Havacılık Sektöründe Duopol Esintisi

Muhammed Yılmaz, Türkiye’nin en dinamik ekonomi dergisi Platin için, Airbus ve Boeing’in havacılık sektöründe tüm pazarı ele geçirme süreçlerini ele aldı. Ayrıca Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından üretilen ve ilk kez Farnborough Airshow’da görücüye çıkan Hürjet’e dair detaylar ile Türkiye’nin en büyük savunma ihracatına imza atan ATAK Helikopteri’ni yazdı.


HAVACILIK SEKTÖRÜNDE DUOPOL ESİNTİSİ

Boeing ve Airbus’ın pazardaki payını her geçen gün artıracak adımlar atmasıyla, havacılık endüstrisi giderek güçlü bir duopol haline geliyor!

Havacılık endüstrisinin şirketler arasında işbirliği konusunda iyi bir geçmişe sahip olduğunu söylemek zor. Sektör, -demode bir şekilde- işbirliğinden çok, köklü birleşmeler ve devralma kültürüyle ilerleme eğilimine sahip. Son birkaç yılda yapılan bazı teknoloji işbirlikleri bu durumun değişmesi için yeterli görünmüyor. Geçtiğimiz ay yaşanan iki büyük gelişme de bu kültürün asla değişmeyeceğinin göstergesiydi.

Sektöre yön veren Amerikalı imalatçı Boeing ile Avrupalı imalatçı Airbus, birbirlerinin teknoloji ve ürünlerini çok yakından takip ediyor. İki üretici, dar ve geniş gövde olmak üzere bütün uçak pazarlarında, havayollarına rakip ürünler sunuyor. Satranç tahtasının iki tarafında oturan devler, böylece tüm sektörün yaklaşık yüzde 90’ına hakim durumda.

Her iki şirketin de ürün gamında, 100-160 yolcu kapasiteli bölgesel uçak pazarına hitap eden ürünleri yoktu. Bu pazardaki ihtiyacı Brezilyalı Embraer ve Kanadalı Bombardier karşılıyordu.

Uzun zamandır bölgesel uçak pazarındaki pastadan da payını almak için hamleler düşünen iki imalatçıdan ilk harekete geçen Airbus oldu. Geçtiğimiz aylarda Boeing, Bombardier C Serisi uçakların üretim programının Kanada hükümeti tarafından desteklendiği gerekçesiyle ABD Ticaret Bakanlığı’na şikayette bulundu. Trump yönetimi de Boeing’e destek vererek, bu uçakları satın alan ABD’li havayolu şirketlerine yüzde 300’e varan ekstra vergi getirdi.

Airbus, adeta krizi fırsata çevirerek büyük bir çıkmaza giren Kanadalı imalatçı Bombardier ile Ekim 2017’de uçakların üretim programının kendilerine geçmesi konusunda anlaştı. Yüzde 50.01’lik çoğunluk hisseyi satın alan Airbus, 1 temmuz itibariyle direksiyona geçti. Kalan hisselerin yüzde 31’i Bombardier’in ve yüzde 19’u da Québec Investment’ın oldu.

10 Temmuz günü Airbus’ın Toulouse’daki tesislerinde düzenlenen benim de katıldığım büyük bir törenle Airbus ailesinin en yeni üyesi dünyaya duyuruldu. CS100 ve CS300 olmak üzere iki modeli bulunan uçakların isimleri de Airbus A220-100 ve A220-300 olarak değiştirildi. Airbus, 100-160 koltuk kapasiteli A220’lerin, dar gövde uçak pazarında, en çok satan modelleri olan A320neo ailesinin mükemmel bir tamamlayıcısı olacağı görüşünde.

Anlaşmaya göre şirketin merkezi ve son montaj hattı Kanada’nın Mirabel şehrinde kalacak. Ancak Airbus, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında uçak için ikinci montaj hattı açmayı planlıyor.

