Kalkıştan sonra, tuhaf bir şekilde üç camını kaybeden Airbus A321LR uçağında yaşanan olayın perde arkası belli oldu.
İngiliz Hava Kazaları Araştırma Kurumu (AAIB) 4 Ekim 2023’te meydana gelen bir olayın detaylarını araştırdı. A321’in camlarının, çekimler sırasında kullanılan yüksek güçlü ışıklar nedeniyle hasar gördüğü anlaşıldı ve konuyla ilgili özel bir bülten yayımlandı.
İngiltere merkezli charter havayolu Titan Airways’in G-OATW tescilli, yaklaşık iki yaşındaki Airbus A321LR tipi uçağı, Londra Stansted Havalimanı’ndan (STN) Orlando Uluslararası Havalimanı’na (MCO) gitmek üzere, üç pilot, bir mühendis, bir load master, altı kabin görevlisi ve tamamı havayolunda görev yapan dokuz yolcusu ile uçuşa hazırlandı.
Uçak, bir sonraki kontratlı uçuşunu gerçekleştirmek üzere yola çıktığı için, bu uçuş esnasında uçakta “biletli” yolcu yoktu. Rapora göre uçak, 22 pistinden havalandıktan kısa süre sonra, kemer ikaz ışıkları söndü. Bu esnada uçağın arka kısmındaki load master, kanat üstü acil çıkışlara yaklaşırken, kabinde gürültüsünün arttığını fark etti ve dikkatini uçağın sol tarafındaki pencereler çekti.
Pencereleri tutan conta sallanıyor ve pencerenin kendisi de ‘aşağı doğru kaymış’ gibi görünüyordu. O esnada duyduğu sesi “işitme duyusuna zarar verecek kadar yüksek” olarak nitelendiriyor.
Üçüncü pilot ve mühendis de gelip pencereyi kontrol ettikten sonra kokpit ekibi, 15.000 feet irtifada tırmanmayı durdurdu ve kalkış yaptıkları meydana geri dönüş kararı aldı. Uçak, kalkışından yaklaşık 37 dakika sonra aynı pist üzerinden Stansted Havalimanı’na indi.
A321, havada sadece 36 dakika kaldıktan sonra kalkış yaptığı noktaya döndü. İnişin ardından yapılan kontrollerde, kabindeki üç pencerenin eksik veya bulundukları yerde gevşek şekilde durduğu tespit edildi. Ayrıca sol stabilizatörde de gevşeyen camlardan birinin çarpması sonucu yapısal hasar meydana gelmişti. Ancak uçuş boyunca, kabin basınçlandırma sisteminde bir problem yaşanmadı.
Bu uçuştan önce aynı uçak, bir yılı aşkın süre boyunca, Birleşik Krallık hükümeti adına, G-GBNI tescili ile uçtu. Haftalar önce Kral Charles tam da bu uçakla seyahat etmişti.
Their Majesties travelled on the Airbus 321 Neo (G-GBNI) – dubbed the ‘baby Voyager’ – from Farnborough. pic.twitter.com/zvlrUs5DOI
— Rebecca English (@RE_DailyMail) September 20, 2023
Uçağın, 23 Eylül’den 2 Ekim 2023’e kadar, İngiltere hükümetine tahsis edildiği sözleşmenin bitmesi üzerine uçak, Titan Airways’e iade edildikten sonra; bakım işlemleri için Londra Southend Havalimanı’nda (SEN) bulunuyordu.
Bilmeyenler için Titan Airways, Airbus A320 ailesi uçak filosuna sahip bir İngiliz charter havayolu şirketi. Havayolu, İngiliz hükümetinden Four Seasons’a kadar pek çok farklı müşterisi için uçuşlar gerçekleştiriyor. Bu ilginç olayın kahramanı olan uçak, her türlü lüks yolculuğun aranan modellerinden olan “TCS World Travel” boyamalı jetti. Uçağın kabin içi tasarımı, oldukça şık detaylarla donatılmış durumda.
Hangarda yapılan çekim nedeniyle uçağın camları zarar gördü!
AAIB, yaşanan bu ilginç olaya neyin sebep olduğuna ilişkin bulgularını yayımladı. Uçuştan bir gün önce, uçağın hangarda bir çekim için kullanıldığı ortaya çıktı. Bir sürpriz yanılsaması yaratmak için, kabin pencerelerinden parlama efekti sağlayacak şekilde, uçağın dışına yerleştirilen ışıklar kullanılmıştı.
