Uçaklar Neden Rötar Yapıyor?

Son günlerde uçakla seyahat ettiyseniz, çok büyük bir ihtimalle uçuşunuzu rötarlı gerçekleştirmiş olmalısınız. Ülkenin dört bir yanındaki havalimanlarında, terminalde bekleyen gergin kalabalıklar, görevlilerle tartışan yolcular, iptal edilen uçuşlar, dakikalarca havada tur atan uçaklar, valizlerini teslim almak için saatlerce bekleyenler ve daha neler neler. Bugünlerde özellikle bazı meydanlardan uçakla seyahat etmek tam bir eziyete dönüşmüş durumda.

Hava yolu şirketleri, tur operatörleri, seyahat acenteleri ve yolcular, yaşanan durumdan ötürü isyan bayrağını çekmiş durumda. Hiç kimse durumdan memnun değil. Yaşanan kaosun kaynağı olarak işaret edilen hava trafik kontrolörleri ise kazanılmış hakları verilmediği için isyanda. Kontrolörler nedeniyle, son günlerde hepimizin hayatına yepyeni bir kavram girdi: İAÇ yani inisiyatif almadan çalışma. Peki nedir bu İAÇ? Hava trafik kontrolörleri ne istiyor? Rötarların gerçekten İAÇ ile ilgisi var mı? Uçuşlarda yaşanan gecikmeler hepimize nasıl zarar veriyor?

Hava Trafik Kontrolörü Ne İş Yapıyor?

Videoya başlamadan önce bir görselimiz var ona bakalım. Burada, farklı irtifalarda seyir halinde olan, çeşitli harflerle tanımlanmış 14 farklı hava aracı görüyorsunuz. Bu uçakların kimisi sabit irtifada seyrini sürdürmek istiyor, kimi daha yukarıya tırmanma derdinde, bazıları ise irtifasını azaltıp iniş yapmayı amaçlıyor. Bütün bu hava araçlarının birbirlerine çarpmadan, gökyüzünü müşterek şekilde kullanabilmelerini sağlamak ve bu süreci yönetmenin ne kadar zor olduğunu düşünebiliyor musunuz? İsterseniz videoyu kısa süreliğine durdurup görseli inceleyin ve siz olsanız, bu hava araçlarını birbirine çarpmadan nasıl yönlendirirdiniz, önceliği hangisine verirdiniz diye bir düşünün, zihinsel bir egzersiz yapın…

İşte hava trafik kontrolörlerinin yaptığı iş, tam olarak bu. Elbette günümüz teknolojisinin sunduğu imkanlar ve geliştirilen modern sistemleri hem kontrolörler hem de pilotlar önlerindeki ekranlar aracılığıyla kullanıyor. Ama havadaki ve yerdeki trafiğin sorunsuz yönetilebilmesinde insan faktörünün de çok önemli olduğu ve kontrolörlerin yaptığı işin çok büyük dikkat gerektirdiği de inkar edilemez bir gerçek.

İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ) Ne Anlama Geliyor?

Ne iş yaptıklarını anladıysak, şimdi hava trafik kontrolörlerinin, son günlerde hepimizin hayatına kattığı İAÇ olayına bakalım. Kontrolörler inisiyatif almadan çalışmaya başladıktan sonra, hepimiz bunu doğrudan hissettik. Çünkü hiç birimiz artık rötarsız uçuş yapamaz olduk.

Uçuşlarda yaşanan rötarların ana sebebi, Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası (HTKSEN) tarafından alınan İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ) kararı. Nerdeyse herkes bu karar nedeniyle, hava trafik kontrolörlerinin grev yaptığını sanıyor. Ama ortada grev falan yok. Zaten onların grev yapması, kanunen yasak. Kontrolörler İAÇ kararı sonrası, işlerini kurallar dahilinde sadece olması gerektiği şekliyle yapıyor. Uçuş trafiğini hızlandırmak için kendilerine tanınan inisiyatif alma yetkilerini kullanmıyor, risk almıyor veya herhangi bir özveride bulunmuyor. Hava Seyrüsefer Hizmetlerine ilişkin yönergeler, hava trafik kontrolörlerinin iş yüküne ve trafik yoğunluğuna bağlı olarak, zaman kaybı yaşanmaması koşuluyla, uçaklara mümkün olan en kısa ve direkt rotanın sunulmasını önerirken, İAÇ kapsamında kontrolörler, bu yetkilerini kullanmıyor.

