Havacılık Bülteni-297

YOLCU UÇAĞI VE HELİKOPTER HAVADA ÇARPIŞTI!

60 yolcu ve 4 mürettebatı ile Wichita Dwight D. Eisenhower Ulusal Havalimanı’ndan (ICT) kalkış yapan, Bombardier CRJ-700 (N709PS) tipi bölgesel yolcu uçağı, Ronald Reagan Washington Ulusal Havalimanı’na iniş için son yaklaşma aşamasında, ABD Ordusu’na ait Sikorsky UH-60 Black Hawk tipi helikopter ile çarpıştı. CIA karargahı olarak bilinen Fort Belvoir’deki Davison Army Airfield’den kalkış yapan helikopterin, eğitim uçuşu gerçekleştirdiği açıklandı.

Çarpışma, Ronald Reagan Havalimanı pistine yaklaşık 800 metre mesafede ve yaklaşık 90 metre irtifada gerçekleşti. Çarpışma esnasında uçak, saatte yaklaşık 205 kilometre hızla seyrediyordu. Çarpışma sonrası hem uçak hem de helikopter, Potomac Nehri’ne düştü. American Airlines’in alt şirketi PSA Havayolları adına uçan CRJ-700 uçağındaki 64 kişi ile helikopterdeki 3 askeri personelin tamamı yaşamını yitirdi.

Kaza sonrası bölgeye sevk edilen acil durum ekiplerinin kurtarma çalışmaları, soğuk hava, güçlü akıntılar ve buzlanma gibi koşullar nedeniyle oldukça zorlu ilerledi.

ABD Ulusal Ulaştırma Emniyeti Kurulu (NTSB) ve Federal Havacılık İdaresi (FAA), kazanın nedenini belirlemek için kapsamlı bir soruşturma başlattı. Her iki hava aracının da kara kutusuna ulaşıldı ve kayıt cihazları, analiz için NTSB laboratuvarına gönderildi.

Kazaya ilişkin ilk bilgilere göre, uçak normalde havalimanının 01 pistine inmesi gerekirken, kule pilotlara 33 pistine inip inemeyeceklerini sordu. Pilotlar bu talebe olumlu yanıt verdi. Uçağa iniş izni verilmesinin ardından, kokpit ekibinin hava trafik kontrol talimatlarını izleyerek, rutin bir yaklaşma gerçekleştirdiği görüldü.

Öte yandan hava trafik kontrolörü, askeri helikoptere, görsel uçuş kuralları çerçevesinde, CRJ-700 uçağının arkasından geçmesi talimatı verdi. Kule, helikopter pilotlarına, uçağın görüş alanında olup olmadığını sorduğunda, hiçbir yanıt alamadı ve kısa süre sonra da çarpışma yaşandı.

Korkunç kazanın kesin nedeni henüz belirlenemedi. Kara kutulardan elde edilecek verilerin analiz edilmesinin ardından ortaya çıkacak nihai kaza raporu ile kazanın kesinin nedeninin ortaya çıkarılması bekleniyor.

KAZA GELİYORUM DEDİ!

Askeri helikopterlerin, kazanın yaşandığı hava sahasında uçuş yapması oldukça yaygın bir durum. Washington DC’de helikopter trafiğini düzenleyen, ticari uçak trafiğinin altından ve etrafından yönlendirmek için tasarlanan helikopter rotaları ve bölgeleri bulunuyor. Bu rotalar arasında yer alan 4. Rota, Potomac Nehri’nin doğu yakasından aşağı doğru gidiyor ve bu rotada helikopterlerin uçabileceği maksimum irtifa 200 ft. Görsel ayrım sağlandıktan ve doğru irtifalar korunduktan sonra, helikopterlerin uçakların iniş trafiğinin altında bir seviyede uçması alışılmadık bir durum değil.

Kazanın yaşandığı gün, ADSB verilerine göre, helikopter 4. Rota’da güneye doğru seyrini sürdürürken, uçak havalimanının 33 pistine doğru inişe hazırlanıyor. 33 pistine yapılan inişlerin, 01 pisti kadar yaygın olmaması nedeniyle, helikopter pilotlarının bu durumu fark edememiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Son zamanlarda ABD genelinde hava trafik kontrolörlerinin sayısında yaşanan düşüş ve hava sahasındaki yoğun trafik nedeniyle, yakın geçmişte de benzer kazaların kıl payı önlendiği havacılıkta ramak kala olarak adlandırılan olaylarının yaşandığı söyleniyor.

