Uzun yıllardır Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ticari uçakların kokpitlerine, kapı dışında ikinci bariyer eklenmesi büyük bir tartışma konusu. Otoritelerin de 2022’de bu tip bir öneride bulunmasıyla durum daha da ciddileşti. Nihai karar 2023’te alındı. Hafta içinde FAA yeniden yetkilendirme tasarısının imzalanmasıyla bu karar resmileşti. Şimdi herkes, bu adımın, uçuşları daha güvenli hale getirecek mantıklı bir gelişme mi, yoksa gereksiz bir israfı mı olduğunu sorguluyor.
ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Chapter 121’de yaptığı bir değişiklikle, ticari uçaklarda, mürettebat ve yolcuların güvenliğini sağlamak için, kokpite yeni bir bariyer eklenmesini emretti. Atılan bu adımın amacı, kokpite yapılacak saldırılara karşı koruma sağlamak ve saldırganların kokpite girmesini engellemek olarak duyuruldu.
Yeni kural, yeni üretilen uçaklar için 2025 yılı ortasından itibaren geçerli olacak. İmalatçılar, üretim sırasında kokpite yeni bir bariyer daha ekleyerek uçakları müşterilere teslim edecek.
11 Eylül saldırıları, havacılıkta pek çok kuralı kökten değiştirdi. Bunlardan biri de kokpit kapılarının zırhlı hale getirilmesi ve uçuş boyunca kapalı tutulması zorunluluğuydu.
11 Eylül Komisyonu’nun henüz hayata geçirilmemiş son tavsiyesi olan ikinci bariyer kuralının, 2018 federal yasası uyarınca, FAA tarafından, 2019’a kadar kabul edilmesi gerekiyordu. Ancak FAA, bu konuda harekete geçmek konusunda yavaş kaldı.
Yeni kuralın çıkış noktası, pilotlardan birinin, kokpitten tuvalet veya mola için ayrılmak zorunda kaldığı durumlar. Şu anda bu gibi durumlarda, kokpit kapısı açık bırakılıyor ve bir kabin görevlisi, kokpite giden koridoru servis arabası ile kapatıyor.
FAA, kokpite ikinci bariyerin satın alınması ve kurulumu da dahil olmak üzere uçak başına 35.000 dolara mal olacağını tahmin ediyor. Eğitim ve diğer maliyetlerin eklenmesiyle, getirilen kuralın bugünkü değer maliyetleri ile 505 milyon Dolar’ı bulması bekleniyor.
ABD Ulaştırma Bakanı Pete Butigieg, pilotlar ve uçuş ekipleri her gün milyonlarca Amerikalıyı güvenli bir şekilde taşıyor ve bugün onların hak ettikleri fiziksel korumaya sahip olduklarından emin olmak için önemli bir adım daha atıyoruz diyerek projeyi duyurdu.
İkinci kokpit bariyerinin nasıl bir tasarıma sahip olacağı ve işlevi ile ilgili açıklamalar önümüzdeki dönemde duyurulacak.
Bu karara mesafeli yaklaşanların sayısı da oldukça fazla. 11 Eylül’den bu yana geçen 20 yıldan fazla sürede, hiç kimsenin ticari bir uçağın kokpitine girmeyi başaramadığı düşünüldüğünde, zırhlı kokpit kapılarının yeterli güvenlik seviyesini sağladığı ve ikincil bariyerin gereksiz olduğu düşünülüyor.
Kokpite Kendini Kilitleyen Pilotlar!
Öte yandan, geçtiğimiz on yılda, kokpitte bir pilotun yalnız kaldıktan sonra kokpiti kilitleyip uçağı düşürdüğü olaylar da yaşandı.
Kasım 2013’te LAM Mozambik’in 470 sefer sayılı uçuşunda, kaptan pilot kendini kokpite kapattı ve uçağı düşürdü.
Mart 2014’te Malezya Havayolları’nın 370 sefer sayılı uçuşunu gerçekleştiren Boeing 777 ortadan kayboldu. Şu ana kadar öne çıkan teori, yardımcı pilotun kokpitten çıktığı bir anda, kaptan pilotun kokpit kapısını kilitleyerek uçağı düşürdüğü yönünde.
Mart 2015’te Germanwings’in 9525 sefer sayılı uçuşunda, yardımcı pilotun kokpite kendisini kilitleyip, uçağı düşürdüğü biliniyor.
Mart 2022’de China Eastern Havayolları’nın 5735 sefer sayılı uçuşunda gerçekleşen kaza ile ilgili olarak yetkililer, uçuştan elde edilen verilere dayanarak bunun kasıtlı bir intihar eylemi olduğuna inanıyor.
İkincil bariyeri gereksiz bulan kişiler, olaya bir de bu açılardan bakmak gerektiğini iddia ediyor.