Luggage belt at an airport, Toronto, Canada.

Kayıp Bagajından Ölü Fare Çıktı

Havayolu seyahatlerinin en olumsuz deneyimlerinden biri bagajınızın kaybolması. Ancak geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, tüm kayıp bagaj sorunlarının aynı seviyede kötü olmadığının bir göstergesi adeta. ABD’nin Arkansas Eyaleti’nin Fayetteville şehrinden American Airlines ile seyahat eden Merry Cannon, hiç kimsenin istemeyeceği kadar kötü bir seyahat deneyimi yaşadı.

Cannon çocuğu ile birlikte, Fransa’da iş seyahatinde bulunan eşine sürpriz yapmak üzere yola çıktı. Ancak, Fayetteville’den yapacakları uçuş iptal edildiği için Chicago’daki bağlantılı uçuşlarını kaçırdılar. Havayolu, kendilerine yeniden rezervasyon yapmaları gerektiğini söyledi. Olaylar giderek tatsız hale geliyordu. Zira yeni rezervasyon yaptıkları uçuşları da ertelendi. Elbette Chicago’daki yeni bağlantı uçağını da kaçırmışlardı. Birkaç gün süren seyahat krizi aşılarak Cannon, çocuğu ile birlikte Avrupa’ya gitmeyi başardı.


İlgili Haber | Non-Stop ve Direkt Uçuş Aynı Şey mi?


Bütün bunlara rağmen, yaşayacakları kabus henüz başlamamıştı. Cannon’un valizi kayboldu. Tam beş gün sonra, dönüş yolculuğuna kısa bir süre saat kala valiz kendisine teslim edilebildi. Ancak valiz sadece geç kalmamıştı; Cannon, teslim aldığı andan itibaren valizde tuhaf bir koku olduğunu fark etti. Bu yüzde valizini teslim alır almaz hemen American Airlines’ı arayarak durum hakkında bilgilendirdi.

Adeta valizde ölü bir şeyler var gibi bir koku aldığını havayolu görevlisine söylerken; elbette bunun aslında böyle olabileceğini düşünmüyordu. Müşteri temsilcisi, kendisine valizin kaybolduğu süre boyunca, içine bir yerlerden sızıntı olmuş olabileceğini söyledi ve bu yüzden hem valizi hem de içindeki her şeyi yıkamasını tavsiye etti. Cannon, aldığı kokunun, çamaşırları bir kaç kere yıkasa bile çıkmayacak kadar güçlü olduğunu hissederken; valizin dibine ulaştığında kokunun nedenini anladı. Valizde ölü bir fare vardı!

Cannon o tablo ile karşılaştığı anda hissettiklerini: “Hayatımda hiç bu kadar çok ağlamadım ”diye anlatıyor. Yaşadığı şokun üzerine yeniden American Airlines’ı arayıp durumla ilgili bilgi verdikten sonra; müşteri hizmetleri onun talebini hızlandırdı ve çantadaki başka hiçbir şeye dokunmaması söylendi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nı da aradı.

Bakanlıkta görev yapan bir sağlık müfettişi, kendisine tam üç defa; veba salgını ya da hastalık taşıyan pire olasılığını anlattı ve onu uyardı. Hem valizi hem de içindekileri derhal yakmasını tavsiye etti. Ancak Cannon’un o sırada bulunduğu yerde çöp yakmak yasa dışıydı. Bu yüzden yapamadı.

Havayolunu yeniden arayarak durumu telafi etmeleri gerektiğini söyleyen ve tazminat talep eden Cannon’a müşteri hizmetleri temsilcisi, telefonda dört saat boyunca evrak doldurttu ve sonuç almak için Cannon yaklaşık bir hafta bekledi. Sonunda kendisine uluslararası uçuşlarda uygulanan en üst limit olan 1,600 dolar verileceği söylendi. Valiz ve eşyaların toplamının 3,217 dolar olduğunu söyleyen Cannon, içindekilerin gerçek değerinin neredeyse yarısı olan bu rakama itiraz etti.

American Airlines, yaşanan durum için özür diledi ve daha önce kontrol edilmiş olan bir valize, sonradan giren ölü bir fareden kendilerinin sorumlu olmadığını bildirdi. 1.600 dolarlık tazminat da yolcuya verildi.

Cannon ise meselenin para değil, saygısızlık olduğu görüşünde. Güven kavramının tek kullanımlık olduğunu ve şirketin bunu asla umursamadığını söylüyor. Cannon, Twitter hesabından ölü farenin fotoğrafını paylaşmayı da ihmal etmedi.

adbanner