Çarpışmadan sadece 24 saat önce, Hartford’dan (BDL) Washington’a (DCA) gelen American Eagle şirketine ait Embraer E175’in son yaklaşma sırasında askeri bir helikoptere 1.000 ft yaklaştığı ortaya çıktı. Uçaktaki çarpışma önleyici sistemden uyarı alan pilotların pas geçme kararı aldığı ve kuleye altlarından helikopter geçtiğini raporladıkları açıklandı. Bu olaydan hemen önce de Southwest Havayolları’na ait bir uçağın, son yaklaşma sırasında 900 ft irtifadayken, bir helikopterin 300 ft irtifada uçtuğu bir durum da yaşandı.

UÇAKLARDA ÇARPIŞMA ÖNLEYİCİ SİSTEM: TCAS

Ticari uçaklar, havada çarpışmalardan kaçınmalarına yardımcı olan TCAS sistemi ile donatılıyor. Sistemin neden bu çarpışmayı önleyemediği sorusuna ise uzmanların yanıtı oldukça net. Bu kazada olduğu gibi 1.000 ft altındaki irtifalarda, TCAS sistemi yalnızca pilotları yakındaki diğer uçaklar konusunda uyaran TA adı verilen sinyaller veriyor. Pilotların çarpışmadan kaçınmak için hangi eylemi gerçekleştirmesi gerektiği ile ilgili özel talimatlar içeren RA adı verilen çözüm uyarıları ise 1000 ft altındaki irtifalarda sistem tarafından verilmiyor. Kazanın önlenememesinin sebebi çarpışmanın gerçekleştiği irtifa olarak görülüyor.

Helikopter pilotlarının, uçağı nasıl göremediği de büyük bir merak konusu. Bu yüzden çarpışmanın kasıtlı gerçekleştirildiğine yönelik iddialar da bulunuyor. Ancak uzmanlar, geceleri gökyüzünde çok fazla ışık olması nedeniyle, helikopter pilotlarının kulenin bir uçakla görsel temasları olup olmadığını sorduğunda, bambaşka bir uçağa bakıyor olmalarının mümkün olduğunu söylüyor. Bu yanlış anlaşılmaların giderilebilmesi için çözüm yolları geliştirilmesi gerektiği düşünülüyor.

Washington DC çevresindeki hava sahası, uzun süredir uçakların ve helikopterlerin görsel ayrımla birbirlerine çok yaklaşmalarının normalleştiği ve bu yüzden er ya da geç bu tip bir kaza yaşanmasının beklendiği bir bölgeydi. Her iki taraf için de manevra konusunda hiç marj bırakmayan bu yaklaşmalar, uzun zamandır beklenen felaketi getirdi. Hava trafik kontrolünün, uçak ve helikopterin çarpışmadan önce birbirlerine çok yaklaştığı anlarda sesinde herhangi bir endişe belirtisi olmaması da bu durumun ne kadar normalleştiğini ortaya koyan bir kanıt olarak gösteriliyor.

DONALD TRUMP: ‘KAZA ÖNLENEBİLİRDİ!’

Washington’da gerçekleşen kaza, yaklaşık 16 yıl sonra ABD’li bir havayolunun karıştığı ilk ölümlü uçak kazası olarak kayıtlara geçti. Bundan önceki son kaza, 12 Şubat 2009’da New Jersey’den kalkış yapan Colgan Air’e ait Bombardier Q400 tipi uçağın, Buffalo’ya yaklaşma sırasında düştüğü ve uçaktaki 45 yolcu ve 4 mürettebatın tamamının yaşamını yitirdiği kaza olmuştu. Bu iki kaza arasında geçen yaklaşık 16 yıllık süre içinde Amerika Birleşik Devletleri’nde 150 milyon uçuşun emniyetli bir şekilde gerçekleştiği ve bu uçuşlarda 10 milyarın üzerinde insan taşındığı düşünüldüğünde bunun inanılmaz bir rekor olduğunu söylemek de mümkün.

ABD Başkanı Donald Trump, uçak ve helikopterin çarpışmasının ardından yaptığı açıklamada, önceki yönetimlerin çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarının bu kazaya zemin hazırlamış olabileceğini öne sürdü. Kazanın önlenebilir olduğunu düşündüğünü söyledi.

FAA, kazanın ardından Ronald Reagan Washington Ulusal Havalimanı çevresindeki helikopter uçuşlarına kısıtlamalar getirdi. Benzer kazaların önlenmesi için hava trafik kontrol prosedürlerinin gözden geçirilmesine karar verildi.