Bütün bu gelişmeler üzerine Boeing de Brezilyalı Embraer ile stratejik bir ortaklık kurulacağını duyurdu. Birlikteliğin, her iki şirketin de küresel havacılık pazarında büyümesini hızlandırmayı amaçladığı vurgulanırken; ortak girişimin yüzde 80 hissesi Boeing’in; yüzde 20’si ise Embraer’in olacak. Embraer’in tüm ticari faaliyetlerinin 4.75 Milyar Dolar olarak belirlendiği; Boeing’in bu miktarın yüzde 80’i olan 3.8 Milyar Dolar ödeyeceği açıklandı.

Stratejik ortaklığın mali ve operasyonel detaylarının kesinleşmesi ve anlaşmanın resmiyet kazanması, uzun bir süreç gerektiriyor. Brezilya Hükümeti’nin onayı ve diğer hissedarların kabulü ile birlikte diğer düzenleyici onaylar da beklenecek. Boeing Embraer ortaklığının resmiyete kavuşması için 2019’un sonu işaret ediliyor.

Böylece Embraer’in E-Jet ailesini portföyüne ekleyecek olan Boeing, yurt dışındaki üretim üssünü genişletecek ve bölgesel uçak pazarının da en önemli aktörlerinden biri olacak. Ama asıl önemlisi Airbus ve Boeing arasındaki rekabet yeni bir boyut daha kazanırken; kendilerinden sonra gelen en büyük iki imalatçıyı da oyunun dışına çıkarmış olacaklar.

A220’YE YAKINDAN BAKALIM

Yüzde 20’ye varan yakıt tasarrufu nedeniyle çevreci olmasıyla öne çıkan A220, daha hafif ve daha sessiz motorlarıyla yolculara keyifli bir seyahat vadediyor. Operasyonel kolaylığı sayesinde daha küçük ve London City gibi zorlu havalimanlarına uçmak isteyen havayolları için oldukça iyi bir seçenek gibi görünen A220’yi havayollarının büyük hubları beslemek amaçlı kullanılacağı öngörülüyor.


İlgili Haber | A220 Nasıl Bir Uçak?


Bugüne kadar 402 sipariş alan ve 38’i teslim edilen C serisi uçaklarının 23’ü Swiss, 9’u Air Baltic ve 6’sı da Korean havayolları filosunda 75 bin saatten daha uzun süredir uçuyor. Bu uçaklar günde 10’dan fazla uçuşta toplamda 18 saatin üzerinde operasyon yapıyor. Airbus bu uçaklardan önümüzdeki 20 yıl içinde 3000 tane satmayı planlıyor. Temmuz ayı sonunda düzenlenen Farnborough Airshow sırasında da ilk A220’nin teslimatı Air Baltic’e gerçekleştirildi.

Airbus’ın A220’yi duyurmasının hemen ardından, Amerikalı JetBlue, daha önce verdiği 60 tane Embraer siparişini A220-300’e çevirerek Airbus’ın yüzünü güldürdü. Böylece A220’nin sipariş sayısı bir anda yüzde 15 arttı. Jet Blue’nun uçakları 2020’de teslim edilmeye başlanacak.

A220’de kabin, 3 artı 2 koltuk konfigürasyonuna sahip. Baş üstü dolapları oldukça geniş. Koltuk arası diz mesafesi yeterli görünüyor. Pencerelerin büyüklüğü iyi bir görüş açısı sunuyor. Aydınlatma sistemi sayesinde de ferah bir kabin oluşturulmuş. Bu da rahat ve keyifli bir yolculuk vadediyor. Kokpit şimdilik C Serisi ile tamamen aynı. Önümüzdeki süreçte Airbus kokpitine daha fazla benzetileceği söyleniyor. Yani uçak bir süre sonra kabin ve kokpitteki dokunuşlarla daha fazla Airbus’a benzeyecek gibi görünüyor. 

