İnsanlar gezegeni keşfetmeye başladığından beri suyu izledi. Okyanusları geçmek yeni buluşlara yol açtı; tarihin akışını değiştirdi. Nehirleri takip etmek ufkumuzu açtı.
Seyahat severler olarak tatillerde hep su yolları arıyoruz. Su, sonsuza dek, seyahat dergilerinin kapaklarını süslemeye devam edecek.
İnsanlar doğanın mavisini uzun zaman önce keşfetti. Viktorya döneminde doktorlar akciğer komplikasyonlardan zihinsel sağlık problemlerine, deniz kenarı tedavisi önermiş.
Araştırmalar, kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar genellikle sağlıklı ve mutlu diyor.
İnsanlara yeşil alanlarda çekilen fotoğraflar gösterildiğinde stres seviyeleri düşüyor, fotoğraflarda mavi alanlar arttıkça stres daha da düşüyor.
Gayrimenkul verileri bir mülkün satış veya kirasında, otelciler deniz manzaralı odaların tercihinde insanların daha fazla ödeme yapmaya gönüllü olduğunu söylüyor. Aşırı lüks için, Maldivler’de sualtı bungalovları ve dünyanın dört bir yanında su altı otelleri aşırı talep görüyor.
Suyu çok seviyoruz çünkü su, dünyadaki her şeyden daha güçlü. Bazen sakinleştirici ve huzur veriyor; bazen türbülanslı ve huysuz. Tıpkı insan gibi.
Su, bizi çekiyor; derin, sakin ve canlı hissettiriyor. Kendimize gelmemizi sağlıyor.
Su, insan vücudunun ve dünyanın % 70’ini; kemiklerimizin de % 31’ini oluşturuyor.
Hareketli su, özellikle insan sesi ve gürültüsünü maskelemede uzman.
Su barış duygusu hissettiriyor. Mavi zihin dediğimiz şey, bağışıklık kazandığımız, modern yaşamın koşturmacasından bizi çekip alabilen tek şey.
Araştırmalar, insanlar doğaya komşuyken daha iyi uyuyabiliyor diyor. Hiçbir uyku makinesi, yağmurun, okyanusun ya da akan bir nehir sesi etkisi yaratmıyor. “pembe gürültü” dinleyerek uykuya dalan tüm insanlar su ya da yağmuru düşünüyor.
Fiziksel olarak suya girdiğimizde, vücudumuz her gün kullandığımız bazı kasları dinlendirme; az kullandığımız bazı kasları da çalıştırabilme şansı buluyor. Yerçekimini yeniyoruz ki bu da beynimize dinlenme şansı sunuyor.
Çoğumuz, suda harcanan vakti; verimli düşünme, yaratıcı çıktılar ve kaliteli konuşmalar için fırsat olarak görüyoruz.
Daha ne olsun❗️