Işıklar, beş saatten fazla bir süre boyunca, uçağın sağ kanat çıkışlarının hemen arkasındaki pencereleri aydınlattı. Daha sonraki dört saatlik süre boyunca da soldaki pencerelere doğru yönlendirildi.
Anlaşıldığı üzere, bu ışıklar o kadar güçlüydü ki, uçağın camları yüksek sıcaklıklardan dolayı termal hasara maruz kaldı. Işıklar, uçağa olması gerekenden çok daha yakına yerleştirilmişti. Çoğu ışık, uçağın gövdesine altı ila dokuz metre arasındaki mesafedeydi.
AAIB, pencereleri yakından incelediğinde, “kabin kaplamalarının arkasındaki köpük malzemenin, hasarlı veya eksik olan pencerelerin bitişiğindeki alanlarda erimiş olduğunun tespit edildiğini” açıkladı. Toplamda uçağın dört penceresinin hasarlı olduğu anlaşıldı.
Işıkların uçağa uzaklığı
Yapılan soruşturma, camlarda meydana gelen hasarın, düşük irtifada tespit edilmesi nedeniyle, büyük bir sorun yaşanmadığını ortaya çıkardı. Ancak aynı yöntemle camlarda meydana gelen farklı düzeydeki bir hasar, özellikle pencere bütünlüğünün daha yüksek diferansiyel basınçta kaybolması durumunda, uçuş emniyeti açısından çok daha ciddi sonuçlara yol açabilirdi.
AAIB tarafından yürütülen soruşturma, benzer bir olayın nasıl önlenebileceğini anlamak amacıyla, BEA’nın, uçak üreticisinin ve uçak operatörünün desteğiyle devam ediyor.
İşin iyi tarafı, en azından bu sorun, bakımla ilgili herhangi bir eksiklikten kaynaklanmıyordu. Olay, akıllara 1990 yılında yaşanan, British Airways’in 5390 sefer sayılı uçuşunu getirdi. Birmingham-Malaga seferi sırasında, BAC One-Eleven 528FL tipi uçakta kabin basıncı problemi (dekompresyon) meydana geldi ve yüksek bir patlama sesi duyuldu. Kokpitin ön cam paneli, çerçevesinden ayrıldı ve kokpitte görev yapan kaptan pilot, kısmen uçaktan dışarı fırladı. Dizleri kokpit enstrümanlarına takılan pilotun üst gövdesi, aşırı rüzgar ve soğuğa maruz kalacak şekilde uçağın dışında kaldı. Otopilotun devreden çıkarılmasıyla, uçak hızlı bir şekilde alçaldı.
Uçak, Southampton Havalimanı’na acil iniş yaptı. Kaptan pilot Lancaster, sağ kolunda, sol başparmağında ve sağ bileğinde kırıklar, donma, morarma ve şok ile hayatta kaldı. Yardımcı pilotun da yüzünde donma emareleri vardı. Omzu çıkmıştı ve daha sonra travma sonrası stres bozukluğu yaşadı.
Yaşanan olayın ardından, kokpit ön camının, uçuştan sadece 27 saat önce değiştirildiği ve camı sabitlemek için kullanılan 90 cıvatadan 84’ünün çapının, 0,026 inç kadar küçük olduğu tespit edildi.
THY Uçağının da Camları Eridi
Haziran 2019’da Türk Hava Yolları filosuna katılan ilk Boeing 787’nin de başına benzer bir durum geldi. Uçağın tanıtım filmi çekimleri sırasında, yüksek ısı veren spot ışıkları, uçağın pencelerinde termal hasar oluşturdu.
Boeing 787 uçaklarında manuel olarak açılıp kapanan güneşlik bulunmuyor. Bu işlem, iki cam arasındaki özel filtre aracılığıyla gerçekleştiriliyor. İşte o özel film tabakası, spotların uzun süre aynı noktaya tutulması nedeniyle aşırı sıcaktan eridi. Böyle bir olay, ilk kez yaşandığı için ne yapacağını bilemeyen THY Teknik ekibinin imdadına, ABD’den gelen Boeing ekipleri yetişti. Uçağın eriyen camı, gelen ekip tarafından değiştirildi.