HÜRJET 2022’DE GÖKYÜZÜYLE BULUŞACAK

Türkiye’nin en büyük savunma ihracatına imza atan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, şimdi de ilk yerli üretim süpersonik uçağı gökyüzüyle buluşturmaya hazırlanıyor.

Dünyanın en önemli havacılık organizasyonlarından biri olan Farnborough Airshow, 16-22 Temmuz tarihleri arasında düzenlendi. Tüm sektörü Londra’da bir araya getiren fuarın Türkiye’den en önemli katılımcısı Türk Havacılık ve Uzay Sanayii oldu.


İlgili Haber | İlk Milli Savaş Uçağı HÜRJET Görücüye Çıktı


Eski adı TAI olan şirket, fuardan kısa bir süre önce hem adını hem de logosunu değiştirdi. Böylece ilk kez uluslararası arenada yeni kurumsal kimliğiyle boy gösterdi. Eylül ayında ilk uçuşu planlanan T-625 Özgün Helikopter ve İnsansız Hava Aracı ANKA’yı fuarda sergileyen şirketin bir başka sürprizi ise Hürjet oldu.

Tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanıp üretilen eğitim uçağı Hürkuş’a jet motoru entegre edilmesiyle ortaya çıkan, jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET’in bire bir aynı ölçülerdeki modeli yani mock-up’ı ilk defa FIA 2018’de sergilendi. İlk olarak geçtiğimiz Ağustos’ta duyurulan Hürjet’in 2022 yılında gökyüzü ile buluşması planlanıyor. Şirketin CEO’su Temel Kotil, 2021’de uçağı havalandırmak konusunda son derece umutlu.

Ses hızının 1.2 katı hıza ulaşması planlanan uçak (1.2 Mach) böylece bir Türk üretici tarafından üretilen ilk süpersonik uçak olacak. T-38 jet eğitim uçaklarının yerini alacak Hürjet, aynı zamanda Türkiye ile İngiltere’nin ortak geliştireceği 5’nci nesil savaş uçağı TF-X projesine faydalı bir deneyim sağlayacak.

Uzunluğu 13 m; kanat açıklığı 9.8 metre, menzili 2592 km olan Hürjet’in seyir yüksekliği 13.8 km. Tek motora sahip olacak Hürjet için henüz motor seçimi yapılmadı. Seçilecek motorun General Electric (GE) F404 olması muhtemel görünüyor. Hürjet’in kokpiti için Martin-Baker fırlatma koltuğu seçilmiş. Kaska entegre gösterge sistemine sahip olan uçağın kokpitinde, Aselsan tarafından üretilen geniş ekranlar da göze çarpıyor. Hürjet aynı zamanda ilk milli hava füzeleri Gökdoğan ve Bozdoğan başta olmak üzere yerli silahlarla donatılacak.

Hürjet’e dair dikkat çeken diğer detay ise, ana renginin siyah olması. Uçak, son dönemde askeri alanda sıkça karşımıza çıkan dijital kamuflaj ile giydirilmiş.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SAVUNMA İHRACATI

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından üretilen T-129 ATAK helikopteri, fuar boyunca gösteri uçuşu yapan tek helikopter oldu. Bugüne kadar Kara Kuvvetleri’ne 36 tanesi teslim edilen T129 ATAK helikopteri çok önemli bir ünvanı da ele geçirdi. Yapılan uzun görüşmeler neticesinde Pakistan’a 30 tane ATAK helikopteri satışı kesinleşti. Böylece 1.5 Milyar Dolar ile Türkiye’nin en büyük savunma ihracatı gerçekleştirilmiş oldu. Bu anlaşmayla Türkiye; ABD, Rusya, İtalya ve Fransa’nın ardından taarruz helikopteri ihraç edebilen beşinci ülke oldu. Pakistan’a ilk helikopterin 3-4 ay içinde teslim edilmesi;  tüm projenin ise 2,5 yıl içinde tamamlanması planlanıyor.

adbanner