Hazırlanan ön raporda, kaza anında kuledeki personel seviyelerinin yetersiz olduğuna yönelik bilgiler verilirken, yapılan planlamanın saat ve trafik hacmi için yeterli olmadığı ifade edildi. Normalde iki kişi olması gerekirken, yalnızca bir hava trafik kontrolörünün hem helikopter hem de uçak trafiğini yönettiğine vurgu yapıldı.

GECE GÖRÜŞ GÖZLÜKLERİ NEDEN İŞE YARAMADI?

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, eğitim uçuşu yapan helikopterde, gece görüş gözlüğü kullanan ve oldukça deneyimli üç mürettebatın yer aldığını açıkladı.

Uzmanlar, Gece Görüş Gözlükleri’nin (NVG)de  her derde deva olmadığı görüşünde. Gözlüklerin renk göstermiyor olması, çevresel görüşü önemli ölçüde sınırlaması ve aydınlık, kentsel ortamlarda aşırı doygun hale gelerek soluklaşabildiği belirtiliyor. Helikopter pilotlarının, bu gözlükleri takıyor olmasının, uçağı görme olasılıklarını artırdığı anlamına gelmediği vurgulanıyor. Pilotların ağaçlardan ve elektrik hatlarından kaçınmalarına yardımcı olan gözlüklerin, uçağın çevresindeki çok sayıda parlak ışık nedeniyle çevresel görüşlerini de azaltmış olabileceğine vurgu yapılıyor. Kazaya karışan helikopterin ait olduğu 12. Havacılık Taburu’nun tüm uçuşları incelemeye alınırken, bölgedeki eğitim tatbikatları durduruldu.

ABD’nin yeni Ulaştırma Bakanı Sean Duffy ise helikopter, kule ve uçak arasındaki iletişimin sorunsuz olduğunu söyledi. İletişim konusunda standart prosedürlerin izlendiğini aktaran Duffy, helikopterdeki mürettebatın, yakınlarında bir uçak olduğunu bildiklerini söyledi. Duffy ayrıca Başkan Trump’ın kazanın önlenebilir olduğu düşüncesine, kesinlikle katıldığını da söyledi.

Uçakta, 1994 yılında dünya şampiyonu olan ve yaşamına antrenör olarak devam eden Yevgenia Shishkova ve Vadim Naumov gibi Rus artistik buz patencileri ile ABD’de antrenörlük yapan eski Sovyet patenci Inna Volyanskaya da dahil olmak üzere ABD Artistik Buz Pateni Federasyonu’ndan birkaç üye vardı.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov da uçakta pek çok başka Rus vatandaşı olduğunu da doğruladı.

GÜNEY KORE’DEKİ KORKUNÇ KAZANIN ÖN RAPORU HAZIRLANDI!

Hong Kong’a gitmek üzere Busan Gimhae Uluslararası Havalimanı’ndan kalkışa hazırlanan Güney Koreli havayolu Air Busan’a ait Airbus A321 uçağının kuyruk bölümünde başlayan yangın, uçağın tamamına yayıldı.

Uçaktaki 168 yolcu ve yedi mürettebat üyesi, acil durum kaydıraklarını kullanarak uçağı terk etmeyi başardı. Sadece üç kişinin hayati tehlikesi olmayacak şekilde yaralandığı açıklandı.

Olay yerinden çekilen ve sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, Airbus A321-232’nin (tescilli HL7763) ciddi şekilde hasar aldığını gösteriyor.

Havalimanı yangınla mücadele ekiplerinin, olay yerine kısa süre içinde ulaşması ve yangına müdahale etmesiyle çok daha büyük bir facianın önüne geçildiği belirtiliyor.

29 Aralık 2024’te Jeju Air’e ait Boeing 737-800’ün Muan Havalimanı’na inişte yaşadığı ve 179 kişinin hayatını kaybettiği kazadan sadece birkaç hafta sonra gerçekleşen bu olay, havacılıkta gözlerin bir kez daha Güney Kore’ye çevrilmesine neden oldu.

Öte yandan hafta içinde Güney Koreli yetkililer, Jeju Air kazası ile ilgili hazırlanan ön raporu kamuoyu ile paylaştı. Rapora göre kazanın birincil nedeni kuş çarpması olarak gösterildi.

Altı sayfalık raporda, Jeju Air’e ait Boeing 737-800’ün her iki motorunda da doğu Asya’da yaygın küçük bir ördek türü olan Mavi Baykal DNA’sı tespit edildiği bilgisi yer aldı.

