İngiliz Kraliyet Ailesinde İlginç Uçuş Kuralı

İngiliz Kraliyet ailesi üyeleri, uzaktan bakıldığında istedikleri her şeye sahipmiş gibi görünebilir. Ancak seyahat etme özgürlüğü söz konusu olduğunda, kraliyetin gücü ve nüfuzu, bazı noktalarda yetersiz kalabiliyor. Örneğin aile üyelerinin birlikte seyahat etme keyfini çıkarması neredeyse imkansız.

Kabuklu deniz ürünleri yiyememek, Kraliçe’den önce odaya çekilip dinlenememek gibi birbirinden ilginç kurallarla kuşatılmış olan kraliyet ailesi üyelerinin attığı her adım, Majesteleri’nin iyiliğini korumak ve düşünmek amacı taşıyor. Ancak aile üyelerinin uymaları gereken bir büyük kural daha var. Aynı uçakta birlikte seyahat etmekten kaçınmak!

Kraliyet ailesinin kıdemli üyelerinin, kötü bir seyahat deneyimi yaşama ihtimalleri çok düşük olsa da yine de aynı uçakta birlikte seyahat etmekten kaçınmaları, yazılı olmayan bir kural durumunda. Bu da Prens William’ın teknik olarak asla babası veya kendi çocukları ile aynı uçağa binmemesi gerektiği anlamına geliyor.

Ancak, bu katı kural William ve eşi Kate Middleton için pek uygulanabilir olmadı. Çünkü üç küçük çocuktan ayrı seyahat etmek oldukça zor hatta neredeyse imkansız. Bu yüzden, 2014 yılında, Prens George’un doğumunun ardından, William ve Kate, Kraliçe’den Avustralya turu öncesi hep birlikte uçmak için özel bir izin istemek zorunda kaldı.

Bu konuda resmi bir kural olmamasına ve kraliyet mirasçılarının geçmişte birlikte seyahat etmiş olmalarına ait tecrübeler olmasına rağmen, Kraliçe’nin son sözü söyleyeceği bir konuydu bu. Kraliçe de talebe olumlu yanıt verdi.

Kraliçe’nin bu talebe evet demesinin olası nedenlerinden birinin, havacılığın son birkaç on yılda, bu ilginç kraliyet kuralının ilk uygulandığı zamanlara göre ciddi şekilde ilerlemesi ve daha güvenli hale gelmesi olduğu düşünülüyor.

Prens William, Kate ve çocukları – Prens George, Prenses Charlotte ve Prens Louis – 2014’ten beri birlikte yoğun bir şekilde seyahat etti. Bu da Kraliyet ailesi üyeleri birlikte seyahat edemez kuralının, tarihin tozlu sayfaları arasında kalabileceği anlamına geliyor. Ama her ihtimale karşı büyükanneden izin istemeye devam etmek zorundalar.

KRALİÇE’NİN PASAPORTU YOK!

Kraliyet ailesi üyelerinin seyahatleri konusunda başka ilginç detaylar da var. Kraliçe’nin seyahat etmek konusunda en önemli avantajı, Dünya’daki istediği ülkeye pasaportsuz seyahat edebilme hakkına sahip olması. Tüm İngiliz pasaportları, Majesteleri adına verildiği için, Kraliçe’nin pasaportu olması gereksiz ve anlamsız bulunuyor. Edinburgh Dükü ve Galler Prensi de dahil olmak üzere, Kraliçe hariç, Kraliyet Ailesi’nin diğer tüm üyeleri pasaporta sahip.

Kraliçe Elizabeth, sadece yaşayan en uzun hükümdar hükümdar değil, aynı zamanda en çok seyahat edilenlerden de biri. Kraliçe olduğu süre boyunca 116 ülkeyi ziyaret etti.

Kraliyet ailesi üyeleri, kişisel tatilleri için tarifeli seferlerde seyahat edebiliyor. Ancak resmi bir ziyaret için uçuyorlarsa, özel olarak kiralanmış bir uçakla uçabiliyor. Bunun nedeni, İngiliz vergi mükellefleri ve vatandaşlarından elde edilen vergiler ile oluşturulan bütçede bu seyahatler için bir miktar para ayrılmış olması.

Görsel: Mark Cuthbert / UK Press Getty Images

Kraliçe, genellikle resmi seyahatleri için British Airways uçaklarını kiralıyor. Örneğin, 2011’de eşi Prens Phillip ile Avustralya’ya yapacağı seyahat için, British Airways’e ait Boeing 777 seçilmişti. Kraliçe geçmişte seyahatleri için Concorde da kiralamıştı. Kraliçe’nin devlet onaylı gezileri için askeri uçak isteme hakkı da bulunuyor.

Kraliçe, seyahatleri için Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait özel olarak dönüştürülmüş Airbus A330’u kullanma hakkına da sahip. Bu uçak, İngiltere Başbakanı ve diğer üst düzey hükümet yetkilileri tarafından da sıklıkla kullanılıyor. Kraliçe, özel uçakların ötesinde özel trenle de seyahat edebiliyor. Artık çok yaşlı olması nedeniyle uzun mesafeli uçuşları pek tercih etmiyor. Bu yüzden seyahatlerinde kraliyet trenini daha çok kullanıyor.

adbanner