale geliyor. Bu konuda iyi haberler var. Önümüzdeki aylarda, 15’ten fazla havayolu, yanlış yönlendirilen veya kaybolan valizleri bulmak için, müşteri hizmetleri süreçlerinin bir parçası olarak Share Item Location hizmeti ile konum bilgilerini kabul etmeye başlayacağını duyurdu.
Aer Lingus, Air Canada, Air New Zealand, Austrian Airlines, British Airways, Brussels Airlines, Delta Air Lines, Eurowings, Iberia, KLM, Lufthansa, Qantas, Singapore Airlines, Swiss, Türk Hava Yolları, United, Virgin Atlantic ve Vueling, uygulamaya onay veren ilk havayolları oldu. Zamanla bu isteye çok daha fazla havayolunun eklenmesi bekleniyor.
Başlangıçta havayollarının sadece belirli havalimanlarında, konum bilgisini kabul etmeye başlaması; hizmetin 2025’in sonuna kadar tüm meydanlarda yaygınlaştırılması bekleniyor.
Öte yandan uçağa biniş sürecinde yaşanan zaman kaybını engellemek için harekete geçen Türk Hava Yolları, yüz tanıma sistemini kullanmaya başladı. Sistem ilk olarak Miami ve Boston Havalimanı’nda denendi ve başarılı oldu. Kısa süre içinde İstanbul, İzmir ve Seul’de THY yolcularının manuel olarak yapılan boarding işlemleri yüz tanıma sistemiyle gerçekleştirilecek. Bu sistemin hayata geçirilmesiyle, uçağa biniş sürelerinin yüzde 50 oranında hızlandırılacağı tahmin ediliyor.
PEGASUS’TAN 10 KASIM’DA SELANİK’E ÖZEL UÇUŞ!
Pegasus Hava Yolları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete uğurlanışının 86. yılında, doğduğu şehir olan Selanik’te anmak için, çok özel bir basın gezisi düzenledi. Boarding Info’da bu gezinin davetlileri arasındaydı.
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım’da önce İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda özel bir törenle anıldı. Terminalinin asma katından, 3 boyutlu hologram tekniğiyle, Atatürk’ün Nutuk konuşması canlandırıldı. 3 dakikalık izleti, yolcuların duygusal anlar yaşamasına neden olurken; tören Atatürk büstü önünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi.
Pegasus’un Selanik özel uçuşu, havayolunun Cumhuriyet’in 100. yılında filosuna kattığı, kuyruğunda Mustafa Kemal Atatürk’ün silueti ve imzasını taşıyan ‘Cumhuriyet’ uçağıyla gerçekleştirildi. Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane ve Genel Müdür Güliz Öztürk’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen özel uçuşa katılan şirketin üst yönetim kadrosu ve davetliler, Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ederek, Ata’ya özlem ve şükran duygularını dile getirdi.
Selanik’e yapılan özel gezide, Genel Müdür Güliz Öztürk, 2024 yılına ilişkin genel bir değerlendirme yaparak, 2025 hedefleri hakkında bilgiler verdi. “Zorlu küresel ortama rağmen başarılı bir finansal performansla, dünyanın operasyonel açıdan en verimli ve en kârlı havayollarından biri olma iddiamızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Filosundaki 112 uçakla Türkiye dahil 53 ülkede 144 farklı noktaya sefer gerçekleştiren havayolu, çift haneli büyümeye devam ediyor. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde taşıdığı yolcu sayısını yüzde 18 artışla 28 milyona çıkaran Pegasus’un uçuşlarındaki doluluk oranı ise yüzde 88 oldu. Pegasus’un yılın ilk yarısındaki toplam geliri 1,28 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu, pandemi öncesi son normal yıl olarak değerlendirilen 2019’a oranla yüzde 84 artışı ifade ediyor. Aynı dönemde uluslararası uçuşlardan sağlanan tarifeli yolcu geliri de 2019!a göre yüzde 87 arttı.
Pegasus, kapasite artışını devam ettirmek için 2029 sonrası planlarını şimdiden hazırlamaya başladı. 2025-2029 yılları arasında filosuna 52 adet Airbus uçağı daha eklemeyi planlayan Pegasus’un, 2021 yılı sonunda 191 olan filo ortalama koltuk sayısının, 2029 yılı sonunda 228’e ulaşması hedefleniyor.
