Pilotun İçtiği Sigara Uçağı Nasıl Düşürdü?

Yaklaşık 6 yıl önce Paris-Kahire uçuşunda Akdeniz’e düşen, EgyptAir’e ait A320’nin ardındaki sis perdesini aralayacak yeni bir rapor ortaya çıktı. Bugüne kadarki tüm iddiaların aksine, kazanın nedeninin kokpitte yakılan bir sigara olduğu ortaya çıktı. 

19 Mayıs 2016’da MS804 sefer sayılı uçuşta Fransa’nın Paris Charles de Gaulle Havalimanı’ndan Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitmek için havalanan EgyptAir’e ait Airbus A320, 37 bin ft irtifada seyrederken, Yunanistan’ın Karpathos Adası açıklarında radar ekranından kayboldu ve kısa süre sonra Girit’in güneyinde Akdeniz’e düştü. Uçakta bulunan, 30 Mısırlı, 12 Fransız, 2 Iraklı, 1 İngiliz  ve 1 Kanada vatandaşı olmak üzere 56 yolcu ile 10 mürettebat üyesinin tamamı yaşamını yitirdi. Uçağın düşmeden önce şiddetli dönüş manevraları yaptığı belirlendi. 

Kazanın ardından ABD Donanması’nın da dahil olduğu geniş çaplı bir arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Uçağın kara kutusu Yunanistan karasularında bulundu. 

MISIRLI YETKİLİLERİN TERÖR SALDIRISI İDDİASI!

Mısırlı yetkililer, kazada hayatını kaybedenlerin bedenlerinde patlayıcı izleri bulunduğu için, kazanın terör saldırısı olduğunu iddia etti. Uçak düşmeden önce kokpitte yangın çıktığına yönelik tespitlerin ardından, ülkenin havacılık bakanı Şerif Fathy, kazanın en olası nedenin terör saldırısı olduğunu açıkladı. 

Zira bu kazadan 7 ay önce Rus Metrojet Havayolları’na ait Airbus 321 tipi uçak, Mısır’ın tatil beldesi Şarm el Şeyh’ten havalandıktan 23 dakika sonra Sina Yarımadası’na düşmüş, 224 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmamıştı. O kazada IŞİD’in yerel kolu, uçağa bir bomba yerleştirdiğini açıklamış ve Rusya daha sonra uçakta bir patlama olduğunu doğrulamıştı.

Mısır yönetimi, hiçbir terör örgütü veya grup, EgyptAir kazasının sorumluluğunu üstlenmemesine rağmen, kazanın terör saldırısı nedeniyle yaşandığından emindi. Kaza ile ilgili Mısırlı yetkililer tarafından bir nihai kaza raporu da açıklanmadı.

KAZANIN NEDENİ KOKPİTTEKİ SİGARA!

Ancak uzmanlar, kazaya pilotlardan birinin kokpitte yaktığı sigaranın, acil durum maskesinden sızan Oksijen ile tepkimeye girerek patlamaya yol açmasının sebep olduğunu açıkladı. Kokpitteki yangının, Oksijen sızıntısının sigaradan kaynaklı bir “kıvılcım veya alev” tarafından tetiklenmesiyle başladığı iddia ediliyor.

2018’de, Fransız uçak kaza araştırma ekibi, uçağın kara kutusundan elde edilen verilerin analizine dayanarak, kazanın uçakta çıkan bir yangın nedeniyle düştüğünü belirlemişti. Ancak detay paylaşılmamıştı. Mart 2022’de araştırma ekibi, kokpitte oksijen sızıntısı olduğunu kokpit ses kayıt cihazı CVR’dan elde edilen tıslama sesleri ile yakaladı. Bu sesin kokpitteki bir pilotun oksijen maskesinde yaşanan bir sızıntıya ait olduğunu iddia eden yeni rapor hazırlandı.