Pilotların kuş çarpması nedeniyle kuleye acil durum bildirimi yaptığı ve uçağı pistin merkez hattıyla hizalayarak gövde üzeri iniş gerçekleştirdikleri belirtildi. Ancak raporda uçağın neden iniş takımları kapalı şekilde indiğine dair bilgi yer almadı.

Raporda uçağın kara kutularında kazadan önceki 4 dakika 7 saniyelik sürenin kaydedilmediği belirtildi. Kayıtlar durmadan önce uçağın 161 knot hızla ve 498 fit yükseklikte seyrettiği bilgisi yer aldı. Ancak raporda kara kutudaki her iki kayıt cihazının da kazadan hemen önce neden aynı anda durduğu açıklanmadı.

Ulaştırma Bakanlığı, raporda yer alan bilgilerin ön bilgi olduğunu, değişikliğe tabi olabileceği ve hatalar içerebileceğini” belirtti. Bu rapordaki herhangi bir hatanın, nihai kaza raporu ile düzeltileceğine vurgu yapıldı.

Kaza inceleme ekibinin motorları sökeceği, uçağa ait bileşenleri derinlemesine inceleyeceği, kara kutu verilerini analiz edeceği, lokalizer antenleri ile bu antenlerin üzerinde bulunduğu beton direkleri ve kuş çarpması kanıtlarını inceleyerek  kazanın kesin nedenini belirleyeceği bilgisi paylaşıldı.

CONCORDE SONRASI SES HIZINI AŞAN İLK İNSANLI UÇUŞ YAPILDI! 

Boom Supersonic şirketi tarafından geliştirilme çalışmaları devam eden sesten hızlı uçak Overture’nin XB-1 isimli prototipi, Concorde’nin son uçuşundan bu yana ses bariyerini aşan ilk insanlı sivil uçak oldu.

28 Ocak 2025’te Kaliforniya’daki Mojave Hava ve Uzay Limanı’ndan (MHV) havalanan XB-1, daha önce Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından bu test amacıyla kapatılan, Mojave Çölü üzerindeki özel hava koridoruna doğru yöneldi.

Bu tarihi uçuşta XB-1’in kontrolü, deneyimli test pilotu, Amerika Birleşik Devletleri Deniz Test Pilotu Okulu mezunu olan Tristan “Geppetto” Brandenburg’daydı.

Kalkıştan yaklaşık 11 dakika 30 saniye sonra süpersonik hıza ulaşan XB-1’i, gökyüzündeki bu tarihi uçuşunda, Dassault Mirage F1 ile yüksek çözünürlüklü kameralar ve diğer özel veri toplama ekipmanlarıyla donatılmış bir Northrop T-38 Talon uçağı takip etti.

Bu, XB-1’in Mojave’den gerçekleştirdiği 12. test uçuşuydu. Uçak, kalkış yaptığı meydana geri inmeden önce, üç kez süpersonik hıza ulaştı.

XB-1, havada toplam 33 dakika kaldı. Uçuş, çeşitli sosyal medya platformlarında canlı olarak yayınlandı ve Flightradar24’te küresel olarak en çok takip edilen uçuş oldu.

Boom Supersonic, Overture adını verdiği süpersonik yolcu uçağı ile insanlara sesten hızlı uçmanın kapılarını yeniden açmayı amaçlıyor. 64 ila 80 arasında yolcu taşıması beklenen uçağın 1.7 Mach seyir hızına ulaşması ve 7.867 kilometre menzile sahip olması bekleniyor.

Boom, American Airlines, Japan Airlines ve United Airlines gibi önde gelen havayollarından gelen taahhütler ve ön siparişler de dahil olmak üzere Overture için şimdiye dek 130 sipariş aldığını duyurdu.

AIRBUS EVTOL PROJESİNE ARA VERDİ!

Avrupalı imalatçı Airbus, CityAirbus NextGen adını verdiği, elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) yapabilen uçağın geliştirilmesi ile ilgili çalışmalarına ara verdiğini duyurdu.

Airbus Helicopters şirketinin çatısı altında geliştirilen CityAirbus NextGen, gelişmiş hava hareketliliği alanında Avrupalı üreticinin amiral gemisi projesiydi.

CityAirbus NextGen, üç yolcu ve bir pilot olmak üzere toplam dört kişiyi, 80 km uzağa, saatte yaklaşık 120 km seyir hızı ile ulaştırması beklenen tamamen elektrikli bir hava aracı olarak tasarlandı.