Pegasus, gelecek dönemde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (MENA), Orta Asya’nın yanı sıra yurt içindeki uçuş ağını da genişletmeye devam edecek. Sabiha Gökçen Havalimanında yapılması planlanan yeni terminalin de şirket operasyonlarını genişletmek için büyük fırsatlar sağlayacağı öngörülüyor.
Pegasus ayrıca, verimliliği artırmak, uçuş deneyimini iyileştirmek ve operasyonel mükemmelliğe ulaşmak için teknolojiden büyük oranda yararlanıyor. Silikon Vadisi’nde kurulan Pegasus Innovation Lab’in teknoloji ve inovasyonlar alanında şirketi güçlendirmesi, şirket içinde kültürel dönüşümün sağlanması için itici güç olması hedefleniyor.
Pegasus’ta en önemli başarı kriterlerinden biri, kaynakları verimli kullanıp çevresel etkiyi en aza indirmek ve toplumsal etkiyi artırmak. Bu kapsamda IATA’nın ortaya koyduğu 2050 yılında ‘karbon nötr’ havacılık hedefini Pegasus da benimsiyor. Şirketin 2030 için belirlediği ara hedef, 2019 yılına oranla karbon emisyonlarının yüzde 20 oranında azaltılması. 4.5 yaş ortalaması ile Türkiye’nin en genç filosuna sahip havayolu olan Pegasus, filoyu gençleştirme çabası ve operasyonel verimlilik tedbirleriyle, şimdiden sektördeki en düşük karbon emisyonu oranlarından birine erişmiş durumda.
A321XLR İLE İLK TRANSATLANTİK UÇUŞ!
Dünyanın en uzun menzilli dar gövde uçağı A321XLR’in lansman müşterisi olan ve ilk uçağı teslim alan İspanyol havayolu Iberia, bu uçakla ilk transatlantik seferini de gerçekleştirdi.
Yerel saatle 13.00’te Madrid-Barajas Havalimanı’ndan kalkış yapan uçak, 8 saat 45 dakika sonra, ABD’nin Boston-Logan Havalimanı’na yerel saatle 14.34’te teker koydu.
EC-OIL tescilinei alan ilk A321XLR, Madrid-Barajas Havalimanı yakınlarındaki Iberia’nın La Muñoza tesislerinde düzenlenen bir etkinlikte medyaya tanıtıldı. A321XLR uçağının 2 sınıfta toplam 182 koltuk bulunduran kabini ilk kez burada görüntülendi.
Iberia A321XLR uçaklarının business class kabininde tam yatak olabilen ve tamamı doğrudan koridor erişimi sunan 14 adet VantageSOLO koltuk bulunuyor. Ekonomi sınıfı ise 168 adet Yeni Recaro R3 model koltuk ile donatılmış.
Iberia, A321XLR uçaklarını, uçağın üretim amacına uygun olarak Atlantik ötesindeki rotalara yaptığı uçuşlarda kullanmayı planlıyor. İspanyol havayolu, Boston’a ek olarak, 2025’in başlarında ikinci uçağı teslim alır almaz Washington-Dulles Havalimanı’na da A321XLR ile seferleri başlatmayı planlıyor.
Uzun menzilli operasyonlar için tasarlanan tek koridorlu uçak A321XLR, dar gövdeli uçakların mesafe ve verimlilik açısından neler başarabileceğinin sınırlarını zorluyor. Yaklaşık 8700 km menzile sahip olan uçak, daha önce geniş gövdeli uçaklar ile operasyon yapılabilen rotalarda, dar gövdeli bir uçakla sefer gerçekleştirebilmenin yolunu açtı. Bunu başarabilmek için yolcu kabininin altına büyük bir ekstra yakıt tankı yerleştirildi.