Kazadan üç gün önce, pilotların maskelerinin de yer aldığı ekipmanların bilinmeyen nedenlerle değiştirildiği ve bakım ekibi tarafından maskenin tahliye vanası ayarının ‘normal’ yerine ‘acil’ durum pozisyonuna getirilmesinin, Oksijen’in daha yüksek basınçla kokpite yayılmasına neden olduğu bildirildi. Airbus’ın uçakla ilgili emniyet kılavuzu, maskenin acil durum konumunda bırakılmasının ‘oksijen sızıntılarını meydana getirebileceğini’ net bir şekilde belirtiyor. Bu yüzden bu ekipmanların değiştirilmesi, çok dikkatli bir kontrol süreci gerektiriyor.

Kara kutu verileri, uçuş kontrol sisteminin, radarla temas kaybedilmeden dakikalar önce, kokpitte duman olduğunu belirten otomatik uyarılar verdiğini de gösteriyor. Kokpit ses kayıtlarında da pilotların bir yangın üzerine konuştukları duyulabiliyor. Kazadan birkaç dakika önce, yardımcı pilotun maskesindeki mikrofondan gelen ve güçlü bir hava akışını işaret eden “hışırtı” sesinin izole edilmesiyle puzzlenin tüm eksik parçaları tamamlanıyor. Maskeden sızan oksijenin sigara dumanı ile tepkimeye girmesi ile uçak seyir irtifasındayken kokpitte yangın çıkıyor. Yangın hızla yayılarak uçağın kontrolünün kaybedilmesine neden oluyor.

PİLOTLAR ACİL DURUM UYARISI VERMEMİŞ!

Uçak ile havayolunun yerdeki kontrol merkezi arasında iletişim kuran sistemin, uçuş manevra mekanizmaları için çok önemli olan bir bilgisayar sistemi de dahil olmak üzere iki saniyede yedi ileti arıza mesaj gönderdiği, ancak ne kaptan pilot Muhammed Saied Ali Shokair ne de yardımcı pilot Muhammed Ahmed Memduh Assem’in acil durum ilan etmediği de raporda yer aldı.

İtalyan Corriere Della Sera gazetesinin ele geçirdiği, Fransız uzmanlar tarafından hazırlanan ve Paris Temyiz Mahkemesi’ne gönderilen 134 sayfalık soruşturma belgesine göre, Mısırlı pilotların kokpitte düzenli olarak sigara içtikleri biliniyordu. Çünkü bu uygulama, kazanın yaşandığı dönemde yasak değildi. Sadece iki ay önce, aynı uçağın kokpitindeki kül tablaları da aşırı kullanım nedeniyle değiştirilmişti. Havayolu, pilotların kokpitte sigara içmesini bu kazadan hemen sonra yasakladı. 

Raporda ayrıca kokpitteki ses kayıtlarından elde edilen bilgiler doğrultusunda, pilot ve yardımcı pilotun “gece uçuşu ve uykusuzluk nedeniyle kendilerini yorgun hissettiklerini” konuştukları bilgisi de yer alıyor. Ancak şirkete ait bilgi ve kayıtlar, havayolunun uçuş programlarını hazırlarken, pilotların yasal dinlenme saatlerine uyduğunu gösteriyor.

UÇAKLARIN BAKIMLARI EKSİK MİYDİ?

2019’da Fransız ekip tarafından hazırlanan başka bir rapor ile kazanın bakım eksikliğinden kaynaklandığı öne sürülmüş ve uçağın Paris’ten asla havalanmaması gerektiği belirtilmişti. Dosyadan sorumlu Fransız yargıçlar tarafından görevlendirilen iki uzman, uçağın kazadan önceki beş uçuşu sırasında tekrarlayan arızalara işaret eden yaklaşık yirmi uyarının altını çizmişti. Bu kusurlar, uçağın basınçlandırma sistemine güç sağlayan motorlara hava giriş sistemi ile ilgili sorunları, duman dedektörleri, tuvalette hava akışının tetiklenmesini sağlayan mekanizmalar ve elektrik devre kesicilerinde çeşitli sorunları içeriyordu. Ancak pilotların bu kusurları raporlamadığı iddia edilmişti.