Kontrolörlerin bunu yapma nedeni, kazanılmış haklarını istiyor olmaları. Maliyeti, Avrupa’daki tüm hava trafiğini yöneten EURONCONTROL tarafından karşılanan bu haklarının verilmemesinden dolayı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı suçluyor ve tepki olarak inisiyatif almamayı tercih ediyorlar.

9 Hafta Süren İAÇ Uygulamasının Sonuçları Ne Oldu?

Olayın başlangıç noktası geçtiğimiz Eylül ayına uzanıyor. 26 Eylül 2023’te, Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası (HTKSEN) İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ) adı altında bazı faaliyetler yapma kararı aldı. Kontrolörler, belirli kotalar dahilinde inisiyatif alarak, hava trafiğini hızlandırabilme yetkilerini kullanmamaya başladı.

9 hafta devam eden İAÇ sürecinde, uçuş başına giden trafiklerde 5,6 dakika, gelen trafiklerde 6,39 dakika gecikme yaşandı. Bunun üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile yapılan görüşmelerde, kontrolörlere zam yapılacağına dair söz alındığı iddia edildi.

Kontrolörlerin Özlük Hakları Torba Yasadan Çıkarıldı!

Geçtiğimiz günlerde Türk Sivil Havacılık Kanununda yapılan bir takım değişiklikler, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu değişikliklerin içinde olması beklenen, hava trafik kontrolörlerinin özlük hakları ile ilgili madde ise son anda kapsam dışına çıkarıldı. Bu gelişme üzerine, geniş kapsamlı bir İAÇ kararı alındı. Ancak yaz sezonunun başlaması, okulların kapanması ve kurban bayram tatili yoğunlukları da buna eklenince, bu defa yaşanan rötar ve gecikmeler, çok daha uzadı. Özetle hepimizin son günlerde yaşadığı rötarların ana nedeni bu.

Hava Trafik Kontrolörlerinin Talepleri Ne?

Sorunun hızlı şekilde çözülmesi ve İAÇ uygulamasının sona erdirilmesi için, sendikanın iki temel talebi var. Birincisi kontrolörler için ek göstergenin 4200’e çıkarılması; diğeri de ek ödeme ve tazminat gruplarında kontrolörlerin pilotlarla aynı grupta yer alması.

Sendika, bu taleplerinin kabul edilmesinin devlete ekstra yük getirmeyeceğini; hatta hazinenin de ekstra para kazanacağını söylüyor. Çünkü kontrolörlerin ücretleri, tüm Avrupa hava sahasının kontrol eden EUROCONTROL tarafından karşılanıyor. Eğer sendikanın istekleri kabul edilirse, kontrolörlerin alacağı ekstra ücretin yaklaşık yüzde 35’i de devlete vergi olarak dönecek. Yani sendikaya göre, eğer talepleri kabul edilirse, devlet daha çok kazanç elde edecek. Türkiye’nin bu kararı almadığı her yıl için, 1.4 Milyar EURO kaybettiği ve hazinenin kasasına girebilecek yıllık 500 milyon Dolar’ın yok sayıldığı öne sürülüyor. Hizmet ihracatı niteliğinde iş yapan hava trafik kontrolörlerinin taleplerinin, siyasi mekanizma tarafından yok sayılması ve keyfi engellemelerin, ülkeye kazandırılabilecek milyon Euro mertebesindeki döviz kaybını beraberinde getirmesinin kabul edilemez olduğu söyleniyor.

Türk Hava Sahasına Giren Uçaklar Ne Kadar Ödeme Yapıyor?

Dünyadaki tüm havayolu şirketleri, yaptıkları uluslararası uçuşlarda, hava sahasını kullandıkları her ülkeye para ödüyor. Üs geçiş hakkı olarak adlandırılan bu para, Avrupa’daki ülkeler adına EUROCONTROL isimli kuruluş tarafından toplanıyor. EUROCONTROL, hava sahasını kullanan uçakların ağırlığına, hava sahası içinde kat ettiği mesafeye bağlı parametreler üzerinden yapılan hesaplamalar neticesinde, ülkelerin hak kazandığı üs geçiş ücretlerini her ay, EURO olarak toplu şekilde ülkelere gönderiyor.

Bir milyon kilometrekarelik devasa bir hava sahasına sahip olan Türkiye, EUROCONTROL üyesi 41 ülke arasında en yoğun kullanılan ikinci hava sahasına sahipken, uçuş başına düşen gelir konusunda en alt sıradaki ülkeler arasında yer alıyor.