Uzatılan menzil, dar gövdeli bir uçağın sunduğu verimlilik avantajlarını korumaya da engel değil. Airbus, önceki nesil rakip uçaklara kıyasla, bu uçakta koltuk başına %30 daha düşük yakıt tüketimi vaadediyor. Ayrıca, uçağın kanatlarındaki flap ve slat mekanizmalarına, kalkış ve iniş performansını artıracak eksta aerodinamik iyileştirmeler yapıldı. Kokpit ekibi için, gerektiğinde kalkışta %4,5’e kadar daha fazla itki gücü sunan özel bir güç artırma sistemi eklendi.
Iberia, 8 saatten kısa uçuşlarda, iki pilot ve dört kabin ekibinden oluşan mürettebatın, A321XLR’nin operasyonel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olduğuna karar verdi. Havayolu, geniş gövdeli uçaklarda görev yapan mürettebatını A321XLR için eğitmek yerine, dar gövdeli uçaklarda görev yapan uçucu ekibi ETOPS uçuşları için eğitti ve lisanslandırdı.
Havayolu için, dar gövdeli uçakta gerçekleştirilen uzun mesafeli uçuşların en büyük farklılıklarından biri de ikram konusunda yaşandı. Iberia’nın transatlantik uçuşlarında yolculara ikram edilen yemekler, başlangıç ve ana yemekler şeklinde bölünmek yerine tek seferde veriliyor. Tatlı ile içecekler ise yemeklerden ayrı olarak servis ediliyor.
Uzun mesafeli, tek koridorlu operasyonlarda yeni bir dönemin başlangıcı olan bu uçuş, havacılık sektöründe taşları yerinden oynatacak gibi görünüyor. A321XLR’nin ikincil şehirler arasında noktadan noktaya seyahat için yeni olanaklar açması ve önümüzdeki yıllarda uzun mesafeli rota ağlarını yeniden şekillendirmesi bekleniyor. Airbus bu uçak için şu ana kadar 500’ün üzerinde sipariş almayı başardı. Türkiye’den hiçbir havayolu bu uçak için sipariş vermedi.
BOEING’TE 7 HAFTALIK GREV NASIL BİTTİ?
ABD’li imalatçı Boeing, 400’den fazla çalışana işten çıkarma bildirimi gönderdi. The Seattle Times’ın haberine göre, Havacılık ve Uzayda Profesyonel Mühendislik Çalışanları Sendika (SPEEA) üyesi olan 400’den fazla çalışana 1 Kasım 2024’te fesih bildirimi yapıldı.
Boeing CEO’su Kelly Ortberg, Ekim 2024’te yaptığı bir açıklamada, şirkette “zor kararlar gerektiren” yapısal değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu söylemişti. Toparlanmak için bu tip bir eylemin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştı. Boeing uzun vadede toplam personel sayısını %10 azaltmayı planladığı için, ilk adım olarak 438 kişiye bu bildirimin yapıldığı doğrulandı. İşten çıkarılan 438 çalışanın 218’inin mühendis ve 220’sinin teknisyen olduğu bildirildi.
İşten çıkarılan personele Ocak 2025 ortasına kadar maaş ödenecek ve üç aya kadar sübvansiyonlu sağlık hizmeti sağlanacak.
Boeing’in Makinistler Sendikası üyesi 33 bin personelinin yedi hafta süren grevi, sendika üyelerinin %58’inin grevi bitirme yönünde oy vermesi ile geçtiğimiz haftalarda sona erdi.
Kabul edilen teklif, dört yıl boyunca %38’lik maaş artışı, 12.000 Dolar prim ve çalışanlara maaşlarının bir parçası olarak veya 401K emeklilik fonuna ödenebilecek ek 5.000 $ ödeme içeriyordu.
Son dönemde adı sürekli olarak krizlerle anılan Boeing, Ocak 2024’te Alaska Havayolları’na ait 737 MAX 9 uçağının kalkıştan kısa süre sonra acil durum kapağının kopması olayı ile dikkatleri iyice üzerine çekti. Yaşanan olay, Boeing’in uçak üretim süreci boyunca uyguladığı emniyet ve kalite prosedürleri hakkında büyük soru işaretlerine yol açtı.
Boeing, Ekim 2024’te yeni bir halka arz hamlesiyle 21 milyar Dolar topladı. Elde edilen sermayenin, borç ödemeleri ve iştirakleri yapılacak yeni yatırımlar için kullanılması planlanıyor.