Uzmanlar raporunda, prosedürlerin ve talimatların uygulanma şeklinin, EgyptAir uçağının Charles-de-Gaulle’den ayrıldığı sırada uçağın gerçek anlamda teknik durumunu sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için yeterli olmadığı görüşünü paylaşmıştı. Uçakta, pilotlar tarafından bildirilmeyen ve bu nedenle bakım ekipleri tarafından takip edilmeyen başka teknik sorunlar olabileceği de iddia edilmişti. Mısır yönetimi, kazayla ilgili kendi raporunu yayınlamayı reddetmesinin yanında Fransız ekibin ortaya koyduğu tüm bulguları “asılsız” olarak nitelendirerek reddetti. Kurbanların aileleri, Mısır makamlarını kazayla ilgili soruşturmada işbirliği yapmamakla suçladı.

İtalyan gazetesinin ortaya çıkardığı yeni rapor, kazanın insan hatasından kaynaklandığını göstererek şu ana kadarki tüm ezberleri bozdu. Uyarılar ve kuralların sistematik bir şekilde göz ardı edilmesinin bu tip kazalara davetiye çıkardığı ve yaşanan olayın tesadüf olduğunu iddia etmeyi imkansız hale getirdiğini ortaya koydu.

MASKEDEKİ SIZINTI FARK EDİLEMEZ MİYDİ?

Peki maskedeki sızıntı pilotlar tarafından fark edilemez miydi? A320 pilotlarının, uçağı bir önceki ekipten uçağı devraldıktan sonra, kalkış öncesi yaptıkları ön kontroller arasında, maskelerdeki oksijen akışının kontrolü de bulunuyor. Maskelerdeki hava akışı bir buton aracılığıyla test ediliyor. Her maske bir mikrofon ile donatıldığı için interkomu çalıştırarak oksijen akışını duyabilmek de mümkün. Uçakta sızıntı sebebiyle, Oksijen seviyesinin düşmesi durumunda, pilotların önündeki ekranlarda oksijen miktarı göstergesi turuncuya dönüyor. Böyle bir durumda uçak yerdeyse kalkıştan vazgeçiliyor. Seyir halinde ise pilotlar, uçuşa devam edip etmemeye veya en yakın havaalanına inmeye kendileri karar veriyor. 

Her uçak kazasının ardından bahsettiğimiz gibi, uçak kazaları hiçbir zaman tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmiyor. Yapılan hatalar ve ihmaller, birbirlerini tetikleyerek zincirleme bir reaksiyona dönüşüp, trajediye zemin hazırlıyor. Bu olayda havayolunun pilotlara kokpitte sigara içmeyi yasaklamaması, bakım sırasında değiştirilen maskenin tahliye vanası ayarının acil konuma getirilmesi, pilotların uçuş öncesi kontrolleri atlaması, maskeden sızan oksijenle birleşen sigara dumanının yangına zemin hazırlaması, pilotların uykusuz ve yorgun olması, havayolunun uçak bakımlarına gerekli özeni göstermemesi ve daha pek çok sebep bir araya gelerek bu hazin sonu hazırlamış gibi görünüyor. Tüm bu yaşananlar, ölümlü bir uçak kazasını şu anda Paris Temyiz Mahkemesi’nde görülen bir cinayete teşebbüs davasının konusu haline getirebiliyor.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Bundan sonra ne olacak derseniz temyiz mahkemesinde görülecek davanın sonucuna göre iki dev havacılık otoritesi FAA ve EASA’nın EgyptAir üzerindeki baskı ve kontrolleri artacak. Havayolunun güvenlik ve emniyet dereceleri düşürülüp belki kara listeye bile alınabilir. Böylesi bir senaryıda havayolunun AB ve ABD hava sahasına uçuşları kısıtlanabilir veyaa temelli yasaklanabilir.

adbanner