Uluslararası Sivil Havacılık Örgü (ICAO) tarafından organize edilen, havacılık ve alternatif yakıtlar ile ilgili yapılan çalışmalara odaklanılan yıllık toplantıların üçüncüsü için, 100 ülkenin temsilcisi Dubai’de bir araya geldi.
ICAO konferansında yapılan küresel anlaşma, havacılık endüstrisinde sürdürülebilir havacılık yakıtını ve temiz enerjiyi destekliyor. 100’den fazla ülke, sürdürülebilir havacılık yakıtı kullanımı yoluyla küresel emisyonlarını, 2030 yılına kadar en az %5 oranında azaltmayı taahhüt etti. Havacılıkta net sıfır karbon emisyonuna ulaşmaya yönelik maliyet tahminleri, 1,4 – 3,2 trilyon Dolar arasında değişiyor. Bu da sürdürülebilir havacılık yakıtının geliştirilmesi için mali destek ve küresel katılım ihtiyacını vurguluyor.
ICAO Konferansı’nda yapılan anlaşma, sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi ve diğer temiz enerjilerin havacılıkta kullanılmasına yönelik küresel bir çerçevenin belirlenmesi anlamına geliyor. Avrupa Komisyonu da ICAO’nun üçüncü kez düzenlediği Havacılık ve Alternatif Yakıtlar (CAAF/3) konferansta yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF), CO2 emisyonlarının 2030 yılına kadar en az %5 oranında azaltılması da dahil olmak üzere, havacılığın izlemeyi düşündüğü yeni yol yönü işaret ediyor. Dünya çapında SAF’ye artan ilgi, küresel talebin de hızla arttığını gösteriyor. ICAO, pazarda yeni gelişmeler ve ürünler görmeyi arzuluyor.
ICAO konferansında çizilen çerçeve, temiz enerji konusunda finansal yatırıma öncelik veren dünya çapındaki yatırımcılara ve üreticilere güçlü bir mesaj gönderdi. Bu hamleler, geçtiğimiz yıl alınan, 2050 yılına kadar küresel havacılıkta net sıfır CO2 emisyonuna ulaşma kararını pekiştiriyor. Böylece, İklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması’nın doğrudan kapsamına girmeyen havacılık sektörü, küresel iklim hedefleriyle uyum sağlamayı taahhüt etmiş oldu.
100 ülke bir araya geldi
2030 yılına kadar küresel emisyonlarda en az %5’lik bir azalmaya yönelik belirlenen geçici hedef, havacılıktan kaynaklanan emisyonlar ve daha az kirletici yakıtların benimsenmesi konusundaki endişeleri tartışmak üzere bir araya gelen 100’den fazla ülke tarafından kabul edildi. Ancak küresel güç merkezleri Rusya ve Çin, az kirletici yakıtları benimsemenin, ülke ekonomilerine nasıl zarar verebileceği konusunda görüşlerini dile getirdi.
Havayolları Önümüzdeki 15 Yılda SAF Talebini Nasıl Karşılayacak?
Bir sektör uzmanı, konuyla ilgili oldukça önemli bilgiler paylaştı. Havacılık, genel olarak küresel karbon emisyonlarının %2-3’ünü oluşturuyor. Ancak mevcut SAF kullanımı %1’den daha az. Dubai’de bir araya gelen, sektörün en özel temsilcileri, SAF’nin benimsenmesi yoluyla emisyonların düşürülmesi çağrısı yaparken; önceki %5-8’lik azaltım hedefi yeniden düzenlendi.
Üretim ve talepteki artışlar
Kolombiya’dan bir ICAO temsilcisi Mauricio Ramirez Koppel, ülkenin palm yağı ve benzer malzemelerden SAF üretimini araştırmayı planladığını belirtti. Reuters’ın haberine göre, konferansta belirlenen belirlenen %5 hedefinin, yeni SAF projelerinin başlatılması ve mevcut projelerin hızlandırılması sonucunu doğurabilir.
SAF üreticileri, talebin devam etmesi nedeniyle, sürdürülebilir havacılık yakıtının üretimini ve dağıtımını artırmak amacıyla, altyapıyı geliştirmek için finans ve enerji sektörlerindeki gelişmeleri yakından takip ediyor.
Konferansta birçok ülke, karbon nötr olma hedefiyle ilgili çekincelerini de dile getirdi. Suudi Arabistan ve Irak, Orta Doğu’nun büyük petrol üreticileri oldukları için, belirlenen hedefe ve son tarihe ciddi şekilde itiraz ediyor. Ayrıca Çin, havayollarının işletme maliyetleri üzerinde büyük bir baskı oluşturabileceği ve gelişmekte olan ülkelere meydan okuyabileceği; bunun da sınırlı enerji ve artan gıda üretim maliyetleriyle sonuçlanabileceği nedeniyle, konuyla ilgili endişelerini dile getirdi.
Faturası çok kabarık
Havacılık endüstrisinden yapılan tahminler, net sıfır karbon emisyonuna ulaşmanın maliyetinin, SAF’nin yeterli düzeyde geliştirilmesinin, sektöre 1,4 – 3,2 trilyon Dolar arasında bir maliyete karşılık gelebileceğini öngörüyor. Tüm uluslara erişim sağlamak, SAF ihtiyacını yineleyecek. Bu da sektörün karşılaşacağı bir başka zorluk olacak.
Kenya’daki Mombasa merkezli eski bir rafineri, yerel SAF üretme hedefini belirledi. Ancak ülkenin, Afrika ülkesinin genel ekonomik faydalarını incelemek için mali desteğe ihtiyacı olacak. Kenyalı bayrak taşıyıcı Kenya Airways, bu yılın başlarında Afrika Günü’nde Nairobi ile Amsterdam arasında SAF destekli bir uçuş gerçekleştirerek bu sürece çoktan dahil oldu.
Kaynaklar: Simple Flying, Reuters, Mobility, and Transport – EU