Temmuz 2024 rakamlarına göre Türkiye, hava sahasını kullanan her uçak için ortalama 32 Euro kazanıyor. Karşılaştırma yapabilmeniz için İngiltere uçak başına 89 Euro, Hollanda 95 Euro, Fransa 71 Euro, İtalya 69 Euro kazanıyor. Çok küçük bir hava sahasına sahip olan Moldova, üstünden geçen uçak başına 229 Euro, İsviçre ise yaklaşık 120 Euro kazanıyor.

Hava Trafik Kontrolörlerinin Tüm Maliyeti EUROCONTROL’de!

Hava trafik kontrolörleri, DHMİ Genel Müdürlüğü çatısı altında istihdam ediliyor olsa da maaşlarından, emeklilik primlerine, kullandıkları servislerden, eğitimlerine kadar, maliyetlerinin tamamı EUROCONTROL tarafından karşılanıyor.

Hava trafik hizmetlerinden, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğu Türkiye’de EUROCONTROL’den gelen para sadece hava seyrüsefer ve trafik kontrolörlerine verilebiliyor. Elektrik, makine, itfaiye gibi kuruma bağlı teknik personelin EUROCONTROL’den gelen bu parayı alma hakkı yok. Bunun nedeni, meydan işletmesiyle hava seyrüseferin aynı çatı altında olması. Yani tamamen bürokratik bir durum.

Sorunun ortadan kalkması için ya bu iki kurumun ayrılması ya da EUROCONTROL’den gelen para sadece hava trafik kontrolörlerine aittir şeklinde bir açıklama yapılması gerekiyor. Kontrolörlerin bağlı olduğu sendika, kuruma bağlı teknik personellerin, bu haktan yararlanamadıkları için, bakanı baskı altına alıp, Sivil Havacılık Kanun’ndaki ilgili maddeyi iptal ettirdiklerini iddia ediyor.

EUROCONTROL’den gelen para, hava trafik kontrolörlerine dağıtılmasının yanı sıra, ülkedeki hava sahasının geliştirilmesine yönelik alt yapı çalışmalarına da ayrılıyor. Türkiye, gelen parayı, ilgililere dağıttıktan sonra, artan kısmını EUROCONTROL’e iade ediyor. Tam olarak sorun burada başlıyor. Kontrolörler, bu paranın iade edilmesini değil; kendilerine dağıtılmasını talep ediyor. Böylece taleplerinin fazlasıyla yerine getirmiş olunacağını söylüyor.

Ancak devletin endişe ettiği konu ise, paranın EUROCONTROL’e iade edilmek yerine, hava trafik kontrolörlerine dağıtıldığı senaryoda, devlet memurları arasındaki maaş skalasında ciddi bir dengesizlik yaratacak olması. Bu yüzden de paranın iade edilmesi, daha uygun bulunuyor.

İAÇ Uygulaması Yolcuları Nasıl Etkiliyor?

Kontrolörlerin, inisiyatif almaması biz yolcuları doğrudan etkiliyor demiştik. O konuyu biraz daha açalım. Uçakların, direkt rotalar ve kestirme güzergahlardan operasyon yapamaması nedeniyle, uçuşlarda aksamalar yaşanıyor ve milyonlarca dakikalık zaman kaybı ortaya çıkıyor. Bir uçağın herhangi bir uçuşta yaşadığı küçücük bir rötar, domino etkisiyle, günün devamında yapacağı tüm seferlere gecikme olarak yansıyor ve işler bir noktadan sonra içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Direkt rotalar kullanılamadığı için uçakların havada daha fazla kalması nedeniyle yakıt tüketimleri artıyor. Bu durum hem ekonomik zarar hem de daha fazla çevre kirliliği oluşması anlamına geliyor. Kısacası kontrolörlerin inisiyatif kullanmaması hepimizin zamanına, cüzdanına ve sağlığına dokunuyor.

Evet, hava trafik kontrolörleri oldukça kararlı görünüyor. İstediklerini alana kadar İAÇ uygulamasını sürdüreceklerini söylüyor. Olan tabi biz yolculara oluyor. Ülkeye daha fazla döviz getireceği iddia edilen uygulamayı savunurken, ülkeye para ve prestij de kaybettiriliyor.

Peki bu ilginç tartışmanın en büyük mağdurları olan siz yolcular, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu tartışmada haklı gördüğünüz bir taraf var mı? Konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye ve sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.

adbanner