Uçakla sık seyahat eden yolcular, vücudunun 40 bin feet irtifada vereceği tepkilere hazırlıklıdır. Önceden basınçlandırılmış bir tüpün içinde seyahat ederken, vücudumuz çeşitli sinyaller verir: Kulaklarımız ağrır, tad alma duyumuz değişir, ağzımız kurur, sürekli susarız ve bunlarla birlikte uçuştan sonra ayakkabılarınızı tekrar giymek çok daha zor hale gelebilir.
Uçuştan sonra ayakkabılarımızı yeniden giyebilmek için birkaç püf nokta var: Örneğin uçuş sırasında varis çorabı giyebilirsiniz. Ancak bu konudaki kabin ekibine göre en iyi tavsiye, tüm uçuş boyunca ayakkabılarınızı ayağınızda tutmak. Bunun nedeni, ayağınızın şişmesi ve ayakkabınızı tekrar giyememe riskinden ziyade gökyüzündeki temizlik kaygısı.
İnsanların çoğu, özellikle uzun uçuşlarda, uçak içerisinde ayakkabılarını çıkarıyor. Bazen çorapla ve bazen de yalın ayak şekilde kabinde turluyor. Oysa uçağın her köşesi binlerce mikrop, mantar ve zararlı organizma ile dolu. Uçakta çıplak ayakla tuvalet veya mutfak (galley) alanlarına girmek oldukça sakıncalı. Çünkü özellikle uçağın bu bölgelerinin kirli olması ve hastalık kapma ihtimalinizin yanı sıra; cam kırıkları ve size zarar verebilecek kesici cisimler ile de dolu olma ihtimali. Uçakta bir şeylerin kırılıp etrafa parçalarının dağılma ihtimalinin en güçlü olduğu yerler tuvalet ve galley (mutfak) bölümleridir.
Kabindeki halılar yalnızca gerektiğinde ve en iyi ihtimalle ayda bir detaylı şekilde temizlenir. Yiyecek içecek gibi şeyler döküldüğünde temizleme ekibi müdahele ederek lekeyi yok edebilir; ancak mikropların yayılabileceği alanın tamamını dezenfekte etmezler.
Sırf bu sebepler bile uçakta ayakkabılarınızı neden çıkarmamanız gerektiğini açıklıyor. Uçaktan sağlıklı şekilde inebilmek için ayakkabılarınız ayağınızda kalsın!
