Sakız Adası: Mastikanın Ana Vatanı

Çeşme’nin tam karşısında. Feribotla 45 dakika. Avrupalılar Chios, Yunanlılar Hora, biz Sakız diyoruz.

Yunanistan’ın en büyük 5. adası. Zengin ve köklü bir geçmişi var. Herodot 2500, Strabon ise 2000 yıl evvel Sakız’dan söz etmiş. Kristof Kolomb burada doğmuş, Homeros İzmir’de doğup burada yaşamış.

Kendine özgü mimariye sahip ortaçağ köyleri, taş evleri, bakir koyları ve ünlü sakız ağaçlarıyla iyi bir tatil rotası.

NEDEN SAKIZ❓

Roma İmparatoru Neron, Adana yakınlarında Anavarza’da MS 40’ta doğan Antik çağların en önemli aktarı Pedanius Dioscorides’i devamlı yanında taşıyor, onun hastası.

Dioscorides beş ciltlik “Peri Hyles Eatrikes” (İlaç Bilgisi) isimli eseriyle farmakolojinin kurucusu olarak biliniyor. Bu eserin bilinen en eski kopyası, Kanuni’nin hekimlerinden musevi Musa bin Hamon tarafından Avusturya Elçisi Busbeq’e 100 duka altına satılmış ve şu anda Avusturya Milli Kütüphanesi’nde.

Bu eserde en çok kullanılan ilaç, 60’tan fazla kullanım yeri olan “Mastik” (sakız)

NASIL ÜRETİLİYOR❓

Damla sakızını üreten ağacın adı mastika.

Mastika ağaçları, adanın farklı iklim ve toprak özelliklerine sahip güney kesimlerinde yetişiyor. Ünlü Mastika Müzesi de bu bölgede.

Damla sakızını üretmek hiç kolay değil. Temmuz ekim arası ağacın gövdesine “gözyaşı” çentikleri açılıyor. Oradan süzülen reçine, ağacın dibine serilmiş olan kalsiyum karbonata düşüyor. Gündüz yumuşayacağı için gece toplanıyor. Esas problem temizlenme aşaması. İnce uçlu bıçaklarla içlerindeki taş, sap ve saman uzun süren bir işlemle tek tek temizleniyor.

Adaya ismini veren sakız (mastika), gıda endüstrisinin yanı sıra, tıp ve kozmetik sektöründe, şekerlemelerde, içki üretiminde kısacası her alanda kullanılıyor.
Osmanlı zamanında bir kilo damla sakızı bir kilo altına eşitmiş. Osmanlı Sarayı da sakızın en esaslı müşterisi.

Müzeyi gezerken sakızın reçine halinde ağacın gölgesine damladıktan sonra geçirdiği tüm aşamaları detaylıca öğrenmek mümkün.

adbanner