Hollanda’nın ulusal havayolu KLM, bazı rotalarda, yolcuların uçmayı bırakıp, yola trenle devam etmesini istiyor. Amsterdam ve Brüksel arasında, seyahat etmek isteyen yolcular, havacılık kaynaklı emisyonların azaltılabilmesi için, Thalys’in hızlı tren alternatifini kullanmaya teşvik ediliyor.
KLM CEO’su Marjan Rintel, Air France’nin bu konuda yaptığı öncü adımları takiben, kısa mesafeli uçuşlar için alternatif demiryolu seçeneklerini desteklediklerini açıkladı. KLM’yi bu girişim için harekete geçiren en önemli faktör, 2019’da başlattığı “Sorumlu Uç” kampanyasının ardından; havacılık sektörü üzerinde karbon emisyonlarının azaltması için artan baskı.
Bir yandan da KLM’nin ana merkezi olan Amsterdam Schiphol Havalimanı’nda çeşitli krizler baş gösteriyor. Hollanda hükümeti kısa süre önce KLM’ye karşı bir hukuki zaferi elde etti ve havalimanının yıllık uçuş sayısını 500.000’den 440.000’e düşürme hakkını kazandı.
Bütün bu gelişmeler ışığında KLM, belirli demiryolu rotalarında toplu koltuklar satın aldı. Amsterdam’dan Brüksel’e günlük dört uçuşundan birini demiryolu hizmetiyle değiştiren KLM, geçtiğimiz yaz bu tren bileti planıyla projeyi test etti. Havayolu daha sonra Şubat ayında bir adım daha atarak, iki havalimanı arasında gidip gelen yolcular için, ek dört Thalys treni için toplu bilet satın aldığını duyurdu. Uçuşların saatlerine uygun trenlerde maksimum kapasite sağlandı.
Cesaret verici başlangıca rağmen pilot proje, yolcu transferlerini kolaylaştırma, bagaj hakkı destekleme ve Thalys’e aşina olmayan müşterilerle iletişimi geliştirme ihtiyacı ortaya çıktı. Bir yandan da sınırlı çalışma saatleri gibi zorluklar, havayolunun tüm bu rotadaki tüm hava bağlantısını demiryoluna çevirmesini engelliyor.
Fransa Yasakladı; Belçika Ekstra Vergi Koydu
Kısa mesafeli iç hat uçuşlarına Fransa’da uygulanmaya başlanan yasak ve Belçika’da vergileri artışı ile Avrupa havacılık pazarı, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek için demiryolu tabanlı bir devrime hazırlanıyor.
Hollanda ve Belçika başkentlerini birbirine bağlayan yaklaşık 320 kilometrelik yolculuk, karayolu ile 45 dakikadan az sürüyor ve bu rotada günde dört uçuş yapılıyor. Ancak Hollanda’nın bayrak taşıyıcısı, kardeş havayolu Air France’den aldığı ilhamla, yolcularını Fransız-Belçika ortaklı Thalys tarafından işletilen yüksek hızlı tren seferlerine yerleştirmenin hazırlıklarını yapıyor.
Günde dört hizmet sunulacak alternatif demiryolu hizmeti, iki başkenti, 1 saat 38 dakikada birbirine bağlıyor. Havalimanı güvenliğinde ve diğer aşamalarda kaybedilen zaman da düşünüldüğünde, tren bu rotada çok iyi bir alternatif haline geliyor.
Rintel, “Schiphol’den doğru bağlantılar sunulursa; hafta sonları da çalışırlarsa, biz Brüksel’e uçmayı bırakmaya fazlasıyla hazırız. Müşterilerimizi uçaktan trene taşıyacağız” şeklinde konuşurken; “iklim krizinin yaşandığı günlerde, hala bu ekstra rotalara sahip olmamız bir skandal. Bu uçuşların iklim üzerindeki etkisi trenden 14 kat daha fazla.” diyerek bu konudaki tehlikenin boyutunu ortaya koydu.
Proje Brüksel ile Sınırlı Kalmayacak
Rintel, KLM’nin belirli rotalarda blok halde koltuk satın aldığını, ancak hafta sonları ve sabah erken saatleri kapsamayan sınırlı çalışma saatlerinin, tüm uçuşların trene aktarılması konusunda çok büyük bir engel teşkil ettiğini söyledi.
Başlangıçta 2022’de denenen plan, Hollanda hükümetinin Brüksel, Paris, Londra, Düsseldorf, Frankfurt ve Berlin gibi şehirleri hedef alan Demiryolu ve Hava Hizmetleri Eylem Planı’nın bir parçası olarak hava taşımacılığına olan bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Amsterdam ve Brüksel arasında gidip gelen insanların yaklaşık %20 ila 25’i zaten demiryolu alternatifini tercih ediyor ve KLM bunu önümüzdeki yıllarda genişletmeyi hedefliyor.
Thalys birincil operatör olmaya devam ederken, KLM, diğer destinasyonlara genişlemek için NS Dutch Demiryolları ve diğer Avrupa demiryolu operatörleri ile de iş birliği yapmak için çalışıyor.
Değişen pazarlar
Almanya, 2021’de kısa mesafeli rotaları iptal etme olasılığını tartışırken, Lufthansa ve Star Alliance, iç hat ağına bağımlılığı azaltmak için, kombine biletlerin kullanılmasına izin vermek üzere, geçen yıl devlete ait Deutsche Bahn ile anlaşma yaptı.
Air France, SNCF ile ortaklaşa, Bordeaux, Marsilya ve Montpellier gibi şehirlere gitmek üzere Paris-Charles De Gaulle (CDG) ve Paris-Orly’ye (ORY) gelen 160.000’den fazla yolcu tarafından kullanılan benzer bir uzun vadeli uçak ve tren bileti imkanı sunuyor.
Hollanda hükümeti, uzun mesafeli gece trenlerini sübvanse etmek gibi politikaları teşvik etmesine rağmen, Rintel, etkili uzun vadeli alternatifler uygulanana kadar kısa mesafeli uçuşlar için uygulanmaya başlanacak genel bir yasağa da karşı çıkıyor.
“‘Yasaklayalım’ demek ve yerine tren alternatifi koymamak çok kolay. O zaman dainsanlar arabayla gidiyor ve bu daha da kötü” bir seçenek ifadelerini kullanıyor.