Projenin askıya alındığına yönelik açıklama, mürettebatsız bir CityAirbus NextGen prototipinin, güney Almanya’da Donauwörth’teki Airbus test sahasında ilk test uçuşunu gerçekleştirmesinden iki ay sonra yapıldı.

Airbus Helicopters CEO’su Bruno Even, bu programın askıya alınmasının temel nedeninin mevcut bataryaların yetenekleri konusundaki belirsizlik olduğunu vurguladı.

Airbus’ın bu proje için çalışmalara ara vermesi, son birkaç haftada, bu alandaki en önemli oyuncularından ikisi olan Lilium ve Volocopter’in ciddi mali zorluklarla karşılaştığı haberlerinin üzerine eklendi. Avrupa’da ileri hava hareketliliği sektörünün geleceği pek parlak görünmüyor.

Diğer eVTOL geliştiricilerinin aksine, Airbus bu proje ile ilgili takvim vermekten hep kaçındı. Airbus yöneticileri başından beri CityAirbus NextGen ile ilgili lansman tarihi vermeyi sürekli reddediyordu.

Ancak CityAirbus NextGen programı ile ilgili tüm çalışmalar aniden durdurulmayacak. Projenin tamamen askıya alınma kararı yürürlüğe girmeden önce, prototipler ile devam eden test uçuş programının 2025 yılı boyunca devam etmesi bekleniyor.

BOEING 777X’İN LANSMAN MÜŞTERİSİ AÇIKLANDI!

ABD’li imalatçı Boeing, en yeni geniş gövdeli uçağı 777X’in lansman müşterisinin, Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa olacağını duyurdu. Bu haber, sertifikasyon sorunları nedeniyle, planlanan teslimatı yaklaşık 5 yıl geciken uçağın ilk teslimatının ne zaman yapılacağı ile ilgili uzun süredir devam eden spekülasyonlara karşı da bir cevap niteliğinde.

Boeing CEO’su Robert Kelly Ortberg, son zamanlarda yaşanan aksaklıklara rağmen 2026’da uçağın ilk teslimatını yapma yolunda ilerlediklerini belirtti.

Lufthansa, Boeing 787 uçaklarında kullanmayı düşündüğü Allegris adını verdiği business class koltuklar için henüz FAA onayını alamadı. Kelly Ortberg, 777X’in genel olarak daha karmaşık bir iç mekana sahip olduğunu ve bu nedenle daha geniş bir sertifikasyon programından geçirildiklerini aktardı. Boeing’in ilk 777X teslimatını gerçekleştirmeden önce koltuklarla ilgili sertifikasyon sorunlarını çözebileceğine inandığını ifade etti.

Alman havayolunun CEO’su Jens Ritter de kısa süre önce, başlangıçta 2025’in başları olarak görünen teslimat projeksiyonları, 2026’nın yaz sezonuna ötelemek zorunda kaldıklarını açıklamıştı. Havayolunun, 777 ailesinin en yeni varyantı için 27 adet kesin siparişi bulunuyor.

Öte yandan 777X’in uçuş testleri, bir itki bağlantısı arızasından kaynaklanan beş aylık zorunlu bir aranın ardından, kısa süre önce yeniden başladı. Yaşanan sorun, rutin bir uçuşun ardından yapılan bir bakım sırasında tespit edildi. Ancak daha sonra diğer iki test uçağında da aynı sorun görüldü. Bu sorun nedeniyle Eylül 2024’ten beri testler askıya alındı ​​ve bu da sertifikasyon süreci ile ilgili soruları gündeme getirdi. Ortberg, yatırımcılara, Boeing’in birkaç test uçağında keşfedilen itki bağlantı sorunlarını düzeltme konusunda, kontrolün kendilerinde olduğunu garanti etti.

Boeing’in web sitesinde 777X için bugüne kadar 14 müşteriden farklı müşteriden 481 kesin sipariş alındığı bilgisi yer alıyor. Uçak için sipariş veren havayolları arasında Lufthansa, Emirates ve Qatar Airways gibi küresel şirketler görünüyor.

Boeing’in finansal raporları, 2024’ün dördüncü çeyreğinde 3,8 milyar Dolar zarar edildiğini gösteriyor. 2019’daki iki ölümlü 737MAX kazasından bu yana şirketin toplam zararı 35 milyar Dolar’ı aştı. The Business Journals’a göre, Boeing 2024’te 11,8 milyar dolar zarar etti. Bu, 2020’den bu yana şirketin yaşadığı en büyük yıllık zarar olarak kayıtlara geçti.

adbanner